1. Sayfa - Toplam 208 Sayfa var 1231151101 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 2076

Konu: CIA Böyle Öðretti (2)

  1. #1
    bozok
    Guest

    CIA Böyle Çðretti (2)

    CUMHURBAþKANI GüL ASKERE SÝVÝL YARGI YASASINI üNCEDEN BÝLÝYOR MUYDU?



    Kýsaca “Askere sivil yargý” diye andýðýmýz yasa deðiþikliði hakkýnda çok garip bilgiler konuþulmaya baþlandý.

    Söylenti demiyorum, bilgilerden söz ediyorum.

    Milliyet’ten Fikret Bila dün þöyle yazdý:

    “Baþbakan Erdoðan’ýn, Org. Baþbuð’u ve TSK’yý zor durumda býrakacak bir kastý olmadýðý, bir kelimelik yasa deðiþikliðinin yaratacaðý hukuki ve pratik sorunlar konusunda detaylarýyla bilgilendirilmediði de yansýyan bilgiler arasýnda.”

    Bila, gerçek bir gazeteci olarak yalnýzca haber bilgisiyle uðraþýr. Bu nedenle de yazdýklarý kýymetlidir.

    Erdoðan her þeyi hesaplamýþtý
    Ancak bize yansýyan bilgilere göre “Erdoðan’ýn yeterince bilgilendirilmediði” iddiasý çok doðru deðil. Erdoðan baþýndan beri duruma son derece iyi vaziyet ediyor.

    Yasa deðiþikliði perþembeyi cumaya baðlayan mübarek gecede yapýldý. Pazar günü ise Baþbakan þöyle konuþuyordu:

    “üýkan yasa darbeye ve darbecilere karþý. Hepsini rahatlýkla yargýla(r)sýn.”

    Oysa ayný gün Türk halký yasa deðiþikliðinin inceliklerini kavramaya çalýþýyordu.

    ürneðin Hürriyet gazetesinin 29 Haziran pazartesi günkü “Tek kelimeyle kopan fýrtýna” baþlýklý haberi dikkate alýn. Bu haber o günün en önemli ve en ileri haberiydi. Söz konusu tek kelimelik deðiþikliðin hangi kanun maddesinin hangi bendinde deðiþtirildiðini belirlemek için bile iki güne ihtiyaç olmuþtu.

    TSK’ya kastetmek
    Gelelim en önemli soruya: “TSK’ya karþý kasýt var mýydý?”
    Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý üiçek "Tüm samimiyetimle söylüyorum biz bu yasayý bir gece yarýsý operasyonu olarak planlamadýk” diyor. Tabi ki üiçek’in sözüne inanmak gerekir.

    Gelin görün ki, o gece Meclis’ten öyle bir yasa geçti ki; devlet krizi meydana geldi.

    Sivil savcýlara “Sen darbe hazýrlýðý yaptýn. Hükümet devirmeyi istiyorsun” diyerek Genelkurmay Baþkaný hakkýnda soruþturma yapma yetkisi verildi. Kovuþturmasý yetkisi de sivil mahkemeye tanýndý.

    AKP ne yaptýðýný çok iyi biliyor
    Milliyet’te 30 Haziran Salý günü pek fazla dikkat çekmediðini düþündüðüm bir haber yayýnlandý. Mansur üelik’in kaleme aldýðý haberin baþlýðý þöyleydi:

    “CHP ile MHP ciddi bir hatayý önledi.”

    Hangi hata?

    Haberden aynen aktarýyorum:

    “TBMM Adalet Komisyonu üyesi MHP Ordu Milletvekili Rýdvan Yalçýn, Milliyet’e, “Tasarýnýn tümünün oylamasýna geçilmeden önce verilen arada bu durumu fark edip uyarýda bulununca, Komisyon Baþkaný Ahmet Ýyimaya redaksiyon yetkisi alarak “asker olmayan kiþilerin” ifadesinin metine girmesini saðlayarak, istediðimiz deðiþikliði yaptýrdý.”

    Bu olay Meclis tutanaklarýna da þöyle yansýdý:

    “ADALET KOMÝSYONU BAþKANI AHMET ÝYÝMAYA (Ankara) - Deðerli Baþkaným, önergenin kabulüyle oluþan yeni 6'ncý maddede, önergede bir özne noksanlýðý var. Gerçekten, üçüncü satýrda "veya" ifadesinden, edatýndan baþlamak üzere "asker kiþilerle iþtirak halinde iþlemesi durumunda" ibaresinden sonra gelmek üzere "asker olmayan kiþilerin" öznesinin konmasý lazým. Bu bir redaksiyon noksanlýðýdýr. Komisyon çoðunluðumuz da vardýr ve metne bu þekilde, düzeltme prensipleri içerisinde, 85 veya diðer maddeler…”

    Yazým hatasý dedikleri, yasanýn öznesi. üzne olmazsa yasanýn bir anlamý yok.

    Peki hükümet partisi böyle temel bir yanlýþa neden düþer?

    üünkü konsantre olduklarý konu 6’ýncý maddeden sonra gelen askerlerin sivil mahkemelerde yargýlanmasý konusuydu da, onun için.

    Yani AKP’nin kilit kadrolarý ne yaptýklarýný iyi biliyorlardý.

    Yeni düzenlemelerin halen devam eden soruþturma ve davalarda da uygulanacaðý hükmü de zaten bu iþin ruhunu veriyor. Yasa deðiþikliklerinin her biri Ergenekon Savcýlarýnýn yetkilerinin daha da geniþletilmesi anlamýna geliyor.


    Gül veto etmeyebilir

    þimdi sýra can alýcý soruda…

    Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, askere sivil yargý düzenlemesinden haberdar mýydý?

    Güvenilir kaynaklardan edindiðim bilgilere göre bizim için sürpriz olan yasa deðiþikliði Gül için þaþýrtýcý olmadý. üünkü o da baþýndan beri, aynen Baþbakan gibi duruma vaziyet ediyor.

    Bu þartlar altýnda Gül’ün yasayý kýsmen veto edeceðini düþünmek ne kadar gerçekçi?

    (Kýsmi) Veto kararý mümkün.

    30 Haziran’da kaleme aldýðýmýz yazýda meselenin hukuki planda irdelenmesi halinde veto kararýnýn çýkacaðý bilgisini aktardýk. Bu bilgi daha sonra pek çok gazetede de tekrarlandý.

    (http://www.odatv.com/Siyaset/abdullah_gul_askere_sivil_yargi_yasasini_veto_edec ek-16709.html)

    Peki Gül meseleye siyasi açýdan bakacak olursa ne olur?

    Bu durumda bileði bükülen taraf, sahayý terk eder.

    Gül’ü son derece iyi tanýyan ortak arkadaþýmýzýn tabiriyle, “demedi demeyin”.



    Ahmet Erhan üelik


    Odatv.com
    3 Temmuz 2009

  2. #2
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çðretti (2)

    ERTUðRUL üZKüK’E ALBAY üÝüEK’TEN YANIT



    Bundan on gün önce 5 yandaþ gazete (Bugün, Star, Taraf, Vakit ve Zaman) eþzamanlý bir manþet haber yapmýþlardý. Bu gazeteler o haberde Albay Dursun üiçek’in askeri savcýlýk ifadesine attýðý imza ile daha önce baþka yerlere attýðý imzalarýn farklý olduðunu öne sürüyorlardý.

    Bilinmeyen bir “kaynak”, büyük olasýlýkla da o sahte belgeyi imal eden kaynak albayýn daha önce çeþitli yerlere attýðý yirmiye yakýn imza örneðini o beþ gazeteye “servis etmiþ” onlarda bu imza örneklerini birinci sayfalarýndan yayýnlamýþlardý.


