Gösterilen sonuçlar: 1 ile 6 ve 6

Konu: Düz ova tiyatrosu

  1. #1
    bozok
    Guest

    Düz ova tiyatrosu

    Düz ova tiyatrosu



    AKP’nin başlattığı, ücalan’ın da sahiplendiği sözde Kürt açılımı tiyatroya dönüştü. Yıllarca Mehmetciğe kurşun sıkıp, çocuk yaşlı demeden katliam yapan bölücü örgüt üyeleri ‘açılımın önünü açmak’ için Habur sınır kapısında teslim olacak.

    Barış grubuymuş!
    TESLİM gösterisinde rol alacak 100 kişilik üç PKK’lı gruptan ikisi bugün Türkiye’ye giriş yapacak. Mahmur ve Kandil’den gelecek grupları, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve bazı sözde aydınların olduğu kalabalık bir grup karşılayacak.

    ‘Dağdan iniş’ tiyatrosu!
    Bir grup terörist bugün bebek katili Abdullah ücalan’ın talimatıyla sözde Kürt açılımının önünü açmak için Habur sınır kapısında güvenlik güçlerine teslim olacak

    Haber: ünsel üNAL
    AKP’nin başlattığı, bebek katili ücalan’ın da dört elle sarıldığı sözde Kürt açılımı tartışmaları tiyatroya dönüştü. Yıllarca Mehmetciğe kurşun sıkan, çocuk yaşlı demeden katliamlara girişen bir grup bölücü örgüt üyesi, bugün bebek katili ücalan’ın talimatıyla sözde Kürt açılımının önünü açmak için Habur sınır kapısında teslim olacak. PKK elebaşı Abdullah ücalan’ın önerisiyle Türkiye’ye gelerek teslim olacak 100 kişilik üç PKK’lı gruptan ikisi bugün Silopi’den giriş yapacak. Mahmur ve Kandil’den gelecek grupları, aralarında DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve bazı sözde aydınların olduğu kalabalık bir grup karşılayacak


    Barış grubuymuş!
    DTP’nin şırnak bölgesindeki örgütleri bildiriler dağıtılarak, partililerin bugün yapılacak karşılamaya katılmasını istedi. ’Barışa çağrı’başlıklı bildirilerde, şöyle denildi: “Demokratik ve onurlu barışın önünün açılması ve tarihi bir misyon ile barış sürecinin önüne açmak için ülkeye Silopi’den giriş yapacak olan barış gruplarını karşılamak, halkımızın tüm duyarlılığı ile seferber olmasını ve bu tarihi günde demokratik, özgür ve kalıcı bir barışın sağlanması için gelen barış grupları ile taleplerini ortaklaştırmak, Türkiye ve Dünya kamuoyuna duyarmak için halkımızı barış guruplarını karşılamaya davet ediyoruz.”


    Seyyar tuvaletler yapıldı
    Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapacak sanılan PKK’lı grubun karşılanması için DTP’nin dün sınırda bazı hazırlıklar yaptı. Sınır kapısına 1 kilometre uzaklıktaki TIR parkının yanındaki alanda iş makineleriyle zemin düzeltilmesi yapıldı ve çadırlar kuruldu. Karşılamaya gelecek DTP’liler için buraya seyyar tuvaletler kuruldu. DTP Parti Meclisi üyesi Muhsin Konur, telslim gününü ’tarihi bir gün’olarak nitelendirirken bu grupların gelişini ’tarihi bir fırsat’olarak değerlendirdi.


    ’100 bin kişi karşılayacak’
    Konur, “DTP olarak yıllardır barışın sağlanması Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için çalışıyoruz. Yarın yıllardır dağlarda mücadele veren insanlar bu sorunun çözümü için ülkelerine dönüyor. Biz Silopililer olarak yaklaşık 100 bin kişi ile bunları karşılamaya hazırlanıyoruz. Türkiye halklarının artık bu sorunun çözümü için barış çabalarını anlamalarını istiyoruz. Barış, demokrasi istiyoruz. Türkiye bu sorununu çözdükten sonra hiç kimseye ihtiyacı yoktur. Türkiye zengin bir ülkedir” ifadelerini kullandı.

