Gösterilen sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: Saros'dan Türk Medyasýný

  1. #1
    atoybil
    Guest

    Angry Saros'dan Türk Medyasýný

    SOROSðTAN TüRK MEDYASINI KULLANMA KILAVUZU

    Dünyanýn dört bir yanýnda milyonlarca dolar harcayýp darbeler tezgahlayan Komplo Hokkabazý George Soros, Türkiyeðde fonladýðý STK- Sivil Toplum Kuruluþlarý için Medyayý Kullanma Kýlavuzu hazýrlattý.

    Sorosðun Truva Atlarý olan STKðlarýn medya ve gazetecileri parmaðýnda oynatmak için neler yapmasý ve hangi taktikleri uygulamasý gerektiði ðSESÝMÝZÝ NASIL DUYURURUZ? Kamuoyu Oluþturmanýn ve Medyaya Ulaþmanýn Yollarýð adlý kitapçýkta sýralandý.

    Alp Biricik, Hale Akay ve Sinan Gökçen tarafýndan kaleme alýnan, Helsinki Yurttaþlar Derneði (Helsinki Citizens' Assembly/Human Rights Watch) tarafýndan yayýnlanan kitapçýðýn giderleri, NED-National Endowment for Democracy tarafýndan karþýlandý.

    Bu iki kuruluþun Sorosðun çökertme operasyonlarýnda nasýl sýkça kullanýldýðý Amerikalý yazar Heather Cottin tarafýndan kaleme alýnan Emperyal Büyücü üifte Ajan:GEORGE SOROS baþlýklý makalede (George Soros: Imperial Wizard/Double Agent Covert Action Quarterly, December 9, 2003) detaylarýyla anlatýlýyor:

    ðHelsinki Watch

    Helsinki Watch, 1975ðte Human Rights Watch (Ýnsan Haklarý Gözlem ürgütü) olmuþtu. Soros þu sýra onun Amerikalar, Doðu Avrupa ve orta Asya danýþman heyetlerindedir; ve onun Açýk Toplum Enstitüsü sponsorlar listesinde yer alýr. Soros Helsinki Watch ile daimi iliþkiler içindedir.

    Soros Helsinki Watch ile iliþkisini saklamak için elinden geleni yapar. Sadece programlarý finanse ederek planladýðýný ve yürüttüðünü söyler; ama onlar yürütücüsünün felsefesinden uzakta deðillerdir. Helsinki Watch ve Açýk Toplum birbirine yakýndýr. Görüþlerinde pek fark yoktur. Tabii ki, baþka kurumlar da bu kurumu finanse etmektedir; ama Soros ideolojisi burada hakimdir.

    George Sorosðun faaliyetleri 1983ðte National Endowment for Democracyðnin kurucusu Allen Weinstein tarafýndan kurulan bir yapýnýn çerçevesi içine düþer. Weinstein, ðBugün bizim açýkça yaptýklarýmýz 25 yýl önce CIAðce gizlice yapýlýyorduð der. Soros, tam da bu istibarat yapýsý içinde çalýþmaktadýr.ð

    Araþtýrmacý Yazar Mustafa Yýldýrým'ýn "Sivil ürümceðin Aðýnda-þifre üözücü: Project Democracy" adlý kitabýnda ise National Endowment for Democracy þu þekilde anlatýlýyor:

    "1983 sonlarýnda ABD Kongresi'nin onayýyla NED-National Endowment for Democracy yani 'Demokrasi için Ulusal Fon' kuruldu. CIA emeklisi Ralp Mcgehee , bu kuruluþun iþlevini, deneyimli istihbaratçý söylemiyle þöyle yorumluyor:

    'CIA'nýn ülkelerin karýþtýrýlmasý operasyonlarýnda kullanýlan birçok iþlevinin NED'e transfer edilmesiyle, Demokrasi Ýçin Ulusal Fon'un kullanýmýna gidildi. CIA'nýn örtülü eylemlerine ek olarak, Uluslararasý Kalkýnma Ajansý (AID) ve Birleþik Devletler Ýstihbarat Ajansý (USIA) da 'demokrasi yayma' operasyonlarýnda yer almaktadýr. Avrupa'da yerleþik ve çoðu Birleþik Devletler tarafýndan parayla beslenen hükümet dýþý örgütler (NGO) doðrudan ya da dolaylý olarak bu operasyonlarda yer alýyorlar. Bu tür örgütler ve ajanslar aþaðý yukarý açýktaysalar da CIA hükümetleri destekleme ve yýkma gibi birincil rolünü elinde bulundurmaktadýr.'

    NED aslýnda, parasal desteðin kasasýdýr. Ana para kaynaðý, doðrudan ABD hazinesi yani devlettir. Ayrýca vakýflar ile 'konsey' ya da 'enstitü' ve 'merkez' adý altýnda örgütlenmiþ seçkinler kulüpleri, AID ve hatta Amerikan sendikalarý, þirketler iþadamlarýdýr.

    NED'in 'project' denilen etkinliklerinin, ABD Dýþiþleri Bakanlýðý ve yabancý ülkelerdeki ABD misyonlarý ile birlikte yürütülmesi kaçýnýlmazdýr. NED'i denetlemekle yükümlü ABD resmi organý General Accounting Office GAO'dur...

    NED için çalýþacak bir sivil toplum örgütüne para verilmesi için, projenin ABD'nin MGK'si NSC (National Security Committee/Milli Güvenlik Kurulu) isteði doðrultusunda olmasýdýr.

    Soros tarafýndan fonlanan ve baþkanlýðýný Murat Belgeðnin yaptýðý HelsinkiYurttaþlar Derneði kurucu ve üyeleri þu isimlerden oluþuyor:

