MİT’te neler oluyor - 1
MİT, geleneksel Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinden farklı olan AKP hükümetiyle 7 yıl boyunca en uyumlu ve sorunsuz çalışmış olan istihbarat birimidir.
Emniyet İstihbarat’ta yıllardır zaman zaman ayyuka çıkan bir kadrolaşma-kadrolararası çatışma yaşandığını izledik. Bu kavga, iktidarın en organize kanadı olan Gülen cemaatinin zaferiyle sonuçlandı. Hatta, ünder Aytaç’ın yazdıklarından, kendi içlerinde bir iktidar kavgasının bile başladığını anlıyoruz. Emniyet İstihbarat’taki ulusalcı ve Kemalist kadroları tasfiye etmiş olanların yeni hedefi İçişleri Bakanı Beşir Atalay. Atalay’ı “pasif ve basiretsiz” buluyorlar. Daha “cevval” bir İçişleri Bakanı istiyorlar.
Jandarma İstihbaratının başına gelenleri biliyorsunuz. “JİTEM var mı, yok mu” tartışması bir yana, askeri istihbarat Ergenekon öcüsüyle tamamen çökertilmiş durumda. En meşru istihbarat faaliyeti bile anında “Darbecilik-Ergenekonculuk” olarak damgalanıp görevli gazetelerin manşetlerinden ifşa ediliyor. Askeri istihbarat, bırakın iş yapmayı, kımıldayamaz durumda. Burnunu uzatan Ergenekon’dan tutuklanıyor.
İki kurumdaki bu büyük alt üst oluştan MİT’i fazla etkilemediği gözlemlendi. MİT Müsteşarı Emre Taner, hükümetin en uyumlu bürokratlarından biri olarak görev yaptı. Teşkilat içi çekişmelere izin vermedi, var olanları bertaraf etmeyi başardı. Hatta Taner o kadar beğenildi ki, 65 yaşını doldurmasına rağmen görev süresi hükümet tarafından 6’şar aylık sürelerle tam üç kez uzatıldı.
MİT-Hükümet ilişkileri, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi üzkök’ün deyimiyle “şiir gibi” gidiyordu. Ta ki 5 Aralık 2009’da Erzincan’da 3 MİT görevlisi Ergenekon kapsamında gözaltına alınıp tutuklanana kadar…
Bu gözaltı sırasında müthiş bir gerilimin yaşandığını, hatta MİT görevlileri ile polisin birbirlerine silah çekme noktasına geldiklerini öğrendik. Olay, MİT içinde olağanüstü rahatsızlık yarattı. üyle ki, yıllardır hükümete hiçbir sorun yaşatmamış olan Emre Taner, Başbakan Erdoğan’a çıkıp sitemde bulunmak durumunda kaldı. Ergenekon soruşturmalarına şimdiye kadar en lojistik destekleri vermiş olan MİT, “Böyle sansasyonel bir polis baskınına ne gerek vardı; istenseydi şüphelileri teslim ederdik” demekteydi. Gözaltı işleminin MİT Kanunu’na aykırı olduğu düşünülüyordu. Bu rahatsızlık, Başbakan Tayyip Erdoğan’a iletildi.
Tayyip Erdoğan ne yaptı?
Aslında pek de hakim olmadığı Emniyet İstihbaratı ile Müsteşar ile tesis ettiği uyumdan dolayı “hakimmiş gibi olduğu” MİT’in arasını bulup tarafları sakinleştirdi. Sorun çözülmedi ama dondurulmuş oldu.
Geldiğimiz noktada, Ankara kulisleri MİT Müsteşarı Emre Taner’in yakın bir zamanda görevden alınacağı söylentisiyle çalkalanıyor. Görevden alma gerekçesi de Habur’da yaşanan rezalet olacakmış!
MİT Müsteşarı ile ilgili böyle bir söylenti dolaşırken, TBMM’de görüşülmeye başlanan Kamu Güvenliği Müsteşarlığı tasarında MİT’in “istihbaratın koordinasyonu” görevi adeta elinden alınıyor.
MİT kadroları şaşkın. Emniyet ve Jandarma istihbaratından sonra sıranın kendilerine geldiğini düşünüyorlar. Bunca uyuma ve itaate rağmen neden böyle olduğunu da anlayamıyorlar.
Yarın devam edeceğiz…
yazan : Fatma Sibel YüKSEK / KENT GAZETESİ / 1 şUBAT 2010