    Meclis’e gideceklermiş!..
    PKK yuvası Mahmur’da önceki gün bir toplantı yapıldı. ANF’nin haberine göre toplantıda Türkiye’ye kimlerin teslim olacağı belirlendi. Bölücüler, 9 kadın, 4 çocuk ve 13 erkek olmak üzere 26 kişilik grubu teslim etmeyi kararlaştırdı. Mahmur’dan gelecek grubun, Ankara’ya giderek Meclis’le görüşmek istediği ifade edildi!..



    PKK’yı muhatap yapmaya çalışıyorlar
    Muhalefet, PKK’lı teröristlerin teslim olmasını bölme planının bir parçası olarak değerlendiriyor

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de “Güzel bir gelişme” diye değerlendirdiği bu girişime muhalefet sert tepki gösterdi. CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, PKK’lıların ’Dağdan inecek barış grupları’şeklinde sunulmasının teröristler ’bağımsızlık savaşçısı’olarak izlenim yaratılmasının bir aşaması olduğunu söyledi. “Terör saldırılarını haklı bir bağımsızlık savaşıymış gibi bir izlenim yaratılmaya çalışılıyor. PKK’yı özgürlük savaşçısı gibi göstermeye çalışıyorlar. Ve nihayetinde bu pis politika PKK’yı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile muhatap yapmaya çalışıyorlar.” diyen Gök, AKP hükümetinin Türkiye ayağını yürüttüğü ve Türkiye’yi bölmeye yönelik planın bir parçasının da dağdan inecek gruplar olduğunu söyledi. Gök şunları kaydetti: “CHP’nin çok net bir kararı vardır. Silah bırakmadan, bir daha da silaha sarılınmayacağı konusunda teminat ve eylemsel kararlılık gösterilmeden af, kanun değişikliği gibi şeyler olmaz. Bütün yapılanlar devletten ödün kopartma politikasıdır.AKP giderayak Türkiye’nin geleceği, sınırlarımızın geleceği, devletin bütünlüğünün geleceğini riske ve tehlikeye atarak çok büyük ve tehlikeli planlara taşeronluk etmektedir.”


    Teröre bulaşmayanın dağda ne işi var?
    MHP Bursa Milletvekili Hamza Hamit Homriş ise, terör örgütü başı Abdullah ücalan’ın talimatıyla PKK’lı grupların dağdan indiğini hatırlatarak, “Bu olayın iki yönü var. Birinci İmralı canisi ücalan kendini devletle muhatap yapmış oldu. Diğer taraftan ise teröre bulaşmış bulaşmamış deniyor nereden bilinecek üzerlerinde yafta mı var” dedi. Homriş, yaşananların büyük bir oyun olduğunu belirterek, “Memlekette ’Açılım’projesi adı altında bir yıkım projesini AKP hükümeti yürütmeye çalışıyor. Bu aşamada da İmralı canisi kendi örgütüne emirler vererek Türkiye’nin muhatabı durumuna getirmek istiyor kendini. Terörist başı devletle pazarlık ediyor. ’Kakın gücümü görüyorsunuz’diyor.Teröre bulaşmayan insanın dağda ne işi var? bunlar tamamen bir oyundur. AKP’nin tezgahladığı bir oyundur. Bunlar da bu oyunun bir parçasıdır.” şeklinde konuştu.




    19/10/2009 / YENİüAğ GZT.

  2. #2
    bozok
    Guest

    Cevap: Düz ova tiyatrosu

    PKK törenle geliyor!..


    Behiç KILIü
    yenicaggazetesi.com.tr
    Yazı Tarihi: 19/10/2009




    Bu da oldu!.. Apo emir verdi, PKK’nın öncü birlikleri Türk topraklarına öncü birliklerini gönderiyor..

    Sınırdan girişten itibaren törenlerle karşılanacaklar!..

    şu sahneler yaratılacak; “Zafer kazanmış ordunun toprakları tesilim almaya gelen öncü askerleri!..”

    Yapılacak olan bu!..

    Apo tebliği yaydı “Türkiye’ye girme zamanı” dedi, mangalar, bölükler hazırlandı. üetenin siyasi görüntüsü DTP hazırlıkları yaptı, bindirilmiş kıtalar, sınırdan girişten itibaren çetenin öncülerini çiçeklerle karşılayacak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı kazanılmış zafer görüntüleri yansıtılacak!..

    Olay budur..!

