VURGUNUN KÝTABI


Aslýnda film olur!
DosyasI aylardýr Türkiye’ye gelemedi ama Almanya’da tarihe geçen Deniz Feneri e.V vurgununun kitabý yazýldý! Gazeteci Aykut Küçükkaya, kitabýnda “10 milyon euroluk yeni bir vurgun” iddiasýný ortaya attý.

Siyasetin vicdanýna...
Küçükkaya, “AKP’nin önemli isimleriyle bu skandalýn aktörleri arasýndaki baðý ortaya koymak istedim. Bu bað, sadece dini duygularý sömürülen insanlarý deðil, siyasetin de vicdanýný rahatlatacak” dedi.


SAVCILARA ÝTHAF EDÝYORUM!
KÝtabIn sonunda fotoðraflar eþliðinde sunulan tarihsel kronoloji ise iliþkiler zincirini Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn üzerinde yoðunlaþtýran Küçükkaya, kitabýný ’baðýmsýz savcýlara ve AKP’nin hýþmýna karþýn gazetecilik yapan meslektaþlarýna’ ithaf etti.



Asrýn vurgunu kitap oldu
DENÝZ FENERÝ e.V’NÝN KARANLIK YüZü YAVAþ YAVAþ AYDINLANIYOR
Almanya’daki Deniz Feneri e.V soygunu kitaplaþtýrýldý. Gazeteci Aykut Küçükkaya kaleme aldýðý kitapta “10 milyon euroluk yeni bir vurgun” iddiasýný ortaya koydu


Yolsuzluk dosyasý Almanya’dan Ankara’ya gelemedi ama büyük skandalýn kitabý yazýldý. 2008 yýlýnýn Eylül ayýnda Türkiye’nin gündemine bomba gibi düþen Deniz Feneri e.V. davasý, olayýn tüm ayrýntýlarýyla gazeteci-yazar Aykut Küçükkaya tarafýndan kitaplaþtýrýldý. Kitapta 1980 yýlýndan 2009’a uzanan iliþkiler aðý yýl yýl, isim isim tüm çýplaklýðýyla gözler önüne serildi. Aykut Küçükkaya kitabýný “Baþta Tayyip Erdoðan olmak üzere AKP’nin önemli isimleri ile Deniz Feneri skandalýnýn arkasýndakilerle baðý açýkça gösterebilmek, fotoðrafýn bütününü gösterebilmek için bu kitabý kaleme aldým. Bu baðý açýkça gösterebilmek salt dini duygularý sömürülen insanlarýn deðil, Türkiye’deki siyasetin de vicdanýný rahatlatacak” sözleriyle deðerlendirdi.


O fotoðraf masum deðil
Küçükkaya, 1980’den 2009’a kadar olan sürecin bir özetini yaptýðýný belirterek, “5 sayfalýk kronoloji bölümünde, Tayyip Erdoðan’ýn, bu davadaki isimlerle iliþkisini fotoðraflarýyla, yýl yýl yazdým. Ben Cumhuriyet Gazetesi’nde Deniz Feneri e.V. konusunda çok sayýda haber yaptým. Baþsanýk Mehmet Gürhan ile Tayyip Erdoðan’ýn beraber çekilmiþ fotoðrafýný iki yýl önce bastým. Daha bu dava ortada yokken fotoðrafýn analizini yaptým. O fotoðraf, bana göre söylendiði gibi ’masum’ bir fotoðraf deðil. O fotoðraf 2003 yýlý sonunda çekilmiþti. Mehmet Gürhan’ýn nasýl yükseldiðini ve Euro7’nin Genel Müdürü olduðunu gösteriyor” dedi. Vurgunun Türkiye ayaðýnýn dosya Almanya’dan gelmediði için yürütülemediðini anýmsatan Küçükkaya, “Artýk dosya beklemeye gerek yok. Savcýlar, kitabýmý suç duyurusu kabul ederek harekete geçebilir” ifadelerini kullandý.


