Türkiye'de Petrol Kime Saklanýyor



HAKAN YILMAZ üEBÝ, üLMEDEN üOK KISA BÝR SüRE üNCE ESKÝ ENERJÝ BAKANI VE TPAO’NUN KURUCUSU ÝHSAN TOPALOðLU ÝLE YAPTIðI SON RüPORTAJ.

TüRKÝYE’DE PETROL NÝYE üIKARILMIYOR?

Kendilerinden baþka kimse Siyonistleri sevmez. Sapkýn bir anlayýþý din haline getirdiklerinden dolayý. Ancak herkes zekalarýný ve gayretlerini takdir eder. Sebat ve sadakatle öylesine bu sapkýn davaya hizmet ediyorlar ki; bir avuç adam dünyayý parmaðýnda oynatýyor. Dünyanýn birçok yerinde gerçek iktidarlar onlar. Gerçi yýkmak yapmaktan çok kolaydýr. Bin usta bir binayý belki bir yýlda yapabilir ama bir çocuk dahi bir binayý bir anda yýkabilir.
Yaptýklarý iþ sadece insan kalbindeki ve beynindeki þeytaný açýða çýkarmak. O tahtýna oturdu mu, insaný bulabilene aþk olsun...

Kainat açlýk ve tokluk dürtülerini kontrol altýna alanlar tarafýndan yönetiliyor. ünce bedeni açlýk, sonra kalbi açlýk sonra da zihinsel açlýk. Oysa nefs denilen duygular –çipi- üç aþamalý bir imtihandan geçip sadece üçüncü de; yani açlýk imtihanýna dayanamayýp boyun eðmemiþ miydi Yoktan Var Edene?! Hal böyle olunca bedeni açlýðý doyurma mekanizmalarýný ele geçirmekle baþlýyor iþe þeytansý stratejistler; önce mideyi, sonra kalbi sonra da beyni dolduruyorlar cana can katan bataklýk gülleriyle...

Emperyalizmin Truva atlýlarýna karþý 60’lý yýllar Türkiye petrol mücadelesini araþtýrýrken; konuya kendimce hep bu mistik-felsefik açýdan baktým. Zira dünyadaki oyunlardan ancak en ciddi oyunlardan biriydi bu petrol oyunu. Kim sahip olacak-nasýl sahip olacak kim iþletecek-kimlere raðmen iþletecek? Tanrýsal güç dedikleri paraya bu kara altýn üzerinden kim sahip olacak? Sonrasý mý Tanrý olmak elbet. Ýçlerindeki nefis denen mekanizmaya baþýna gelebilecekleri bilse de bunu isteyebilme yetkisi verilmiþ. Ve þimdi onlar Tanrýlar oldular. Bu derece madde karþýsýnda uþaklaþmýþ varlýklarý karþýlarýnda bulduklarýndan dolayý da çok da zorlanmadýlar.

Ancak birileri hariç; yaptýðý iþ her ne olursa olsun mesleðini-görevini vatan-millet-namus aþkýna “misyon mesleði” haline getirenler de var. Ýþte Türk Milli Petrol Tarihi sahasýnda bu misyonu yerine getiren efsane genel müdürle ve ayný zamanda Enerji Eski Bakaný Ýhsan Topaloðlu’yla 60’lý yýllarda dünyanýn bu coðrafyasýnda oynanan petrol oyununu ve mücadelesini konuþtuk; geleceðin Büyük Türkiye’si ve boyunduruðu kýracak ADANMIþLAR için...

— Halihazýrda Türkiye’nin 1 tane 6 bin, 4–5 tanede 5 bin metre civarýnda kuyusu var, oysa bu rakam ABD, Rusya hatta Tayvan gibi ülkelerde yüzleri buluyor... Hatta Brejnev dahi bir ara Cumhurbaþkaný Celal Bayar’a Türkiye’nin 5–6 bin metre derinliklerinde petrol tespit ettiklerini istersek beraber çýkarabileceklerini teklif etmiþ...