    Bu olay üzerine Hürriyet Genel Yayýn Yönetmeni Ertuðrul üzkök 23 Haziran tarihinde Albayým bana söyleyin: "Niye?" baþlýklý bir yazý yazdý. üzkök o yazýda þöyle demiþti: “Albay üiçek, verdiði son ifadede niye farklý bir imza kullandý? Bu tavýr insanýn kafasýnda, "Acaba korktuðu bir þey mi var" sorusunu ister istemez uyandýrýyor. Kendisine ulaþýp, bu sorunun cevabýný almayý gerçekten çok isterdim…”

    Ýþte Ertuðrul üzkök’ün çok merak ettiði o sorunun yanýtýný Albay üiçek önceki günkü savcýlýk ve mahkeme ifadelerinde vermiþ. Bu sorunun yanýtý yukarýda saydýðýmýz beþ yandaþ dýþýndaki bir çok gazetede bugün yer aldý.

    Yanýt þu: Albay üiçek son üç yýldýr sadece askeri savcýlýktaki soruþturma evrakýna attýðý imzayý kullanýyormuþ. Albay, malum fotokopideki imzanýn kendisine ait olduðunu, ancak bu imzayý 10 yýl önce bir baþka belgeye attýðýný, bu imzanýn dijital yöntemler kullanýlarak belgenin altýna yapýþtýrýlmýþ olabileceðini söylemiþ.


    Yani sahte belgeyi imal edenler o imzayý albayýn en az üç yýl önce baþka bir vesileyle attýðý bir evraktan alýp bu fotokopiye monte etmiþler!


    Albay üiçek böylece Ertuðrul üzkök’ün on gün önce sorduðu soruyu da yanýtlamýþ oluyor.


    Meðer Ertuðrul üzkök on gün önceki yazýda iþin aslýný anlayabilmek için o soruyu þöyle sormalýymýþ: “Bu fotokopinin altýnda neden albayýn son ifadeye attýðýndan farklý bir imza var?”


    Meðer psikolojik harekat timleri usta gazeteci üzkök’ü bile yanýltacak kadar “iþlerinde” uzmanlaþmýþlar!



    Odatv.com
    3 Temmuz 2009

  3. #3
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çðretti (2)

    Ergenekon'un Sorumlusu Kim?




    Ergenekon sanýklarýndan Noel Baba Vakfý Baþkaný Muammer Karabulut'tan çarpýcý açýklama...

    ERGENEKON’UN SORUMLUSU, CHP ve BAYKAL!..

    ünceki gün 250. Madde ile görevli birimlerce yürütülen ERGENEKON SORUþTURMASININ Anayasaya aykýrý olduðuna iliþkin mahkemeye yaptýðým talep ve açýklamayý, ilgili davanýn avukatý olduðu için CHP Genel Baþkaný Deniz BAYKAL’ý da yolladým…

    BAYKAL’a “Sanýrým siz de hukuk devletine olan inancýnýzdan dolayý CHP olarak böylesi bir aykýrlýða sessiz kalmazsýnýz... Ben vatandaþ olarak görevi yaptým, bu yazý ile tarihi sorumluluðun sizde olduðunu arz etmek istiyorum...” dedim…

    Hala bir yanýt alamadým…

    Fakat ayný günlerde BAYKAL’ýn CMK’nýn 250. Maddesinin 3 fýkrasýnda yere alan “hali” yerine “halin de” olarak yer alan kanun maddesinin “Anaysaya aykýrý” olduðunu söyeleyecek kadar öfkelendiðine de tanýklýk ettik…

    þimdi Ergenekon’un avukatlýðýný üstlenecek kadar savunma yapan bir BAYKAL, “bir kelimenin” Anayasaya aykýrý olduðunu söylerken, 250. Madde ve ilgili madde ile görevli olan savcý ve hakimlerin Anayasaya aykýrý olduðunu bilmiyor mu?

    Ayný BAYKAL, TBMM’de muhalefet partisi baþkaný olarak, 4 Aralýk 2004 tarihinde Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin (DGM) yerine kurulan 250. Madde kapsamýnda görevlendirilen hakim ve savcýlar için neden Anayasaya aykýrýdýr demedi?

    Hukuk devletinde “özel mahkeme, özel hakim ve savcý” olur mu? Diyerek neden konuyu Anayasa Mahkemesine götürmedi!..

    Bakýn o Anayasya ve evrensel hukukun bütün araç ve gereçlerine aykýrý madde, yürürlüðe girmeden, henüz 1 Mayýs 2006 tarihinde Ergenekon soruþturmasý baþlamadan önce Ýnsan Haklarý Derneði’nin web sitesinde “benzeþmeden aynýlaþan” görüþ þu þekilde ifade edilmiþ; “Toplumsal Muhalefet Susturulmakta, Tehdit Edilmekte(…) Tasarý ile 'örgütün faaliyetini düzenleyenlerin de örgütün yöneticisi olarak cezalandýrýlacaðý' gibi yeni muðlak suç tipleri yaratýlmýþ, propaganda suçu hiçbir kurala baðlanmadan yeniden çok daha geniþ kapsamda düzenlenmiþtir. Tasarýnýn bu maddesi ile TOPLUMSAL MUHALEFET TAMAMEN DENETÝM ALTINA ALINMAK VE SUSTURULMAK ÝSTENMEKTEDÝR. SÝYASAL PARTÝLER, SENDÝKALAR, DERNEKLER, VAKIFLAR, AYDINLAR, üðRENCÝLER, ÝNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI VE HERKESÝN ÝRADESÝ TESLÝM ALINMAK ÝSTENMEKTEDÝR…” Yýl 3 Temmuz 2009 söylenenler doðrulandý mý?

    - Doðrulandý…

    TBMM’de muhalefet olan bir parti, iktidardaki partinin yaptýðý gibi, Anayasaya aykýrý bu uygulamaya sessiz kaldý ve hala da sessiz kalýyor.

    üünkü, dýþardaki muhalefete BAYKAL’da karþýydý…

    Bakmayýn BAYKAL’ýn Ergenekon’daki timsah gözyaþlarýna…

    Yapýlan hile ortaya çýkartýlmýþtýr!..

    Ergenekon süreci tarihe, “Laik Cumhuriyetin yerine Ilýmlý Din Cumhuriyeti kurmak isteyen gerici devrim taraflarý, ATATüRK ilke ve devrimlerini insanlýk onuru gören, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasasýna ve kanunlarýna TARAF olan insanlarý, iktidar ve muhalefetin ortaklaþa yasallaþtýrdýðý özel yasalarla, özel mahkemelerde var edilen suçlarla yargýladýlar” olarak geçecektir… Bir numaralý sorumlusu ise Deniz BAYKAL olacaktýr!.. 3 Temmuz 2009


    Muammer KARABULUT

    03.07.2009 / Ýnternetajans

  4. #4
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çðretti (2)

    O Haberlerin Arkasýndayým


    Mustafa Balbay
    Açýk Ýstihbarat
    02.07.2009




    4 aydýr tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, gazetesine yayýmlanmaya baþlanan “Gerilimli Yýllar” adlý yazý dizisinde, hakkýndaki yargýsýz infazlara cevap verdi:Darbe günlüðü tanýmýný reddediyorum, haberlerimin arakasýndayým”
    __________________________________________________ _______________________

    “Yukarýda sýraladýðým yelpazenin bütün taraflarýyla diyaloðum vardý. Bunlarýn tümü yasal zeminlerde, makamlarda gerçekleþtirilen diyaloglardý. Kimi aldýðým bilgileri haberleþtirdim. Bunlar o günlerin koþullarý içinde çok kritik ve tartýþýlan haberler oldu. Doðal olarak o haberlerin tümünün arkasýndayým.

