Atatürk'ü karalayıp şeyh Said'i aklamak...



üzcan Yeniçeri Hoca anlattı, otobüste yanına oturan “modaya uygun tek tip bıyıklı” çok bilmiş(!) aynen şöyle anlatıyormuş...

“Aslında Kurtuluş Savaşı falan olmadı. İngilizler, 15 bin Yunanlıyı önce Anadolu’ya soktular sonra geri çektiler!.. üünkü, onlara gerek kalmamıştı, kendi adamları Türkiye’ye oturtulmuştu!..”

Alçaklığın geldiği nokta budur... Bu işbirlikçi mirasçılara “belletileni” naklediyorum. Bu “şerefsiz”, üzcan Hoca’ya “Atatürk ve Kurtuluş Savaşı kahramanlarını” İngilizlerin adamı olarak sunuyor, “Kurtuluş’u” karalıyor...

“İngilizler Atatürk’ü oturtup, Türkiye’yi adamlarına emanet etmiş...”

Söyledikleri bu...

Atatürk’ü karalamaları yetmiyor... Türkiye Cumhuriyeti devletine dikilen, Cumhuriyete başkaldıran ne kadar yobaz varsa aklıyorlar...

Meydanı boş buldukları için..

Ve Türk Milletini saf zannettiklerinden. (Ne yazık ki, kendisini Türk olarak tanımlayan bir yığın şuursuz da bunlara. din adına destek veriyor.)

Kürtçülük projesinin yeni atılımı da şeyh Said hain-yobazını kutsama üzerine...

Hemen şunu belirtelim ki, kendi padişahları İmralı Başkomutanı Abdullah ücalan bile konuşmalarında sık sık şeyh Said’in İngiliz işbirlikçisi olduğunu, İngilizlere kanarak ayaklandığını söylemektedir.

İngiliz uşaklarının uşakları bugünkü nesilin kafalarındaki gizli kodları daha bir yıl önce, o iki kız televizyona çıkıp “Keşke Cumhuriyet yerine İngiliz istilası olsaydı” diye açıklamamış mıydı!.. İngiliz uşakları Atatürk’ü “İngiliz vekaletçisi” diye sunup kendi cahillerine propaganda yapıyorlar. Türkiye’nin getirildiği noktaya bakın... Söz hakkı nerelere düşmüştür!

Bundan daha elim ve daha vahimi de var!.. Milli şuur anlamında...

Kendilerini, “milliyetçi” diye tanımlayan bir takım uyanıklar, gazeteye mail gönderip, “şeyh Said haini” ile ilgili yazılarımı kınıyorlar. Bir tane milliyetçi “ülürken koyu bir milliyetçi ve MHP’li olarak ölen Necip Fazıl’ın, ‘Son devrin mazlumları’ kitabını da mı okumamış bu adam.” (Bu adam ben oluyorum) diye soruyor.. Yani “MHP’li Necip Fazıl kitabında şeyh Said’i kutsamışmış da ben kim oluyorum..” Bu kendisini milliyetçi olarak terennüm eden salak şunu bilsin ki, şeyh Said hainini kutsayan kim olursa olsun aynı yolun hizmetkarıdır, Cumhuriyetin düşmanı ve işbirlikçidir.. Kaldı ki Necip Fazıl, çok iyi bir şairse, çok iyi ve tutarlı bir adam mıdır diye beni ölmüş adam aleyhine konuşturmasın bu denyo!..

Yeni bir plan, tezgaha oturtuldu...

şeyh Said üzerinden Cumhuriyete saldır...

Bir aydır bu plan yoğunlaştırıldı... şeyh Said’in mirasçıları malum televizyonlara taşınıp Cumhuriyet’e, kuruculara inceden inceye küfrettiriliyorlar. Bu güruh, kendilerini mazlum kişiler olarak sunuyorlar...

Hemen belirteyim ki, tümü, son derece zengin kişilerdir. Bu ülkenin ayrıcalıklı sınıflardır. Cahil halk üzerinde hem din-tarikat hem de toprak ağası olarak egemendirler. Siyasi nüfuzları had safhadadır.

Mazlumlarmış!.. Ne mazlumu, alayı ağadır, ağa..! Cumhuriyetin bekçileri sindirilip pısırıklaştıkça, kuytu rutubetli yerlere gün doğuyor... Taşı kaldırırsınız da, altına çöreklenmiş böcekler ortalığa yayılır ya... İşte o hesap..! şuursuzluk şudur...

İngiliz ajanı olduğu su götürmez bir gerçek olan şeyh Said’in mirasçıları, şimdi de din adına mürit militan toplama peşinde, Kürtçü ayaklanma organizatörleri olarak seferberdirler...

Hem benim kutsal dinimi dillerine dolayıp siyasetin ticaretini yapıyorlar... Hem de biz doğruları işaret edince din adına(!) bizleri suçlama cüreti gösteriyorlar... Bizi bunların çirkefinden, Yüce Allah’ım koruyor çok şükür...

Behiç KILIü / YENİüAğ GZT. / 5 Temmuz 2010