Mâûn Suresi'nde neler var?
Maûn Suresi'nde neler var?
Yaþar Nuri üztürk
hurriyet.com.tr
16 Eylül 2008
Maûn Suresi, iki zulme savaþ açýyor:
1. Kamu mallarý talaný yani ðulûl,
2. Riyakarlýk yani göründüðü gibi olmamak veya olduðu gibi görünmemek.
ðulûl, Kur'an dilinin aþýlmamýþ ustasý Isfahanlý Ragýb (ölm. 502/1108) tarafýndan, ölümsüz eseri 'el-Müfredat'ta, 'hýyanetin zýrha büründürülmesi, kýlýflanmasý' diye tanýmlanmýþtýr. (Ayrýca bk. Firûzabadi, el-Kaamûs)
Demek oluyor ki, ðulûl suçu iþlemek kadar bu suçu iþleyenleri 'zýrhlamak, kýlýflamak' yani korumak da suçtur. Nitekim, Maûn Suresi, suçu tanýtýrken, 'kamu hak ve imkanlarýnýn yerine ulaþmasýna engel olurlar' demekte, kamu malýnýn bizzat gasp veya talanýný þart koþmamaktadýr.
Yani aktif ðulûl ne ise pasif ðulûl de odur. Birileri bizzat çalýp zimmete geçirir, birileri de çalanlarý koruyup savunur. Onlara zýrh ve kalkan olur. Onlarýn yakalanmamasý, yargý önüne çýkarýlmamasý için bin türlü oyun sergiler. Esasen, ðulûl türü suçlar bu iki unsur birleþmeden iþlenemez. Aktif aþýrýcýlarýn pasif koruyucularý mutlaka olacaktýr. Bu koruyucular, genellikle, yönetim mevkilerinde olanlardýr.
Kur'an araþtýrmalarýnýn olmazsa olmaz kaynaklarýndan biri sayýlan Isfahanlý Ragýb, andýðýmýz anýt eserinde, ðulûl sözcüðünün geçtiði þu hayati ilkeyi de Peygamberimizin dilinden nakletmektedir:
"Kamu emanetlerine hýyanet ve kamu haklarýndan hýrsýzlýk olmayacaktýr." (Hadis için ayrýca bak. Ýbn Hanbel, Müsned, 4/325; Ebu Davud, cihad bahsi: 2766 numaralý hadis)
Bir Kur'an terimi olarak ðulûl, 'kamu emanetlerine hýyanet, kamuya ait haklarý talan etmek' demek.
Kur'an, ðulûl sözcüðünü fiil halinde üç kez kullandýðý ayetinde þöyle diyor:
“Bir peygamberin emanete hýyanet etmesi/kamu malýndan aþýrmasý olacak þey deðildir. Her kim hýyanet edip kamu malýndan bir þey aþýrýrsa, aþýrdýðýný kýyamet günü yüklenip getirir. Sonra her benliðe; kazandýðý tam olarak ödenir. Hiç birine zulmedilmez.” (üli Ýmran, 161)
Maûn Suresi, ðulûl suçu iþleyenlerin din açýsýndan durumlarýný hükme baðlayan bir suredir. Bu kýsa ama sarsýcý surede insanlýða þunlar söyleniyor:
1. Dinin inkarý, bir söz meselesi deðildir, bir fiil ve davranýþ meselesidir. Dini sözle ikrar edenler, hatta övenler, hatta onun savunuculuðunu yapanlar bile bazý fiilleri yüzünden o dini inkar edenler arasýna girebilir.
2. En büyük ve en yýkýcý din inkarý olan bu 'yalanlama' þeklinin belirtileri ana baþlýklar halinde ikidir: Birincisi, kamu hak ve imkanlarýnýn, ait olduklarý yere ulaþmasýna engel olmak; ikincisi de, ibadetleri þov aracý yaparak dine riyakarlýðý sokmak.
Kamu hak ve imkanlarýnýn yerine ulaþmasýna engel olmanýn da biri aktif engelleme, biri de pasif engelleme olmak üzere iki türü vardýr. Aktif engellemede, kamu malý çalýnýr-çýrpýlýr, çarçur edilir veya buna engel olacak mevzuat düzenlemeleri yapýlmaz. Pasif engelleme ise ðulûl suçlarýna seyirci kalmak suretiyle sergilenir.
