Arap-Emevi dinciliði ve üç müdahale


Yaþar Nuri üztürk
haberturk.com
16.04.2009



DÝNCÝLÝK, Ýslam'ýn deðerlerini Allah'ýn rýzasýný elde etmek için deðil, dünyalýk, siyasal ve ekonomik çýkar, özellikle yönetim erki elde etmek için devreye sokan tarihi bir sektördür. Bu sektör, Arap-Emevi hanedanýnýn oluþturduðu, iþlettiði, örneklendirdiði, kurumsallaþtýrýp sonraki kuþaklara býraktýðý dehþet verici bir sektördür.

Emevi, bu sektörü kalýcý ve dokunulmaz kýlmak için, anlayýþýný dinin akait sistemi içine sokmuþ, dini bu anlayýþa göre sistemleþtirip dondurmuþtur. Müslümanlarýn bugün Ýslam adý altýnda yaþadýklarý din, büyük ölçüde Arap-Emevi yapýmý bu 'saltanat dini'dir. Bu Emevi Ýslamý'na tarih içinde yapýlmýþ hayati önemde antiarabik üç müdahaleye tanýk olmaktayýz. 'Din adýna antiarabik ilk müdahale', Ýmamý üzam'dan gelmiþti. O, teþkilatçý-devletçi bir dahi olmadýðý için müdahalesi fikir planýnda kaldý, kurumsallaþýp hayata geçemedi. Dahasý, Ýmamý üzam, fikrinin faturasýný hayatý ile ödedi.


MUSTAFA KEMAL MüDAHALESÝ

Antiarabik ikinci müdahale yine Ýslam'ýn içinden, ama bu kez teþkilatçý bir liderden geldi ve hayata geçirildi. Bununla Mustafa Kemal müdahalesini kastediyoruz. Bu müdahalenin fikri yapýsýna baktýðýmýzda, onun Ýmamý üzam'ýn fikri olduðunu görüyoruz. Yani bu müdahalenin fikir yaný Ýmamý Azam'ýnkinin aynýdýr. Fark, yorumun bu kez kurumsallaþtýrýlýp hayata kazandýrýlmasýdýr. Böyle bakýldýðýnda, Mustafa Kemal devrimlerini, Ýmamý üzam'ýn temel fikirlerinin hayata geçmesi, Atatürk'ü de Ýmamý üzam'ýn hasretine cevap getiren bir fikirdaþý olarak görebilmekteyiz.

Mustafa Kemal, elbette ki bir ilahiyatçý deðildi. Ýþini bir siyasetçi ve devlet adamý olarak yaptý, ama yaptýðý iþin tarih diyalektiði açýsýndan mahiyeti budur.

Mustafa Kemal, yaptýðý iþin, Müslümanlarýn hayrýna, emperyalizmin zararýna olduðunu, devrimlerinin dinin gerçeðiyle asla çeliþmediðini, tam aksine, yaptýðý iþin Kur'an ve Peygamber'in amaçlarýna tamamen uygun bulunduðunu sürekli ifade etmiþtir. Yani din meselesinde kaçak güreþmemiþ, misyonunun Ýslam verileri açýsýndan savunmasýný yapmýþtýr. Bunu þöyle de ifade edebiliriz: Atatürk, Ýslam ve din konusunda, bugünkü sözde Atatürkçülerin yaptýðýnýn tam aksini yapmýþtýr.

Ne yazýk ki, Atatürk'ü Ýslam dýþý göstermede ortak çýkarlarý olan saltanat dincileri ile dine karþý olan münkir takýmý, Türk Kurtuluþ ve Aydýnlanma Savaþý'nýn bu gerçek çehresini karartmýþ, Türk halkýný, Müslümanlarý ve hatta bütün dünyayý aldatmýþlardýr, islam düþmaný Haçlý emperyalist odaklar da bu karartmada saltanat dincileriyle münkirler zümresine sürekli destek vermiþtir.


ILIMLI ÝSLAM MüDAHALESÝ

Ýslam'a üçüncü antiarabik müdahale, Ilýmlý Ýslam adý altýnda, Hýristiyan Batý emperyalizminden geldi. BOP veya Ilýmlý Ýslam müdahalesi tamamen dinsel içerikli bir müdahale olduðu halde siyasal-sosyal bir müdahale kýlýfýyla sahnelenmiþtir.

Ilýmlý Ýslam müdahalesi antiarabiktir ama ayný zamanda antiislamiktir. Mustafa Kemal'in müdahalesi antiarabiktir ama antiislamik deðildir. Mustafa Kemal müdahalesinin amacý, Hýristiyan emperyalizmi aleyhine Müslümanlara hizmettir. Ilýmlý Ýslam müdahalesinin amacý ise Müslümanlar aleyhine Hýristiyan emperyalizmine hizmettir. Batý bunu bildiði için, Mustafa Kemal mirasýný tahrip etmek istemektedir. Batý'nýn dediði mi doðru, Mustafa Kemal'in dediði mi? Bu soruya herkes kendine göre bir cevap vermektedir.

Tartýþýlmayacak gerçek þudur: Eðer Ýslam'ýn kendi baðrýnda taþýdýðý ve iþletilmesini istediði içtihat (bilim ve fikir uðraþý) ve tecdit (yeniden yapýlanma) kurumlarý Müslüman aydýnlar tarafýndan iþletilmiþ olsaydý Ilýmlý Ýslam denen Haçlý müdahaleye ne gerek kalacaktý ne de gerekçe bulunacaktý.

...