"Başbakan'ın yerinde olsam Gülen'i ziyaret ederdim"

Zaman Gazetesi yazarından ilginç çıkış

http://www9.gazetevatan.com/newpics/...03039353_2.jpg

14.04.2010 / VATAN GZT.

"Başbakan’ın yerinde olsam Fethullah Gülen’i ziyaret ederdim"

Fethullah Gülen’le yakınlığı bilinen Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce Balçiçek Pamir'le Söz Sende'nin konuğu oldu. Gülerce programda Başbakan Erdoğan’ın Fethullah Gülen’i ziyaret etmesi gerektiğini söyledi ve gerekçelerini açıkladı. Balçiçek Pamir’in halen ABD’de bulunan Başbakan Erdoğan’ın Fethullah Gülen’i ziyaret edip etmeyeceğini sorması üzerine Gülerce şu cevabı verdi.

“Sayın Başbakan’ın takdiridir bilemem. Türkiye’de ‘Gülen Hareketi’ ile AK Parti’nin özellikle bu Ergenekon davasında birbirlerine güç verdiklerini, destek verdiklerini görüyorlar. böyle bir kutuplaşmanın odak noktası gibi göstermek istiyorlar. AK Parti bu kutuplaşmanın odağıymış gibi gösterilmek isteniyor. Belki Başbakan bu iddiaların şu anki ortamda gündeme gelmesini, kuvvetlenmesini istemiyordur ama onun yerinde ben olsam Gülen’i bu kadar seven bir insan olarak ziyaret ederdim. Gülen Türkiye’nin değeridir. Nasıl ki Nazım Hikmet Türkiye’nin bir değeridir dendiğinde bunun toplumsal diyalog için hoşgörü için çok güzel bir şey olduğunu söylüyorsunuz… Nasıl Ahmet Kaya için üzülüyoruz şu anda, niye dışarıda vefat etti, niye bir linç kampanyası yapıldı, şu anda genel yayın yönetmeni değil ama o arkadaşımız niye “şerefsiz adam” diye manşete taşıdı… Fakat şimdi bir normalleşme var, (Başbakan’ın) ‘Artık kusura bakmayın, alınacaksanız da alının ama artık vakti saati geldi, Sn.Gülen’i Türkiye’ye ve insanlığa yaptığı hizmetlerden dolayı tebrik etmeye gidiyorum’ demesi lazım. Bu devlet-millet kaynaşması için çok önemli bir adım olurdu.”

Balçiçek Pamir’in “Gülen Türkiye’ye ne zaman dönecek? Neden dönmüyor, konjonktür mü uygun değil? Tabii birtakım insanlar da dönüşünün Humeyni gibi olacağını söylüyor. Komplo teorileri kuruyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz bu konu ile ilgili?” sorusunu Hüseyin Gülerce şöyle cevapladı: “Sn. Gülen bu söylentiye çok güzel bir cevap verdi. ‘Benim fikir, dünya görüşü, anlayış itibari ile onunla bir paralelliğim yok ki onun gibi döneyim’ dedi. ‘Dönersem kendim gibi dönerim’ dedi. O ‘kendim gibi’ dediği de onun tevazusunu bilenler için çok açık: çünkü Türkiye’ye gelir ondan sonra haberi olur insanların.”

Fethullah Gülen’e “Gülen” denmesini de eleştiren Gülerce konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Biz ona Hoca Efendi diyoruz. Hoca Efendi de bu sözden çok rahatsız oluyor. Biz “Gönüllüler Hareketi” diyoruz. üünkü bu işe gönüllü giriliyor. Bu hareket tek cümleyle şudur: Kendimiz kalarak, kendi değerlerimize sahip çıkarak dünya ile entegre olma hareketidir ve bu işin merkezinde insan olduğu için de insanın olduğu her yerde bu gönüllüler hareketi vardır. Papua Yeni Gine’de de Türk Cumhuriyetlerinde de Afrika’da da Hıristiyan ülkelerinde de vardır. İzin verseler mesela biz Yunanistan’da da okullaşmak isteriz.”

Hüseyin Gülerce, Balçiçek Pamir’in “Gülen hareketi neden toplumsal bir paranoyaya neden oluyor? Neden herkes bu hareketten korkuyor?” sorusunu da şöyle cevapladı: “Aslında yüzde 80 böyle düşünmüyor. Geri kalan yüzde 20 de şöyle: Kendisi devleti ele geçirmiş olanlar halkın çocuklarının gelmesini devleti ele geçirmek olarak dışarıya anlatıyorlar. Türkiye’deki rejimin artık bir askeri vesayet rejimi olduğu anlaşıldı, yargının, medyanın, belli bir kesimin bu rejime payandalık ettiği anlaşıldı. Yani bir kesim ‘Biz asılız, siz fotokopisiniz’ diyor. Bu ‘ele geçirildi’ denilen kurumlara nasıl giriyor insanlar, imtihanla değil mi? Sonra bu milletin evladı kendi müesseselerini nasıl ele geçirmiş oluyor, bu ne demek yani?”



...