Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Ganire Paşayeva, Hocalı Katliamı'nın...
Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Ganire Paşayeva, Hocalı Katliamı'nın 20. yıl dönümü nedeniyle 26 şubat'ta yarın Taksim'de düzenlenecek olan "Hepimiz Hocalılıyız" mitingiyle ilgili, "On binlerce insan 'Hepimiz Hocalılıyız' diye yürüyerek, dünyanın her yerine bir mesaj vereceğiz" dedi.
Kurultay Gazetesi / Aydın Taş Paşayeva, önceki gün Dışişleri Bakanlığı Fatin Rüştü Zorlu Konferans Salonu'nda, İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu'nun yürüttüğü, "Hocalı için Adalet" adlı uluslararası kampanya çerçevesinde düzenlenen anma töreni ve resim sergisi açılışında Milliyet'in sorularını yanıtladı. Etkinliğin bakanlık binasında yapılıyor olmasının bir mesaj niteliği taşıdığını belirten Paşayeva, "Türkiye'de bir çok yere gidiyoruz, ama tabii bu etkinliğin Dışişleri'nde olması önemli, çünkü buranın bir statüsü var" diye konuştu. Hocalı bildirisi
Dışişleri Komisyonu'nun Hocalı ile ilgili aldığı kınama kararını değerlendiren Paşayeva, arzularının kararın mecliste de onaylaması olduğunu ifade etti. "Pakistan ve Meksika'nın Hocalı katliamıyla ilgili Türkiye'den önce kararı almasına nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki bir soruya Paşayeva, "Kardeşimiz Türkiye'de de bunun tanınması, bizim en büyük arzularımızdan biri. Ama bizim önce Türkiye kabul etsin diye bir düşüncemiz olmadı. Biz dedik ki, dünyanın her yeri bunu kabul etsin. üalışmalarımızı her yerde yürütüyoruz, yakın bir zamanda bir kaç ülke daha bunu kabul edecek" yanıtını verdi. Taksim'den dünyaya mesaj vereceğiz
Hocali Katliamı'nın 20. yıl dönümü nedeniyle yarın Taksim'de düzenlenecek olan "Hepimiz Hocalılıyız" mitingiyle ilgili sorularımızı da cevaplayan Paşyeva, şunları söyledi: 'Ben çok büyük bir kalabalık bekliyorum, on binlerce insanın geleceğini tahmin ediyorum. Aydın bey, Duyarlı insanların hepsini çağırıyorum ki, o gün herşeyi bıraksınlar, o katledilen çocuklar için bizim orada olmamız gerekir, bunu yapmalıyız da, çünkü bunu bizden daha çok yurtdışından izleyecekler. Yabancı basın, 'ne olacak?', 'nasıl bir hassasiyet var?' diye onlar izleyecek. Biz dünyanın her yerine on binlerce insan 'Hepimiz Hocalılıyız' diye yürüyerek dünyaya bir mesaj vereceğiz ki, bu soykırımı yapanların cezalandırılması davası arkasında biz on binlerle görünüyorsak, görünmeyen milyonlar olduğumuz anlamına gelecek. Biz bu kadar insanız ve bunun peşini bırakmayacağız ve birlik beraberlik mesajı verilecek. Ben orada yürüyecek on binleri gördüm
Dünya'da Türkiye-Azerbaycan birliğini istemeyenlerin sayısını, isteyenlerle karşılaştırırsanız bunlar kat kat çoktur, isteyenleri ancak parmakla sayabilirsiniz. İstemeyenlere mutluluk yaşatma anları vermemeliyiz. Ben inanıyorum ki, bizim insanımız bu fırsatı vermeyecek. Açıkcası ben orada on binlerin yürüyecek insanımızı gördüm. Denizli'de, Mersin'de, Adana'da, Ceyhan'da kadınlar Belediye başkanlarının üstüne gittiler ki, 'Bize otobüs ayarlayacaksın, biz o mitinge mutlaka gideceğiz' diye. Ben o kadınlarımızı gördükten sonra mitingde on binlerce insan olacağını düşünüyorum." Azerbaycan'ın adı değişecek mi?
Azerbaycan Meclisi'nde kısa süre önce devletin adını "Kuzey Azerbaycan" olarak değiştirilmesinin gündeme geldiğini hatırlatmamız üzerine, Paşayeva, bunun toplu halde hem içeride hem de dışarıda ciddi müzakerelere açıldığını belirterek, "Benim şahsi fikrime göre, uluslararası örgütlerde, kendi iradesi dışında, Azerbaycan'ın parçalanmış bir millet, parçalanmış bir vatan, parçalanmış bir devlet gibi kabul edilmesi için çalışmaların yoğunlaşması taraftarıyım" diye konuştu. Paşeyeva, sözlerine şöyle devam etti: İran'da Türkler azınlık değil, çoğunluktur
"Ben Güney Azerbaycan'daki, İran içindeki Azerbaycan Türklerinin hakları konusunda her zaman ciddi eleştirileri parlamentoda da dile getiren bir insanım, çünkü İran içindeki Azerbaycan Türkleri azınlık değil. üünkü azınlık farklı bir statü. Azerbaycan Türkleri, bütün etnik grupları toplarsanız çoğunluktur. Ama İran içindeki bu etnik çoğunluğun kültürel hiç bir hakları yoktur. Bu kadar insan anadilinde hiç bir eğitim alamıyor. Ben bir Azerbaycan Türkü olarak ve benim dedelerimin de bir tarafı Güney Azerbaycanlıdır, ben oradaki insanımın hakkının verilmesi için her zaman konuşurum, sadece size verdiğim röportajda değil, Azerbaycan Parlamentosu'nda da, dışarıda da konuşurum. İnsanımız öz hakkını alması gerekir. Bu milleti, bu vatanı bölüp çok çektirdiler
Azerbaycan Türkleri orada bizden çoklar, Azerbaycan nüfusunun 4 katıdırlar. Onlar kendi geleceklerini nasıl görmek istiyorlarsa ben onların yanındayım. Ama ben onlara şunu yapabilirsiniz, şunu isteyin, bunu istemeyin diyemem, ama onların hangi düşünceleri varsa onların yanındayım. üünkü bizim insanımıza çok acı çektirdiler. Geldiler bir çizgi çektiler insanımızın yarısı orada, yarısı burada kalacak diye, bu milleti, bu vatanı bölüp çok çektirdiler. Artık yeter demenin zamanı olduğunu düşünüyorum."
Kaynak: http://www.kurultay.net/haber
Alinti