    Tutuklanmamýn arkasýndan medyada yer alan haberler ve yorumlar, benim konumumu ayrý bir tartýþma konusu haline getirdi. Hem bu tartýþmayý benim açýmdan netleþtirmek hem de Türkiye’nin sözünü ettiðim dönemine bir ölçüde açýklýk getirmek için böyle bir yazý dizisi kaçýnýlmaz hale geldi.

    “O dönem yaþanan her þeyi biliyorum, hafýzamý ortaya koydum mu, not defterimi açtým mý yer yerinden oynar” iddiasýnda deðilim.

    Kimi görüþmelerim “off the record” idi. Yani yazýlmamak üzere. Gelinen noktada bunlarý da bir ölçüde açmak gerekecek.


    DARBE GüNLüðü TANIMINI REDDEDÝYORUM

    O günlere bir bütün olarak bakýldýðýnda diziye “Gerilimli Yýllar” baþlýðýný koymak uygun düþecekti. Bu diziyle ilgili elbette kimi taraflarýn açýklamalarý olacaktýr. üyle sanýyorum ki, gazetemiz yönetimi bunlara da yer verecektir.

    Medyada “darbe günlüðü” gibi sunulan kimi notlarýma iliþkin iddialara gelince... Her þeyden önce darbe günlüðü tanýmýný reddediyorum. Bu notlar sorguda bana gösterilmedi. O nedenle aynen kabul etmek ya da tümünü reddetmek gibi bir yöntemi benimsemedim. Evet, ben kimi notlar tuttum. Bunlar ham halde, ileride sadece benim gözden geçireceðim þeyler olduðu için içeriði hakkýnda da özenli olmadýðým notlardý. O nedenle benim için ve muhataplarý için hukuken baðlayýcý olduðunu düþünmüyorum.


    NEDEN SÝLDÝM?

    Ýleride bu dönemi bir araþtýrma olarak, bir kitap olarak yazabilirim düþüncesiyle aldýðým bu notlarý neden sildim?

    1- Ýleride 2000’li yýllarý yazacak olursam, güncel olarak yazdýðým haberlerin bana yeterince ýþýk tutabileceðini düþündüm.

    2- Olaylar öylesi bir hale geldi ki, bu notlarý bulundurmak artýk anlamsýz diye düþündüm. Gazetemizin bilgisayar sistemi yenilenirken arkadaþlar “önceki dosyalarýn tümü siliniyor, saklayacaklarýnýz varsa ayýralým” dediklerinde bir an düþündüm, “yok” dedim. Bu notlarýn tümünü artýk yok hükmünde saydým. Bu anlamda baþka notlarým da yok.

    3- 2007’den itibaren kendim için yeni kitap ve araþtýrma konularý seçtim. Son iki yýlda yazdýðým kitaplar (Heyecan Yaþlanmaz, 78’liler) bunun göstergesidir.

    Teknolojik takip artýk o kadar ileri ki, yukarýda aktardýðým bilgilerin ilgili merciler tarafýndan da hemen doðrulanabileceðini söyleyebilirim.

    FARKLI NOTLAR BÝRLEþTÝRÝLMÝþ, MONTAJLANMIþ, YORUMLAR EKLENMÝþ

    “Balbay günlükleri” diye sunulan metinlerle ilgili deðerlendirmemi bir kez daha aktarmak istiyorum:

    Ben bu þekilde, özel bir dosya halinde günlük tutmadým. Benim farklý zamanlarda, farklý dosyalarda yer alan kimi notlarým bir araya getirilmiþ, montajlanmýþ, yorumlar-açýklamalar eklenmiþ ve ortaya böyle bir “günlük” çýkarýlmýþ.

    þunu da vurgulamadan geçemeyeceðim; bilgisayarýma son 10 yýlda giren-çýkan yazý ve belgenin tümü yüz binlerce sayfayý bulur. Bunlardan sadece bir bölümünün çýkarýlýp, özel olarak montajlanýp salt bir kesimle diyaloðumun olduðunun ortaya çýkarýlmak istenmesini kabul edemem.

    Dizide iki temel amacým var:

    1- 2000’lerin ilk yarýsýndaki Türkiye’nin siyasal tablosunu ortaya koymak.
    2- Mustafa Balbay’ýn gazetecilik hedefleri dýþýnda baþka hiçbir gündeminin olmadýðýný anlatmak.



    Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi

  5. #5
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çðretti (2)

    ERGENEKON'DA FLAþ GELÝþME

    3. ÝDDÝANAME GELÝYOR

    03.07.2009 17:56 / haberturk.com



    Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda yazýlan 3'üncü iddianame 20 Temmuz'dan önce açýklanacak. 20 Temmuz'da, ikinci iddianamenin ilk duruþmasý yapýlacak.

    Serdar KULAKSIZ-Pelin BERKüR / AHT

    Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda 3'üncü iddianamenin yazýmýna Mart ayýnda baþlandý. 3'üncü iddianame, Ergenekon operasyonlarýnýn 9, 10 ve 11'inci dalgalarýnda haklarýnda iþlem yapýlan þüphelileri kapsýyor. 3. iddianamede, yaklaþýk 55 sanýk bulunduðu ve Poyrazköy'de 13 Nisan 2009'da baþlayan kazý çalýþmalarý sonrasý silah ve mühimmat bulunmasýna iliþkin bazý þüphelilerin gözaltýna alýnmasýna kadarki dönemi kapsadýðý öðrenildi.

    Soruþturma kapsamýnda ifade verip yaklaþýk 19 saat tutuklu kaldýktan sonra "mevcut delil durumuna göre" ve "kaçma þüphesi bulunmadýðý" gerekçesiyle tahliye edilen Deniz Kurmay Albay Dursun üiçek'in, Beykoz kazýlarýndan sonraki dönemi kapsamasý beklenen 4. iddianameye girip girmeyeceði daha sonra belli olacak.

    Ýddianameye girmesi beklenenler

    3. iddianamede yer alan 50'den fazlasý tutuklu yaklaþýk 80 þüpheli arasýnda, tutuklu üzel Harekat Dairesi Eski Baþkanvekili Ýbrahim þahin'in yaný sýra, gözaltýna alýndýktan sonra serbest býrakýlan Milli Güvenlik Kurulu eski Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Tuncer Kýlýnç, emekli Orgeneral Kemal Yavuz ve Yazar Yalçýn Küçük'ün de adý geçiyor. Yeni iddianamede, halen yurtdýþýnda bulunan ÝSTEK Vakfý Baþkaný Bedrettin Dalan'ýn da firari þüpheli sýfatýyla yer alacaðý belirtiliyor. 3'üncü iddianamede 12'inci dalgada gözaltýna alýnan Prof. Dr. Mehmet Haberal, Prof. Dr. Ferit Benay ve Fatih Helmioðlu'nun da aralarýnda bulunduðu þüphelilerin yer almadýðý, bu kiþiler için ise 4'üncü bir iddianamenin hazýrlanabileceði belirtildi.

    üçüncü iddianamenin, ikinci iddianamedeki þüphelilerin yargýlanmaya baþlanacaðý 20 Temmuz'dan önce açýklanýp ilgili mahkemeye sunulacaðý kaydedildi.


