‘Ýnançlara saygýlý laiklik'




MUSTAFA Sarýgül, 19 Ocak 2010 akþamý, Haber Türk televizyonunda, baþýnda bulunduðu Türkiye Deðiþim Hareketi'nin (TDH) bir numaralý þiar ve sorununun “Ýnançlara saygýlý laiklik” olduðunu Türkiye'ye ve dünyaya ilan etti.


“Ýnançlara saygýlý laiklik” ne demek, “Ýnançlara saygýlý olmayan bir laiklik” var mý, olabilir mi? Mustafa Sarýgül'e göre “var” ve “olabilir”.

Mustafa Sarýgül'ün ve hareketine destek verenlerin zihniyetini bu “var” ve “olabilir” sözcükleri ele veriyor. “Ele vermek” deyimini özellikle seçtim. “Ýhbar etmek” anlamýnda!

Ýnançlara saygýlý bir hareket olan Türkiye Deðiþim Hareketi partileþip iktidar mücadelesine girerse Türkiye siyaseti yeni bir sorunla, sorunsalla karþý karþýya gelecek. Bu demektir ki, Ilýmlý Ýslam politikasýný yürütmek için laiklik karþýtý Milli Görüþ artýðý AKP'yi iktidara getiren “güç”, bundan sonra, “inançlara saygýlý bir laiklik” sosuyla terbiye edilen bir Ilýmlý Ýslam türlüsünü sofraya sürecek. Elbette yerseniz!

‘LAÝKLÝK DÝNE KüS' DEðÝL KÝ BARIþSIN!
Türk sosyal bilimcilerinin yabancý üniversitelere “konuk öðretim üyesi” olarak gidip Türkiye hakkýnda karalayýcý konuþmalar yapmalarýný pek ciddiye almam ama önemserim.

ürneðin, 27 Ocak tarihli Vakit Gazetesi'nin yazdýðýna göre: Oxford üniversite'sinde konuk öðretim üyesi olarak bulunan Sabancý üniversitesi öðretim üyesi Ayþe Kadýoðlu, London School of Economics'te düzenlenen “Türkiye'de Laiklik” adlý bir seminerde konuþmuþ.

Türk sosyal bilimcilerinin “ABD Yüksek Mahkemesi'nin þirketleri þahýs saymasýnýn sakýncalarý” konusunda düzenlenen bir seminerde konuþtuklarýna ne zaman tanýk olacaðýz yarabbi?! Ya da Avrupa demokrasilerinin sorunlarý, Avrupa'da uyanan ýrkçýlýk saplantýlarý gibi konularýn tartýþýldýðý masalara ne zaman davet edilecekler?!


* * *


þanlý Vakit Gazetesi, Prof. Dr. Ayþe Kadýoðlu'nun yaptýðý konuþmayý birinci sayfasýnda “Laiklik Din ile Barýþmalý” manþetiyle verdi. Ýftiharla!

“Baskýcý ve dini kontrol altýnda tutan laiklik anlayýþýnýn, din ve devlet iþlerini birbirinden ayýrdýðý gerçek anlamda bir laiklik anlayýþýnýn da önünün týkandýðýný kaydeden Kadýoðlu, 1920 yýlýndan 1923 yýlýna kadar Ýslam'ý dýþlamayan bir modernleþme öngörülürken, Cumhuriyet elitlerinin 1923'ten sonra dine karþý tutum takýndýðýný belirtti.

Cumhuriyet elitlerinin, geliþmenin önündeki en büyük engelin Ýslam olduðunu düþündüðünü ve bu yüzden Ýslami kurum ve kuruluþlarýn kapatýldýðýný ifade eden Kadýoðlu ‘Hatta bazý Cumhuriyet elitleri Hýristiyanlýða geçmeyi bile düþündü' dedi.” (Vakit, 27.01.2010)

AYþE KADIOðLU KENDÝ DURUMUNUN FARKINDA MI
Prof. Dr. Kadýoðlu bireysel ve toplumsal sivilleþmenin, “sivil” sýfatý dolayýsýyla ladinileþmek, dininin kurallarýný referans olarak kullanmamak anlamýna geldiðini bilmiyor mu acaba? Bu baðlamda hem sivilleþme (uygarlaþma = “civilisation”) hem de laikleþme eþanlamlýdýr, yani ikisi de dini referans olarak kullanmazlar.

Geliþmenin önündeki en büyük engel, kuþkusuz, bizzat Ýslam dini deðildir, Ýslam'ýn dogmalarýnýn, hurafelerinin dünyevi düzene egemen olmasýdýr. Günümüz Arap toplumlarý bunun en çarpýcý kanýtýdýr. üaðdaþ, sivil ve laik bir insanýn baþka türlü düþünmesi mümkün deðildir! Düþündü diyelim: Cumhuriyet, demokrasi, sivilleþme ve laiklik karþýtý olur! Prof. Dr. Ayþe Kadýoðlu bunun (kendi durumunun) farkýnda mý acaba?



üzdemir ÝNCE / 7 þubat 2010 / HüRRÝYET GZT.