Tabi ki þimdiki imkanlarla yapýlamayacak iþler yok gibi. Türkiye Petrolleri temelini attýðýmýz çalýþmalarý devam ettirseydi bugün bunlarý 40 sene sonra konuþmuyor olacaktýk. Türkiye’nin milli tarihiden 40 seneyi almanýn vahametini bunun halka yansýmalarýný gereke ekonomik gerekse eðitim olarak düþünmek bile bir facia! Bugün sadece Türkiye’nin içinde ki petrolü konuþmak biryana biz yardýmcým üzer Derbil Bey’le beraber Ýran’ýn Azerbaycan sahasýnda bize petrol kuyularý açma imkaný verirler mi diye.

Yani daha o zamandan deðil Türkiye yurtdýþýn dahi sayýlý bir petrol þirketi olma planlarýmýz ve teþebbüslerimiz vardý. Güçlü bir þirket olduðunuz zaman içerde ve dýþarýda istediðimiz aramayý yapabilirdik. Ama maalesef büyük bir Holding haline gelecek Türkiye petrollerini daðýttý.

— ÝGDAþ, ATAþ, ÝPRAþ gibi kurumlarla birbirinden tutarsýz ve ehilsiz kadrolarla milli petrol merkezleri sadece memurin vazifelerin yürütüldüðü yerler hale getirildi...

Evet, maalesef buralar sadece akaryakýt daðýtan yerler olarak hizmet ediyor...

— Ben burada meseleyi en baþýna çekeceðim. Bu 1954’de Amerikalýlar tarafýndan Türkiye’ye sokuþturulan Petrol Kanunundan bahsetmenizi isteyeceðim...

1952’de Demokrat Parti zamanýnda alýnan bir karar neticesinde yabancý þirketlere istedikleri imkaný vermek maksadýyla 1954 yýlýnda ilan edilen bir kanundur. Bu kanun çýkarýlýrken Maksbell adýnda bir hukukçu bulundu o hukukçunun tertiplediði bir kanundu bu. Ýlk tasarýsý bizim açýmýzdan o kadar aðýrdýr ki hemen hemen her karar Türkiye’nin aleyhinedir. En ufak bir ihtilafta dahi Türkiye’nin elini kolunu baðlayacak yasalar mevcuttu. Biz bunun bir kýsmýný bertaraf edebildik.

— Bu kanunun akabinde sanki bir baþka ülkenin topraklarýnda ortaklýk kurulmuþ gibi Sivas ve Erzurum Bölgelerinde niye arama yapamadýk?

Beþinci ve altýncý bölgeler. Urfa ve Antep bölgesinde mesela arama yapamazdýk. Memleket bölgelere ayrýlarak sadece bu kanundan önce petrol bulunan (Batman gibi) bölgeler aramaya açýldý. Hatta bizim Batman sahalarýmýzýn dahi etrafýný Mobil adeta çember altýna almýþtý.

— Erzurum ve Sivas Bölgelerine yani beþinci ve altýncý bölgelere niye giremedik.

Burasý 4. bölgeydi, buralarý yedek tuttular o zaman tamamen açmadýlar. Petrol bulunursa oralar daha da kýymetleneceðinden planlama yapmadan buralarda petrol arama faaliyetlerine girilemedi.

— Burada bir kez daha ýsrar edecem. Yolda taksisine bindiðiniz þoför daha önce Amerikalý þirketlerle petrol aramýþ, bir süre sonra kuyu kapatýldýðýndan iþsiz kalmýþ. Ýnþaatçý birisi babadan kalma madenini mevzuattan dolayý kapatmak zorunda kalmýþ kýsaca nalburundan-akademisyenine kadar herkes bu topraklarda petrolün üzerinin niye kapatýldýðýný biliyor ancak müdahil olamýyor...

Mesele þu petrol aramalarý petrol dairesi ekipleri tarafýndan kontrol edilir. Petrol Mühendisi veya teknikeri bölgeye gider raporunu verir, ancak bunu gerçekleþtiremediler. Mesele Batý Raman Petrolünü biz 1961 yýlýnda keþfettik. Batý Raman’ýn Doðu’su bizde Batý’sý Mobil tarafýndan sondajdandý. Daha sonra 12 gýrabiteli aðýr petrol haliyle ekonomik deðil diye iþletmek istemediler. Onlar daha çok bol karlý rezervlere ilgi duyuyorlar. Burada bazý yerlerin üzeri kapatýlýrken bazýlarýnýn da kendilerine göre çok karlý olmamasýndan dolayý da iþletilmediði de oluyor. Ancak þunu itiraf etmek gerekir ki, bu þirketleri kontrol edemiyorduk, söylenenler ne derece gerçek bugünkü imkanlarla çok daha iyi anlaþýlabilir...