    Birinci Ergenekon iddianamesi

    ümraniye ilçesinde 12 Haziran 2007'de ele geçirilen patlayýcý maddeler nedeniyle baþlatýlan ve ''Ergenekon'' adý verilerek geniþletilen soruþturma kapsamýnda hazýrlanan ilk iddianame, 10 Temmuz 2008 tarihinde Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesi tarafýndan kabul edildi. Davada 46'sý tutuklu 86 sanýk yer aldý. Ýlk davanýn tutuklu sanýklarý arasýnda emekli Tuðgeneral Veli Küçük, ÝP Genel Baþkaný Doðu Perinçek, yazar Ergun Poyraz, Doç. Dr. ümit Sayýn, Doç. Dr. Emin Gürses, ümit Oðuztan ve emekli yüzbaþý Muzaffer Tekin'in de bulunuyor. Ýlk duruþma 20 Ekim 2008 tarihinde görülmeye baþlandý. 10 Nisan itibariyle 73'üncü duruþma tamamlandý.


    Ýkinci iddianame

    Ergenekon soruþturmasýný yürüten savcýlarca hazýrlananan ikinci iddianame, 25 Mart 2009 tarihinde kabul edildi. 19'u tutuklu, 37'si tutuksuz 56 sanýk hakkýnda suçlamalarýn yer aldýðý iddianame, 1909 sayfa ve 5 bölümden oluþuyor. Mahkeme, halen görülmekte olan ''Ergenekon'' davasý ile ikinci davanýn birleþtirilmesi yönünde karar almadý. Duruþma tarihi 20 Temmuz 2009 olarak belirlendi. ''Ergenekon''da açýlan ikinci davada sanýklar arasýnda emekli Orgeneraller Hurþit Tolon, þener Eruygur ile eski polis müdürü Adil Serdar Saçan, gazeteci Mustafa Balbay, JÝTEM'in kurucularýndan Arif Doðan, Anayasa Mahkemesi Baþkan Vekili Osman Paksüt'ün eþi Ferda Paksüt, gazeteci Tuncay üzkan ile ATO Baþkaný Sinan Aygün de yer aldý.


    Suçlamalar

    Her iki iddianamede de en önemli suçlamalar olarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldýrmaya veya görevini yapmasýný engellemeye teþebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karþý silahlý isyana tahrik etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldýrmaya veya görevini yapmasýný engellemeye teþebbüs etme ve uyuþturucu veya uyarýcý madde ticareti yapma veya saðlama" yer aldý.

    ...

  6. #6
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çðretti (2)

    Aynalý sazan taktiði


    Selcan TAþüI
    selcantasci@gmail.com
    Yazý Tarihi: 04/07/2009



    Ne “belge”, ne “kaðýt parçasý”... Amberin Zaman ’kirli tezgah’ý itiraf etti: Taraf tepkileri tetiklemek için yapýlan sýzmayý, sahte olup olmadýðýna aldýrmadan hem toplumu hem devletin kurumlarýný yemlemek için kullanmýþ


    Mehmet Altan “demokrasiye karþý asimetrik savaþ” konusunu gündeme getirmeden önce meðer epey gözlem imkaný bulmuþ.

    Kardeþinin yönettiði Taraf, demokrasiye karþý asimetrik savaþýn kralýna imza atmýþ meðer.

    Demek boðaza karþý viski yudumlanan akþam sefalarýnda evde de konuþuldu konu.

    Konunun bu kadar kaþýntý yaratmasýnýn altýndan bit yeniði çýkacaðýný tahmin ediyorduk da... Bu böyle beyaz gömleðin üzerine düþen siyah asalak tanesi gibi, gözümüze soka soka olur mu tereddütteydik. Böyle ayan beyan, ititrafla ortaya çýkýnca tadýndan yenmez oldu.

    Kocasý Erivan’da görevli bir ABD’li diplomat(!) olan Amberin Zaman bakýn dün neler yazdý:

    “Taraf’ýn yayýmladýðý belgenin gerçek olup olmadýðýndan ziyade taraflarýn bu belgeye verdiði tepkiler önemliydi. Zira belgenin sýzdýrýlmasý bir yönüyle tepki tetikleme hedefini de güdüyordu. þu an için hükümetin, verdiði tepkiler itibariyle galip görüntüsü verdiðini söyleyebiliriz.”

    Yenilgi neden hep zafere en çok yaklaþtýðýnýz anda gelir biliyor musunuz?

    Rehavetten...

    “Ben oldum” dediðiniz an, “ham” lýðýnýz en net göstergesidir.

    Amberin Zaman da “TSK yenildi görev tamamlandý” rahatlýðýyla yazmýþ belli ki...

    Belki, daha önce Erivan’a maça gitmesi ve Ermenistan sýnýrýnýn açýlmasý konusunda Cumhurbaþkaný’na yazdýðý açýk mektuplara ýþýk hýzýyla ve olumlu yanýtlar almýþ olmasý gibi, geçerli nedenleri olabilir...

    Peki bu sonucu deðiþtirir mi?

    Bekleyip göreceðiz.

    Türkiye Cumhuriyeti’nde “Savaþsa, asýl þimdi baþlýyor” diyebilecek siyasiler, bürokratlar, askerler ve savcýlar kalmýþsa çok beklememize gerek bile kalmayacak...

    üünkü bu yazý, bir yönüyle TSK’ya bir yönüyle de demokrasi ve topluma karþý yürütülen psikolojik operasyonun itirafnamesidir.

    Zaman yaptýklarý yayýmýn amacýnýn, gizli bir darbe planýný ortaya çýkarmak deðil, zaten iktidarý bir gölge gibi takip eden, adýný açýklamaktan aciz bir bakanýn ifadesiyle “karabasan”larý olan asker ve darbe sözcüklerini bir umacý olarak kullanýp, TSK’ya karþý bir sivil darbe yaptýramak olduðunu itiraf etmiþtir.

    üongar’ýn “darbeci Albay” yaftasý ile Genelkurmay Baþkanlýðý arasýnda kurmaya çalýþýrken çuvalladýðý illiyet baðý, tam da bu noktada, psikolojik operasyon ile Taraf arasýnda rahatlýkla kurulabilir.

    üünkü Taraf geceyerýsý “konsantre güçlüðü çeken muhalefetten yasa kaçýrma operasyonu”ndan, Genelkurmay’ýn kurumsal saygýnlýðýnýn sorgulanmasýna, ordunun sýnýr bekçisi olarak konumlandýrýlmasýndan, siyasi iktidarýn yürütme memuru olarak biata mecbur kýlýnmasýna uzanan “gerilim”i doðuran “yem”i atarak; sonuç ile somut biçimde delillendirilebilecek bir illiyet baðý kurmuþtur.

    Süreç yargý, siyaset ve toplumun bütün diðer kesimlerinin zihnindeki asker algýsýný þekillendirme amacý da güttüðünden asimetrik savaþ ayný zamanda aklý ve mantýðýna tezgah kurulan toplum iradesine, dolayýsýyla demokrasiyedir.

    Taraf’ýn ayný anda büyük küçük sayýsýz balýðýn (bir siyasi parti, bir cemaat, bir garip medya...) iþtahýný açacak yemine ilk atlayan sazan kim oldu peki?

    Takdirini size býrakýyorum...



    ++++++



    ‘Tarak gazetesi’

    Ýnternette ‘Tarak gazetesi’ adlý bir kýsa film dolaþýyor... Ýki muzip delikanlý bir kaðýda flaþ haberler yazýp Tarak gazetesine her gün kapýnýn altýndan býrakýyorlar... Belgeler anýnda o sýrada genç kýz ve kadýnlarla ilgili yazýsýný kaleme almakta olan Ahmet Bey’e ulaþtýrýlýyor. Ahmet Bey belgeyi görür görmez ‘Baskýyý durdurun’ talimatý veriyor. Belge ertesi güne manþet oluyor... Mesela:

    ‘Ahmet Necdet Sezer aslýnda hala Cumhurbaþkaný ama medyadan gizleniyor.’