    Yoksa, durum öyle millete anlatıldığı gibi değil!.. Yani, iktidarın çağrıları gereği, suça karışmamış, tetik çekmemiş ve eşkıyaya katıldığı için pişman olmuş talihsizler, pişmanlık duyup teslim olmuyorlar!.. Fırsattan istifade memleketlerine, ailelerine dönmenin gayreti ile sessiz sedasız gelip devlete sığınmıyorlar!..

    Yaptıkları; birer PKK temsilcisi olarak memleketi teslim almaya, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile pazarlık yapmaya geliyorlar!..

    Siyaset uzantılarının yarattıkları hava budur!..


    Apo yönetiyor!..

    Buyrun size “açılım” meyveleri!..

    Ankara açılım saçılım diye patinaj yapıp birbirini yerken, atı alan üsküdar’ı geçiyor!..

    Fırsat bu fırsat PKK mührünü basıyor!..

    Güya Apo’yu muhatap almıyorlar, bakıyoruz da Apo ne derse oluyor!..

    İmralı’daki hücresinde, eli kolu serbest!.. Talimatı verdi, “üncü birlikler Türkiye’ye girsin” dedi, kimsenin itirazı yok!.. Tam tersi.. Gül’e “Bu ne iş?!” diye matbuat soruyor, cevaba bakın “Oh, ne güzel işte!..”

    Haber yayılır yayılmaz DTP’liler TV’lerde, gülücükler saçarak propaganda yapıyorlar..“Gelenler için” yüceltici laflar ediliyor, onların barışı temsil eden PKK elçileri olduğu, Türk Milletine gerine gerine anlatılıyor.. O TV’ler de bu durumu, büyük bir iş yapmanın hazzı ile aktarıp çetenin ekmeğine yağ sürüyor!..

    Gelinen nokta şudur..

    Belli ki ne kadar gizlenirse gizlensin PKK ile pazarlık var!.. Apo söz sahibi!..

    Bu yapılan, yani PKK temsilcilerinin gelişine tören izni, onların törenle kabulü “seni muhatap alıyorum” un açık saçık beyanıdır!..

    PKK ile muhataplığın sonuçları ne olabilir, nasıl “açılım” gelir?..

    Apo son açıklamasında ne dedi malum, işte istekleri; “Bizim çözüm önerimiz KCK modelidir. Kürtlerin bir öznesi olmak zorundadır. Kürtlerin öznesinin adı KCK’dir. KCK asıl olarak Demokratik Sivil Toplum Projesidir. Kürtler ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, hukuk alanında kendilerini örgütlemelidirler.”

    Yani diyor ki, “PKK olarak özerk bölgeyi tanıyacaksınız.. Türkiye içerisinde bin PKK özerk bölgesine karışmayacaksınız.. Ama biz Türkiye’nin genelinde de olacağız.. Hem kendi özerk yerel parlamentomuz hem de Ankara’da TBMM’de olacağız..”

    Gizlisi saklısı yok, söylenen bu..

    Zaten fiilen bu durumu yakalamış gibiler de!..

    Hamle yapıp öncü askerlerini Türkiye’ye sokmaları kalmıştı, bunu da yaptılar


    Azerbaycan Bayrağı...
    İnanılmaz gelişmeleri izliyoruz kahrolarak! Bu ülkede, Türkiye’de Azerbaycan bayrağına yasak ne demek? “Ha Türk Bayrağını yasaklamışsın(!), ha Azeri Bayrağını” , farkı ne?! Bu yapıldı...

    Azeri Bayrağı yasaklanmakla kalmadı, reva gördüğü sonuç daha feci.. Bayraklar çöpten çıktı!..

    Azeri Bayrağını çöpe atabilen zihniyet, PKK’yı da böyle kaşına kaşına seyreder!..

    Türkiye’nin geldiği noktaya bak!..

    Kurtuluş Orduları İzmir’e girdiğinde Mustafa Kemal yerdeki Yunan Bayrağını yerden kaldırtıp selamlıyor, 2009’da Türkiye, Azeri Bayrağını çöpe atıyor!..

    Ne beklenir ki?!.. Zaten bu millet bir süredir kendi vatanında PKK çetesinin Türk Bayrağına saldırısına alıştırılmadı mı?! Kendi bayrağına kayıtsız olanlar Azeri Bayrağının kutsallığını mı düşünür?!.