    1. Abdullah Kýran
    2. Adalet Aðaoðlu
    3. Ahmet Fadýl Kocagöz
    4. Ahmet Ýnsel
    5. Ali Bayramoðlu
    6. Ali Bulaç
    7. Ali Fuat Bucak
    8. Alp Biricik
    9. Aslý Misoðlu
    10. Ayda Arel
    11. Ayþe Buðra
    12. Ayþe Silivri
    13. Ayþen Anadol
    14. Bülent Atamer
    15. Bülent Tanýk
    16. Bülent Tanör
    17. Büþra Ersanlý
    18. Canan Arýn
    19. Cengiz Turhan
    20. Ceyda Can
    21. Cüneyt Ozansoy
    22. üaðatay Anadol
    23. üiðdem Yalçýn
    24. Emel Ataktürk
    25. Emel Kurma
    26. Emil Galip Sandalcý
    27. Emine Uþaklýgil
    28. Ercan Karakaþ
    29. Esra Koç
    30. Fatma Artunkal
    31. Ferhat Kentel
    32. Fikret Toksöz
    33. Haldun ünlü
    34. Hale Akay
    35. Halil Berktay
    36. Haluk þahin
    37. Hýrant Dink
    38. Ýlhan Tekeli
    39. Ýþtar Bedriye Gözaydýn
    40. Mahmut Ortakaya
    41. Mebuse Tekay
    42. Mehmet Ali Aslan
    43. Mehmet Ali Birand
    44. Melek Taylan
    45. Meltem Toksöz
    46. Mensur Akgün
    47. Mete Tunçay
    48. Muhsin Kýzýlkaya
    49. Murat Belge
    50. Murat üelikkan
    51. Murat Gültekingil
    52. Murat Karayalçýn
    53. Murtaza üelikel
    54. Müslüm Akalýn
    55. Nazan Aksoy
    56. Neþe Erdilek
    57. Nilgün Uysal
    58. Nurcihan Hamþioðlu
    59. Nurdan Arca
    60. Orhan Pamuk
    61. Osman Kavala
    62. üren Altmýþyedioðlu
    63. üzlem Dalkýran
    64. Rezzan Atlan
    65. Selim ülçer
    66. Sinan Gökçen
    67. Süleyman üelebi
    68. þerafettin Elçi
    69. þirin Tekeli
    70. þule Kut
    71. Taciser Ulaþ
    72. Tangül üzer
    73. Tangül ünsever
    74. Tarýk Ziya Ekinci
    75. Turgut Tarhanlý
    76. Umur Coþkun
    77. ümit Fýrat
    78. ümit Kývanç
    79. Yasemin þan
    80. Z. Füsun üstel


    Derneðin, Sorosðun fonladýðý STKðlar için hazýrlattýðý ve içinde olumsuz haber yapan gazetecilerin fiþlenmesi, muhabirler için ðküçük bir kaynak ayýrmað, ðgöz temasýð, ðvücut dilini kullanmað, ðotoriter olmayan bir ses tonu kullanmað gibi teknik ve taktiklerin bulunduðu Medyayý Kullanma Kýlavuzuðnda dikkat çeken bölümler:

    STKðlar Ýçin Kýlavuz Bilgiler-IV

    SESÝMÝZÝ NASIL DUYURURUZ?

    Kamuoyu Oluþturmanýn ve Medyaya Ulaþmanýn Yollarý

    HAZIRLAYANLAR: Alp Biricik, Hale Akay, Sinan Gökçen

    Bu yayýnýn kaðýt ve baský giderleri National Endowment for Democracy tarafýndan karþýlanmýþtýr.

    üNSüZ

    ðSivil toplum kuruluþlarýnýn (STK), çalýþmalarýnda karþýlaþtýðý en büyük problemlerinden biri, desteðini kazanmak istediði veya eyleme geçirmeye çalýþtýðý toplum kesimlerine ulaþmaktýr. STKðlarýn, etkinlikleri konusunda toplumu bilgilendirmesinin en kolay yolu, medya organlarýndan faydalanmaktadýr. Ancak, STKðlar medya kuruluþlarýna ulaþmada, bu kurumlara dertlerini anlatmada zaman zaman sorunlarla karþýlaþmaktadýr.

    Bu kitapçýk, STKðlarýn seslerini topluma daha fazla duyurabilmelerine yardýmcý olmayý amaçlýyor. Kitapçýðýn Sivil Toplum Kuruluþlarý ve Toplumsal Ýletiþim bölümünde, STKðlar için iletiþimin ve iletiþim stratejisinin önemi üzerinde duruluyor. Daha sonra ise, bir iletiþim stratejisi ve medya bilgi bankasý oluþturmak için temel kýlavuz bilgilere yer veriliyor. Medya ile Ýletiþim Teknikleri bölümünde, tanýtým ve basýn dosyasý, basýn duyurusu ve basýn toplantýsý gibi en çok bilinen yöntemlerle ilgili ayrýntýlý bilgiler ve dikkate alýnmasý gereken noktalar ele alýnýyor. Ýletiþim Becerileri bölümünde ise, STK çalýþanlarý, üyeleri ve gönüllülerinin toplum kesimleri ile iletiþim kurmakta kullanabilecekleri sunum teknikleri ile basýn-yayýn organlarýna röportaj verirken bilinmesi gereken hususlar açýklanýyor. Son bölümde ise, Türkiye koþullarýnda çalýþan bir STKðnýn gözardý etmemesi gereken noktalarý bulabilirsiniz.ð

    SÝVÝL TOPLUM KURULUþLARI VE TOPLUMSAL ÝLETÝþÝM

    Ýster etkinliklerimiz ile ilgili olarak toplumu bilgilendirmeye ve gerekli parasal kaynaðý yaratmaya çalýþalým, ister belli bir hedef doðrultusunda insanlarý bilinçlendirmek ve eyleme geçirmek yönünde faaliyetler yürütelim, kendi toplumsal davamýzý savunmak için topluma ulaþmak, dolayýsýyla da gerekli iletiþim kanallarýnýn, yani medyanýn desteðini almak zorundayýz.

    Baþarýlý bir toplumsal iletiþim, medya ile kurulacak iliþkilerde bir strateji çerçevesinde ve planlý hareket etmeyi gerektirir. Bu nedenle, medya ile iliþkilerde ðoyunu kuralýna göre oynamakð, bizi arzuladýðýmýz hedeflere yaklaþtýracaktýr.

    Neden bir iletiþim stratejisine ihtiyacýmýz var?

    Kuruluþumuzun yürüttüðü faaliyetleri tanýtmak açýsýndan, kontrollü ve hazýrlýklý bir iletiþim programýna sahip olmak büyük önem taþýr. Yine de genellikle iyi bir iletiþim etkinliðinin önemini gözardý ederiz. Halbuki, toplumsal iletiþim bazen küçük bir kaynak, birkaç eleman veya gönüllü ayýrmamýz durumunda, çok kolay sonuçlar alabileceðimiz bir çalýþmadýr.

    Yürüttüðümüz etkinliklerin baþarýsý ve örgütümüzün varlýðýný güçlendirmesi, yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde ilgili yazýlý ve elektronik medya organlarý yoluyla, olabildiðince geniþ bir yurttaþ kesimini, yaptýklarýmýzla ilgili olarak bilgilendirebilmemize baðlýdýr. Diðer yandan, birçoðumuz yürüttüðümüz faaliyetlerin sürekliliði için, çalýþmalarýmýza destek verecek gönüllülere, yapýlacak maddi baðýþlara ve bazen de siyasi desteðe gereksinim duyarýz. Toplum, faaliyetlerimizin içeriði ve faydalarýndan ne kadar haberdar olursa, bu tür destekleri saðlamamýz da o kadar kolay olur.

