Türk Dünyasýnda Ortak Ýletiþim Dili

Sözüme bir kavramý açýklayarak giriþ yapmak istiyorum.

Türk Dünyasý kavramýndan ne anlýyoruz?

Bu soruyu, onu açýklar mahiyette birkaç soru ile cevaplamak istiyorum.
Türk Dünyasý;
Bir coðrafi birlik midir?
Bir siyasi birlik midir?
Bir askeri veya ekonomik birlik midir?
Bir ülkü birliði midir?
Veya bütün bu sayýlanlarý içine alan bir birlik midir?

Lars Johanson, Türk Dünyasý kavramýný açýklarken ilginç bir tespitte bulunur: Türk Dünyasý ne bir devlet ne bir ülke ne de kesin sýnýrlarý belli olan bir bölgedir, der. Yukarýda sorduðumuz bütün sorularýn cevaplarý bu cümlede gizli...
Ýsterseniz, cevabý bir de biz arayalým. Peki nedir Türk Dünyasý?
Türk Dünyasý coðrafi bir birlik midir? Evet... Bir çok kiþinin aðzýnda nakaratlaþan þekliyle; üin Deniziðnden Atlas Okyanusuðna kadar uzanan uçsuz bucaksýz bir coðrafya için (bazý tereddütlere raðmen) böyle bir birlikten söz etmek mümkündür. Ben bunu Türk Dünyasýnýn dar coðrafyasý olarak kabulleniyorum.
Bugün Türkler için, Türk Dünyasý, dünyanýn altý kýtasýný içine alan büyük bir coðrafyadýr ve öyle olmalýdýr. Zira, bir Türkün ulaþtýðý her yer, bu coðrafyanýn içine katýlmýþ demektir, Nepalðden Tanzanyaðya veya Tuvaðdan þiliðye...
Türk Dünyasýnýn coðrafyasýný belirledikten sonra diðer sorulara geçebiliriz. üünkü bunlarý cevaplarý oldukça kolay. Türk Dünyasý bugünkü haliyle ne siyasi, ne ekonomik ve ne de askeri bir birliktir.
Peki Türk Dünyasýnda ülkü birliði var mýdýr? Bence en önemli soru bu! Türk Dünyasýnda ülkü birliði varsa ya da oluþturulabilirse, bu dünyanýn çehresinin deðiþebileceði konusunda hiçbir tereddüdüm yok. Bu konuya daha sonra etraflýca deðinilecektir.
Türk Dünyasýnýn sýnýrlarýný belirledikten sonra, bu dünyada yapýlacak her türlü ortak iþin için gerekli olan dil üzerinde duralým. Ve Türk Dünyasýnda iletiþim dili hakkýnda neler söyleyebileceðimize bir bakalým.

Türk Dünyasýnda Ortak Ýletiþim Dili

Ben burada iletiþim dili nedir, sorusuna cevap aramayacaðým. Bu konunun yeteri kadar aydýnlatýldýðýna inanýyorum.
Dünyada iletiþim dilinin Ýngilizce olduðu konusunda kimsenin þüphesi yok. Bazýlarýnýn dünya dili, bazýlarýnýn da küresel dil dediði Ýngilizceðnin bu vasfýný, Almanlar hatta Fransýzlar bile bunu kabul etmiþ görünüyorlar. Bu arada, iletiþim dili için; evrensel, bölgesel ve ulusal ayýrýmlarý yapýlabilir. Her dil bu anlamda bir iletiþim dilidir. Peki bizim bu dünya gerçeði karþýsýnda yapmak istediðimiz nedir? Türkçeðyi (hangi lehçesi olacaksa) dünya çapýnda bir iletiþim dili yapmak mý? Bu þimdilik kolay deðil. Yani sorunun cevabý hayýr... Uzak bir hedef olarak düþünülebilir pekala. Peki bölgesel bir iletiþim dili olamaz mý, yani Türk Dünyasý için bunu düþünemez miyiz? Rusça, Fransýzca, Almanca, Arapça ve hatta Ýspanyolca için geçerli olan bu iþlev Türkiye Türkçe'si için söz konusu olamaz mý ? Sanýrým bugün burada bunu tartýþacaðýz.
Ben gerçekçi bir düþünceyle ve hislerime kapýlmadan, yakýn bir zamanda Türk Dünyasýnda niçin ortak bir iletiþim dili oluþturulamayacaðýný anlatmaya çalýþacaðým.