    Sonuç, Azerbaycan öfkeli.. Bakü’deki şehitlikte şehitleri selamlayan Türk Bayrağı kaldırıldı... Bakü’de Türk şehitlerin üstünden, Türk Bayrağı alındı!..

    Daha beteri ne?...

    ...

  3. #3
    bozok
    Guest

    Cevap: Düz ova tiyatrosu

    ‘Kahramanlarımıza’ madalya takalım


    Yalçın BAYER
    hurriyet.com.tr
    20 Ekim 2009




    TERüRİSTLER kahraman gibi dönüyor, bir madalya takmadığımız kaldı galiba’ diyor hukukçu okurumuz.


    Ama biz de konunun öbür yanına bakalım.

    PKK ile ne şekilde olursa olsun organik bir ilişkiye girmiş olan kişi, Ceza Yasası, Terörle Mücadele Yasası ve diğer yasalar bakımından ağır cezalık suç işlemiş sayılır.

    TCK 221. Madde hükümlerine sığınmak ve serbest bırakılmak, bu maddeyi hangi kanunsuz eyleme iştirak ettiği belirsiz teröristlere seyyanen uygulamak, kanunsuz eyleme hukuki kılıf uydurma çabası olup, kanunların uygulanmasından peşinen feragat etmektir.

    Bu uygulama aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’ne ve vatandaşlarına karşı sayısız suç işlemiş bu kişiler hakkında fiili bir af çıkarma sonuçlarını doğuracaktır.

    Sadece bu örgüt mensupları hakkında çıkarılan af, halen hüküm giymiş veya yargılaması süren kişiler aleyhine bir uygulama olup, Anayasa’nın eşitlik ile ilgili hükmünün ihlalidir.

    Türkiye bir hukuk devleti ise bu uygulamanın, İmralı’dan ‘talimatlandırıldığı’ iddiası karşısında, hangi yasama tasarrufu veya hangi idari tasarruftan kaynaklandığı sorusu cevaplanmak zorundadır.


    MGK’NIN KARARI NEDİR

    Bu tasarrufun kaynağı, Milli Güvenlik Konseyi ise (ki öyle olmalıdır), ilgili karar açıklanmalıdır.

    Demokratik açılım adı altında, şimdi bu suçları işleyenler, Kandil, Mahmur ve Avrupa’dan gruplar halinde (bunlara bir de barış grubu diyorlar, gelmiş geçmiş en kanlı terör örgütünün mensupları, destekçileri, silah insan, uyuşturucu kaçakçıları) Türkiye’ye dönüyorlar, sınır kapılarında DTP’nin organizasyonu ile karşılanıyorlar. Sınır kapısında göstermelik bir sorgudan sonra, serbest bırakılacaklar ve muhtemelen, salı günü Meclis’e giderek DTP grup toplantısına katılacaklar ve devletin en yetkili organlarına, tavsiye ve taleplerini bildirecekler (adeta nasıl barış yapılacağının şartlarını dikte edecekler)...

    Bu şartlarda bir dayatma eğer kabul ediliyorsa, şehit mezarlarının başında dalgalanan bayraklar yarıya indirilmelidir.”

    ...

  4. #4
    bozok
    Guest

    Cevap: Düz ova tiyatrosu

    Teslim olmaya mı teslim almaya mı?



    Enis BERBEROğLU
    hurriyet.com.tr
    20 Ekim 2009





    ANKARA GAZETECİ şeytanın avukatıdır.


    Müvekkili ayrıntıda saklıdır.

    * * *

    Deniliyor ki...

    “Teslim olan PKK’lılar sürecin samimiyet testidir.”

    üyle mi, peki 10 yıl önceyi unuttunuz mu?

    1 Ekim 1999 günü sekiz PKK’lı teslim oldu.

    Kendi anlatımlarına göre iyi muamele gördüler.

    Mahkemede aldıkları cezayı çekip serbest kaldılar.

    Dağdan düze inip, aramıza karıştılar.

    Bundan iyi samimiyet testi olur mu?

    * * *

    İddia ediliyor ki...

    İmralı üzerinden PKK ile görüşüldü, ikna edildi.

    Abdullah ücalan talimatla önce 34 kişiyi yolladı.

    Devamı pazarlığa tabii...

    ...

    Pardon ama biz bunca şehidi neden verdik?