— Elimizde yok dedikleri yerlerle ilgili dokümanlar ve fotoðraflar var. Ayrýca gazetelere televizyonlara yansýmýþ binlerce haber de var. En önemlisi bu bölgelere uzman ve gazetecilerle gidilip mesele yerinde araþtýrýlmýyor. Devlet televizyonlarý verdiðimiz tekliflere dahi kaale almýyorlar. Isparta Eðridir’de 63 yýldýr bu konuda aþýndýrmamýþ kapý býrakmamýþ üzhan Yiðitbaþý adýnda bir adamcaðýz vardý...

Bu sahalarla ilgili birkaç yýl evvel bir dostum beni arayýp bu konuda müspet bir durumdan bahsetti hatta Batý’da Ýzmir Bölgesi’nde ciddi bir bölge var dedi, ancak bir daha arkasý gelmedi, haliyle bilemiyorum kendi zamanýmdan bu yana o kadar yýl geçti ki son geliþmelerden haberim yok...

— Her halinizden ciddi bir küskünlük yaþadýðýnýz belli oluyor. Niye sizinle baþlayan milli petrol politikasýna hükümetler bir türlü destek vermedi -sanki bu konulara bulaþmayacaklarýna yemin vermiþ de iktidar olabilmiþle gibi (!)- benim asýl öðrenmek istediðim mevzuu bu...

Benim bulunduðum dönemde Ýsmet Paþa gibi bir devlet adamý vardý. O devlet adamý olmasaydý kendi hükümetinde dahi beni daha 1963 yýlýnda Enerji Bakaný Fethi üelikbaþ görevden alacaktý.

— TPAO’nun baþýnda kaç yýl görev yapabildiniz...

9 Mayýs 1960’dan, 25 Aralýk 1965’e kadar. 5 yýl 8 ay.

— Sizi görevden alan AP hükümeti oldu...

EVET...

— Akabinde neler oldu?

1966’da Milletvekili olarak seçildim. Mücadelemi meclis çatýsý altýnda sürdürdüm. Halk Partisi adýna bu konuyla ilgili olarak 7 defa görüþme yaptým. Tüm yeraltý ve yerüstü zenginliklerimiz gibi petrollerimizin de çok önemli milli deðerler olduðunu ve devletin kontrolünde deðerlendirmeleri gerektiðini anlatmaya çalýþtým. Daha siyaset oyunlarýyla da siyaset dýþýnda kaldýk. Muammer Aksoy’la birlikte çok mücadeleler verdik ama büyük þirketler galip geldi. Bu arada bir hatýramý anlatayým. Biz bu mücadeleleri verdiðimiz sýrada Amerikan büyükelçiliðinin bir kokteyline davet ediliyoruz. Burada Amerika’nýn petrol politikalarý takip eden iki adamdan biri olan zat, beni görünce Mösye Rockefeller’de gelmiþ dedi. Ben de bunun üzerine Hayýr rockefeller deðil ama Enrico Mete diyebilirsin dedim. Bunu þunun için söyledim bu adam Ýtalya’da AGÝP denen daðýtým þirketini özelleþtirmek amacýyla getiriyorlar fakat bu kararýn milli olmadýðýný görüyor ENÝ adlý bir þirket kuruyor. ENÝ o meþhur 7 Kýz kardeþ denen petrol þirketleri kadar büyük bir þirket haline geliyor. Maalesef bu adam daha sonra bir uçak kazasýnda ölüyor.

— Bu meçhul ölümleri Türkiye’den de pekiyi biliyoruz... Petrol tarihine bakarsanýz Ýskoçya’da bir toplantý oluyor. Ýngilizce okunduðu gibi söylüyorum bu anlaþmanýn adý AþNAKARÝ anlaþmasýdýr. Biliyor musunuz bu toplantýyý...