1. üaðdaþ Türk lehçelerinde mevcut olan ve tarihi devirlere inen lehçe farklýlýklarý. üzellikle üuvaþça, Halaçça ve Yakutçaðdaki bu ayrýlýklar, yabancý bir dil boyutundadýr.
2. Alfabe ayrýlýklarý. Bugün Türk Dünyasýnda baþlýca Latin, Kiril ve Arap alfabeleri kullanýlýyor. Latin kökenli ortak Türk alfabesi ise, henüz alfabe deðiþikliði yapamamýþ olanlar bir yana bir fanteziden öteye geçememiþtir. Bu konuda, on senede bir arpa boyu yol alýnamamýþtýr. Ortak bir alfabenin bile kullanýlamadýðý bir dünyada ortak iletiþim dilinden söz etmek aslýnda abestir.
3. Bölgesel ve uluslar arasý dengeler. Sovyetler Birliðiðnden ayrýlan ve yeni oluþan Türk Devletleri (Azerbaycan, Türkmenistan, üzbekistan, Kýrgýzistan ve Kazakistan) üzerinde Rusya Federasyonuðnun siyasi, askeri ve ekonomik aðýrlýðý veya baskýsý devam etmektedir. Siyasi baðýmsýzlýðýný kazanamamýþ Türk topluluklarý (Tataristan, Baþkurdistan, Tuva, Hakas vd.) ise her halleriyle Rusya Federasyonuðnun boyunduruðu altýndadýrlar. Bölge ülkelerinin (üin, Moðolistan, Ýran, Afganistan, Irak, Suriye, Bulgaristan, Romanya, Moldova, Yunanistan, Sýrbistan-Karadað, Makedonya vd. yönetimindeki, azýnlýk statüsüne sahip büyük Türk topluluklarý, söz konusu ülkeler için potansiyel birer tehlike olarak görülmektedir.
4. Dini ayrýlýklar. Türk Dünyasýnýn tamamýna yakýný Müslüman olmakla beraber, çok az da olsa Hýristiyan, Musevi, þamanist, Budist vs. olan Türk topluluklarý vardýr.
5. Ekonomik farklýlýklar. Zengin ülkelerin genelde bölgesel birliklere sýcak bakmadýðý bir gerçek. Henüz geliþmemiþ veya geliþmekte olan Türk Dünyasýnýn ekonomik iliþkileri, çoðunlukla sahip olduklarý yer altý kaynaklarý itibarýyla olmakta. Bu da, iliþkileri zengin ve geliþmiþ ülkelerle yapmayý zorunlu kýlmaktadýr.
6. Ýki dillilik. Bugün bir çok Türk topluluðu iki dilliliði yaþýyor. Almanyaðdan Kosovaðya ve Rusyaðdan üinðe kadar bir çok ülkede yaþayan Türkler, ana dillerinin yanýnda o ülkenin resmi veya geçerli dilini de öðrenmek zorundalar. Bu durum çoðu kez ana dilde büyük tahribatlar yapmaktadýr. Tahrip edilmiþ, evlere hapis olmuþ bir dilin, bölgesel bir iletiþim dili olma ihtimali yoktur. Yeni bir haber olarak aktarmak gerekirse, Kosova Prizrenðde Türk gençleri için Arnavutça kurslar açýlýyor. Yarým yamalak Türkçeleriyle gençler, Arnavutça öðreniyorlar.

Aslýnda bu maddeleri çoðaltmak mümkün olabilir. Ancak bu birkaç sebep bile, bu iþin ne kadar zor gerçekleþebileceðini göstermeye yeter.
Ýsterseniz þimdi, kýsa zamanda gerçekleþmesi imkansýz olan bu kýzýl elma için yakýn ve uzak hedefleri belirlemeye çalýþalým.

Türk Dünyasýnda Ortak Ýletiþim Dili için Yakýn ve Uzak Hedefler

Hedeflere geçmeden önce, bazý açýklamalarýn yapýlmasýnda fayda var:
Türk Dünyasýnýn dar coðrafyasýný; Türkiyeðyi merkez alarak doðu ve batý doðrultusunda ikiye ayýrmak mümkün.
Türkiye Türkleri olarak, Doðuðdaki Türk Dünyasý ile, dil, kültür ve tarihe dayalý ciddi ayrýlýklarýmýz var. Buna karþýlýk, Batýðdaki Türk Dünyasý ile bu ayrýlýklar ya hiç yok ya da çok az. Doðuðda devlet veya muhtar topluluk olmuþ bir çok Türk topluluðu bulunurken, Batýðdaki soydaþlarýmýzýn çoðu azýnlýk veya göçmen durumunda.

þimdi çok önemli bir noktaya parmak basmak istiyorum. Batý Türklüðü ile, bir dil sorunumuz yok. Bulgaristan, Romanya,Yunanistan, Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Sýrbistan-Kardað ve Bosnaðda yaþayan azýnlýk durumundaki Türklerin hepsi yazý dili olarak Türkiye Türkçesiðni kullanýyorlar. Göçmen olarak Avrupaðnýn bir çok ülkesine (Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Danimarka, Ýsviçre, Avusturya, Finlandiya, Norveç, Ýtalya ve Ýspanya) gitmiþ Türkler de Türkiye Türkçesiðnin yazý dilini kullanýyorlar. Konuþma dilindeki farklýlýklar ise, Türkiyeðdeki Doðu ve Batý grubu aðýzlarýndan daha belirgin deðildir. Bu ülkelerde, özellikle Türk televizyon ve radyolarý yoluyla Türkiye Türkçe'si çok canlý olarak günlük hayatýn içindedir.