    Eğer PKK’yı dağdan indirmek içinse...

    Belli ki yetmedi.

    üünkü şimdi daha düne kadar teröristbaşı dediğimiz...

    ücalan’ın otoritesine sığınılıyor, hatta taşeron niyetine kullanılıyor.

    * * *

    Sanmayın ki...

    Akan kanın durmasına itirazım var.

    Sadece amaç her defasında aracı aklamaz.

    Hukuku, siyaseti ezip büzmeyelim.

    Eğer başka çare yoksa, genel af ilan edilsin.

    üok daha namuslu olur.

    Teslim olmaya geldik bahanesiyle, demokrasi için son umudu tüketmeye, süreci teslim almaya çalışana prim verilmez.


    Galip ve mağlup


    BUGüNE kadar Türkiye’de kimse kökeni nedeniyle hedef seçilmedi, öldürülmedi. Yani etnik nefreti pek tanımadık. Ama DTP’nin açılım sürecindeki politikası beni korkutuyor artık.



    üünkü dağdan inenler zafer kazanmış ilan edilecekse...


    Sormak lazım gelmez mi, bu savaşın mağlubu kimdir?


    Daha önemlisi barıştan söz ederken böyle sorunun yeri var mıdır?




    ...

  5. #5
    bozok
    Guest

    Cevap: Düz ova tiyatrosu

    Teslim oluş mu, gövde gösterisi mi?


    Aslında ''PKK'ya silah bıraktırma'' denilen planın ne gibi detaylar içerdiğini eski MİT'çi Cevat üneş geçen hafta Taraf gazetesine açıkladı.


    Silopi'den başlatılan teslim olma komedisini daha iyi anlayabilmek için lütfen bu röportajı gazetenin arşivinden bulup dikkatle okuyun. "Kürt açılımının" mimarlarından olduğu da bilinen üneş, olayın genel çerçevesini ve "prensiplerini" özetle şöyle çiziyor:

    "-Bu görüşmelerde terör örgütünün yegane muhatabı İstihbarat Teşkilatı'dır; hükümet böyle bir işe bulaştırılmaz.

    -MİT, bu tür temasları bir süredir sürdürmektedir, ancak açılım süreci ile birlikte ilk kez somut adımlar atılabilecek noktaya gelinmiştir.

    -Görüşmelerde iki tarafın birbirine saygısı esastır.

    -Silahların bırakılması için henüz ortam sağlanamamıştır ama bir yıla kadar bu konuda da sonuçlar alınmaya başlanacaktır.

    -Lider kadronun teslim olması ayrı bir süreçtir ve en önemli mesele de budur. şu aşamada Türkiye'ye gelmeleri sağlanamayacaksa, yaşamlarını nasıl sürdüreceklerini, ne yiyip içeceklerini de düşünmek zorundayız."

    Cevat üneş'in verdiği bilgiler, dün Silopi'de yaşananların tamamen PKK'nın inisiyatifinde bir tiyatro oyunu olduğunu adeta kanıtlıyor. üünkü, bir kere "çözülme" sonucu bir teslim oluş yok, aksine terör örgütünün belirlediği şartlarda ve seçtiği kadrolar üzerinden bir taktik yürütme var.

    Yani Deniz Baykal'ın dediği gibi bir "ön ödeme" ile karşı karşıyayız. (Bunun bir "ön ödeme" olduğunu gören Baykal'ın "teslim olma" adı altında yürütülen bu tiyatroya neden destek verdiği anlaşılamamıştır, o da ayrı konu...)

    Güya "teslim oluşun" İmralı'daki'nin emri üzerine başatılması zaten herşeyi yeterince açıklamıyor mu? Kimsenin Türk Devleti'ni taktığı falan yok, kendileri nasıl uygun görüyorlarsa öyle hareket ediyorlar. Bunun adı da "silah bırakma" oluyor.