YÝMPAþ’tan Euro 7’ye 10 milyon euro aktarýldý
Küçükkaya’nýn, bugün çýkan kitabýnda, günyüzüne çýkmamýþ þok iddialar da yer alýyor. Bunlardan bazýlarýný Küçükkaya, þöyle anlatýyor: “Kitabýmda yer alan Faik Gürler, bu süreç içinde çok önemli bir isimdir. Yimpaþ’ýn Almanya’daki en önemli þirketi Yimpaþ Verwaltungus GmbH’nin Genel Müdürü idi. Bu kiþi Yimpaþ Yönetim Kurulu Baþkaný Dursun Uyar’ýn bacanaðýdýr. Dursun Uyar gibi Faik Gürler de Almanya tarafýndan aranmakta. þu anda bu kiþi Türkiye’dedir. Bu kiþinin ismi Deniz Feneri e.V iddianamesinde geçiyor. Mehmet Gürhan, 2000 yýlýnda Euro7’nin sermayesini arttýrýrken 10 milyon avroyu bu kiþiden almýþtýr. Bu para batmýþtýr. Mehmet Gürhan’a bu parayý Faik Gürler, kardeþi Hüseyin Gürler aracýlýðý ile verdi. Hüseyin Gürler, Almanya Deniz Feneri e.V. kurulurken faaliyetlerde bulunan 10 isimden biridir. Ýliþkiler zinciri böyle uzayýp gidiyor. Almanya’nýn aradýðý Faik Gürler hakkýnda ayný Dursun Uyar gibi Ýnterpol aracýlýðý ile tutuklama kararý çýkabilir. þu anda Yimpaþ davasý sürüyor. Henüz sonuçlanmadý. Ama bu soruþturma Deniz Feneri e.V. iddianamesine yansýdý.”

Gazeteci-yazar Aykut Küçükkaya, “Yüzyýlýn Yolsuzluk Oyunu” adlý kitabýnda Deniz Feneri e.V ile ilgili detaylara yer veriyor


Kitabýmý savcýlara ithaf ediyorum
Kitabýn sonunda fotoðraflar eþliðinde sunulan tarihsel kronoloji ise iliþkiler zincirini tamamen Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn üzerine yoðunlaþtýrýyor. Küçükkaya kitabýný, “Türkiye Cumhuriyeti’nin baðýmsýz savcýlarýna ve Deniz Feneri davasýnda AKP iktidarýnýn hýþmýna karþýn gazetecilik yapan meslektaþlarýna” ithaf ediyor. Kitabýn önsözünü yazan gazeteci-yazar Hikmet üetinkaya da, Aykut Küçükkaya’nýn yýllardýr yeþil sermayenin izini sürdüðünü belirterek, “Saf müslüman Türkleri dolandýranlarýn maskesini indiren bu kitap mutlaka okunmalý” ifadelerini kullanýyor.



“Gürhan, kayýnpederi sayesinde yükseldi”
Kitabýnda Mehmet Gürhan ile Dursun Uyar arasýndaki iliþkiyi de yansýtan Küçükkaya, þunlarý kaydetti: “Dursun Uyar, Yimpaþ Skandalý patladýktan sonra aranýrken 2007 yýlýnýn Kasým ayýnda Kanal7’ye çýktýðýnda Faik Gürler’de yanýndaydý. Faik Gürler Almanya’da Yimpaþ ile ilgili baþka bir þirket davsýnda da yargýlandý. Yargýlanan bu üç kiþiden biri de Mehmet Gürhan’ýn kayýnpederi þükrü Kurum’du.

Mehmet Gürhan, kayýnpederi sayesirde yükselmiþtir. RTüK Baþkaný Zahit Akman, Deniz Feneri e.V baðýþlarýyla kurulan Almanya’daki þirketlerdeki hisselerini Mehmet Gürhan’a devretmiþtir.Kanal7’nin en önemli ismi Zekeriya Karaman’da bu þirketlerin tamamýnda yönetici olarak yer almýþtýr.”










02/02/2009 / YENÝüAð GZT.