    ‘Atatürk ölmedi, basýndan gizleniyor, yakýnda darbe yapacak.’

    Hoþ bir film.

    Ama Tarak gazetesi keþke filmdeki kadar saf olsa...


    * Melih Aþýk / Milliyet


    ++++++


    Kim bu korkak bakan?

    Radikal Ankara Temsicisi Murat Yetkin “Hükümetin etkili bir üyesiyle ismi saklý tutulmak kaydýyla önemli bir telefon görüþmesi” yapmýþ.

    Radikal’in dünkü manþetinde görüþmenin içeriði vermiþti.

    Bakan kaynaðý, Yekin’e özetle Cumhurbaþkaný’nýn hakemlik deðil yasal görevini yerine getirdiðini, CHP’nin itirazlarýnýn nedeninin ‘CHP+Ordu=Ýktidar’ formülünün ‘iþe yaramaz’ hale gelmesiyle ilgili olduðunu anlatmýþtý.

    Ha bir de AKP hükümeti ile TSK arasýnda yaþananlarý, Türkiye ile ABD arasýndaki iliþkiye benzetmiþ bakan. Derviþ’in fikri neyse zikri de odur. ABD’yle yatýp ABD’yle kalkýnca “kedi-fare oyunu” gibi, daha geniþ kitlelerin anlayacaðý türden bir yaklaþým geliþtirmek olanaklý olmuyor demek. Adý Yetkin’de saklý Bakan’a göre 1Mart tezkere krizinden sonra ABD ile iliþkiler nasýl daha ‘gerçekçi, kiþilikli, rolüne uygun’ zemine oturmuþsa, bundan sonra TSK ile iliþkiler de ‘karabasandan uyandýklarý’ gerçekçi bir döneme giriliyormuþ. Hiç ‘Demek ki AKP’iler orduyu karabasan olarak görüyorlarmýþ’ gibi bilinen çýkarýmlar yapmayacaðým. Bakanýn benzetmesi gözümde tek bir sahne canlandýrdý:

    Obama TBMM kürsüsünde konuþuyor... Ardýndan kiþilikli iliþkimiz kah Ermenistan sýnýrýndan göz kýrparak, kah Heybeli’de her gece mehtaba çýkararak daha heyecanlý bir hal alýyor.

    Merak ediyorum bu benzetmeyi yaparken bakanýn zihninden geçen rol daðýlýmý nasýldý? Kiþilikli iliþikinin zencisi AKP mi, yoksa TSK mý?

    Yazýda bir soruya daha cevap aramak zorunda kaldým: Kimdi bu bakan?

    AB heveskarlýðýndan dolayý Egemen Baðýþ veya Ali Babacan’dýr diye düþündüðüm de oldu, “güzel, güneþli günler göreceðiz” temasýndan yola çýkarak Deniz Gezmiþ’e atýf hissine kapýlýp Ertuðrul Günay’dýr dediðimde...

    Hakikaten kimdi o bakan?

    Dokunulmazlýk zýrhýna bürünmüþ halde dahi düþüncelerini açýklamaktan korkan o bakan kimdi?

    Sözlerinin arkasýnda duramayacak kadar basiretsizse nasýl iktidarýn “etkili” isimlerinden olabiliyordu?

    Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin bir bakanýn bile makamýný yok hükmünde saydýrdýðý bir ortamda, Tatvan Kaymakamý’nýn çaresizliðini anlamak çok daha kolay oldu.

    Not: Düþünce ve ifade hürriyetini dahi kullanmaktan aciz, maskeli bakanlarýmýzýn da olduðunu göstermekten baþka iþe yaramayan söyleþiyi manþete taþýyan primata da bravo doðrusu...


    ++++++


    Karþý devrimin teorisyeni

    Türkiye’de olup bitenlere bakýnca Antonio Gramsci’nin Marksist devrimin baþarýsý için oluþturduðu teorik modelin kullanýldýðýný görüyorum. Gramsci’ye göre iki tür savaþ vardýr.
    Sistem deðiþtirmekte önemli olan pozisyon savaþýdýr. Bu, insanlarýn beyinleri üzerine verilen kültürel bir savaþtýr. Bu savaþta sistemi deðiþtirmeye uðraþan taraf zihinler üzerine ve kültür üstünde bir hegemonya kurmaya baþladýðýnda sistem çökmeye hazýr hale gelir. Cumhuriyet sistemini deðiþtirmeye kararlý unsurlar, cumhuriyetin yanlýþ uygulamalarýndan haklý olarak þikayet edenleri de yanlarýna alarak, bir pozisyon savaþýna baþladýlar. Amaç cumhuriyet sistemine rýza verilmesini sona erdirmek.

    * Serdar Turgut Akþam



    ++++++



    Cumhurbaþkaný’na intikam çaðrýsý yaptý:



    27 Nisan’ý unutmayýn!

    Bu süreçte Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün 27 Nisan Muhtýrasý’ný da asla unutmamasý gerekiyor...

    Bu anayasal suçun iþlendiði sýrada kimse aðzýný açmadý, askeriyedekiler de dáhil olmak üzere ’aðzýný açmayanlar’daha önemli konumlara geldi.

    üstelik kimse yargýlanmadý... Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, ’Kayserili bir tesviye teknisyeninin oðlunu Cumhurbaþkaný olarak görmek istemediðini’dayatan zorba zihniyet olduðu gibi duruyor.


    * Mehmet Altan / Star

    ...

  7. #7
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çðretti (2)

    Nur cemaatinde ergenekon ajaný


    04.07.2009 / gazeteport.com





    AKP'nin cemaatçi vekillerini ve bakanlarýný yakýndan izleyen eski Nurcu jandarma istihbarat ajaný, ikili oynayarak ayný zamanda Ergenekon'un faaliyetleriyle ilgili bilgileri hükümete vermiþ. üift taraflý ajaný þener Eruygur alnýndan öpmüþ.



    ÝSTANBUL - “Tuðgeneral Levent Ersöz Jandarma Genel Komutanlýðý’na istihbarat komutaný olarak atandý. Bana haber gönderdi. Kendisini ziyarete gittim. Ankara’da ‘Oðlum ben senin sayende istihbarat komutaný oldum. Ayný çalýþmanýn daha büyüðünü yapacaðýz. Sen eþyaný topla hemen buraya gel’ dedi. Ben de Bursa’dan þahsi eþyamý alýp Ankara’ya geldim.”

    Ergenekon davasýnýn gizli tanýklarýndan Ahmet Faruk’un ifadesine göre Ergenekon’un ‘en kocakulak’ sanýðý olarak bilinen Levent Ersöz’ün Jandarma Genel Komutanlýðý’nda istihbarat komutaný olmasýný saðlayan geliþmelerin baþýnda Nur cemaatine karþý sürdürülen istihbarat faaliyetleri etkili oldu.

    Savcýlar tarafýndan ‘Ahmet Faruk’ adýyla kodlanan Ergenekon davasýnýn gizli tanýðý, cemaatlerden edindiði bilgiler sayesinde Levent Ersöz’ün terfi etmesini saðlarken, diðer yandan da dönemin Ýçiþleri Bakaný Abdülkadir Aksu’ya AKP’ye karþý yürüttükleri izleme ve dinleme faaliyetleri hakkýnda bilgiler vererek ikili oynadý.

