‘Fethullah Gülen Ýmparatorluðu’




Amerikan Middle East Quarterly dergisi, Türkiye’yi ele geçirmek isteyen ittifaka dikkat çekti.

ABD’deki Middle East Quarterly dergisinde Fethullah Gülen hareketinin Türkiye’de devlet haline gelmeyi hedeflediði ve AKP iktidarýndan bu yana ülkenin laik ve demokratik yapýsýnýn bozulduðu yönünde deðerlendirmeler yer aldý.

Washington’daki Ortadoðu Medya Araþtýrma Enstitüsü’nün (MEMRI) Türkiye uzmaný Rachel Sharon-Krespin tarafýndan kaleme alýnan “Fethullah Gülen’in Büyük Ýhtirasý” baþlýklý makalede Gülen hareketinin Türkiye’de polis gücü, ordu ve yargý kurumlarýna sýzdýðý ve AKP ile birlikte Türk toplumunu Ýslamlaþtýrmaya çalýþtýklarý analizine yer verildi. Makalede AKP’nin “bürokrasiyi ele geçirerek Türkiye’nin temel kimliðini deðiþtirdiði” ifade edilerek “Türkiye artýk AKP’nin yedi yýl önce devraldýðý laik ve demokratik ülke deðil” denildi.

Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn Türkiye’yi Avrupa’dan uzaklaþtýrarak Rusya ve Ýran’a yaklaþtýrdýðýnýn belirtildiði yazýda Türkiye’de Amerikan, Hýristiyan ve Yahudi karþýtlýðýnýn arttýðý vurgulandý.

Türkiye’deki bu dönüþümün ardýnda “AKP’nin etkili siyasi makinesinin yaný sýra Gülen’in liderliðindeki karanlýk Ýslamcý tarikat” bulunduðu da belirtildi. Makalede “Bugün Gülen ve Fethullahçýlar yalnýzca hükümeti etkilemeyi deðil ayný zamanda hükümetin kendisi olmaya çabalýyorlar” ifadeleri kullanýldý.

Gülen’in Batý’da “ýlýmlý Ýslam” savunucusu olarak görüldüðü ve alkýþlandýðý, yalnýzca ilkokul mezunu olmasýna karþýn özellikle ABD’de bir entelektüel, bilim adamý ve eðitmen olarak kabul edildiði belirtilen yazýda, “Gülen ABD’deki üssünden kendi ününü ve transnasyonal imparatorluðunu kurdu” denildi.

AKP’nin devraldýðý laik ve demokratik ülke deðil” denildi. Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn Türkiye’yi Rusya ve Ýran’a yaklaþtýrdýðýnýn belirtildiði yazýda Türkiye’de Amerikan, Hýristiyan ve Yahudi karþýtlýðýnýn arttýðý vurgulandý. Türkiye’deki bu dönüþümün ardýnda “AKP’nin etkili siyasi makinesinin yaný sýra Gülen’in liderliðindeki karanlýk Ýslamcý tarikat” bulunduðu da belirtildi. Makalede “Gülen ve Fethullahçýlar yalnýzca hükümeti etkilemeyi deðil ayný zamanda hükümetin kendisi olmaya çabalýyorlar” denildi.



ABD’deki üssünden kurdu

Gülen’in Batý’da “ýlýmlý Ýslam” savunucusu olarak alkýþlandýðý, yalnýzca ilkokul mezunu olmasýna karþýn özellikle ABD’de bir entelektüel, bilim adamý ve eðitmen olarak kabul edildiði belirtilen yazýda, “Gülen ABD’deki üssünden kendi ününü ve transnasyonal imparatorluðunu kurdu” denildi. Gülen’in medya, bürokrasi, üniversite, yargý, güvenlik ve istihbarat kurumlarý, iþ dernekleri, sendikalar, sivil toplum arasýnda yandaþlarý bulunduðu ve daha önce hiç kimsenin Türk toplumunu bu denli temelinden deðiþtirmeyi hedefleyen bir hareket baþlatmadýðý da ifade edildi.


‘En etkili yalanlardan biri’

Gülen’in eylemlerine yönelik endiþelerin “önemsiz paranoya” olarak reddedildiðinin belirtildiði yazýda AKP kapatma davasýnýn Batýlý diplomatlarla birlikte Ýslamcý medyada “demokratik olmayan yargý darbesi” olarak görüldüðü oysa ayný çevrelerin bir tarafta Ýslamcýlýk ve demokrasi diðer tarafta laiklik ve faþizm ayrýmýna giderek Ergenekon iddianamesini alkýþlarla karþýladýklarý vurgulandý. Makalede “Ýslamcý çevrelerin Türkiye’nin Ýslamcýlarýný ‘reformcu demokrat’ ve modern; laik Türkleri ise ‘köktendinci’ þeklinde damgalamasý modern siyasetin en aþaðýlayýcý ve üzücü bir biçimde en etkili yalanlarýndan biri olmalý” görüþü belirtildi.


ELüÝN POYRAZLAR / Cumhuriyet


15.01.2009 / Ýnternetajans