CHP Ýmam Maturidi’ye dönüyor


Atýlgan Bayar
Akþam Gazetesi
27.11.2008



Bazýlarý CHP yönetiminin bir sabah uyanýp, ‘seçimler yaklaþýyor biz imana dönelim,’ dediðini zannediyor.

Oysa, CHP ile Ýslam dini arasýnda hiç de zannedildiði gibi uzak bir mesafe yok.

Bize yýllardýr laikliði Batý’dan aldýðýmýz söylendi.

Ama gerçek pek öyle deðil. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaþlarý ‘Türk Laikliði’ni Batý’dan almadý. Zannedildiðinin aksine, Ýslam içi kaynaklardan üretti.

Bakýn nasýl?

Cumhuriyet kurumsallaþýrken Mustafa Kemal, Meclis kürsüsünden konuþacak Sait Bey’den, þu cümleyi söylemesini istedi:

‘Biz amelde Hanefi, itikatta Maturidi’yiz.’

Sonra, bugün Türkiye’nin en yaygýn ‘Kur’an Tefsiri’ olan Elmalýlý tefsirini yazdýrdý.

Bunun için Elmalýlý Muhammed Hamdi Yazýr ile bir kontrat imzaladý.

Bu kontrattaki bir madde özellikle ilginçti:

‘Bu tefsir, Hanefi fýkhý ve Maturidi itikadý üzerine kaleme alýnacaktýr.’

Daha sonra, Türk Ýslamý’nýn geninde olan Maturidi itikadý Mustafa Kemal ve CHP tarafýndan kurumsallaþtýrýldý.

Cumhuriyet’in ilk dönemlerindeki bütün Diyanet Ýþleri Baþkanlarý’nýn Maturidimeþrep olmasý tesadüf deðildir.

Peki kim Ýmam Maturidi?

Ýslam’ýn bu büyük alimi daha 900’lü yýllarýn ilk yarýsýnda laikliði Ýslam içinde görmüþ ve üretmiþ bir Kelam’cý.

Bizi bugün fundemantalizme zemin hazýrlayan Arap-Selefi ekolünden ayýran ise Maturidi’nin yolunu takip etmiþ olmamýz ve onun öncülü Eþariye ile aramýza mesafe koymamýz.

Ne diyordu Ýmam Maturidi, daha 900’lü yýllarýn ilk yarýsýnda?

‘Dinin iki kaynaðý vardýr. Biri akýl... Diðeri nakil.’

‘Nakil,’ Kur’an ve Sünnet’ten oluþuyordu.

‘Akýl’ ise özgür insanýn sorgulama yeteneðinden.

Ýmam Maturidi bir vurgu daha yapýyordu:

‘Ýki kaynak da eþit derecede önemlidir.’

Ýmam Maturidi, iyi ve güzeli, kötü ve çirkini insanýn akýl yoluyla bilebileceðini söylüyordu.

Rakibi Eþariye ise, ‘bir þey Allah iyi dediði için iyi, kötü dediði için kötüdür,’ deyip çýkýyordu iþin içinden.

Ama en önemlisi, Ýslam dini içinde bugünün terminolojisiyle söylersek ‘laikliðin kaynaðý’ diye düþünebileceðimiz tezi þuydu:

‘Devlet yöneticileri meþruiyetlerinin kaynaðýný ilahi bir güçten alamazlar! Bu Ýslam’a aykýrýdýr.’

Onun döneminde devlet yöneticilerinin ‘Yeryüzünün Sultaný’ gibi ifadeler kullanmasý þiddetle eleþtirildi, cuma hutbelerinden bu sözler çýkartýldý.

þimdi...

CHP’nin seçim endiþesiyle çarþafa sarýldýðýný, türbana dolaþtýðýný zannedenler büyük hata ederler.

Dýþarýdan türban ve çarþaf açýlýmý diye görünen þey, CHP’nin din konusunda ‘Kurucu Kaynaklar’a döndüðüne iþaret ediyor.

Bu iþ türbanla, çarþafla falan kalmaz, eðer CHP yönetimi Atatürk döneminden sonra gelen Ýnönücü ‘Laik Yanýlgý’yý tashih etmeyi baþarýrsa...

Pek çok tarikatýn ve Ýslami ekolün oyu da CHP’ye akar...

Ne diyordu Maturidimeþrep anlayýþ:

Devlet adamlarý ve bürokratlar meþruiyetlerinin kaynaðýný ilahi bir güçten almazlar.

Onlar birer kuldur ve bu dünyanýn yasalarýna tabidir.

Ama devlet erkaný da dahil herkes dininde, hatta dininde aþýrýlýkta bile serbesttir.


...