Açılımın son tavşanı: Apo 'devletin' adamı

[bozok]

Açılımın son tavşanı: Apo 'devletin' adamı


İsrafil K.KUMBASAR
yenicaggazetesi.com.tr
Yazı Tarihi: 12/11/2009






Okyanus ötesinden gelen talimatlar doğrultusunda, Türkiye’yi parçalanmaya doğru sürükleyen etnik çıkar koalisyonunun elebaşları, buldukları ilk ‘tarihi’ fırsatta ‘Milli Birlik Projesi’ adı altında tedavüle soktukları ‘açılım’ ihanetini, 10 Kasım tarihinde Meclis gündemine taşıyarak, Atatürk’ün aziz ruhuna ‘El Fatiha’ okumayı başardılar.

Atatürk’ün sözünü ‘Cihanda sulh, yurtta savaş’ olarak okumaya çalışan işbirlikçi taşeronlara destek veren gafillerin bir bölümü, sözde ‘iç barışı’ sağlamayıp ‘anaların akan gözyaşını’ dindirmek istediklerini söylerken, belki de bir ‘iç savaş’ planına hizmet ettiklerinin farkında bile değiller.

ülkede gün geçmiyor ki, Anayasa’nın bir hükmü ayaklar altına alınıp da çiğnenmesin.

‘Müşterek değerler’ yerine habire ‘ayrılıkları’ körükleyerek, ‘yeni azınlıklar’ yaratmaya çalışan işbirlikçi iktidarın tutumu, aslında Siyasi Partiler Kanunu’nun 81’inci maddesine göre ‘temelli kapatma’ nedeni.

Ama ne yazık ki, baskı altına alınarak etkisiz hale getirilen ‘bağımsız’ yargının mensupları, haklarında soruşturma açılmasından korkarak, gelişmeleri ‘uzaktan seyretmeyi’ tercih ediyorlar.

* * *

Bölücü teröristlerin üzerlerinde ‘savaş üniformaları’ olduğu halde, ‘barış gönüllüsü’ adı altından Habur Sınır Kapısı’dan içeriye doğru taarruza geçtikleri günlerde, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “Göreceksiniz daha ne gelişmeler olacak?” diyordu.
Ama açılımın Meclis gündemine alınması için kabul oyu veren AKP milletvekilleri bile ‘sihirli şapkanın’ içinden çıkacak şeylerin ne olduğunu hala anlayamadılar.

üst düzey bir iktidar görevlisinin, “Anadil’de eğitimin önünü açacağız” diyerek ipucunu verdiği ihanet planının kulislere yansıyan ilk aşamasında bakın neler var:

* Kürtçe Araştırma Enstitüleri kurularak Kürtçe ‘yerel’ bir dil olmaktan kurtarılacak.

* Kürtçe’nin okullarda ‘seçmeli ders’ olarak okutulmasına yönelik çalışma yapılacak.

* Kürtçe Kur’an-ı Kerim ve ‘şafi’ mezhebi mensupları için özel ‘ilmihal’ bastırılacak.

* Kürtçe’nin ‘sınırsız’ bir şekilde
‘özel televizyonlarda’ kullanılmasının önü açılacak.

* Siyasi Partiler Kanunu değiştirilerek, ‘Kürtçe propaganda’ serbest bırakılacak.

* AB denetleme komitelerinin bölgede daha rahat çalışması için zemin oluşturulacak.

* * *

Kandil’den gelen sözde ‘barış elçileri’, kendilerini sınırda ‘devlet töreni’ ile karşılayanlara sundukları ‘yol haritası’ özetle şu talepleri içeriyordu:

- “Operasyonlar derhal durdurulmalı, koruculuk sistemi lağvedilmeli, Kürt kimliği anayasaya girmeli, af ücalan’ı da içerisine almalı.”

Bir sonraki aşamada ücalan’a af var.

Apo’nun yol haritasına göre kendisine yön belirleyen iktidarın medyadaki uzantıları, daha şimdiden “Apo aslında devletin adamıydı” diye propagandaya başladılar bile.

Akıllarınca Apo’yu sempatik göstererek, affedilmesi için kamuoyunu hazırlayacaklar.

Ne günlere kaldık Yarabbi?

Madem ki ‘Apo devletin adamı’ ise, o zaman yapılması gereken bellidir:

Onu ‘devletin adamı’ yapanlar, koruyup kollayanlar, faaliyetlerine göz yumanlar, 40 bine yakın insanın ölümü karşısında seyirci kalanlar, ocakların sönmesine, kadınların dul, çocukların öksüz kalmasına neden olanlar, ülke ekonomisini milyarlarca dolarlık zarara uğratanlar, her kimler ise, topyekün içeriye alınıp, ’teröre yardım ve yataklık etmek’ suçundan yargılanmalıdır?

Var mı öyle bir babayiğit irade?

...