21 Haziran 1934ğte kabul edilen ve 2 Temmuzğda da Resmi Gazeteğde yayımlanarak yürürlüğe giren ğSoyadı Kanunuğndan sonra, Türkler arasında bir soyadı alma yarışı başlamış ve henüz bir soyadı bulunmayan Mustafa Kemal için de hummalı bir arayış başlamıştı

Necdet Sevil- Dünya Bülteni / Tarih Dosyası


Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürkğün hayatına ilişkin bilgilerimizin çoğu genelde ezbere dayalı, araştırılmamış ve kısa bilgilerden oluşmaktadır. Bu durumun önde gelen nedenleri ise, Atatürkğün hayatının bugüne kadar yeterince araştırılmamış, ğbazı resmi çevrelerin tekelinde kalmış ve bir hayli tabulaştırılmış olmasıdır. Buna rağmen son dönemde bu konu ile alakalı olarak yapılan araştırmalar ve bilhassa Doç. Dr. Mehmet ü. Alkanğın yakın bir zamanda ortaya çıkardığı yeni bilgilerle bu konuda büyük bir mesafe kat edilmiştir. Bu araştırmalar sonucunda ortaya çıkan önemli hadiselerden biri de, ğAtatürkğ soyadının veriliş hikayesidir.


21 Haziran 1934ğte kabul edilen ve 2 Temmuzğda da Resmi Gazeteğde yayımlanarak yürürlüğe giren ğSoyadı Kanunuğndan sonra, Türkler arasında bir soyadı alma yarışı başlamış ve henüz bir soyadı bulunmayan Mustafa Kemal için de hummalı bir arayış başlamıştı. ğHatta bu amaçla CHP Meclis grubunda özel bir komisyon kurulmuş, dilci ve tarihçi üyeler ğsoyadığ bulma seferberliği başlatmışlardığ. Bu esnada muhtelif soyadı tekliflerinde bulunmuş ancak bunlar Mustafa Kemal tarafından pek kabul görmemişti. Söz konusu soyadların neler oldukları ve kimler tarafından verildikleri ise ilk kez Mehmet şakir ülkütaşırğın 1973 tarihli ğAtatürkğe Bu Soyadı Nasıl Verildi ve Bunu Kim Bulduğ yazısında yer almıştı. Bununla birlikte ülkütaşırğın bu sırada aktardığı şu hikaye bugün dahi tekrarlanan bir yanlışın temellerini atmıştı.


ğülkütaşırğın aktardığına göre, bu listenin sunulduğu sıralarda üankayağda bir yemek esnasında Safvet Arıkanğın daha önce bir toplantıda kullandığığAtatürkğ ve ğTürkatasığ gibi iki ismi Mustafa Kemalğin kendisi ğBir de arkadaşlar, ne buyururlar, bakalım!ğdiyerek tartışmaya açar. Bunun üzerine, Konya milletvekili Naim Hazım Onat ğMüsaade buyurulur mu, Paşam?ğdiye söz ister. Gazi ğArkadaşlar, lütfen hocamızı dinleyelim, diye sözü Onatğa bırakır. Onat da; ğTürkatağ, ğTürkatasığ gerek yazılışta, gerek söylenişte bana biraz tuhaf geliyor. Arkadaşlar biliyorsunuz, tarihimizde bir ğAtabeyğ sözü, ünvanı vardır. Anlamı da, yine biliyorsunuz: Beyğin, Emirğin, şehzadeğnin hatta Hükümdarğın ilimde, idarede, askerlikte mürebbisi, müşaviri, hocası demektir. Atabey, kullanılmış, tarihe geçmiş bir ünvan-ı resmidir. Bu ünvanı taşıyan birçok Türk büyüğü vardır. Binaenaleyh biz de Türkğe her alanda atalık etmiş, Türklüğü kurtarmış, istiklaline kavuşturmuş olan Büyük Gaziğmize ğAtatürkğ diyelim, bu soyadını verelim. Bu bana şivemize de daha munis, daha uygun gibi geliyor demiştir. Gazi, Naim Hazım Hocağnın açıklamasını daha yerinde bulmuş, hatta üstada teşekkür etmiştir. Böylece Atatürk soyadı üzerinde ittifakla durulmuştur.ğ


Bu konu ile ilgili gerçek bilgiyi ise Safvet Arıkanğın, kardeşi Baha Arıkanğa aktardıklarında buluyoruz:


ğMaarif Vekili olmadan evvel, 1934 senesi Dil Kongresinde, Dil Tetkik Cemiyeti Başkanlığına getirildim. Kongreden bir müddet sonra, 26 Eylül tarihi, dil bayramı idi. Bunun için bir nutuk hazırlamam lazım geliyordu. Bu nutuk, müsveddede görüldüğü gibi ğUlu önderimiz Atatürk Mustafa Kemalğ diye başlıyordu... Atatürk o tarihe kadar, soyadı kanunu çıktığı halde henüz soyadı almamıştı. Nutku kendisine gösterdim. Atatürk, kelimesini görür görmez üzerinde durdu. Birçok kereler bu kelimeyi tekrar etti. (üok güzel bir buluş, yalnız fazla iddialı) dedi. Ancak müsveddede tashihler yaptığı halde, Atatürkğe dokunmadı. Müsveddenin sonlarında bir de Türk Atası diye bir terkip kullanmıştım. Bunu daha fazla iddialı bularak Atatürk tarzında tashih etmemi emretti. Başka bir şey söylemedi. Ben nutkumu verdikten epey sonra, Gazi Mustafa Kemal, Atatürkğü soyadı olarak aldı.ğ Nitekim 3 Aralık 1949 tarihinde yayınlanan ğAtatürk Soyadı üzerine Birkaç Hatırağ adlı yazıda Naim Hazım Onat da bu bilgiyi doğrulamıştırğ.


