Nereden Nereye Geldik?


Rýfat Serdaroðlu - Pendik SonSöz Gazetesi

Nereden nereye geldik kelimelerini Baþbakan Erdoðan çok kullanýr. Hem de “nereden” deki üçüncü “e” harfini uzatarak okur.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin geleceðini çok yakýndan ilgilendiren “terör” konusunda AKP’nin bizi “neredeeen nereye” getirdiðine beraberce bakalým. Bu yazacaklarýma itiraz edecek

“Kürtçülüðü-Bölücülüðü kabul eden” bir tane olsun AKP’li yönetici arýyorum.

Diledikleri her ortamda konuþmaya hazýrým.

Terörist baþýný Kenya’dan getiren ekipte yer alan ve Türkiye’ye bu hizmetinden dolayý Silivri’de tutuklu bulunan Emekli Albay Atilla Uður’un mektubundan;

(Açýk Ýstihbarat : Atilla Uður; ücalan'ý Kenya'dan getiren ekipte yer almamýþtýr. Uður; ücalan'ý Ýmralý'da sorgulayan ekibin baþýnda görev almýþtýr)

“16 þubat 1999 tarihinde soðuk ve yaðýþlý bir Ýmralý gününde terörist baþý, Albay Atilla Uður’a yalvarýyor;

*Devletimin vereceði her türlü göreve hazýrým.

*Büyük Atatürk’ün kurduðu Türkiye Cumhuriyetine hizmet etmek acýlarýmý biraz olsun hafifletecektir.

*En baþýndan beri Suriye, Yunanistan ve Ýran bize(PKK’ya) her türlü desteði vermiþtir.

*Kürt halký akýlsýzdýr,menfaatine düþkündür, güce tapar.

*Barzani de, Talabani de güvenilmez, paradan baþka bir þeyden anlamayan rezillerdir."

Türk subayý karþýsýnda titreyen, yalvaran, geçmiþinden piþmanlýk duyan, kendi etnik kökenine hakaret eden, Kürtçe konuþmasýný dahi bilmeyen uyuþturucu baronu Apo, 9 Temmuz 2010 da haber ajanslarýna, Avukatlarý vasýtasýyla daðýtýlan konuþmasýnda bakýn neler söyleyebiliyor!

"*T.C Hükümetine, KCK’ ye(PKK’ya), BDP’ ye(PKK’nýn Siyasi kanadýna) üç öneri sunuyorum.

Birincisi; Karþýlýklý eylemsizlik kararý alýnsýn.

Ýkincisi;TBMM bünyesinde, Güney Afrika benzeri bir Hakikat ve Adalet Komisyonu kurulsun. Bu komisyon herkesi dinlesin. Birleþmiþ Milletler Gücü güvencesinde, güçler(PKK’lýlar) bir alanda çözüme kadar bekletilebilir.

üçüncüsü; Belli bir alanda toplanmýþ güçlerin yurda dönüþü saðlanýr. üyle Habur’da olduðu gibi deðil, topluca bir geliþ olur. Bu sürecin güvenlik boyutu KCK ile görüþülmelidir. Demokratik Anayasa çalýþmalarý ise BDP üzerinden yürür. Bu temelde Anayasal ve yasal (genel af) çözümler geliþirse silahlar býrakýlýr.

*Müzakere süreci olmazsa, çatýþmalar þehirlere yayýlýr, etnik-toplumsal çatýþmalar gündeme gelir.

*Profesyonel ordu, teknolojik silahlar PKK’ yý yok edemez. Süreç kontrolden çýkarsa kaos olur.

* BDP, Hewler’de (Erbil’in Kürtçe adý) temsilcilik açacak. Orada 500 den fazla aþiret var. Oradakiler bizim insanýmýz.

*Siyaset Akademisinin Urfa’da açýlmasý çok önemlidir. Binbaþý Noel’in Mustafa Kemale yönelik takibi Urfa’dan baþlamýþ, oradan sonra Sivas ve Elazýð’a kadar uzanmýþtýr. Ama baþlangýç Urfa’dýr. (Atatürk’e suikastý, yöredeki Kürtçü aþiret temsilcileri ile planlayan, fakat gerçekleþtiremeden yakalanan Ýngiliz Yüzbaþýsýndan bahsediyor ve Ýngilizlerle müþterek suikastý, devrimin baþlangýcý kabul ediyor!)"