    Savcý tanýðý deþifre ediyor
    Ahmet Faruk’un Ergenekon 2. iddianamesinin 145 nolu ek klasöründeki ifadesi, 2002’de Bursa’da baþlayan ardýndan Ankara’da devam eden Nur cemaatine karþý ajanlýk çalýþmalarý konusunda ayrýntýlý bilgilerle dolu. Ergenekon savcýlarý pek de farkýnda olmadan Ahmet Faruk’un gerçek ismini de deþifre etmiþler. Ayný kiþinin ifadesi, bu kez gerçek kimliði ve þüpheli sýfatýyla bir kez daha alýnmýþ. Ahmet Faruk’un anlatýmlarýyla bire bir örtüþen bu ifadenin altýndaki imza ise Yüksel Dilsiz’in.

    üocuk yaþta cemaatte
    Faruk ve Dilsiz’in ifadelerinde anlattýklarý arasýnda cümle deðiþiklikleri dýþýnda önemli bir fark yok. ürneðin her ikisi de çocuk yaþlarda içine girdikleri Nur cemaatine karþý 2002 yýlýnda Bursa’da Levent Ersöz’ün isteði üzerine istihbarat çalýþmasý yapmýþ. Her ikisi de Levent Ersöz 2003’te Jandarma Ýstihbarat Dairesi’nin baþýna getirildikten sonra Nur cemaatine karþý istihbarat faaliyetlerinde bulunmak üzere Ankara’ya gitmiþ. Her ikisi de bu faaliyetleri sýrasýnda Mustafa Kýlýç adýna düzenlenen kimlik kullanmýþ ve çevrelerinde üsteðmen rütbesiyle tanýnmýþlar. Ýkisi de daha sonra sözde yüzbaþý rütbesine terfi etmiþler.

    Ýþte, gizli tanýk Ahmet Faruk ya da açýk kimliði ile Yüksel Dilsiz’in Ergenekon savcýlarýndan Ferruh Gün’e verdiði ifadelerden Nur vemaatine karþý yürütülen istihbarat faaliyetleri:

    "2002 yýlýnda Bursa’da Ergenekon ürgütü yöneticisi olan Tuðgeneral Levent Ersö,z Bursa Jandarma Bölge Komutaný iken onun vasýtasýyla örgütle tanýþtým ve faaliyetlere baþladým."

    ‘Nurcu evleri belirledim’
    Levent Ersöz beni Bursa’da bulunan Nurcu cemaatlerle ilgili bilgi toplama faaliyeti ile görevlendirdi. Bu amaçla yaklaþýk sekiz ay kadar bir çalýþma yaptým. Bu çalýþma neticesinde Nurcu cemaatlere ait olduðunu tespit ettiðim tüm ev, iþyeri, okul, dershane gibi yerleri belirledim. Bunlarýn fotoðraflarýný çektim. Ayrýca bu gibi yerlerde kalan ve sýk sýk gelip giden þahýslarýn görüntülerini kaydettim. (...) Balýkesir-üanakkale ve Bilecik illerini de kapsayacak þekilde detaylý çalýþma yapmam emredildi. Ayný çalýþmayý belirtilen illerde ben yaptým. Daha önce Nurcularýn Mustafa Sungur adlý kolunda uzun zaman kaldýðým için her türlü Nurcu cemaate girmem ve onlarla yakýnlýk kurmam kolay oluyordu.

    ‘Eruygur alnýmdan öptü’
    (...) Orgeneral þener Eruygur Bursa’ya geldiðinde, Levent Ersöz dosyayý kendisine takdim etti. þener Eruygur dosyadaki çalýþmayý incelediðinde, ‘Bu Jandarma tarihinde yapýlan ilk ve en büyük çalýþmadýr. Sizi tebrik ederim’ dedi. Beni alnýmdan öptü. Dosyayý kendisi bizzat alýp götürdü.

    Levent Ersöz paþanýn 2003 yýlýnda Ankara Jandarma Ýstihbarat Daire Baþkaný olarak atanmasýndan sonra ben de Ankara’ya gittim. (...) Askeri istihbarat bana Nur cemaati içerisinde olduðu söylenilen o dönemin milletvekillerini takip etmemi söyledi. Bu amaçla zaman zaman kamera ile birlikte bu milletvekillerinin bulunduðu ortamda çekim yaptým, evlerini izledim ve elde ettiðimiz bilgileri rapor halinde Dursun Yüzbaþý vasýtasýyla Salih Albay’a veriyordum.

    Ortalýðý karýþtýracak fikir
    Ersöz ile çalýþýrken benim Ýslam dini konusunda ve cemaatlerin anlayýþ ve kültürleri hususunda derin bilgiye sahip olduðumu biliyordu. Saidi Nursi’nin Ýsa Peygamber olduðunu ispatlayan bir makalemi göstermiþtim. (...) Bu makaleyi Levent Paþa çok beðendi. Onun isteði bu tarz makaleler ile ortalýðý karýþtýracak tarzda fikirler ileri sürmek, toplumun özellikle Nurcu cemaatlere yönelik ilgisini ve alakasýný kesmek, dini hususlarda toplumu zayýflatmaktý.

    12 personelden ibarettik. Tuðgeneral Levent Ersöz’ün emri ile gizli ve gayri resmi faaliyetleri yürütüyorduk. Ben özellikle Ankara’da ve daha sonra tüm Türkiye çapýnda her türlü cemaate ve dini gruplara giriyor, burada bulunan þahýslarýn görüntülerini kaydediyordum. Ayrýca bu þahýslarýn üst düzey polis müdürlerinin, bunlara destek veren çok zengin iþadamlarýnýn görüntülerini kaydediyor, bunlarýn ev, iþyeri adreslerini, telefon numaralarýný, bildiðim baþka özel durumlarýný bu þekilde toplayýp dosya yapýyorduk.

    AKP’li vekille randevu
    Levent Ersöz’ün bizden istediði özellikle hükümette bulunan Ak Parti’nin milletvekillerinin ve bakanlarýnýn cemaatler ve dini gruplarla iliþkilerini belgelemek ve bunlarýn görüntelerini almak þeklinde idi. Bu amaçla Ziyaattin Akbulut ve Ali Yüksel Kavuþlu isimli milletvekilleriyle temas kurdum. Kendileri ile görüþmek için randevu aldým. T. Ziyaeddin Akbulut’u (Eski Konya Valisi) Mustafa Sungur cemaatinde iken Konya Ereðli ilçesinde sohbetlere gelip gittiðinde tanýmýþtým. Kendisiyle görüþme imkanýmýz kolay oldu. (...) Buraya jandarma görevlileri ile birlikte gittim. Onlar bizim oturacaðýmýz yeri görüntüye almak için gerekli tertibatý aldýlar. (...)

    Ersöz sevinçten fýrladý
    Ankara Birlik Sitesine yakýn Zümrüt apartmanýnda daha çok AKP milletvekillerinin sýkça gittikleri cemaat tarzý toplantýlar yaptýklarý bir yerden bahsetti. Bana ‘Sen risaleleri iyi biliyorsun, mübarek bir insansýn, sen orada kal, bize hocalýk yaparsýn’ dedi. Ben de onun isteði üzerine oraya yerleþtim. Bu olayý Levent Paþa’ya anlattýðýmda sevinçten ayaða fýrladý. Gözü parladý. Beni defalarca kucaklayýp öptü.