Peki, bu kadar geniþ bir coðrafyada, bu kadar büyük bir kitle tarafýndan kullanýlan bu dil ne iþe yarýyor? Dil bir araçtýr, pekiyi bu araç ne iþe yarýyor? Batý Türklüðünün coðrafyasýný gezmiþ görmüþ biri olarak söylüyorum, bu araç hiç kullanýlmýyor. Her þey kendi kaderine terk edilmiþ durumda. ürneðin; Makedonyaðnýn baþkenti üsküpðte Türkçe kitap satan bir kitapçý bulamazsýnýz, ama adým baþý Arnavutça yayýnlar vardýr. Peki ya Almanyaðda var mý? Almanyaðda 10ðdan fazla Türkoloji Enstitüsü var, maalesef hepsini Almanlar kurmuþ. Bir þey daha, bizim Balkanlarda azýnlýk durumundaki soydaþlarýmýza Türkçe eðitim ve öðretim verebilecek bir üniversitemiz veya üniversite projemiz var mý?

Ben buradan þunu çýkartýyorum; ortada iletiþim kurulabilecek ortak bir dil var ama ortak dil ile yapýlabilecek projelerimiz yok veya hayata geçirilemiyor.
þimdi size bir soru yöneltiyorum; Doðudaki Türk Dünyasý ile (her türlü imkansýzlýða raðmen) ortak bir iletiþim dili kursak ne iþe yarayacak?
Ýletiþim dili, yapay olarak oluþturulamaz. askeri, siyasi, iktisadi, bilimsel, sportif ve kültürel temaslar neticesinde bir ihtiyaç olarak kendini hissettirir. Biz bunu saðlayamadýðýmýz sürece, böyle bir iletiþim dilini konuþmak, üzerinde kafa yormak bir fanteziden öteye gitmeyecektir.

Yakýn ve Uzak Hedefler

1. Türk Dünyasýnýn birinci hedefi yapay bir dil birliði deðil, kültür birliðini gerçekleþtirmek olmalýdýr. Birbirinden çok ayrý coðrafyalarda ve yine birbirinden epeyce farklýlaþmýþ lehçeleri kullanan Türk topluluklarýnýn, Türklüðün ortak kültür deðerlerinde birleþmeleri, dayatýlmýþ ortak bir iletiþim dilinden çok daha önemlidir. Yaþanmýþ ve yaþanan örnekler görüþümüzü doðrular niteliktedir. Bir örnek verecek olursak; Kazakistanða giden bir Türkiyeli akademisyen, bir Kazak Türkü ile Rusça konuþmayý tercih etmektedir. Bunun sebepleri iyi araþtýrýlmalýdýr. Birinin gayesi Rusça öðrenmek, diðerinin gayesi ise geçerli ve çok iþlevsel iletiþim dilini kullanmak. Hal böyle olunca, Türk dünyasýnda ortak iletiþim dili için alýnacak çok yol olduðu aþikardýr.

2. Dil birliðinin zaten mevcut olduðu yerlerde, büyük hedefler olmalýdýr. Bu hedefler; kültürel, askeri, siyasi, iktisadi, sportif ve bilimsel projelerle hayata geçirilmelidir.
Batý Türklüðü, günden güne erimektedir. Bu projeler bir an evvel hayata geçirilmezse, yakýn zamanda bir Balkan Türklüðünden söz etmek mümkün olmayacaktýr. Batý Avrupaðda üçüncü nesil Türkleri maalesef kaybetmek üzereyiz.

3. Türklüðün ortak kültür deðerlerinde buluþan Türk topluluklarý, bütün zaman ve coðrafyalarý kapsayacak bir ülkü birliðinde birleþmelidirler. Bunun Türkiyeðnin önderliðinde gerçekleþeceði düþünülürse, Türkiyeðnin bir ülküsü ve bir vizyonu olmalýdýr.

4. Türk Dünyasýnda (özellikle Batý coðrafyasýnda) ortak konuþma dilinin yaygýnlýðý, televizyon kanallarý yoluyla saðlanmýþ durumda. Ortak yazý dili ise Doðu coðrafyasýnda epeyce geride kalmýþtýr. Bence üzerinde durulmasý gereken öncelikle budur. Ortak iletiþim dili olarak öncelikle konuþma diline aðýrlýk verilmeli. Televizyon kanallarý ile, ülkü birliði saðlanmalýdýr.

5. üeþitli düzeyde okullar açmak, kültür merkezleri veya üniversiteler yoluyla Türkiye Türkçesi dersleri vermek ve öðrenci getirtmek yoluyla son 10-15 yýldýr gözle görülür bir mesafe alýnmýþ olmakla beraber henüz daha iþin baþýnda olduðumuz unutulmamalýdýr.

6. Türk Dünyasýnýn bu iletiþimdeki hedefi, dünya milletlerini bölen onlar arasýnda ayýrýmcýlýk yapan bir anlayýþtan tamamen uzak olmalýdýr. Türkler arasýnda birliði saðlamaya yönelik bu hareketin temel amacý, Türklerin sahip olduklarý yüksek insanlýk deðerlerini dünya insanlýðýna ulaþtýrmak olmalýdýr

Doç. Dr. Erdoðan BOZ