Tayyip Bey’den büyük oyun!



Tayyip Erdoğan hem kendisinin, hem de partisinin geleceğini kurduğu bu oyuna ipotek etti.

Evet Anayasa değişikliği paketi ve referandum hikayesi Erdoğan için adeta olmak ya da olmamak gibidir!

Gelelim kurulan oyunun içeriğine?

Türkiye’de ahalinin nabzını tartışmasız olarak en iyi tutan lider olan Tayyip Erdoğan, icraatları ile bir daha seçim kazanamayacağını gördü ve önümüzdeki seçimi kavramların üstüne oturtmayı planladı!

İşte Anayasa değişikliği teşebbüsü, bu projenin ateşlenmesi olayıdır.

Süreçle ilgili olarak A ve B planları
vardır.

Birinci plana göre, Haşim Kılıç CHP’nin iptal başvurusunu başkanlık konumuyla hemen gündeme almayacak ve bu şekilde referanduma ulaşılacaktır.

Referandum sürecinde gazete ve televizyonlar akıl almaz şekillerde kullanılıp toplum manipüle edilecek.

Dahası, iktidar olmanın verdiği imkanlarla muhalefeti kirletici operasyonlara imza atılıp, yapay tezgah teşebbüsleri sergilenecek.

Bu süreçte anaların göz yaşı istismarları yapılıp, Barzani gibilerin katkısı ile DTP’deki Kürt oyları çekilmeye çalışılacak.

Son PKK saldırılarında Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın terör örgütüne bir söz olsun etmemelerini bu projeye, yani Kürtleri ürkütmemeye dayandıranlar var.

Buradan hareketle AKP’nin referandumda beklediği yüzde 60 civarı bir oydur ki böyle bir şey eşikteki genel seçimi haliyle
etkileyecektir.

Referandumda yüzde 60 oy almak demek, AKP’nin içeride ve dışarıda “Benden başka seçenek yok!” tezini kabul ettirmesi anlamını taşıyacaktır ki, AKP alacağı o rüzgarın hemen akabinde elindeki müthiş medya imkanı ile şaşaayla seçime yelken açacaktır...

Gelelim ikinci seçeneğe, yani Haşim Kılıç’ın CHP’nin teklifini gündeme alma ve mahkemenin de anında vereceği yürütmeyi durdurma kararına...

ünce bir hususun altını çizeyim, ben ne yazık ki Haşim Kılıç noktasında CHP’liler kadar iyimser değilim, yani bana göre Kılıç son anda çelmelemeler yapabilir.

Diyelim ve arzu ederim ki ben yanıldım ve Haşim Kılıç iptal talebini gündeme aldı ve Mahkeme de yürütmeyi durdurma kararını verdi, o zaman ne mi olur?

AKP ve Erdoğan anında feverana başlayacak ve yine mağdur edebiyatını yapacak!

Anayasa Mahkemesine, ana muhalefet mahkemesi deyip kıyametleri koparacak ve vaveyla ile hodri meydan, yani hemen erken seçim diyecek!

Amaçları bu şekilde yeni bir mağduriyetin inşasıdır!

AKP, 2007 seçimlerinde bu işin ne kadar oy getirdiğini gördü ve başka bir seçim malzemesi de olmadığından hemen bu metodu deneyecek!

Diyeceksiniz ki böyle bir mağduriyet planı 2007’de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı olayı misali tutmaz. Doğru, bence de tutmaz ama AKP yukarıda ifade ettiğim gibi başka bir seçim argümanına sahip olmadığı için elindeki müthiş medya gücü ile bu istismar mayasını tutturmaya çalışacak!

Başbakan Erdoğan’ın önceki gün sarfettiği “Ya tarih yazacağız, ya tarihten silineceğiz” sözü de aslında bu planı ifşa ediyor!

üyle ya, bir ülkede birkaç maddelik Anayasa değişikliği ile nasıl tarih yazılabilir? 1982 Anayasası bugüne kadar 4 kere revize edildi ki, 141, 142 ve 163 gibi deve dikeni maddelerin ters-yüz edildiği günlerde bile tarih yazılmıyorken, Tayyip bey bugün nasıl tarih
yazacak?

Görüyorsunuz, Başbakan haftalar ve hatta aylardır bütün ülkeyi Anayasa değişikliğine kitlemesi yetmiyormuş gibi bu işi bir de adeta cennetten arsa almak gibi sunuyor.

Tarihin bir şeyi yazacağından eminim ki, o da Tayyip Erdoğan’ın Göbels’e rahmet okutacak kalibrede bir propaganda ve saptırma uzmanı olduğudur.


Sabahattin üNKİBAR / YENİüAğ GZT. / 8 Mayıs 2010