    Temizlikçi, tamirci, tüpçü
    Bu yerin giriþine ve daha sonra hemen tüm milletvekillerinin evlerinin giriþlerine kameralar ve görüntü alma araçlarý yerleþtirdik. Tüm AKP milletvekillerinin ve bakanlarýnýn ev telefonlarýný, bazýlarýnýn cep telefonlarýný, korumalarýnýn telefonlarý, eþlerinin telefonlarý dinleniyordu. Evlere temizlikçi, tamirci, tüpçü çaðrýldýðýnda bunlarýn yerine istihbarat elemanlarý gönderiliyordu. Evde yaþayanlar da gözlenmiþ oluyordu.

    Ben bakanlar ile ilgili çalýþmalar yaparken Ýçiþleri Bakaný Abdülkadir Aksu ile samimiyet kurmuþtum. Bir gün kendisine gidip bulunduðum konumu jandarmada yapýlan çalýþmalarý anlattým. Rüzgar 1 kod adlý dosyadan bahsettim. Abdülkadir Aksu bana çalýþmaya devam etmemi, her konudan kendisini haberdar etmemi söyledi. Ben yaptýðýmýz çalýþmalarýn bir kýsmýnýn kopyasýný alarak Abdülkadir Aksu’ya verdim.

    (Radikal)


    ...

  8. #8
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çðretti (2)

    AMERÝKALILARA “DARBE OLUYOR MüDAHALE EDÝN” DEDÝLER

    Cemaat'in yayýn organý Today’s Zaman ekibinin Washington temaslarýnýn izini sürmeye devam ediyoruz. Odatv.com olarak çok ilginç bilgiler elimize geçti.

    Geçen haftayý Washington’da geçiren Today’s Zaman ekibinin resmi yetkililerle yaptýklarý görüþmelerde “Türkiye’de askeri vesayet var. Darbe oluyor niye müdahale etmiyorsunuz” diye ülkelerini þikayet ettiði iddia ediliyor.

    üzellikle gazetenin yazarlarý arasýnda bulunan Orhan Kemal Cengiz isimli avukatýn ABD Dýþiþleri’ndeki toplantýda heyecanlanýp sesini yükselterek, “Niye hiçbirþey yapmýyorsunuz? ülkede darbe oluyor” dediði, ABD’lilerin de bu kontrolsüz patlamayý þaþkýnlýk içinde izlediði söyleniyor.

    Today’s Zaman ekibinin, daha sonra Brookings Enstitusu ve Kongre’deki uzmanlarýn katýldýðý kapalý toplantýlarda da ayný tezleri dile getirdiði belirtiliyor. Ekibin içinde yer alan eski solcu yeni Sabah Gazetesi yazarý Yavuz Baydar’ýn tartýþmayý Ergenekon Soruþturmasýna çekmeye çalýþtýðý ama ABD’li pekçok muhataplarýnýn “Bu soruþturma çok þüpheli bir yöne gidiyor. Herkesin telefonu dinleniyor. Biz bu operasyonlara mesafeliyiz. Türkiye’nin içiþidir” dediði gelen bilgiler arasýnda.

    Cemaat’in ABD’den düzenlediði ve halý alýþveriþiyle taçlanan turistik gezilerin þüphe ve tepki topladýðý, Kongre’de Today’s Zaman ekibinin ülkelerini “darbe oluyor, vesayet altýndayýz” diye þikayet etmeleri, ABD’yi müdahaleye davet etmeleri þaþkýnlýkla karþýlanýyor.



    odatv.com
    5 Temmuz 2009

  9. #9
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çðretti (2)

    ASKERÝ MAHKEMEYE GüRE “ÝRTÝCA BELGESÝNÝ” KÝM HAZIRLADI?

    Radikal Gazetesi yazarý Murat Yetkin bugün gazetedeki köþesinde Ýrticayla Mücadele Belgesi olduðu iddia edilen fotokopi ile askerin sivil mahkemelerde yargýlanmasýna izin veren gece yarýsý yasasý arasýndaki iliþkiyi anlattý. Murat Yetkin’in yazýsýna göre Albay Dursun üiçek’in bu belge nedeniyle deðil bir ihbar mektubu nedeniyle savcýlýða çaðrýlmasý yeni yasanýn olasý sonuçlarýnýn neler olabileceðine dair ipuçlarý sunuyor.

    Ýþte Murat Yetkin’in askerler ile konuþmalarýna dayanarak yazdýðý o yazýsý:

    ”* Askerler (Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Ýlker Baþbuð’un 26 Haziran’daki basýn toplantýsýnda sözünü ettiði, TSK’ne karþý) asimetrik psikolojik savaþýn hedefinin bütün süreci (12 Haziran’da Taraf gazetesinde ‘AKP ve Gülen’i bitirme planý’ baþlýðýyla ve altýnda Genelkurmay’da görevli Albay Dursun üiçek’in imzasý olduðu iddiasýyla) yayýmlanan ‘belge’ ile irtibatlý göstermek olduðuna inanýyorlar.

    * üst düzey askeri kaynaklar, Genelkurmay Askeri Savcýlýðý’nýn Albay üiçek aleyhine kamu davasý açýlabilmesi için hem Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýlýðý, hem de devletin diðer kurumlarýndan ilk günden itibaren bilgi ve belge talep ettiklerini, ancak þimdiye dek ellerine hiçbir þey ulaþmamýþ olduðunu özellikle vurguluyorlar. Bu konuda bir üst düzey kaynaðýn sözleri ilginç: ‘Hala belge yok. Ama bu illa olacak anlamýna gelmiyor. Belki de hiç çýkmaz’.

    * Peki, sivillerin elinde Albay üiçek’e kamu davasý açýlmasýna yarayacak bir belge veya bilgi yoksa, ya da askere verilmemiþ ise, Asker kendi istihbarat imkanlarý ile neden bunu araþtýrýp ortaya koymuyor? Bu soruya askeri yetkililerin yanýtý þöyle oldu:

    1- Askeri Savcýlýk, iddia edilen belgenin Genelkurmay’da üretilmediðini ortaya koydu,

    2- Bizce bu iddia edilen belge askerler tarafýndan deðil siviller tarafýndan hazýrlanmýþtýr

    3- Dolayýsýyla araþtýrýlmasý bizim yetki alanýmýza girmiyor, sivil makamlarýn araþtýrýp ortaya koymasý gerekiyor.

    * Bu arada önemli bir ayrýntý öne çýkýyor: Askerler, iddia edilen belgede imzasý bulunduðu yazýlan Albay Dursun üiçek’in, Ýstanbul Baþsavcýlýðý tarafýndan sorguya alýnmasýnda bu ‘belge’nin deðil iddia edilen Ergenekon örgütüyle irtibatýnýn gerekçe gösterildiðine dikkat çekiyorlar.

    * Hürriyet gazetesinde 4 Temmuz’da yayýmlandýðý üzere, Albay üiçek önce 17 Haziran’da belge ile ilgili sorguya çaðýrýlmýþ. Ancak Askeri Savcýlýk ‘kendi soruþturmasýnýn devam ettiðini’ söyleyince Ýstanbul Baþsavcýlýðý ‘Askeri yargýya güveniyoruz’ diyerek sorguyu ertelemiþti. üiçek’in 30 Haziran’daki sorgusu ise ‘Ergenekon þüphelisi’ gerekçesiyle yapýlmýþ, üiçek o gece tutuklanmýþ, ertesi gün delil yetersizliði gerekçesiyle tahliye edilmiþti.

    Yine de Albay üiçek’in görevinden alýndýðý ve bir baþka dairenin hizmetine verildiði doðrulanýyor.