Mehmet ü. Alkan, bu konu üzerine şu önemli tespiti de istifademize sunmuştur: ğaslında Safvet Arıkanğın, Atatürkğe soyadı bulmak gibi bir amacı yoktur. O, dil bayramı nedeniyle yapacağı konuşmada Gaziğyi ğAta Türkğ hitabıyla övmek istemektedir. ğAta Türkğ hitabını, ğAtatürkğ olarak soyadına çeviren Gaziğdirğ. Konu ile ilgili diğer notlara bakarsak; Kazım üzalp, ğAtatürkğten Anılarğ eserinde, ğAtatürkğ ismini kimin verdiğini belirtmemekle birlikte bunun ğsofrağ da kararlaştırılmış bir isim olduğunu dile getirir. Falih Rıfkı Atay ise üankaya adlı eserinde bu soyadın Safvet Arıkanğın armağanı olduğunu belirtir ancak bir yanlışlık yapar: ğKendi soyadı ona, biraz yardımla rahmetli Safvet Arıkanğın armağanıdır. Safvetğin bulduğu ğTürkatağ idi. Meclisğte hayli tartışıldıktan sonra daha ahenkli ve manalı olan ğAtatürkğ şekline girdi. Demektedir ki aslında Arıkan, bu ismi ğTürkatağ değil, ğAtatürkğ olarak kullanmıştır.


Konu ile ilgili en ilginç bilgiyi, Atatürkğün hizmetkarlık görevinde bulunmuş olan Cemal Granda ğAtatürkğün Uşağı İdimğ adlı eserinde dile getirmiştir: ğGranda, 2 Temmuz 1934ğte soyadı yasası çıktığında daha Atatürkğün soyadının belirlenmemiş olduğunu, Gaziğnin sofrasında bu konunun sıklıkla gündeme geldiğini belirttikten sonra, 26 Eylül1934ğte Türk Dili Tetkik Cemiyeti Başkanı Safvet Arıkanğın Dil Bayramı nedeniyle ğUlu ünderimiz Atatürk Mustafa Kemalğ hitabıyla başlamasından etkilenerek, ğAtatürkğ adını güzel bir buluş olarak düşünür. Afet İnanğın da etkisiyle beğenir ve ısrar eder. Bir müddet devam ettiği anlaşılan tartışmalar neticesinde ğAtatürkğü soyadı olarak almasına karar verilirğ



Zaman Gazetesi 25 Kasım 1934


Netice olarak, Meclisğin 24 Kasım 1934 günkü oturumunda, ğAtatürkğ soyadı ile ilgili kanun Malatya mebusu İsmet Paşa ve arkadaşları tarafından TBMMğne teklif edilmişti. Ayrıca İsmet Paşa bu esnada anlamlı bir konuşma yapmış ve bu konuşmadan sonra kanun oybirliği ile kabul edilmişti. Söz konusu madde şöyledir: ğMadde:1-KEMAL üz adlı Cümhur Reisimize ATATüRK soyadı verilmiştirğ. Tabi bu soyadın başka birileri tarafından da kullanılabileceğini öngören meclis, böyle bir durumun önüne geçmek için tedbir almayı ihmal etmemiş ve 17 Aralık 1934ğte yeni bir kanun kabul edilmiştir. Buna göre;


ğMadde: 1- Kemal üz adlı Türkiye Cümhur Reisine 24.11.1934 tarih ve 2587sayılı kanunla verilmiş olan ATATüRK soyadı yalnız tek şahsına mahsustur, hiç kimse tarafından öz ve soyadı olarak alınamaz, kullanılamaz ve kimse tarafından hiç bir suretle bir kimseye verilemez.


Madde: 2- ğATATüRKğ adının başına ve sonuna başka söz konarak öz ve soy adı alınamaz ve kullanılamaz.ğ


Kaynaklar:


Mehmet ü. Alkan, ğAtatürk Soyadı Nasıl Bulundu?ğ, Toplumsal Tarih 205, Ocak 2011. (s. 48-53)


Nuri Köstüklü, ğSosyal Alanda Yapılan İnkılaplarğ, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi II, Ankara 2007.


Ahmet Kuyaş, ğAtatürk 1881ğde Ve Pembe Evde Doğmadığğ NTV Tarih Dergisi, Sayı 1, şubat 2009.


Falih Rıfkı Atay, üankaya, 2010.


Zaman Gazetesi, 25 Kasım 1934.