    STKðLAR ÝüÝN ÝLETÝþÝM STRATEJÝSÝ

    Medyaya yönelik faaliyetlerimizde, halkla iliþkiler, reklamcýlýk, gazetecilik ve sivil toplum lobiciliði alanlarýnda kullanýlan taktik ve tekniklerden faydalanabiliriz. üünkü kendi ilkelerimizle çeliþmediði sürece, bu teknik ve taktikler topluma sesimizi duyurmakta, derdimizi ve tavrýmýzý anlatmakta ve toplumun desteðini kazanmakta baþarý saðlamamýz için bize yol gösterir. Unutmayalým ki, stratejik planlama, medyada, dolayýsýyla toplumun gündeminde yer almak isteyen her kuruluþ için gereklidir.

    Dikkat!

    ð Eðer medyaya yönelik çalýþmalarýmýzý planlamaz ve organize etmezsek, zamanýmýzý ve enerjimizi, gündemi etkilemek yerine, medyanýn oluþturduðu gündemi izlemek için harcamak zorunda kalabiliriz.

    ð Bazen çalýþma arkadaþlarýmýzý planlý ve hedefli bir medya stratejisinin önemi konusunda eðitmek gerekebilir. Kuruluþumuzdaki herkes, önemli olanýn, adýmýzýn gazetelerde geçmesi deðil, hedeflediðimiz þekilde geçmesi olduðunun bilinciyle hareket etmelidir.

    ð Yürüttüðümüz faaliyetlerle, iletiþim planlamamýz arasýnda mutlaka bir iliþki kurmalýyýz. ürneðin, yapacaðýmýz düzenli toplantýlar yoluyla, yürüttüðümüz faaliyetlerden en fazla ilgi çekici olanýný belirleyebilir ve bu faaliyetler üzerinde yoðunlaþabiliriz. Diðer yandan, medya ile iliþkilerimizden elde ettiðimiz tecrübeler doðrultusunda, faaliyetlerimizi nasýl daha ilgi çekici hale getirebileceðimiz üzerinde de tartýþabiliriz.

    MEDYA BÝLGÝ BANKASI OLUþTURMA

    Medya bilgi bankasý, kuruluþumuzun genel bilgi bankasý içinde yer alabileceði gibi, ayrý olarak da oluþturulabilir.

    Medya bilgi bankasýnda yer alacak kiþi ve kuruluþlarý belirlerken deðiþik yöntemler kullanabilirsiniz. Mesela basýn-yayýn organlarýnda kuruluþunuz hakkýnda ya da çalýþtýðýnýz alanla ilgili çýkan haberleri takip ederek bu listeyi hazýrlayabilir, böylece olumlu ve olumsuz tavýr takýnan medya mensuplarýný belirleyebilirsiniz.

    MEDYA ÝLE ÝLETÝþÝM TEKNÝKLERÝ

    Medya ile iletiþim kurarken basýn bülteni göndermekten, yüz yüze görüþmelere uzanan deðiþik yöntemleri kullanabilirsiniz. Ancak, iletiþim stratejimizin baþarýsý için, hangi tekniði, ne zaman kullanacaðýmýzý ilk baþta belirlemiþ olmalýyýz. Ayrýca, istediðimiz hedefe varýrken iletiþim açýsýndan karþýlaþabileceðimiz risklere karþý hazýrlýklý olmalý, gerektiðinde deðiþiklik yapýlabilecek esnek bir iletiþim planlamasý hazýrlamalýyýz.

    Basýn toplantýsý

    ünemli haberleri ya da etkinlikleri duyurmanýn en verimli yollarýndan biri, basýn toplantýsý düzenlemektir. Bu haber yayma yöntemi; basit, ucuz ve son derece etkilidir. Ancak, bu tarz bir toplantýyý hazýrlarken ve düzenlerken göz önünde bulundurulmasý gereken önemli noktalar vardýr.

    Basýn mensuplarýnýn iþini ne kadar kolaylaþtýrýrsanýz, toplantýya katýlmalarý ve haberinizi yayýnlamalarý da o kadar kolaylaþýr.

    Basýn toplantýsýna tam zamanýnda ya da en fazla 10-15 dakikalýk bir gecikme ile baþlamak son derece önemlidir. Bundan daha uzun süren gecikmeler, toplantýya zamanýnda katýlmýþ olan basýn mensuplarýný kaçýrmamýza neden olabilir.

    Toplantýda, hakkýnda bilgi sahibi olmadýðýnýz sorular sorulduðunda bunu açýkça dile getirmelisiniz; haberciler bu cevaptan hoþlanmasalar da anlayýþla karþýlayacaklardýr. Hassas bir konu hakkýnda bilgi verirken, söylediklerimizin anlaþýldýðýndan emin olmalýyýz. Olumsuz herhangi bir bilgiyi sorulmadan aktarmamalýyýz. Konuyu daha fazla daðýtmak, tartýþmayý istemediðimiz noktalara çekebilir.

    Basýn mensuplarýndan gelen sorularýn anlamsýzlaþmaya baþlamasý, yeteri kadar bilgi aldýklarýnýn iþaretidir. üok kýsa sürse bile, esas amacýna ulaþtýysa, toplantýyý bitirme zamaný gelmiþtir. Eðer soru-cevap bölümünden sonra bile bazý önemli noktalar gündeme gelmediyse, kilit isimlerden birinin ðþunlarý bilmenizin de faydalý olduðunu düþünüyorum,ð diyerek gerekli açýklamalarý yapmasý uygun olur. Basýn toplantýlarýnýn süresi 20 dakika ile yarým saat arasýnda olmalýdýr.

    Basýn toplantýlarýnýn baþýndan sonuna kadar ses ve mümkünse görüntü kaydý alýnmasýnda ve bu kayýtlarýn saklanmasýnda büyük yarar vardýr. Bu kayýtlar, bilgilerin ya da açýklamalarýn gazeteciler tarafýndan çarpýtýlmasý durumunda belge olarak kullanýlabilir.

    Basýn toplantýsýnýn ardýndan önemli kiþilerden kiþisel yorumlar almalarý ya da belirli bir konu üzerinde daha detaylý bilgi edinmeleri için habercilere süre tanýmak önemlidir. Bazý basýn mensuplarýnýn bu sürede sormak istedikleri daha özel konularla ilgili sorularý olabilir. Buna karþýn, bir basýn toplantýsýnýn 30 dakikadan fazla uzamasýna izin vermek sakýncalýdýr.