    * Askeri yetkililerin dikkat çektiði bir baþka husus ise Albay üiçek’in ikinci kez sorguya çaðýrýlmasý ile Orgeneral Baþbuð’un basýn toplantýsý yapmasý arasýnda bað olduðu yolundaki yorumlar. Yetkililer, bunu kesin dille yalanlýyor ve bunun da psikolojik savaþýn parçasý olduðunu söylüyorlar. Onlara göre, basýn toplantýsý 26 Haziran’da, duyurusu da 25 Haziran’da yapýlmýþtý. Oysa üiçek’i 30 Haziran’da ifadeye çaðýran Ýstanbul Baþsavcýlýðý duyurusu 24 Haziran’daydý. (üaðrýnýn Milli Güvenlik Kurulu’nun toplanacaðý 30 Haziran için çýkarýlmasý bir tesadüf müydü? þu anda bilemiyoruz.)

    * Askeri Savcýlýðýn ‘Bu belge Genelkurmay’da üretilmemiþtir, imzanýn Albay’a ait olduðu kanýtlanamamýþtýr, kovuþturmaya gerek yoktur’ açýklamasý 24 Haziran’da yayýmlanýr yayýmlanmaz, Ýstanbul’daki savcýlar toplanmýþ ve Askeri savcýlýðýn iþi tamamlandýðýna göre, kendilerinin devreye girebileceðini düþünmüþlerdi. Askeri yetkililer bu noktada Ýstanbul Savcýlýðý eyleminin meþru olduðunu, ‘psikolojik harekatla’ ilgisi olmadýðýný söyleyip, ikisi arasýnda iliþki kuranlarý suçluyorlar.

    * Askerler Albay üiçek’in sorgulanýp tutuklanmasýyla Meclis’ten geçip Cumhurbaþkaný’nýn deðerlendirme sürecindeki yargý usulleri yasasý arasýnda da doðrudan bað kurmuyorlar. üünkü böylelikle mevcut yasalarla da asker kiþilerin sivil mahaller dýþýnda, görevleriyle ilgili olmayan konularda sivil mahkemelerde yargýlanabileceði bir kez daha görüldü. Nitekim iddia edilen Ergenekon davasýnda halen 10 subay üç astsubay tutuklu bulunuyor.

    * Ancak askerlerin zihninde yasa deðiþikliði ile Albay üiçek’in durumu arasýnda benzerlik kuran bir baþka unsur; psikolojik bir unsur var. O da Ýstanbul Baþsavcýlýðý’nýn üiçek’in sorgulanma gerekçesi olarak doðrudan iddia edilen belgeyi deðil, üiçek aleyhinde gönderilmiþ bir ihbar mesajýný göstermesi. Yani Albay üiçek, askeri kaynaklarýn verdiði bilgiye göre, iddia edilen belge nedeniyle deðil, bir ihbar mektubuyla sorgulanýp, yargýlanýyor.

    Cumhurbaþkaný Gül’ün ekinde baþka ne gibi yasal deðiþiklikleri uygun gördüðünü söyleyen bir metinle birlikte de olsa- yasayý onaylamasý durumunda, TSK’nýn disiplin, emir-komuta ve faaliyetini olumsuz etkileyecek bir ihbar furyasýna maruz kalmasý endiþesi duymasýna iþte bu atmosfer katkýda bulunuyor. Askeri kaynaklar bu çerçevede, medyada yer alan ‘Genelkurmay baþkaný ve kuvvet komutanlarýna milletvekillerine benzer dokunulmazlýk zýrhý’ konusuyla kendilerinin ilgilenmediðini, ancak yasanýn Cumhurbaþkanýnýn imzasýyla yürürlüðe girmesiyle, çýkarýlacak olsa bile yeni yasalarýn çýkmasý arasýnda geçen sürede devlet iþleyiþinde onarýlmasý güç hasarýn oluþabileceðini söylüyorlar.

    Tarih tuhaflýklarla dolu. üünkü 1960, 1971 ve 1980’de demokrasiye askeri darbe süreçlerinde çok sayýda Türk vatandaþý çoðu asýlsýz birer ihbar mektubuyla kendilerini (bazýlarý iþkenceli) sorgularda, hapiste bulmuþ, suçsuzluklarýný kanýtlamalarý yýllar sürmüþ, o arada saðlýklarýný, iþlerini ve hayatlarýnýn normal akýþýný, bazýlarý hayatlarýný kaybetmiþti.

    þimdi askeriye, yasanýn onaylanmasý halinde bir asýlsýz ihbar kampanyasýna maruz kalacaðýndan haklý olarak endiþe ediyor. Geçenlerde Genelkurmay Ýkinci Baþkaný Orgeneral Hasan Iðsýz’ýn da dediði gibi, hukuk devleti herkese gerekiyor.



    Odatv.com
    6 Temmuz 2009

  10. #10
    bozok
    Guest

    Cevap: CIA Böyle Çðretti (2)

    þAMÝL TAYYAR'IN üLüM KORKUSU!



    Ergenekon kahini olarak bilinen þamil Tayyar'ý bugünlerde ölüm korkusu sardý...

    Zaman Gazetesi muhabiri Emre Soncan'ýn hazýrlayýp sunduðu Samanyolu Haber Radyo'da yayýnlanan PolitikAnkara programýna konuk olan þamil Tayyar, çarpýcý iddialarda bulundu.

    Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'a yönelik birçok suikast planýnýn deþifre edildiðini iddia eden Tayyar, son dönemde DHKP-C'nin bir suikast giriþiminin son anda önlendiðini dile getirdi, Baþbakan Erdoðan'ý havaya uçurmak için hazýrlanan patlayýcýlarýn imha edildiðini de iddia eden Tayyar dinleyenleri þaþkýna çevirdi.

    üzellikle Ergenekon soruþturmasý sürecinde yazdýðý isimlerin bir süre sonra gözaltýna alýnmasýyla dikkat çeken Star Gazetesi Ankara Temsilcisi þamil Tayyar, ölüm tehditleri aldýðýný dile iddia etti.

    Tehditlerle ilgili olarak Terörle Mücadele þube Müdürlüðü'ne bilgi verdiðini anlatan Tayyar, “Onlar da koruma tedbirlerini alýyorlar. Bazen benim kendi aldýðým tedbirler oluyor. Konferanslara giderken özel tedbirler alýnýyor, programlarýmý, uçak saatlerimi deðiþtiriyorum. üzel araba kullanmýyorum. Ama bütün bu tedbirler güvence saðlamaz. Bu biraz da inanç meselesidir. Kendimizi yukarýya teslim ettik. Ýnandýðýmýz mücadeleye devam ediyoruz” dedi.



    medyarazzi.com / 06.07.2009

1. Sayfa - Toplam 208 Sayfa var 1231151101 ... SonuncuSonuncu

Benzer Konular

  1. Var mý böyle bir terbiyesizlik?
    By bozok in forum Gündem
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11-09-2010, 04:08 PM
  2. CIA Böyle Öðretti
    By bozok in forum Gündem
    Cevaplar: 1842
    Son Mesaj: 02-21-2010, 06:14 PM
  3. Sürüleþmek böyle bir þey
    By bozok in forum Kültür
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11-14-2009, 11:18 AM
  4. Yok böyle bir kurtarýþ!..
    By bozok in forum Spor
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08-18-2009, 05:05 PM
  5. Yýkanmayý, Türkler öðretti
    By anau in forum Kültür
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03-29-2008, 04:47 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  
 
Turan Ordusu
   
Bitkisel Tedavi | Dogal Tedavi | Gazete Haberleri | Sikayet Yolla | Tüketici Haklari | Aloe Vera | Nas?l Zayiflarim | Diyet Liste | Bitkisel Tedavi