    MİT'in ismi açıklanmayan "yetkili bir ağzı" dün Hürriyet gazetesine şu açıklamayı yaptı:

    "İlk dilek sürecin silahlı bir eylemle kesilmemesi, ikincisi işin gösteriye çevrilmemesi. Bu risk biraz var. DTP bayram havası yaratma peşinde. Bu, toplumu gerer. Böyle yapılmazsa sorunsuz ailelerine kavuşurlar. O zaman her şeyi daha rahat zeminde konuşuruz. şu kesin: Gelenler arasında eyleme karışanlar yoksa, TCK 211 dışında bir işlem yapılmayacak. Bir sorun da silahlı gelinmesi. Böyle geleceklerini sanmıyoruz. Bunu yaparlarsa Ateşli Silahlar Yasası ortada. Silahları var mı, nerede bırakırlar bilemeyiz; ama sınırdan adım attıkları an silahsız olmaları şart. Başkaca hiç sorun çıkmaz.”

    DTP'nin bu işi "bir bayram havasına dönüştürmesi" engellenebildi mi? Hayır...

    Sürecin silahlı bir eylemle kesilmemesinin garantisi var mı? Yok..

    Peki madem MİT bir kaç yıldır terör örgütü ile -karşılıklı saygı çerçevesinde!- görüşmeler yapıyormuş da böyle bir provokasyon olmayacağının garantisini neden alamamış?

    Bu soruyu ise ne soran, ne de cevaplayan var...

    Ayrıca bu beyler, Türkiye'ye giriş yaptıklarında "tutuklanmama" garantisi isterlerniş.

    Böyle bir risk zaten yok da propaganda yapıyorlar işte…

    Zaten bizim yetkililerin deyimiyle "herhangi bir suça karışmamış olanlar" nasıl tespit edilecek? Dağa çıkmak başlıbaşına suç değil mi? Herhangi bir suça karışmamışlarsa yıllardır dağlarda çiçek mi toplamışlar?

    Dikkat ederseniz, ortada silah bırakma falan da yok. Hürriyet'e konuşan MİT yetkilisi ne diyor?:

    "Silahları var mı, nerede birakırlar bilemem" diyor.

    "PKK gurusu" Cevat üneş de bu işin 2010'dan önce olmayacağını söylüyor. Lider kadrosundan teslim olan zaten yok, ayrıca yine üneş'in yaklaşımına göre onlara belli bir yaşam standartı sağlamadan böyle bir işe girişemezmişiz…

    E peki geriye ne kaldı? Bir kutu lokum yaptırıp gelen beş-on hurdaya çıkmış terörist...

    Silopi olayının en önemli özelliği, 19 Ekim 2009'un ücalan'ın artık resmen muhatap alınmaya başlandığı tarih olmasıdır. PKK kadroları onun emri ve inisiyati altında teslim oluyormuş gibi bir tarihi mizansen yaratılmıştır. Ana muhalefet partisi başkanı da dahil olmak üzere devlet de bu mizansene alkış tutmuştur.



    yazan : Fatma Sibel YüKSEK / 20.10.2009 / kentgazetesi.com

  6. #6
    bozok
    Guest

    Cevap: Düz ova tiyatrosu

    "PKK için iyi şeyler oluyor!"


    Arslan BULUT
    yenicaggazetesi.com.tr
    Yazı Tarihi: 21/10/2009




    Güneri Civaoğlu, Kürt açılımının boyutlarını bilgi düzeyinde açıklıyor:

    “üok üst düzeyden dinlediğimi paylaşayım: ‘Bir çalışma grubu Kürt açılımını koordine etmekle görevlendirildi. Açılımı bütün boyutlarıyla planlıyor, uygulama ve zamanlamalı ajandayı belirliyor.’

    Burada Washington, Brüksel, Bağdat, şam, Erbil olan sınır ötesi diplomasi coğrafyası ile Türkiye’nin içindeki hukuk, siyaset, asker, kamuoyu coğrafyası da çalışma grubu kurmaylarının Washington’da PKK liderlerinin ‘uyuşturucu kaçakçısı’ olarak kriminal sicile alındıklarının açıklanmasından, Abdullah ücalan’ın Kandil’deki, Mahmur’daki PKK’lılara ‘gruplar halinde ve silahsız olarak Türkiye’ye gelmeleri’çağrısının da ‘plan dışı’ olmadığını düşünüyorum.”

    * * *

    Fehmi Koru da 2008 yılının Ocak ayında, Kanal 7 haberlerinde “Ergenekon’un tasfiyesine 5 Kasım 2007’de Tayyip Erdoğan-George W. Bush görüşmesinde karar verildi” demişti.