    Medyada çýkan olumlu haberlerin ardýndan yazarlarýný aramak ve teþekkür etmek, iliþkinin sürekliliðini saðlamak açýsýndan iyi olacaktýr.

    ÝLETÝþÝM BECERÝLERÝ

    Unutmayýn!

    ð Ýyi hazýrlanmamýþ bir sunum, içeriði gölgeleyecektir.

    ð Kalabalýk bir topluluða sesleniyorsanýz, yakýnýnýzdaki kiþilerle göz temasý kurabilirsiniz. Dinleyiciler arasýnda ilgili bir kimseyle iletiþim kurmanýz, konuyu daha rahat anlatmanýza yardýmcý olur.

    ð Sunumu doðrudan kaðýttan okumamalýsýnýz. Yürümek, konuyu anlatýrken vücut dilini kullanmak, dinleyicilerle yakýn mesafede olmak iletiþiminizi güçlendirir.

    ð Kendine güvenli ama otoriter olmayan bir ses tonu kullanmalýsýnýz.

    ð Konuþma hýzý, sunumun etkili olmasýnda hayli önemlidir. Dinleyiciler hýzlý konuþan konuþmacýlarý pek iyi dinlemez ve onlarýn gergin olduðu kanýsýna varýr. Bazý noktalarý ele alýrken, özellikle yavaþlamalý, dinleyiciye dikkatini toplama fýrsatý verilmelidir.

    ð Dinleyicilerin yeterince bilgi aldýðýný düþünüyorsanýz, onlarý bilgiye boðmadan sunumu sonlandýrmalýsýnýz. Kýsa ve net bir sunum hepsinden daha etkilidir!

    Röportaj

    Medya organlarýna röportaj vermek, sahip olduðumuz bilgiyi kýsa ve kolay yoldan topluma ulaþtýrmanýn bir yoludur. Röportaj yaparken bazý önemli noktalarý göz önünde bulundurmak gerekir:

    Soralým: Röportajý yapacak kiþiye konuþulacak konularýn içeriðini, gazete röportajý ise fotoðraf çekimi yapýlýp yapýlmayacaðýný, görüþmenin kaydedilip edilmeyeceðini, televizyon programýnda kullanýlacak ise ne tür kýyafetler kullanmamýzýn doðru olacaðýný sormalýyýz.

    Düþünelim: Hangi sorular sorulabilir? Röportajý yapacak kiþi, konuyu hangi açýdan derinleþtirmek isteyebilir? Hangi sorularý cevaplamakta zorlanabiliriz? Konuyu saptýrabilecek sorular hangileri?

    Hazýrlanalým: Muhtemel sorulara ne þekilde cevap vereceðimizi planlamalýyýz. Görüþme sýrasýnda üzerinde durmak istediðimiz, kilit öneme sahip noktalarý belirlemeli ve cevaplarýmýzý bu doðrultuda tasarlamalýyýz. Bu cevaplarý notlar haline getirip basýna ve radyoya vereceðimiz mülakatlar esnasýnda kullanabiliriz. Televizyon programlarýnda ise bu tür notlarý kullanmamýz görüntü açýsýndan hoþ olmayacaktýr.

    Deneyelim: Röportaj öncesinde söyleyeceklerimizi prova edelim. Radyo röportajlarýnda uzun cümleler, konuþma akýþýnda uzun sessizlikler dinleyiciyi rahatsýz edecektir. Sesinizin kayýt cihazýnda nasýl duyulduðunu test etmek, bu açýdan yardýmcý olabilir.

    Rahat davranalým: röportaj sýrasýnda gülümsemeli ve dürüst olmalýyýz. Hýzlý ve uzun konuþmamaya dikkat etmeli, sorularý iyice anlamadan cevap vermemeliyiz. Soruyu tam olarak anlamadýðýmýzda, sorunun tekrar edilmesini rica etmekten çekinmemeliyiz.

    Kaydedildiðimizi unutmayalým: Kaydedilmesini istemediðiniz bilgi ve görüþlerden bahsetmemelisiniz.

    Kendi kaydýmýzý yapalým: üzellikle canlý yayýn deðilse, röportaj sýrasýnda muhakkak kendi ses (mümkünse görüntü) kaydýmýzý yapalým ve bunu arþivleyelim. Bu kayýtlar çarpýtma ve yanlýþ aktarma durumlarýnda iþimize yarayacaktýr.

    Teþekkür edelim: Görüþme baþarýlý bir þekilde yansýtýlmýþsa, röportajý yapan kiþiye teþekkür etmeliyiz. Herhangi bir yanlýþ varsa, gerekli düzeltmenin yapýlmasý için uyarýda bulunmalýyýz.

    Arþivleyelim: Görüþmenin basýlý ya da yayýnlanmýþ halini incelemeli ve eðer mümkünse arþivlemeliyiz.

    Bir haberin yayýnlanmasýný saðlamak konusunda eþ-dost iliþkisi önemlidir; genelde iþe yarar, ancak bu kýsa vadeli bir çözümdür. STKðlarýn ihtiyacý, basýnla uzun soluklu iliþkiler kurmaktýr.

  2. #2
    atoybil
    Guest

    Angry Saros'dan Türk Medyasýný 2

    AYDIN DOÐANðIN YAKMAK ÝSTEDÝÐÝ FOTOÐRAFLAR

    80ðli yýllarda çýkan ancak yayýnýna ara veren Erkekçe dergisinin yeniden yayýnlanmaya baþlayacaðý haberlerini okuyunca, Medya Patronu Aydýn Doðanðýn Milliyet gazetesini satýn aldýðýnda, Erkekçe dergisine verdiði ama tozlu arþivlerde gömülü kalan tarihi röportajýný sizlerle paylaþmak istedik.

    þimdilerde "Gazete kendi ekonomik gücüne dayanan bir müessese olmalýdýr. Ama asla üzerinde para kazanýlan bir müessese deðil" diyen Aydýn Doðan 1981 yýlýnda, satýn aldýðý gazeteyi buzdolabý fabrikasýndan farksýz bir kar müessesesi olarak görüyordu.

    Birden bire Milliyet gazetesini satýn alarak basýn dünyasýna adýmýný attýðýnda, herkesin ðKim bu adam, Basýna neden girdið sorularýndan bunalan Aydýn Doðan bir seks dergisine müthiþ itiraflarda bulunmaya karar veriyor...