— Henüz deðil...

—Bu Toplantýda alýnan kararlarla dünya petrol sahalarýnýn ülke ricalini olduðu gibi halklarýný da hiçe sayarak aralarýnda paylaþýrlar. Toplantýdan net ve kesin þu karar çýkar ve tatbik edilir; milli þirketler kesinlikle yaþatýlmayacak. Eðer güçleri yetmezse daðýtmaya bu defa ortak olunacak. Bu paylaþýmýn bize düþen taksimatý gereði uzun yýllar Türkiye’ye BP, SHEL, MOBÝL (O zamanki adý STANDART OÝL COMPANY) dýþýnda petrol þirketi gelmez. Avrupa’yý da böyle aralarýnda paylaþmýþlardýr. Ayrýca bu anlaþmada o kadar enteresan bir madde vardýr ki, eðer bu þirketlerden biri zarar ederse bu þirketin zararý hemen karþýlanýp ayakta kalmasý saðlanacaktýr.

— þimdi burada müthiþ bir madde var. Milli þirketler yaþatýlmayacak, baþarýlamazsa ortak olunarak kontrol altýna alýnýp daðýtýlacak veya atýl duruma getirilecek vs. Peki bunu da yapamadýklarýna milli düþüncenin aksinde ihtilallar mý yapýlacak? Ýran’da Musaddýk rejimini yýktýklarý gibi.

—Ýran’da Musaddýk rejimi yýkýldý, Güney Amerika’da darbe üstüne darbe oldu.

— Türkiye’de Prof. Dr. Muammer Aksoy, Raif Karadað, Altan Duransoy gibi bu meseleyi gündeme getiren insanlarda halkýn bilmediði ancak “ciddi kaynaklarýn” bildiði suikastlara kurban gitti...

—Bu konuda her türlü faaliyeti göstermiþlerdir. Bu konuda Ýran en güzel örnektir...

— Haliyle sizin görevden alýnmanýzý da -bir takým iþbirlikçilerle (!)- onlar yaptýlar...

—Beni kolay hallettiler. Adalet Partisi’nin hükümete gelmesiyle 5 genel Müdür’de görevden alýndý.

— Konuyu tekrar ABD menþeli 1954’teki Petrol Yasasýna getireceðim. Ruhsat mevzusunda da ciddi bir –kazýk- yemiþiz. Petrol bulunan bölgelerde 8 Ruhsatýn dýþýnda ruhsat alamýyorduk.

—Onlar da alamýyorlardý ama minareyi çalan kýlýfýna uydurmayý tabi ki düþünmüþtü. Baþka þirketmiþ gibi yan þirketler kurarak ruhsat sayýlarýný artýrýyorlardý. Oysa biz bu sahada tekiz, tek olduðumuz gibi her þeyimiz açýk.

— Bir de þöyle bir hinlikleri var. Ruhsatý alýrken þart olan 2 yýllýk süre içersinde arama miadýnýn dolmasýna yakýn ruhsatlarýný bir baþka þirkete (aslýnda yan kuruluþlarýna) devrettikleri. Böylelikle de bu yerleri sürekli olarak bu günde konuþtuðumuz gibi sürekli atýl býrakýyorlar. Var mýydý yok muydu muhabbeti de buradan kaynaklanýyor...

—Bu doðrudur, yapýlabiliniyor...

— Hatta gecikme olduðunda cezanýn 40 dolar gibi çocuklara verilen bir harçlýk miktarý olduðundan bahsediliyor?

þu anda bu durumu bilemiyorum.

— Sizin döneminizde en son kaç metreye kadar inmiþtiniz... 5000 bine kadar indiðimiz kuyu vardý. Hazro bölgesinde.

— üzellikle Mardin’deki Kireç taþlarýnýn, Doðu Anadolu’daki bazaltlarýn altýna niye hiç girilmedi? Bilinen birçok ayrýntý var. Buna raðmen niye UYUTULUYORUZ?

Ben hiç uyumadým...