Ýþte AKP’nin Kürtçü danýþmanlarýnýn, açýlým simsarlarýnýn, sadaka dolandýrýcýlarýnýn, din tüccarlarýnýn, Amerika’da yaþamayý vatanýna tercih eden cemaat kalýntýlarýnýn, kutsal dinimizi istismar ederek zavallý insanlarýmýzýn paralarýný çarpan Deniz Feneri e.v’cilerin, dünün baldýrý çýplaklarýndan aniden gemi- pýrlanta dükkanlarý ve medya sahibi olanlarýn Türkiye’yi getirdikleri nokta.

Yani Baþbakan’ýn dediði gibi; “Neredeeeen, nereye”…

Bu sonuçtan, AKP Hükümeti doðrudan sorumludur.

AKP Hükümetinin bilerek ve isteyerek uyguladýðý bu politikalar ülkemizi bölünme noktasýna getirmiþ, ellerinde binlerce vatan evladýnýn kaný bulunan bir sapýk, koca Türk Devletini tehdit eder hale gelmiþtir.

Hayretle karþýlanan konu ise delikanlýlýðý, yürekliliðiyle övünen Tayyip Bey’in ve güvenliðimizden sorumlu bakanlarýnýn bunlara karþý konuþma cesaretlerinin dahi olmayýþýdýr.

þimdi Türk Milletinden, AKP’nin hazýrladýðý anayasa deðiþikliðine “evet” denmesi isteniyor.

Terör konusunda bu kadar beceriksiz ve art niyetli bir iktidarýn referandumda Türk Milletinden alacaðý cevap, “Bir kere deðil, Bin kere Hayýr” olacaktýr…

Türk Silahlý Kuvvetlerinin en büyük þanssýzlýðý ise son üç Genelkurmay Baþkanýnýn da, Atatürk’ün yüzünü aðartacak deðerde komutanlar olmamalarýdýr. Bu, içimizi kanatan bir konudur ve ileride mutlaka kitap olacak ve Türk Gençliðine emanet edilecektir.

Türk Silahlý Kuvvetlerinin Genelkurmay Baþkanýndan, iki defa askerlik( biri seferberlik deneme tatbikatý) yapmýþ bir kiþi olarak istediðim þudur;

Yaklaþýk 1,5 ay sonra emekli oluyorsunuz. Türk Milletini sizi sevgiyle anmasý için þu iki konuyu lütfen gerçekleþtiriniz;

* TSK’nýn elinde bulunan ve APO’nun gerçek yüzünü yansýtan, Kürt kökenli vatandaþlarýmýzý nasýl aþaðýladýðýný, yabancý ülkelere nasýl sattýðýný, Suriye-þam’daki evinde köle gibi kullandýðý Kürt kýzlarýnýn durumlarýný, Ýsviçre’deki paralarýný belge ve filmleriyle kendi sesinden yayýnlayýn.

Yayýnlayýn ve Türk Milletine iyice anlatýn ki, bu uyuþturucu ve organ kaçakçýsý PKK örgütü ve onun liderleri asla ve asla Kürt kökenli vatandaþlarýmýzýn temsilcisi deðildirler.

*Siyasetçileri sýnýra götürdünüz, çuvallarla korunmaya alýnmýþ siperlerde görüntü verdiniz. Siperde terörist bekleyen Türk Askeri görüntüsünü siz kendinize yakýþtýrabilirsiniz ama Türk Milleti hiç yakýþtýrmýyor.

Terörle mücadele bekleyerek veya size yapýlacak saldýrýyý bertaraf ederek olmaz.

ülkemin daðlarýnda birileri silahla dolaþýyor ve askerimizi, polisimizi, insanýmýzý öldürüyorsa etnik kökeni ne olursa olsun, o katilleri arayacak, bulacak ve etkisiz hale getireceksiniz.

Eðer sizi AKP Hükümeti engelliyor ise, bunu da açýkça Türk Milleti ile paylaþacaksýnýz.

üok zor þeyler mi istedim Sayýn Komutan?

Türk Milleti size bu rütbeyi ve bu üniformayý niçin verdi?

þehit cenazelerinde boy gösterin diye mi?

Lütfen makamýnýzdan çýkýn, yürüyüþ mesafesindeki Anýttepe’ye gidin.

Vicdanýnýzla orada hesaplaþýn….


14 Temmuz 2010 / AüIK ÝSTÝHBARAT