    Nazan þorayðýn seksi bir pozunun bulunduðu derginin kapaðý:
    "Büyük organ efsanesi"
    "Dallas'ýn Pamela'sý seks hayatýný yazdý"
    "Bülent Ersoy homoseksüel deðil"
    ve
    "Milliyet Aydýn Doðan'la nereye gidiyor ?"

    þimdilerin Mega Medya Ýmparatoru Aydýn Doðan, o sýralarda Erkekçe dergisi tarafýndan okurlarýna ðKabzýmalð, ðKamyon þoförüð, ðArsa Tüccarýð, ðKoçðun Otomobil Bayiið, ðSana ve Vita Yaðlarýnýn Daðýtýcýsýð olarak tanýtýlýyor.

    Aydýn Doðanðýn ðPornografiden uzak erotizmin kaliteyle bir arada olduðuð Erkekçe dergisi için çektirdiði "muhteþem" fotoðraflar da cabasý...

    Erkekçeciler Aydýn Doðanðý dönemin seksi sanatçýlarýnýn poz verdiði stüdyoya götürüp, satýn aldýðý Milliyet gazetesini makasla kesip bir pencere açýyor ve oradan baktýrýp fotoðraflýyorlar.

    Ve patlayan flaþlar, Aydýn Doðanðýn þimdi yakmak istediði bu pozlarý ölümsüzleþtiriyorð

    Noktasýna virgülüne dokunmadan 32 kýsým tekmili birden Aydýn Doðanðýn seks dergisine itiraflarý ve muhteþem pozlarýð

    Aydýn Doðan'ýn Müthiþ Ýtiraflarý

    "MÝLLÝYET'Ý KELEPÝR OLDUÐU ÝüÝN ALDIM..."

    "MÝLLÝYET YERÝNE BUZDOLABI FABRÝKASI DA ALABÝLÝRDÝM..."

    "GAZETE PATRONLUÐU BUZDOLABI FABRÝKASI PATRONLUÐUNA GüRE DAHA YüKSEK STATüLü BÝR Ýþ..."

    "- Ercüment Karacan Milliyet'i satýyormuþ.."

    Türk basýnýn kalbi Bab-ý Ali'de bu sözler yýllardan beri duyuluyor ama doðrusu aranýrsa aldýrýþ eden pek çýkmýyordu. üünkü Türkiye'nin beþ büyük gazetesi için "Satýlýyor" dedikodusunun çýkmadýðý gün olmuyordu. üyle ki bir defasýnda Cumhuriyetin sahibi Nadir Nadi "Kendimi bildim bileli, bu gazete hep satýlýr" demiþti.

    Ama bu kez iþler biraz deðiþikti.. Daha doðrusu, genç, zeki, meraklý ve uyanýk bir iþ adamý, iþlerin biraz deðiþik olduðunu fark etmiþti. Ercüment Karacan kalp damarlarýndan bir ameliyat geçirmiþti. Artýk kendini ciddi iþlere vermek istemiyordu. Oysa Abdi Ýpekçi gibi bir gün sað kolu olan bir adamý kaybetmiþti. Zaten Türkiye'den ayaðýný hemen hemen kesmiþti, yýlýn büyük bir bölümünü yurt dýþýnda geçiriyor, oralarda geçimini saðlayacak iþletmeler kuruyordu.

    Karacan'a yakýn olanlar "Ercüment artýk Türkiye'yi sevmiyor bu ülkede yaþamak istemiyor" diyorlardý. Küçük bir soruþturma ile bunlarý öðrenen genç adam kararýný verdi: Karacan satýcýysa O da alýcý olacaktý. Araya ortak dostlarýndan birini, Almanya baskýsýný baþlatan Vahdet Urul'u soktu. "Sor bakalým, Ercüment Bey'e niyeti ciddi mi" dedi... Gelen haber olumluydu. Ercüment Karacan Milliyet'i satmaya kesin karar vermiþti.

    Ardýndan olaylar hýzla geliþti. Genç iþ adamý Aydýn Doðan, Vahdet Urul aracýlýðý ile Karacan ile tanýþtý. Birlikte birkaç yemek yediler. Bu yemeklere daha sonra bir baþka ortak dost, Koç Gurubunun en etkin adamlarýndan Ýnan Kýraç'da katýldý.

    Görüþmelerde niyetler iyice ortaya çýktý. Karacan satmaya, Doðan almaya niyetliydi. Aydýn Doðan'ýn gazetecilik deneyimi hiç mi hiç yoktu. Bu yüzden Bab-ý Ali'ye balýklama dalma niyetinde deðildi. Zor da olsa, adým adým girecekti. Aydýn Doðan "Peyder pey alýrým: Sonun da hepsine sahip olurum" diyordu. Karacan ise "Peyder veririm ama hepsini deðil. Bu gazete bana baba yadigarýdýr. Bir bölümünün ve üzerinde adýmýn kalmasýný isterim" diye diretiyordu. Sonunda anlaþtýlar. Doðan, ilk planda gazetenin yüzde 25'ini alacaktý. Sonra istedikçe hissesini artýracak ve yüzde 75'e kadar çýkabilecekti.

    Karacan-Doðan görüþmeleri Milliyet'in hisselerinin Doðan'a devredilmeye baþlandýðý resmen açýklanmadý ama hemen duyuldu. Dedikodularda birden Bab-ý Ali'yi sardý...

    Milliyet'i meçhul bir iþ adamý satýn alýyordu:

    Hayýr, meçhul bir iþ adamý deðil, Vehbi Koç'un adamý alýyordu. Gazete artýk Koç'un ve sermayenin sözcüsü olacaktý. Karacan gazetenin tümünü satmýþtý. Hayýr tümünü deðil, bir bölümünü satmýþtý... Dedikodular kýsa zamanda Bab-ý Ali sýnýrlarýný atý, yurdun dört bucaðýna ulaþtý. Abdi Ýpekçinin ölümünden beri zaten herkes tarafýndan merakla gözlenen ve "Ne olacak" denen Milliyet, þimdi bir de patron deðiþtiriyordu. Asýl þimdi ne olacaktý?.. Bu sorunun yanýtýný en çok merak edenler ise Milliyet'in yýllanmýþ elemanlarýydý. Bunlarýn içinde gazeteye kuruluþu ile giren ve yükseliþte baþrolü oynayanlarda vardý: Bunlar yýllar yýlý Ercüment Karacan ile kader birliði etmiþler, ona inançlarýndan çok daha parlak teklifleri elleriyle kenara itip, Milliyet'e hizmete devam etmiþlerdi. Bu emektarlar, þimdi Ercüment Karacan'ýn gazeteyi büyük bir gizlilik içinde, kendilerine bile haber vermeden satmasýný bir türlü hazmedememiþlerdi. "Ercüment, Milliyet'i deðil, bizi sattý" diyorlardý.. Hatta gazetenin en önde gelenlerinden biri bu cümleye aynen ve Aydýn Doðan'ýn önünde Karacan'a söylemekten çekinmemiþti.