—Gülüþmeler) Hocam o yüzden yanýnýzdayým. Uykudakiler kalktýklarý zaman onlarla da görüþmek isterim... Efendim sondaj makinelerini artýrdýk buna raðmen sondaj giderlerini azalttýk ürneðin bir kuyu tespit edildiðinde oraya sondaj makinelerinin kurulmasý dahi bir ayý bulurdu. Biz bunu bir haftaya düþürmüþtük. Yurtdýþýna eðitilmeleri için 45 tane birbirinden deðerli gençler gönderdik. Bu gençler o kadar idealistiler ki birbirlerini denetlerdiler. Bu gün o gençleri araþtýrýn bakalým kaçý yetiþtirdikleri sahalarda TPAO için çalýþabiliyor...

— Bakanlýðýnýz zamanýnda ilk icraatýnýz ne oldu?

— Bir ara Adýyaman Bölgesinde petrol bulundu. Fakat nedense burada bir çalýþma yapmak yerine Ýskenderun Körfezinde denizde yapýldý. Oysa petrol bulununca oraya hücum edilir. Beni bakan yaptýklarýnda ilk iþim o Adýyaman’daki petrol sahasýný yeniden tespit etmek oldu. Son yýllarda en çok petrol o bölgeden çýkarýldý. Bakan olmadan evvel Baþbakan Nihat Erim’e kelime kelime yazdýrarak ilk icraatýmýn Türkiye’nin petrollerinin millileþtirilmesi olacaðýný bu konuda adeta bir seferberlik baþlatacaðýmý söyledim. Ancak 6 aydan sonra bu sözlerde sapma oldu ve yavaþ yavaþ gevþemeye baþladýlar. Neticede üzülerek de olsa istifa ettim. Diðer taraftan bizi oraya getiren kumandanlarda yavaþ yavaþ çekilmeye baþlayýnca iyice sahipsiz kaldým ve çekilmekten baþka çare kalmadý...

Not: Bu röportaja giderken birçok kiþi bu röportajýn Sayan Ýhsan Bey’in yaþý gereði son röportajý olabileceði þeklinde bizi uyardýlar. Yanýma kamera almamý gazeteci aðabeylerim salýk verdiler. Ancak bir türlü temin edemedim. Geriye bu fotoðraflar ve satýrlar kaldý. üstelik bir televizyon programýnda kendisiye ilgili konuþtuðumuz saatlerde vefat etmesi ise benim için daha fazla teessür oldu. Ancak asýl teesürlenmesi gerekenler ise basýn yayýn kuruluþlarý ve devlet ricali olmalýydý ki cenazesine katýlan birkaç kiþinin dýþýnda kimse olmadý. Haddi zatýnda ölüm haberinin hiçbir kanalda yayýnlanmamasý da bu teessürün verdiði unutkanlýktan olsa gerek (!)

"üýrpýnýrdý Karadeniz Bakýp Ýngiliz Bayraðýna"

Petrol, Ýhanet ve Karadeniz

Doðu Karadeniz'de petrol bulundu haberleri gelirken, Artvin’deki Sarp sýnýr kapýsýnda, Ýngilizleri önemli miktarda toprak almayý sürdürdükleri ortaya çýktý. Ýngilizlerin toprak alýmýnýn güvenlik riski yaratacaðý gerekçesiyle asker tarafýndan uyarýldýðý da belirtildi.

Hükümet ve onu destekleyen medya yabancýya mülk Satýþýný desteklerken, Doðu Karadeniz Bölgesi'nde yaþanan geliþmeler

Ýngilizlerin gerçek yüzünü ortaya çýkardý Türkiye parsel parsel satýlýrken, Artvin'deki Sarp Sýnýr Kapýsý'nda yaþanan geliþme gündeme oturdu.
Yabancý þirketlere arazi satýþýnýn önünün açýlmasýyla birlikte, Ýngiliz þirketlerin Artvin Bölgesi'nde önemli ölçüde toprak aldýklarý ortaya çýktý. Ýngilizler bu bölgedeki zengin petrol yataklarýna sahip olmak için yüzde 97'si Ýngiliz yüzde 3'ü Türk'e ait olan bir þirket aracýlýðýyla Sarp Sýnýr Kapýsý'na yakýn bir yerde arazi aldýklarý daha sonra þirketin yüzde 100'üne Ýngiliz'lerin hakim olduðu bildirildi. Askeri yetkililer Sarp Sýnýr Kapýsýnda böyle bir þirketin arazi sahibi olmasýnýn güvenlik riski yaratacaðýna dikkat çektiler.