Bugünkü hükûmetin (AKP'nin) baþýndaki zat, bu yollarýn ikisini birden kullanmaktadýr.
Türkiye'de kamu hak ve imkanlarýnýn talanýnda da bu iki yol birlikte iþletilmektedir.
Ýbadetlerin (surede namaz örnek gösterilmiþtir) gösteri aracý yapýlmasý suretiyle dine riyanýn sokulmasýna gelince, son çeyrek asýrda bunun göstergesi sayýlacak tablolar sokaklara dökülmüþ, ekranlara yansýmýþtýr. En büyük göstergelerinden biri de, ticari camilerin (altlarýnda veya yanlarýnda düzinelerle iþyeri ve dükkanýn sýralandýðý sözde camiler) her yýl yüzlerle ifade edilecek artýþýdýr.
Türk halký þunu bilmelidir:
Hz. Peygamber, bu tür bir cami artýþýnýn, ümmeti için bir felaket habercisi olduðunu açýkça söylemiþtir. Bu ticari camilerde Ýslam'ýn temel kabullerine göre ibadet yapýlamayacaðýný da bu halk bilmelidir.
Maûn Suresi'ni bir kez daha hatýrlar, dinden Kur'an'ýn anladýðýný anlar ve olaylara vahyin gözlüðüyle bakarsak, Türkiye'de din ve Ýslam adýna büyük ölçüde dindýþýlýk sergilendiðini söyleyebiliriz. Bu maskeli dindýþýlýðýn baþ tahrikçileri, hatta bir anlamda koruyucularý ne yazýk ki, 'muhafazakar, saðcý, mukaddesatçý, maneviyatçý' yaftalarýyla halký kandýran siyasetçilerdir.
Bugünkü AKP iktidarý bunlarýn ‘tam saltanat’ devrini temsil ediyor. Eðer halk bunlara “Benim vekilim” diyorsa, bir iman borcu olarak söyleyelim ki, bu halk da Allah’ýn elinden kurtulamaz.
Maûn Suresi'nin tokatýna müstahak olan gruplarýn ikincisi, iþ ve servet çevreleridir. Bunlar Maûn Suresi'nin hem aktif hem de pasif ihlalcileridir.
Türkiye'de son birkaç yýl içinde sermaye, karþý devrimci-dinci odaklar lehine el deðiþtirdiði için iþ ve servet çevreleri artýk Allah ile aldatma zulmünün de failleri arasýna katýlmýþ bulunuyor.
Maûn Suresi'nin üçüncü sýradaki ihlalcileri daha çok pasif ihlalde bulunan aydýnlardýr. Onlar da az veya çok Maûn tokatý yiyeceklerdir. Esas görevleri 'uyarý' olan bu insanlarýn ne yazýk ki büyük bir kýsmý birçok ihlale ya seyirci kalmakta yahut bizzat katýlmaktadýr.
Maûn tokatýnýn en aðýrlarýndan birini yedikleri halde, kutsal maskeler arkasýna saklandýklarý için fazla dile düþmeyenler ise, Ýslam dýþý bir tabirle 'din adamlarý' diye anýlan zümredir. Bunlarýn istisnalarý elbette ki epeycedir ama bu istisnalar kuralý bozamamaktadýr.
'Din adamlarý' denen zümrenin (büyük kýsmý ayný zamanda siyasal ve ekonomik din ticaretinin içindedir) Maûn tokatý yiyenleri hem sapmak hem de baþkalarýnýn sapmasýna sebep olmak suçundan hüküm giyeceklerdir. üünkü bunlar Maûn Suresi'nin gereðini yapmamakla kalmamýþ, yapýlmasýna giden yolun iþlemesine de engel olmuþlardýr.
Ben bunlara, 'çifte kavrulmuþ mücrimler' diyorum.
Yaklaþýk 450 milyar dolar borcun Türkiye’ye vurduðu tokatýn, esasý bakýmýndan bir Maûn tokatý olduðunu artýk anlamak ve temel belanýn, din üzerinden yenen ‘haram lokma’ belasý olduðunu itiraf etmek zorundayýz.
