ALT KÝMLÝK OLMAK
"UþAK ZÝHNÝYETLÝLER"E YAKIþIR

Lütfen kimse beni kibir ve enaniyet içersinde biri olarak görmesin, buna haklarý yokð þahsým, yýllardýr Avrupa Birliði'ni inceleyen bu konuda incelenmeye layýk eser býrakmamaya çalýþan biri olarak, býrakýn akademisyenliði en azýndan bu caným vatanýn bir vatandaþý olarak sorumluluðumu yerine getireceðim ve düþüncelerimi ifade edeceðim. Avrupa Birliði'nin içersine giren her devlet baðýmsýzlýk kimliðini, hürriyet ve istiklalini zaman içersinde yitirecektir. Türkiye içinde ayný son kaçýnýlmazdýr. Bu kapsamlý, elitist, jakoben siyaset projesi içersinde her gün eritilen bir Türkiye görmek istemiyorum. ABD'de bir Eyalet ne anlama geliyorsa Türkiye'de AB içersinde baðýmlý ve güdümlü bir eyalet haline getirilecek. Ve Türk milleti de mevcut plan içersinde oluþturulmaya çalýþan sözde "Avrupa Milleti" içersinde bir alt kimlik olarak yaþamak zorunda býrakýlacaktýr.. Türkiye, AB'ye üyelik belgesini imzaladýðý an kendi eliyle baðýmsýzlýðýný da teslim etmiþ olacaktýr.

- Bakýn efendim, az evvel bir mantýk silsilesi içersinde meseleleri tam "anlayabilmek" ve 'anlatabilmek" amacýyla devletini kaybeden milletlerin zaman içersinde yok olmasýndan bahsetmiþtik. Devletsiz bir milletin tarihten silindiðini söylemiþtiniz. þu anda da, AB içersinde "alt kimlik" olarak yaþatýlacak Türk milletinin düþünülen müstakbel akýbetinden bahsediyoruzð

- Bu konu o kadar derin kið þimdi, AB'ye girmiþ bir Türkiye dediðimiz de: "Tarihin en derinliklerinde baþlayan Selçuklular'la dallanan, Osmanlýlar'la zirvelere ulaþan, binlerce yýl Türklüðün ve Ýslamlýðýn bir tek vücutta temsilcisi ve taþýyýcýsý olmuþ bugünde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yle Edirne ve Ardahan'a sýkýþan bir devin yüzüstü yere kapanmasýndan bahsediyoruz demektir ama bu geleneðin devamý olarak Türklüðün ve Ýslamlýðýn yücelten ve onlarý kolonyollere karþý müdafaa eden Türk devletinin ve Türklerin tarihin sonuna gelmelerinden bahsediyoruz. Ve bu coðrafyalarda bir daha dirilmemek üzere uyuþmaya ve akabinde uykuya geçmesi demektir". Yapýlmak istenen açýkça budur.

TüRKÝYE YA "BüYüK TüRKÝYE" OLACAK
YA DA YOK OLACAK

- Peki, aydýn-ulema dediðimiz, "fizik ve metafizik alemin" derinliklerini kavramýþ atalarýn tabiriyle "hikmet" verilmiþ, meseleleri bir arþýn önceden hisseden ve analiz eden insanlarýn yönetimde olduðu 21. Asýr Türkiye'si neler yapabilir?..

- þimdi þöyle söyleyeyim, Türklerin yeniden büyük bir millet olarak "var olma ile yok olma çizgisinin" tam ortasýnda olduðunu düþünüyorum. Türkiye þu anda Ergenekon'dan çýktýðýndan bu yana tarih içersinde karþýlaþmýþ olduðu en güçlü krizle karþý karþýyadýr. Ne Moðol istilasý, ne haçlý seferleri ve ne de birinci dünya harbinin sonunda iþgal edilmiþ Anadolu bu kadar feci bir durumdaydý. Bugün bu caným ülke, 1919'un þartlarýndan daha aðýr þartlar altýnda, üstüne üstlük duyarsýzlýklar içersinde bir mücadele veriyor. Neden böyle aðýr konuþuyorum. Bana bazýlarý þöyle diyor, Hocam bunlar komplo teorileri deðil mi? Ben onlara þunu diyorum, sizin keyif içersinde meselelerin farkýna varmadan yaþadýðýnýz anlarda biz bu komplolarla karþý karþýya kalýyoruz.. Ayrýca kapýnýzýn önüne gelen felaketi görüp, anlamamak ve korkmamak aptallýktýr. Yerinde korku iyidir. "Basiretsiz hayvanlar korkmaz, basiretli insanlar korkar. Korkmalýyýz sevdiklerimizi kaybetmekten korkmalýyýz, vatanýmýzý kaybetmekten korkmalýyýz. Ayýplý durumlara düþmekten, binlerce yýl dalgalandýrdýðýmýz þehit kanlarýnýn boyadýðý bayraðýmýzýn folklorik bir flama yapýlmasýndan korkmalýyýz". Ancak, bu korkular insaný tedbire ve uyanýk kalmaya mecbur eder.
Tabi ki korkacaðým, Türkiye Avrupa Birliði'ne yamandýðý an milli bütünlüðünü kaybetme sürecine girdi demektir. Hele Türkiye'yi bu mecraya sürükleyenlerin vaziyeti vahametini idrak edemediklerini görünce endiþelerim bin kat daha artýyor. Hatta askerlerin bir kýsmý dahi olayýn vahametini yeterince algýlamýþ deðiller. üekilmeye çalýþýldýðýmýz cendere, tarihi, kültürel, siyasi fikirlerle hazýrlanmýþ bir Avrupa Birliði projesi! Bu siyasi projeye girmiþ Türkiye, eninde sonunda yok edilecektir.