Askeri uyarý

Genelkurmay temsilcileri, yabancý þirketlere arazi satýþýna sýnýr getirilmesini ve þirketlerin hisse yapýlarý, yaptýklarý iþler ve Türkiye'de yapacaklarýn dikkate alýnmasýný istiyorlar. Askeri yetkililer, yüzde 97'si Ýngiliz yüzde 3'ü Türk sermayesi olan þirketin Sarp Sýnýr Kapýsý'na yakýn bir yerde arazi aldýðýný, daha sonra þirketin yüzde 100'üne Ýngiliz'lerin hakim olduðunu ve Sýnýr kapýsýnda böyle bir þirketin arazi sahibi olmasýnýn güvenlik risk yaratacaðýnýn altýný çizdiler.

Ve petrol bulundu

Karadeniz'de yürütülen araþtýrmalarda Türkiye'nin kaderini deðiþtirecek büyüklükte petrol rezervine ulaþýldý. Türkiye
Petrolleri Anonim Ortaklýðý (TPAO), Karadeniz'de yürüttüðü operasyonlarda Türkiye'nin kaderini deðiþtirecek büyüklükte petrol rezervinin bulunduðu sonucuna ulaþtý. Büyük bir gizlilik içinde devam eden çalýþmalar kapsamýnda TPAO, rezervle ilgili kesin sonuca ulaþmak üzere yapýlacak ayrýntýlý inceleme için 70–75 milyon dolara tam donanýmlý bir gemi kiralama kararý aldý.

Dünyanýn deðiþik ülkelerinde yabancý þirketlerle operasyonlar yürüten TPAO, Türkiye'de çalýþmalarýný iki bölgede yoðunlaþtýrdý: Karadeniz ve Suriye sýnýrýndaki mayýnlý bölge. TPAO'nun, Karadeniz'de Türk karasularýnda bir baþtan bir baþa yürüttüðü petrol arama çalýþmalarý, deyim yerindeyse 'sýr' gibi saklanýyor. Uzmanlar, rezerv kadar petrolün kalitesinin ve ekonomik olup olmadýðýnýn da önemli olduðuna dikkat çekiyor.

Petrolü Ýngiliz BP arýyor

TPAO-British Petroleum (BP) Karadeniz'de ilk petrol arama operasyonunu, Hopa açýklarýnda 45 kilometrelik alanda deniz seviyesinden 4 bin650 metre derinlikte gerçekleþtirdi. Hopa'da yürütülen sondaj son aþamada. Enerji Bakanlýðý yetkililerinden edinilen bilgiye göre, TPAO-BP ortaklýðý, sondaj için bugüne kadar 150–200 milyon dolar harcadý. Yetkililer, kuyudan ilk verilerin alýndýðýný belirterek, "Bu konuda umutluyuz. Deðerlendiriyoruz. Açýklama için erken" diyor. Hopa'da petrol arama çalýþmalarý, TPAO ve BP ortak giriþimiyle baþladý. BP, daha sonra sahip olduðu yüzde 50 hissesinin yüzde 25'ini Shevron Texaco'ya sattý.

'Gözleri topraklarýmýzda'

100 þirket Gayrimenkul Avýnda Ýngiltere gayrimenkul yatýrýmlarý açýsýndan çok önemli bir ülke sayýsý binleri geçen kurumsal gayrimenkul yatýrým þirketi bulunuyor. Bunlarýn içinden en az 100 þirket, harekete geçti. Ýlk beþ yatýrýmcýnýn ardýndan bu sayýnýn 100 yatýrýmcýya ulaþmasý ise bir yýllýk bir süreçte mümkün kabul ediliyor. Bu da bir yýl içerisinde "Ýngiltere'den en az 1 milyar dolarlýk gayrimenkul yatýrýmýnýn Türkiye'ye gelmesi" anlamýna geliyor.


http://www.hakanyilmazcebi.com/