    Bizim bu bilgiyi nereden aldığını sormamız üzerine, “5 Kasım 2007 tarihinde Beyaz Saray’da yapılan Tayyip Erdoğan-George W. Bush görüşmesi ile Ergenekon operasyonu arasında bir irtibat olduğuna inanıyorum. O görüşme PKK terörüne karşı ABD’nin geleneksel tutumunu değiştirdi, biliyorsunuz. Aynı görüşmede, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki diğer engellerin de konuşulup konuşulmadığını bilemiyoruz. Konuşulmuşsa, ‘devlet içinde yuvalanmış çeteler’ konusu da masaya getirilmiştir. Bu benim bir tezim” diye cevap vermişti.

    * * *

    Bu iki konunun birbiriyle çok yakın bağlantısı var; Ergenekon soruşturması sonucu darbe girişimi ile suçlananlar dışında haklarında dava açılan asker kişilere bakıyoruz, hemen hepsi PKK ile en ciddi mücadeleyi veren kişiler.

    şöyle bir tablo ortaya çıkıyor:

    PKK ile mücadele edenler hakkında, devletin yargı mekanizması dava açıyor, aynı mekanizma, Abdullah ücalan’ın talimatı ile Kandil’den gelerek Türkiye’ye giren PKK’lıların bir kısmını sorguladıktan sonra, kalan beşini de mahkemeye çıkararak serbest bırakıyor. Bu arada on binlerce kişi de ellerinde PKK bayrakları ve Abdullah ücalan posterleri ile karşılama töreni yapıyor.

    Tıpkı Meşrutiyet ilanında olduğu gibi, devleti yıkmak isteyenler bayram sevinci yaşıyor.

    şimdiki uygulama ile Meşrutiyet dönemi arasında bir fark var; devlet aleyhinde çalışanlar bayram yaparken, devleti koruyanlar hapiste tutuluyor!

    Bu durumda devlet, kimin hukukunu korumuş oluyor?

    Kendi hukukunu koruyanları aylarca hakim önüne çıkarmadan tutuklu olarak hapiste tutan irade, teröristleri kısa bir sorgulamadan sonra serbest bırakıyorsa, bu yolun ülkeyi nereye götüreceği belli değil midir?

    * * *


    şehit babası Bekir İspirli’nin söylediği gibi “İyi şeyler oluyor ama ülke için değil PKK’lılar için, ülkeyi bölmek isteyenler için ‘iyi şeyler’ oluyor.”

    Nitekim terör örgütünün elebaşılarından Cemil Bayık, üzgür Politika’dan Günay Aslan’a “Barış gruplarına olumlu yaklaşmak PKK’nın dağdan inmesine yol açmaz. Eğer PKK dağa çıktıysa bunun sebepleri var. Kimse keyfinden dağa çıkmadı. Eğer Kürt sorununun demokratik siyasal zemini olsaydı, bu ortadan kaldırılmasaydı, Kürtlere kendini özgürce örgütlenme, ifade etme hakkı tanınsaydı hiçbir zaman Kürtler dağa çıkmazdı. Sen bu anayasayı değiştirmeden nasıl Kürt sorununu çözeceksin, nasıl Türkiye’de demokratikleşme adımlarını geliştireceksin. Bu mümkün değildir” diyerek Kürtlerin temsilcisi ağzıyla konuşuyor.

    Anayasa değişikliğini de yapacaklar ama şu an için cesaret edemiyorlar!





    ...

Benzer Konular

  1. ABD-AKP yoldaşlığının son tiyatrosu!
    By bozok in forum Türkiye'de Siyasi Partiler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02-19-2011, 08:52 AM
  2. Ulusal Savunma, Türk Ordusu ve Kukla Tiyatrosu!
    By bozok in forum Ya TURAN, Ya ÖLÜM
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08-08-2010, 09:51 AM
  3. Amerikan tiyatrosu!
    By bozok in forum ABD Zulmü ve Müslümanlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07-21-2010, 09:36 PM
  4. 3 Ekim tiyatrosu''nda
    By atoybil in forum AB, Avrupa Birligi ve Türkler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10-05-2005, 04:19 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  
 
Turan Ordusu
   
Bitkisel Tedavi | Dogal Tedavi | Gazete Haberleri | Sikayet Yolla | Tüketici Haklari | Aloe Vera | Nas?l Zayiflarim | Diyet Liste | Bitkisel Tedavi