- Peki girmediði takdirde ne olabilir?..


- Peki girmediði takdirde ne olacak? Bunda da gerçekçi tahlillerimiz var bizim. Pembe bir Türkiye vaat etmiyoruz kimseye. Her türlü tahliller gerçekçi olmak zorundadýr. AB'ye girmediði takdirde Türkiye þu olacaktýr: "ABD'nin karþýsýnda bir numaralý güç olan, 550 milyon nüfusa, binlerce dolar milli gelire ulaþmýþ, 22 milyon tam donanýmlý askeri bulunan bir Avrupa Birleþik Devletleri'nin hedefi olacaktýr". Yani Türkiye Avrupa Birliði'ne girse de girmese de AB'nin en büyük hasmý olacaktýr. Bu da bizim çok derin düþünmemizi gerektiriyor.
Bir de þu durum var ortadað Neden Türkiye'nin mücadelesi bugün 1919'un þartlarýndan daha aðýr?.. Evet 1918 Kasým'ýnda Mondros mütarekesi imzalanmýþ, 4 yýl süren bir cihan harbinin sonunda binlerce vatan evladý þehit ve gazi olmuþ, devlet iþgal edilmiþtið þimdi hudutlarýmýz belli, kurumlarýmýz çalýþýyor, o günlerle kýyaslanabilir mi? Diyorlar. Ben diyorum ki; "Söylediklerinizin hepsi doðru ancak o zaman kaba bir düþman ve o düþmanýn karþýsýnda çelik gibi bir milli irade vardý". þimdi düþman kana karýþmýþ derecede kurum ve kuruluþlara nüfuz etmiþ ve karþýsýnda direnen milli bir irade de bulmadan hareket ediyor. O zaman milli bir matbuat vardý, þimdi dýþ mihraklarýn yerli iþbirlikçisi, partilerin, þirketlerin, günlük çýkarlarýn hesabýyla hareket eden matbuatlar var. Bugün Amerikan çýkarlarýnýn savaþý olacak Irak savaþýnýn borazanlýðýný yapmak amacýyla satýn alýnan mahfiller, gün geliyor cepleri Batý tarafýndan doldurulduðunda AB'yi Cennet olarak tarif etmeye baþlýyorlar. Milliyetçilik, millet, devlet, vatan da neymiþ diyerek bayraklarla alay ediyorlar.


BAYRAKLA ALAY EDENLER
FLAMALARLA KUNDAKLANIYORLAR

-Ama uluslararasý kan emici teröstlerin flamalarýný en mahrem yerlerine diktiriyorlarð

-Tabii, onlarýn zehirlerini topluma akýtýyorlar. Ve toplumu istenilen yere kanalize ediyorlar. þu anda toplumun bilinci kilitlenmiþ durumda. Ýþte tehlikenin büyüðü burada. 1919 yýlýnda Kuvay-ý Milliye Ruhu Türkiye'nin her yanýný sarmýþtý. 1919'un kahramanlarý þu anda alay mevzuu ediliyor. Benim korkum þu, birkaç gün önce komplolar sonucu Kýbrýs'ta yaþanan alçakça mitinglerin yakýnda Türkiye'de tertipleneceði. Ve olacaktýr da bu. Hasýlý þunu söylüyorum Türkiye, keþke 1919'da olduðu gibi kaba bir düþman saldýrýsýna maruz kalsaydý, kaba düþman itici bir düþmandýrð