Bu yazdýklarýmý okuyan birçok insanýn alaylý bir tebessümle þöyle dediðini duyar gibiyim:
Güzel söylüyorsun, Hoca! Söylemesi senden, kulak ardý etmek bizden. Týpký yýllardan beri olduðu gibi…
üyle de olsa, yine söylemesi bizden…
...
Cevap: Mâûn Suresi'nde neler var?
Maûn Suresi tokatlýyor
Yaþar Nuri üztürk
haberturk.com
09.07.2009
BU baþlýkla bir yazýyý ilk kez 1999 yýlýnda yazmýþtým. Maûn Suresi o günden beri Türkiye'yi tokatlamayý sürdürdü.
Maûn Suresi bir yandan, hakka saygýsýný yitiren Türkiye'yi, bir yandan da Allah ile aldatarak soyanlarý tokatlamaktadýr. Maûn Suresi daha çok tokat vuracaktýr bu ülkeye, çok.
Göreceksiniz.
Allah ile aldatanlara en aðýr tokatlardan biri Maûn Suresi'nden gelmektedir. Allah ile aldatanlar o surenin Arapça telaffuzunu her yerde, hem de "namaz suresi" diye öðretirler ama ne anlama geldiðini, ne demek istediðini asla öðretmezler. üünkü o suredeki muhteþem mesajýn bilinmesi halinde "Allah ile aldatanlarýn din üzerinden dünyalýk toplamaya yönelik oyunlarý" yerle bir olur.
Deniz Feneri adlý büyük dinci talan münasebetiyle, Maûn Suresi'ndeki mucize mesajý, Türk milletine bir kez daha ve eskisinden daha ayrýntýlý olarak tanýttýk.
Kur'an'ýn en büyük mucizelerinden biri bu surede saklý. Bu sure, din adý ve maskesi altýnda dinsizlik yapanlarý tokatlýyor. Bu mucizeler mucizesi surede cevaplanan hayati sorular þunlardýr:
Din adý altýnda dinsizlik nasýl yapýlýr? Bu maskeli ve sinsi dinsizliðin belirtileri nelerdir?
Din adý altýndaki dinsizliðin kullandýðý en önemli maske nedir?
Peygamberimizin Maûn Suresi ile ilgili fiili ve sözlü yorumlarýnýn üstü nasýl örtüldü?
"Peygamberimizin sünneti" diyerek Arap örflerini Türk halkýna dayatanlar, Maûn Suresi ile ilgili hayati ve gerçek sünnetleri asýrlardýr nasýl devre dýþý býraktýlar?
Türkiye Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, Maûn Suresi ile ilgili sünnetleri ortaya koyduðumuzda nasýl panikledi ve Diyanet'in o zaman baþýnda bulunan kiþi hangi oyunlarý çevirdi? Bizim kitaplarýmýza nasýl sansür ve ambargo uyguladý?
Kur'an neden, "Takva veya dindarlýk Tanrý ile insan arasýnda bir deðer ölçüsüdür ama insanlar arasýnda bir deðer ölçüsü asla deðildir!" diyor?
Müslüman toplumlarý çürütüp çökertecek iki büyük bela hangileridir?
Maûn Suresi'nin akla getirdiði temel sorular bunlardýr.
Hemen belirtelim: Maûn Suresi'nin, tüm baðlantýlarý veren, kitaplýk çapta bir yorumunu, yakýnda çýkacak olan þu kitabýmýzda okuyacaksýnýz:
"DÝNDARLARI SüMüREN ÝHANET: DÝNCÝLÝK"
Biz yýllardýr þunu gözlemlemekteyiz:
Türkiye'de Allah ile aldatmanýn yarattýðý kriz faturalarýnýn böylesine kabarýk olmasýnýn arkasýnda Maûn Suresi ihlalleri var. Yani, Allah'ý ve dini paravan yaparak çalma-çýrp-ma, haksýzlýk, hýrsýzlýk, düzenbazlýk, riyakarlýk, kitlelerin sömürülüp soyulmasý, kamu imkanlarýnýn yað-malanmasýyla kamu görevlerinin savsaklanmasý...
Ayrýntýlarý vermeye devam edeceðiz, sevgili okuyucular.
...