    Aslýnda, okuyucu ve kamuoyunun asýl meþgul eden þey, Ercüment Karacan'ýn kimi sattýðý deðil Milliyet'i kime sattýðýydý.

    6 Ekim 1980'de, dedikodular resmiyet kespetmiþ Milliyet Abdi Ýpekçi'nin mektup yazdýðý sütunda gazetenin el deðiþtirdiðini açýklamýþtý. Ýpekçi'nin köþesinin yeni imzasýz yazarý "þimdiye kadar gazetenin sahibi olan ve 30 yýllýk bir tecrübesi bulunan Ercüment Karacan, Milliyet'in bünyesine Yönetim Kurulu Baþkaný olarak geçmektedir. Bir yýldan beri Milliyet gazetecilik anonim þirketinin büyük hissedarý olan baþarýlý iþ adamý olan Aydýn Doðan'da ayný künyede þirket adýna gazetemizin sahibi olarak yer almaktadýr" diyordu.

    Kimdi bu Aydýn Doðan peki?..

    Yoksa bir ara TV reklamlarýnda çok sýk adý görülen arsa satýcýsý Aydýn Doðan mýydý bu?..

    Milliyet'i niye almýþtý, nereye götürecekti?..

    Türkiye'nin fikir hayatýna olduðu kadar sosyal yaþamýna da etkinliði bilinen, ülkenin en aðýr gazetelerinden biri olarak dünya çapýnda tanýnan bir gazetenin el deðiþtirmesi elbette ki, o gazeteyi okuyanýn da, okumayanýn da ilgisini çekecekti..

    Kimdi bu Aydýn Doðan?..

    1936 yýlýnda Gümüþhane'nin Kelkit ilçesinde, Doðan ailesinin bir oðlu dünyaya geldi. Doðanlar ilçenin önde gelen ailelerinden biriydiler. Deyim yerindeyse, Baba Doðan, Kelkit'in aðalarýndandý. Doðanlar geleneksel olarak Halk Partiliydiler.

    Baba Doðan'ýn en büyük arzusu kendi yapamadýðýný oðluna yaptýrmak, onu dünyanýn en iyi mekteplerinde okutmaktý. Bu amaçla yaþý gelince yurtdýþýna bile göndermeyi planlamýþtý.. Ama genç Aydýn bu konuda babasý ile pek ayný fikirde deðildi. O, okumakla pek fazla zaman kaybetmek istemiyor, derhal hayata, ticarete atýlmak istiyordu. 1958 yýlýnda, 22 yaþýndayken bir kamyon nakliyeciliði iþine girdi ve bu ilk sermayesini çabucak batýrdý. Ama ikinci iþini iyi yürüttü. Otomobil alým satýmý yapýyordu. Pek çok þirketin bayii olmuþtu. Bunlarýn arasýnda Koç da vardý. Yeni iþ hýzla geliþti. Genç Doðan'a bir yandan o para, bir yandan güçlü dostlar kazandýrdý. Bunlarýn arasýnda Koç'un en önemli adamlarýndan damadý Ýnan Kýraç'da vardý Doðan'ýn Koç Grubu ile iliþkileri de büyük bir hýzla geliþti. Magirus fabrikasýný birlikte kurdular. Akü fabrikasý yaptýlar, daðýtým þirketi oluþturdular. Aydýn Doðan bu arada kendi baþýna da iþler yaptý. Sebze, meyve iþine girdi. Taban lastiði fabrikasý kurdu. Unilever'in, yani Sana ve Vita yaðlarýnýn daðýtýcýsý oldu. Kazanýyor, kazandýklarýný kar getiren yeni yatýrýmlara yöneltiyordu...

    "- Milliyet'i niye mi aldým" dedi, Aydýn Doðan, Milliyet'te eskiden Ercüment Karacan'a ait olan odadaki ofisinde... "üyle kolay ki bunun açýklamasý.. Ýki cümleyle biter... Ben bir iþ adamýyým. Milliyet bana çok ucuza önerildi. Hani ticaret dilinde kelepir derler ya iþte öyle... Ve bu çok ucuza önerilen þirket iyi parada kazanýyordu. Hangi iþ adamý, iyi para kazanan bir þirketi, üstelik bir de ucuz bulursa almak istemez...?"

    Aydýn Doðan Bab-ý Ali'nin klasik patron tiplerine hiç benzemiyordu. Nasýl benzesin ki... Klasik patron deðildi O... Gazeteyi babasýndan miras almamýþtý. Oysa Bab-ý Ali'de özellikle büyük gazetelerin hemen hepsi babadan gelmiþlerdi. Bu yüzden çocuklar daha çocukken, matbaaya girmiþ, orada büyümüþ, gazeteciliði, çaðlarýnýn kurallarý ile öðrenerek büyüyüp iþin baþýna geçmiþlerdi. Aydýn Doðan'ýn ise bu konuda en küçük bir bilgisi, býrakýn bilgiyi, en küçük ön fikri bile yoktu.. Ama insanlarla hemen dost olu veren yakýnlýk kuran, yeni tanýþtýðý kiþilere bile, inanýrsa hayatýnýn sýrlarýný açmaktan çekinmeyen Milliyet'in yeni patronu için gazeteyi babadan devralmamak bir dezavantaj deðil, tersine avantajdý...

    "- Ýnsan bir iþin içinde doðar ve büyürse o iþin geçmiþine ve geleneklerine çok baðlý kalýr... Belki kendisi farkýnda olmaz bile olmaz ama dünyanýn o konuda en tutucu insaný haline gelir... Bugün ülkenin düzenini deðiþtirmeyi amaçlayan en ilerici gazetemize bakýn... Bir fýkranýn yerini kolay kolay deðiþtiremezsiniz bu gazetede... üünkü ilerici gazetenin ilerici baþyazarý ve sahibi, gazetesinde ki yeni bir hurufata dahi tepki gösterecek kadar tutucudur. Belki çeliþki ama gerçek bu... Bab-ý Ali'de yýllar yýlý bir yenilenme olmadýysa bunun sebebi, 30 yýl önce öðrendiklerini bugün hala yürütenlerdir. Yanlýþ anlamayýn. Asla kýnamak için söylemiyorum: Okuyucuda yýllar bu gazeteye alýþmýþ... O da tutucu olmuþ. Belki deðiþikliðe o da tepki gösterecek. Bu yüzden, alan razý veren razý gidiyorlar birlikte... Ama ben öyle deðilim... Benim gazetem öncelikle bir iþyeri olacaktýr. Milliyet' satýn aldýðým gibi bir buzdolabý fabrikasý da satýn alabilirdim.