- En azýndan hedefini belli eder, merttirð

- Mert veya deðil kabað þok bir tesir yapar. Ve kendimize geliriz. þu anda Türkiye, namusunu satarak yaþamaya çalýþan müptezel insanlara benziyor. Türkiye neyi sattýðýnýn farkýnda deðil. Acilen, fedakar ve þuurlu insanlarýn örgütleyeceði yeni bir Kuvay-ý Milliye Ruhu'nu tüm Türkiye'de dirilmemiz lazým. Zira, Anadolu coðrafyasý çok tehlikeli bir coðrafyadýr, asla zayýflýk kabul etmez. Bu coðrafyada zayýf, dirayetsiz bir devletin ayakta kalmasýna asla izin yoktur. Bakýn, Fransa bin 500 yýldan beri ayný Fransa'dýr, Ýngiltere ayný Ýngiltere'dir. Ama Anadolu coðrafyasýna þöyle bir bakýn sadece milattan bu yana eski Frigler'i, Hititler'i, Ýyonlar'ý bu topraklardan gelip geçen Ýskenderleri düþünün, 4 Cihan Ýmpatorluðu'nu, Büyük Roma, Doðu Roma, Selçuklu ve Osmanlý Ýmparatorluðu'nu düþünün, bunlar sadece bakýþlarýyla bile dünyayý sarsarken ne kaldý geriye? Bugün, ayaklarýnýn üstüne durmak için IMF'ten, AB'den para dilenen, mahrem teknolojilerini (Tanklarýný, F4-F5 uçaklarýný) Ýsrail'de modernize ettiren, endüstrisi olmayan, tarýmý baltalanan ancak dünyadaki siyasi dengelerden bir yere yaslanarak ayakta durmaya çalýþan, devletiyle milleti arasýnda güven yerine güvensizlik ihsas eden politikalarýn hakim olduðu, Devletin milleti potansiyel düþman, milletinde devleti kutsallarýyla uðraþan zalim bir düþman olarak gördüðü bir durumda, Türkiye bataða saplanmýþ bir vaziyettedir. Bu derece güçlü imparatorluklarý yutmuþ Anadolu, böyle yaþamaya çalýþan Türkiye'yi adeta yalamadan yutar. Türkiye'nin yutulmasý demek Ortaasya'nýn, bin yýldýr müdafaa edip, bayraktarlýðýný yaptýðý Müslüman aleminin de yutulmasý demektir.
Türkiye'yi bu hale düþürecek olanlar bu milleti Avrupa'nýn alt kimliði olarak, "jandarmasý, lejyoneri, muhbiri, ajaný" olarak kullanmayý hedeflemektedir. Bu milletin evlatlarý Avrupa'nýn paralý askerleri olarak savaþacaklar. Anzak askerleri gibi emperyalist çýkarlar uðruna masum milletlerin kanýna girecek tetikçiler olacaktýr. Ve bir zaman sonra kýzgýn kumun üstüne serpilmiþ bir kova su gibi buharlaþacaktýr. Bir tek örnek bile yeter; Kuzey'den gelen eski amca çocuklarý Hunlar, Avarlar, Bulgar Türkleri'nden geriye ne kaldý?..


TOPYEKUN KUVAY-I MÝLLÝYE RUHU

- Hakeza, Ýsrail'deki "Eþkenazi" denilen Yahudilerin, kim bir zamanlar Hazar Türkü olduklarýný iddia edebilir ki?! Aslýndan kesilen süt gibi dünyanýn baþýna zehir oldular.


- Evet, ayný akýbete uðrarlar. Avrupa Birliði'nin bir kuþak sonrasýný düþünün. O yüzden yeniden çok þuurlu bir Kuvay-ý Milliye Ruhu'na, halkýný potansiyel bir düþman olarak görmeyen onun kutsallarýyla oynamayan, onlara saygý gösteren bir devlet anlayýþýyla, milli birikimli, çok birikimli çok kapasiteli omurgalý bir teþkilatlanmaya milli entelijansiyaya ihtiyacýmýz var. Beþ paralýk parti jargonlarýyla deðil gerçek milliyetçiliði kendisine þiar edinmiþ entelektüel hareketlere ihtiyacýmýz var. Unutmayalým bu üzerinde yaþadýðýmýz topraklarý da Kuvay-ý Milliye hareketiyle kurtardýk. Türkiye, bu durumdan daha fazla küçülemez ve milletin meclisinde kanla yazýlmýþ olan "Hakimiyet kayýtsýz þartsýz milletindir" sözünü tatbik etmesi gerekenlerin, bunu yapmadýklarý takdirde kendi meþruiyetlerini kendi elleriyle yok edeceklerini bir Türk aydýný olarak ifade etmek isterim..

Kaynak: http://www.netpano.com/newsdetail.asp?NewsID=279