Bir güç muhalefetle oynuyor

[bozok]

Referandumun Yorumu




Altı ay süren tartışma sona erdi. Başka tartışmaların kapısı açıldı.

Halk oylaması yüzdesi ve paketin kabul edilmesi, eşyanın tabiatına aykırı olması konusuna kısaca değineceğim. Ondan önce, iktidar, muhalefet ve halk için hangi sonuçlar doğdu ona bakalım.

CHP lideri nerede olursanız olun gidin oyunuzu kullanınız derken, görüldü ki kendisinin seçmen hakkı elinden alınmış, haberi yok. CHP’ye yeni bir komplo olarak değerlendirilebilir. ülkenin ikinci büyük partisinin lideri, bilgisi haricinde İstanbul’daki ikameti siliniyor.

İkamet kişi tarafından muhtar ve emniyete başvuru ile gerçekleşen değişikliği kapsar. Bazı polislerin muhtara gidip, Kılıçdaroğlu’nun o mahallede ikamet etmediğini belirtip, seçmen kütüğünden sildiriyorlar. Daha öncede dediğim gibi SEüSİS’in inayeti, Cihan haber ajansının gayreti ile neticelere anında ulaşan Türkiye, ne hikmetse seçmen kütüğünü sabitlendi, bir şey yapılamaz mantığı ile kilitliyor.

CHP liderinin sandığa gidememesi öncelikle, CHP’de güven zafiyetini sorgulatmak ve lidere güvensizlik duyulması için planlanmış olduğu ortada. Milyonlarca oya sahip CHP genel başkanı seçmen bile değildir. Bunu kimler planlıyor, uyguluyor?

İkinci nifak konusu, Bahçeli’nin memleketi Osmaniye başta olmak üzere, oy oranının düştüğünün söylenmesi. MHP ve CHP sandıklara sahip çıkıyoruz deyip, alternatif seçim büroları kurduklarını söylemişlerdi. üncelikle o büroların neticesi ile ilan edilen çakıştı mı?

Son iki aydır dile getirdiğim, arttığı söylenen seçmen gerçekten var mı? Nüfus ve seçmen sayıları doğru mu? Seçmen tespitinin yürütme eli ile yapılması, şaibeli SEüSIS’in kullanılması konusundan bugüne gelindi. Bir yıl önce birden artan 6 milyon seçmenin nereden geldiği belirlenemeden, bir milyonluk daha artışla 49 milyona dayandı. Hülasa seçmen kütüğü ve seçim sistemi, meçhulü barındırıyor. Muhalefet bu konuya gereken özeni göstermediği sürece, SEüSIS iradesine boyun eğecektir.

Bir diğeri, yüzde 42lik neticeye nasıl gelindiği konusu. Yerel seçimlerde MHP yüzde 15.97, CHP yüzde 23.08 almıştı. Yüzde 39’u biraz geçen bir netice. Yani buradan partiler arası muharebe çıkmaz. Kılıçdaroğlu’nun rüzgarı söylendiği kadar kuvvetli esmiyormuş diyebiliriz.

Bir güç muhalefetle oynuyor. Tüm yıpranmışlığına rağmen, iktidara destek sürüyor. Bu millet mi kafayı yedi, internet bağlantılı seçim sistemi sanal milli irade mi oluşturuyor?

Bunu çözmeden seçime gitmek, geçmişi tekrardan başka işe yaramaz.

Referandumun bir başka sonucu; 21 Ekim 2007’de beş olan ‘hayırcı’ il sayısının, onsekize çıkmış olduğu gerçeği.

* * *

Doğu ve G. Doğuda Seçim Güvenliği

Ustaca yürütülen proje ortada. BDP boykot yapıyor denildi. BDP boykot falan yapmadı. Bölgenin dışında kalan yerdeki seçmene, PKK’nın uzantısı BDP AKP’ye karşı havası yaratıldı.

Boykot gerçekten olsaydı da AKP’nin işine yarar demiştim. BDP, AKP’nin politikasına karşı olsa idi ‘hayır’ derdi. Kürt politikaların geldiği ayrımcı stratejilerin kaynağı, 36 etnik köken ve alt-üst kimlik tartışmasının Erdoğan tarafından başlatıldığıdır.

Muhalefet iktidar ve medya gücünü kullanan AKP’ye karşı bu noktada etkin olamadı. İktidar büyük paralar harcadı. Sistemi maddi, manevi olarak donattı.

Neticeye gelirsek, BDP boykot yapmadığı gibi tamamen ‘evet’e abanmıştır.

Seçim güvenliği olmadan, bu tehdidi görmeden erken seçimi dillendirmek intiharla eş anlamlı.

Seçim güvenliğini, muhalefetin bir nolu konusu yapana kadar yazmaya devam edeceğim.




Neval KAVCAR / sonsayfa.com / 13 Eylül 2010