    "- Doðru: Niye buzdolabý fabrikasý deðil de Milliyet'i aldýnýz ?."

    "- Milliyet'i niye aldýðým o kadar çok söylendi öyle þeyler anlatýldý ki?.. Ben faþist miþim, gazeteyi faþist yapmak için almýþým... Yok ben Koç'un adamýymýþým, gazeteyi Koç adýna iktidarla ve Sabancý ile savaþ için almýþým.. Yok yýðýnla kara param varmýþ, Bunlarý legalize etmek için almýþým... þuymuþ, buymuþ... Oysa daha öncede söyledim ya, Milliyet'i her þeyden önce bir kar müessesesi olduðu için aldým. Bakýn rakamlar vereyim de, özellikle aldýðým zaman ne kadar karlý bir iþ olduðunu anlayýn. Ben Milliyet'i aldýðýmda yýllýk ücretlerin toplamý 120 milyon liradý. Ýki ay sonra toplu sözleþme yaptýk. 350 milyon lira oldu. Ben aldýðýmda kaðýt 9 liraydý. Ýki ay sonra 54 lira oldu. Daha geçen Ekim'de, kýdem tazminatýndan vergi alýnacaðý dedikodularý çýkýnca bir çoklarý gazeteden bir an önce istifa edip, paralarýný kurtarma yolunu seçtiler. Onlara bir kalem de 140 milyon ödedim. Yani evdeki hesabýn çarþýya uymamasý için ne lazýmsa oldu. Ama Milliyet 1980 yýlýný gene de karla kapýyor. Demek ki iþ iyi... Ha... Biraz da samimi olalým... Gazete patronluðu buzdolabý fabrikasý patronluðuna göre çok daha yüksek statülü bir iþ... Gazete patronu oldunuz mu bir baþka bakýyorlar insana hele bu gazete bir de Milliyet olursa.."

    Aydýn Doðan, Milliyet'i aldýktan sonra, herkes gazeteyi ve orada olup bitenleri bir baþka izler olmuþtu... üküz altýnda buzaðý arayanlar çýkmýþtý, bunlar çok abartmalý þeyler yazýyor söylüyorlardý ama gazetede bir þeyler oluyordu? Peki ama ne oluyordu?

    Güngör Uras'ýn Ticaret odalarýndan ayrýlýp Milliyet'e gelmesi, Aydýn Doðan'ýn gazeteyi aldýðý söylentileri ile baþlayýnca, damga vuruldu. Gazete sermayenin olacaktý.. Oysa Güngör Uras ile Aydýn Doðan'ýn ilgisi yoktu. Gazetenin devrinin söz konusu olduðu günlerde bir gün Ercüment Karacan'ýn, bugün Aydýn Doðan'ýn oturduðu odasýnda ikisi, bir de Karacan'ýn sekreteri Filiz, konuþuyorlardý... Abdi Ýpekçi'nin yerine gazeteye bir adam gerekiyordu. Adý Genel Yayýn Müdürü olmayacaktý... Ýleride belki olabilirdi ama önce denenecekti... Bu adamýn önce özellikleri belirlendi. Medeni prezentabl olmalýydý. Gazeteciliði iyi bilmeli, ekonomiden da iyi anlamalýydý...

    Karacan'ýn sekreteri, Atilla Karaosmanoðlu'nu önermiþti. Karacan ise Güngör Uras demiþti. Bilmediði iþlerde fikir yürütmeyi hiç sevmeyen Aydýn Doðan'a söz bile düþmemiþ, Karacan, Güngör Uras'ý seçip getirmiþti. Ama Uras baþta Turhan Aytul olmak üzere, gazetede çalýþanlarýn tepkisi ile karþýlanmýþ onlarla bir türlü geçim saðlayamamýþ Karacan Aytul tarafýný tutunca da iki yýl içinde tasýný taraðýný toplayýp, soluðu Sabancý Holding'te almýþtý..

    Aydýn Doðan ile birlikte, Milliyet'te ki en önemli deðiþiklik Ýsmail Cem'in TRT'de ki sað kolu, Cumhuriyet'in eski dýþ politika yazarý Mehmet Barlas'ýn Ýpekçi sütununda imzasýz baþyazýlar yazmaya baþlamasýydý. Ýpekçi'nin pazartesi konuþmalarýný da sürdüren Barlas burada imza kullanýrken, baþyazýlarýný sessiz sedasýz yazýyordu. Mehmet Barlas hem Bab-ý Ali'de hem de ülkede ilerici olarak ün yapmýþtý. Doðrusu aranýrsa, Milliyet'teki baþyazýlarýn ise ayný doðrultuda olduðu pek söylenemezdi. Bu durumda Milliyet'i ellerine alanlar, "Hah iþte bak, Aydýn Doðan geldi Barlas bile saða kaydý, adamýn niyeti gazeteyi iyice saða kaydýrmak" deyivermiþlerdi.

    "- Mehmet Barlas'ýn eskiye göre saða kaydýðý bir gerçek. Ama bu olayý, benim gazetenin politikasýný yönlendirmem olarak görmemek gerek. Bana kalýrsa, Barlas kendi anlayýþýna göre Abdi Ýpekçi'nin çizgisini sürdürmeye çalýþýyor.

