Kemalist misin, Avrupalý mý?


Altemur KILIü
altemurkilic@ttmail.com
Yazy Tarihi: 13/05/2009



Bugün kavlimce, “Terörle bir yere varmak” dizisine devam edecektim ama dayanamadým; Mehmet Altan köþesinde ve sonra da, malûm “cemaatin” Mehtap Televizyonu’ndaki “ortak akýllýlar” programýnda sordu; “Kemalist misin, Avrupalý mý?” Yüz binlerce Türk adýna, hemen ben cevap vereyim;“Atatürkçüyüz, Türkiye Cumhuriyetçisiyiz” ve senin, sizin gibilerin “2. Cumhuriyetine” karþý, sonuna kadar mücadele edeceðiz.

Altan hatýrlatýyor: 9 Mayýs 1935’te Cumhuriyet Halk Fýrkasý Dördüncü Büyük Kurultayý toplandý. “Fýrka” yerine, “Parti” sözü tescil edildi ve Partinin “umdeleri” -temel ilkeleri- ambleminde, “altý ok” olarak belirlendi... Bu “altý ok” tan en önde geleni “Milliyetçilik” idi! Ýþte, Altanlar ve hempalarýnýn bir yerlerine batan da, bu “ok” !

Mehmet biliyordur ama hatýrlatayým; Mustafa Kemal, bu ilkelerinin, o zamanlarda revaçta olan “Nasyonal Sosyalizm-Faþizm-Komünizm-Sosyalizm” gibilerden, bir “izm” olmasýna karþýydý... Bunu çeþitli yönlerden önerenlere solcu “Kadroculara”, “saðcý” Recep Peker’e, “Ýþte o zaman donar kalýrýz” demiþ ve vizyonunu “dogmatizme” karþý “pragmatizmini” kanýtlamýþtý! Ve “Kemalizm” Mehmet’in iddia ettiði gibi, orada donup kalmadý! “üaðdaþ uygarlýk düzeyine” doðru, T.C.’nin altýn yýllarý yaþandý!



Baþka tercihler
Mehmet Altan, o baðlamda yeni devletin kuruluþ yýllarýnda, “Kemalist” bir Cumhuriyet kurmaktan baþka tercihler vardý “fýrsat kaçýrýldý” diyor ve Birinci TBMM’deki muhalefeti iþaret ediyor... Onlar kazansaydý ne olacaktý? Altan’ýn þimdi, önderliðini ettiði bir “Cumhuriyet” ABD mandasý altýnda, Avrupalýlarýn emrinde! Bugün, rahat, paralý köþelerden, ahkam kesmek kolay...

þimdi “Atatürkçülük” eþittir “Kemalizm” ve biz hepimiz “Atatürkçü Kemalistleriz” ve Mehmet Altan gibi, müzmin Atatürk düþmaný 2. Cumhuriyetçiler, iþte bunun için bizlere tahammül edemiyorlar.

Altan der ki: “ 9 Mayýs deyince Avrupa, çok köklü bir deðiþimin, AB’nin kuruluþunun baþlangýcýný anýmsýyor ve onu kutluyor... Kemalistler için 9 Mayýs ‘resmi ideolojinin’ devletleþtirilmesi... AB üyeleri içinse ’Avrupa Günü’” ... Kýsacasý AB ve kriterleri onlar için Atatürk’ün “üaðdaþ Uygarlýk Düzeyine” eriþmek ilkelerinden daha önemli... Onlar için önemli olan 9 Mayýs 1935, yani Atatürkçülük ilkelerinin tescil edildiði gün ve yýldönümü deðil, AB’nin baþlangýç tarihi 9 Mayýs 1956! Yani Kemalizm çað dýþý... T.C. yerine AB himayesinde “Ýkinci Cumhuriyet” kurulmalý, gönderlere ay yýldýzlý bayraðýn yanýna, hatta yerine AB’nin mavi fon üstüne sarý yýldýzlý bayraðý, Ýstiklal Marþý yerine Beethoven’in senfonisi eþliðinde, çekilmeli! Altan ve diðerlerinin, bu “Cumhuriyeti” kurmakta sýçrama tahtalarý, her yazýlarýnda amentü gibi tekrarladýklarý “Ergenekon Davasý”, darbe iddialarý!

Ýþte bu adamlarýn Avrupa Birliði hayranlýðý tutkusu, -hastalýðý-Kemalizm’in yerine AB’yi getirmek çabalarý bu! Ancak bu adamlarýn kutladýklarý, “9 Mayýs”ýn hemen ertesi günü, “AB’ye giderlerken” yolda tuhaf bir þey oldu; AB’nin “temel kurucularý” Almanya’nýn þansölyesi Merkel, Fransa’nýn Cumhurbaþkaný Sarkozy ve diðer sözcüleri, eþ zamanda “Türkiye’nin, AB’ye ’tam üye’olamayacaðýný” açýkça söylediler ve “imtiyazlý ortaklýk” vermekten yana olduklarýný eklediler! Sarkozy “Türkiye’ye boþ vaatlerde bulunmayalým” dedi, Merkel “amin” dedi! AB’nin Türkiye’den sorumlu Komiseri Olli Rehn, ne kadar tevil ederse etsin, bizimkiler bir yerlerini yýrtsýnlar, salt gerçek budur. Bu adamlar -kadýnlar- Türkiye’yi “kulüplerine” asla kabul etmeyecekler ve kapýdaki kulübede tutacaklardýr! Bizim AB’ciler ve iktidar, buna da razýlar!

Bu hal böyleyken her konuþmasýnda “Türkiye, coðrafyasýný deðiþtirmeli, Avrupalý olmalý” diyen, boyu uzun aklý kýsa bir yazar, hala “Bu son demek deðil. Yorgun Avrupa hidayete erer, genç Türkiye’nin kýymetini anlar” diyor... Sen hala anlamadýn mý, Türkiye’nin, AB’ye alýnmamasýnýn asýl sebebi, “Bu kýymet, genç Türkiye” korkusu. Türklerin, geçmiþte feth edemedikleri Avrupa’da, bu sefer gençleriyle egemen olmasý!

Onlar varsýnlar, 9 Mayýs’ýn narýna yansýnlar. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ü anmaya devam edelim!

...