Bu ne þiddet bu celal, Abdullah Bey!

Denktaþ hafta sonunda AB''nin Türkiye''ye tarih verip üyelik vermeyeceðini söyleyince, Abdullah Gül, Türk tarihinin son elli yýlýnda yetiþtirdiði en büyük kahramanlarýndan birini haklayýverdi: ''bu konular ona düþmez.'' Görünen o ki, 3 Ekim tarihi yaklaþtýkça Abdullah Bey daha da celallenecek; çünkü kendisi Avrupalý liderlerin basiretlerinden emin olsa da, durum öyle görünmüyor.

Pazar günü Ferai Týnç Hürriyet''teki köþesinde Avrupalý liderlerin Türkiye konusunda nasýl da kývýrttýklarýný ele aldý. AB ve Türk-Yunan iliþkilerine dair görüþlerinin neredeyse tamamýný benimsemediðim Týnç, ''müzakerelere bir ay kala, zaten 17 Aralýk''ta iyice sulandýrýlan tam üyelik hedefi, neredeyse ulaþýlmasý imkansýz bir seçenek haline getirilmek isteniyor. Bu böyle devam edebilir mi?'' diye soruyordu. Sürdürülemez hale getirilecek müzakere sürecinin baþlatýlmamasýnýn daha iyi olacaðýný ilave ediyordu.

Ayný gün Vatan gazetesindeki köþesinde ünlü finans-ekonomi hocasý Salih Neftçi þöyle diyordu: ''Cuma günü gelen haberlerden de anlaþýldýðý gibi 3 Ekim''e kadarki süre ve daha da önemlisi 3 Ekim''den sonra oluþacak durum epey zorlu geçeceðe benziyor. Zorlu... ve piyasalar açýsýndan da çalkantýlý. Hükümet, genelde dýþ politika konularýnda olduðu gibi 3 Ekim''le ilgili geliþmeler karþýsýnda pasif (ve biraz da þaþkýn) bir tutum içinde. Daha önce de yazdýðýmýz gibi, bu, gerekli bilgilerin elde edilmemiþ olmasýndan ve kýsmen de elemansýzlýktan kaynaklanýyor. Ama bu AB üyelik sürecinde ortaya çýkmýþ bir duruma verilen tepki. Denebilir ki, hükümet Fransa referandumlarý ile ortaya çýkmýþ durum karþýsýnda pasif kalmýþ olabilir Ama iþlerin bu noktaya gelmesinde de kabahati yok. Sorun dýþarýdan kaynaklanan bir þey.'' Neftçi devamla hükümetin iyi lisan bilen personelle kendisini dýþ dünyaya anlatamadýðý belirtiyordu.

Ayný gün Chirac''ýn AB Komisyonu Baþkaný Barroso''ya tam olarak ne söylediði Fransýzca olarak ABhaber.com sitesinde yayýmlandý. ''ðIl a indiqué au Président de la Commission que cette déclaration pose des problèmes politiques et juridiques et qu''elle n''est pas dans l''esprit que l''on attend d''un candidat Ã* l''Union. C''est pourquoi nous souhaitons en discuter avec nos partenaires lors du prochain Gymnich (réunion informelle des ministres des Affaires étrangères), qui a lieu début septembre. Il faut aussi que la Turquie donne des clarifications et des garanties sur la pleine application de l''union douanière, y compris Ã* Chypre.''

Chirac-Barroso görüþmesinin ayrýntýlarýný veren bu tutanaða göre, görüþme Türkiye konusuna gelmiþ ve ''Cumhurbaþkaný Chirac, Komisyon Baþkaný''na bu deklarasyonun (Türkiye''nin tek yanlý yayýmladýðý ve Rum tarafýný Kýbrýs Cumhuriyeti olarak tanýmayacaðýný belirten deklarasyon) siyasi ve hukuki problemler ortaya çýkardýðýnýn ve bunun Birlik''e üyeliðe aday bir ülkeden beklenen ruh hali içinde olmadýðýný gösterdiðini belirtmiþ. Bu sebeple konuyu diðer ortaklarýmýzla Eylül ayý baþýnda Dýþiþleri Bakanlarýnýn yapacaðý gayri resmi toplantýda tartýþmayý arzu ediyoruz. Bu arada Türkiye, Gümrük Birliði''ni Kýbrýs''ý da içine alacak þekilde (Burada Rumlarý kasdediyor) tümüyle uygulamasý konusuna açýklýklar ve garantiler getirmelidir''

Oysa ayný gün Abdullah Gül ve Ali Babacan''ýn 3 Ekim''den emin olduklarýný belirten sözleri basýnýmýza yansýmýþtý. Müzakerelerin baþlamasýna karar verecek taraf bu kadar kývýrtýyorken, Gül ve Babacan''ýn bu kadar kendilerinden emin olmalarý hayra alamet görünmüyor. Hayra alamet olmadýðý bu sinirli ruh halinden de ortaya çýkýyor. Denktaþ dahil uyarýda bulunan herkesi dinlemek varken, Denktaþ''ý paylamak, diðerlerini AB karþýtý gibi göstermek neye hizmet eder? Neftçi ve Týnç''da mý Türkiye''nin AB yolunu kesmeye çalýþan karanlýk güçlere iltihak ettiler?

Biz Gül''ün, bir kaç yýl öncesine kadar Avrupalý liderlerin, örneðin Bosna krizi sýrasýnda yaptýklarý açýklamalarla yaptýklarý arasýndaki çeliþkilere dikkat çeken açýklamalarýný hatýrlýyoruz. Ýsmail Cem''in AB''ci politikalarý baþlatma yanlýþý üzerine Meclis''te yaptýðý konuþmalarý dað Denktaþ''a verdiði desteði deðþimdi kendisi de iç dünyasýnda muhtemelen anlýyor ki, o konuþmalar daha doðruyduð

Hasan üNAL