"Kürt Açýlýmý" Obama'ya sunulacak hale aþamaya geldi

Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn önümüzdeki günlerde ABD ve Ýngiltere'ye gideceðini daha önce yazmýþtýk.


Bu ziyaretlerin resmi gündemi henüz bilinmiyor ama Baþbakan’ýn önceki gün MGK üyesi bakanlarla yaptýðý toplantýyla birlikte, ABD’ye giderken çantasýnda kabarýk bir “demokratik açýlým” dosyasýnýn bulunacaðý ortaya çýktý.


þöyle de söyleyebiliriz:


“Kürt açýlýmý” kamuoyunda ne kadar akamete uðramýþ olursa olsun, “devletin bütün birimleri iþin içinde” söylemi ne kadar inandýrýcýlýðýný yitirmiþ olursa olsun ve proje ne kadar kamuoyu desteði bulamamýþ olursa olsun, Hükümet arka planda azimli bir þekilde çalýþmýþ ve ABD’nin gözünü doldurmayý amaçlayan kapsamlý bir hazýrlýk yapýlmýþ…


Ve basýna birkaç gündür yansýmýþ olan “ikinci açýlým paketi” kapalý kapýlar arkasýnda yapýlan bu hazýrlýðýn ta kendisiymiþ…


Bunu, MGK üyesi bakanlar toplantýsýnýn aðýr toplarýndan, Baþbakan Yardýmcýsý Cemil üiçek açýk etti.


üiçek’in önceki gün yaþanan hýzlý toplantý ve ziyaret trafiðinden sonra basýna yaptýðý açýklamalara bakalým:


“Kimse þapkadan bir tavþan çýkaracaðýmýzý beklemesin. üyle þapkadan bir paket çýkacak ve bugünden yarýna bu sorun çözülecek beklentisine girmesin. üünkü bu doðru deðil. Biz baþýndan beri bir paket beklenmesin, diyoruz. üünkü olaya bir paket olarak yaklaþtýðýnýzda hemen istismar ediliyor. Biz bu bir süreçtir dedik. Bu süreç boyunca da bazý kararlar alýnýr ve devreye girer, demiþtik. Nitekim de öyle oldu ve öyle olacak.


Bu süreçte Anayasa’nýn ilk üç maddesi çerçevesinde her kurum kendi alanýnda bazý kararlar aldý. ürneðin, RTüK bir çalýþma içinde. TRT’nin yaptýðý gibi, özel televizyonlarýn da kesintisiz Kürtçe yayýn yapabilmesi için çalýþýyor. Bir diðer örnek olarak bir savcýmýzýn verdiði karar gösterilebilir. Siyasi propagandanýn Türkçe yapýlmasý gerekir. Kürtçe yapýldý diye açýlan soruþturmada bir savcýmýz TRT 6’nýn 24 saat Kürtçe yayýn yaptýðý günümüzde bu yasaðýn içeriði boþalmýþtýr yaklaþýmýyla dava açmaya gerek görmedi. Bu da bir uygulamadýr. Keza YüK’ün aldýðý karar bir diðer örnektir. Yaþayan Diller Enstitüsü kurulmasýný kararlaþtýrdý. Bütün bunlar süreç içinde alýnan kararlardýr. Bunlarýn mutlaka bir paket diye numaralandýrýlýp açýklanmasý gerekmez. Sürece böyle bakýlmasý gerekir.


þimdi daðdakilerin durumunu incelediðimizde, özellikle Kandil için konuþuyorum, þöyle bir tablo çýkýyor: Bunlarýn üçte biri yabancý uyruklu. Suriyeli var, Ýranlý var, Avrupa ülkelerinden katýlanlar var. Eðer daðda 4500 kiþi varsa 1500 Türk vatandaþý deðil. Geriye kalanlarýn yüzde 90’ý hatta daha da fazlasý ise Türk Ceza Kanunu’nun 221. maddesinden yararlanmaya uygun durumda. Terör örgütü üyesi olmak dýþýnda bir eyleme katýlmamýþlar. Bu durumda olup da teslim olanlar serbest býrakýlýyor. Geçtiðimiz günlerde 13 kiþi teslim oldu ve durumu uygun olan 10’u serbest býrakýldý. 221. madde, daha önceki deneyimlerimiz göz önünde tutularak hazýrlandý. Buradaki sorun daðdaki insanýn bu maddeyi ve getirdiði olanaðý bilmemesi. Daðda radyo, televizyon dinleyemiyor. Bu maddeyi bilmiyor. Ayrýca örgütün baskýsý altýnda. Bu olanaðýn daðdakilere iletilmesi lazým. Bunu kim yapabilir? Bence öncelikle Kuzey Irak’takiler yapabilir ve onlarla iliþki içinde olan baþkalarý yapabilir.”


Bakan üiçek’in “ucunu gösterdiði” hazýrlýðýn dikkatiniz çektiði gibi en önemli maddesi “Kandil’dekilerin indirilmesi”. Belli ki hükümet daðdakilerin sayýsý, hukuki durumu, milliyeti gibi konularda detaylý bir çalýþma yapmýþ. Teslim olma konusunda “pilot uygulamalar” baþlatýlmýþ. Baksanýza, “Terör örgütü üyesi olmaktan dýþýnda bir eyleme katýlmamýþ” 13 kiþi teslim olmuþ ve bunlardan durumu 221. maddeye uygun olan 10’u serbest býrakýlmýþ. Demek ki ayný formülün binlerce teröriste uygulanmasý hedefleniyor.


Sayýn Bakan, Anayasa’nýn deðiþtirilemez maddeleri konusunda endiþe taþýyanlarý teskin etmeye yönelik tedbirleri de ne güzel sýralamýþ. Kürtçe yayýnlarý ve YüK bünyesinde kurulmasý kararlaþtýrýlan “Yaþayan Diller Enstitüsü”nü bu önlemlere örnek olarak gösteriyor.


Yani, Bakan Beþir Atalay kapý kapý dolaþýp “Bizim elimizde bir plan falan yok, sizi dinlemeye geldik” derken meðer perde arkasý atölyelerde harýl harýl paketler hazýrlanýyor, hatta pilot uygulamalara geçiliyormuþ… Peki o zaman, “herkesi dinliyoruz” adý altýnda yapýlan bu ziyaretler göstermelik miydi?


Nereden bakarsanýz bakýn, giderek karmaþýklaþan ve sorun katsayýsý artan bir süreç…


Bakalým, hazýrladýðýmýz dosyayý ABD’ye beðendirebilecek miyiz?




yazan : Fatma Sibel YüKSEK / kentgazetesi.com / 18.09.2009