    Gazeteyi saða kaydýrma amacým olsa, baþka þeylerde yapardým... Yazarlarýn hiçbirisine, Mümtaz Hoca'ya, üetin Altan'a bu konuda bir þey söylenmiþ mi?.. Bir yazýlarý geri dönmüþ mü?.. Döndü diyeni alnýný karýþlarým. Oysa benden önce tek tük de olsa, bazý yazýlarýn çevrildiði olurmuþ.. Benim gazetemin yazarlarý þimdi eskisinden de özgür yazýyorlar Milliyet'i olduðu yerden alýp, hiç bir yere götürmeðe niyetim yok.. Milliyet'in yayýnlarý anayasasý ile sýnýrlýdýr. Milliyet'in tek ilkesi ise Atatürkçülüktür.. Ama saðcýnýn ya da solcunun kendine göre yorumladýðý Atatürkçülük deðil, Atatürk'ün bizzat kesin çizgilerle çizdiði Atatürkçülüktür bu.. Bu yüzden bize saðdan da soldan da kýzanlar olacaktýr. Ama bu gazee Atatürk'ün yolunda kayacaktýr. Ben gazeteyi þuraya, buraya kaydýracaðým da, gazetenin okuyucusu bunun farkýna varmayacak olur mu?.. Milliyet çizgisinde yürüyecektir.. Gelelim Koç hikayesine.. Vehbi Bey bir gazete almak istese alýr, üstüne adýný da yazar. Paravan gazete almak istese alýr, paravan olarak adý kendisi ile kolayca birleþtirilmeyecek Aydýn Doðan'ý almayacak kadar kurttur... Bunu da böylece cevapladýk mý?.. Bir de sermayenin gazetesi olacaðýmýz hikayesi var. Gene rakamlara bakýyorum, tersine bir geliþme var. Ben gazeteyi almadan önce, Milliyet, Tercüman ve Günaydýn'dan yüzde 30 daha fazla ilan alýyormuþ. Ben geldikten sonra bu fark yüzde 5'e düþtü. Bizim ilanlarýmýz artmadý ama onlara verilenler çoðaldý. Biz sermayenin gazetesi olsak, adamlar bizi besler baþkasýný mý?.."

    Aydýn Doðan, Milliyet ile birlikte Almanya Milliyet'i Tele Magazin'i ve üocuk dergisini aldý. Milliyet Sanat'ýn sadece adýný aldý. kadrosunu býraktý. Milliyet yayýnlarýný ve Milliyet Holding'de, adlarýný deðiþtirmek Karacan Yayýnlarý ve Karacan Holding yapma koþulu ile Ercüment Karacan'a býraktý.

    Satýn aldýklarý ile birlikte Aydýn Doðan'a transfer olanlar önceleri sýkýntýlý günler geçirdiler.. Ama ya Aydýn Doðan... Kýsa zamanda endiþeler daðýldý... Aydýn Doðan'ýn kimseyi atmaya niyeti yoktu. Tersine kadroyu güçlendirmek, geliþtirmek, yeni adamlar yetiþtirmek istiyordu...

    "- Bab-ý Ali'de kimse adam yetiþtirmemiþ.. Her gazete bir kiþinin adý ile anýlýyor. Nezih Demirkentsiz Hürriyet.. Turhan Aytulsuz Milliyet olmaz deniyor Olur mu?.. Bir müessese kaderini bir tek kiþiye baðlar mý?.. Hastalýk var, ölüm var, transfer var, emeklilik var... Ýnsanlar gider müesseseler kalýr... Abdi Ýpekçi gibi bir dev öldü ama Milliyet yaþýyor... Ýpekçi yerine adam yetiþtirmiþ olsa, sarsýntý da geçirmezdi... þimdi ben adam yetiþtirme iþine el atýyorum ilk. Gazetenin adýný kullanmadan ilanlar verdik. Türkçeyi iyi yazan, bir yabancý dili çok iyi bilen, genç, gazeteciliðe meraklý gençler aradýk... Bunlardan on tane seçeceðim... Rotasyonla gazetenin dizgisinden baskýsýna, fotoðrafýndan yazýiþlerine her yerde çalýþtýrýp, bu iþin tüm püf noktalarýný öðrenmelerini saðlayacaðým. Bu 10 kiþiden gelecekte üç kiþi elimde kalsa, yeter de artar bile... Bu arada Milliyet eski kadrosu ve gerekirse yeni takviyelerle (Almanya'ya giden ürsan'ýn yerine Teoman Erel'i almamýz gibi) sürüp gidecek. Ben kimseyi çýkarmadým, niyetim de yok. Ama kýdem tazminatý için gitmek isteyenler oldu, onlara da Dur demedim. Giden gider kalan kalýr... Ben gazetenin yönetimi ile meþgulüm þimdi, içeriði ile deðil. üünkü ben yöneticiliði bilirim gazeteciliði deðil. Bilmediðim iþe de karýþmam... Bazý öneriler getiriyorum... Arkadaþlar toplanýyoruz... 'Bu olmaz' diyorlar... Niye olmaz diyorum.. Ya 'Olmaz da ondan olmaz' diye gerekçesiz konuþuyorlar, ya gerekçeyi açýklýyorlar... Aklým yatarsa, onlarý dinliyorum... Ama olmaz Milliyet'e yakýþmaz gibi soyut laflara gelince dayatýyorum. Okuyucuya da hizmet götüren, asla kuponculuk yapmayan Milpa'ya itiraz ettiler, kabul ettirdim... Pek dediðim gibi olmadý ama ikisi de oldu...Bu arada pek çok önerimi itirazlara aklým yattýðý için geri aldým. Gazetenin yönetimi böyle devam edecek..."

    "- Ya gazete dýþýnda.."

    "- Milliyet yayýnlarýný sembolik olarak sürdüreceðiz. Gazeteye çaðdaþ teknik getireceðiz. Faks alacaðýz, kompüterli dizgi, sayfa hazýrlanmasý ve baský tekniklerini getireceðiz. Bir haftalýk siyasi dergi çýkarmayý düþündük Akis'i planladýk. Ama bu dergi konusunda aceleci deðiliz. Daha baþka planlanan dergilerde var. Ama ön planda ajans kurmayý düþünüyoruz. Milliyet'in deðil, tüm basýnýn hizmetinde bir ajans... Türk Haberler Ajansýný mý satýn alýrýz, yenisini mi kurarýz bilmem ama, bir ajans, hem de çok iyi bir ajans kuracaðýz... Zeki Sözer'i Almanya'ya gönderdik. Orada yepyeni bir Almanya Milliyet, Almanya'da çýkacak. Orada büyük bir potansiyel var. Tesis kuracaðýz. Sonra Almanya'da ki gençlik için dergiler çýkaracaðýz. Orada doðup büyümüþ bir gençlik var, bunlara hizmet götürmek gerek. Spor, müzik, gençlik dergileri düþünüyoruz."

    Ýþte size Milliyet'in arkasýnda ki yeni adamýn öyküsü ve söyledikleri...

    "- Milliyet'i satýn alan adam kim?" sorusuna biz yanýt getirdik böylece.

    "Milliyet nereye gidiyor" sorusuna yanýtý da , bunlarý okuduktan ve 30 yýllýk Milliyet'inize baktýktan sonra siz rahatça verebilirsiniz herhalde..."

    http://www.acikistihbarat.com/Kuva-y...SAYI%20252.htm

Benzer Konular

  1. Aydýn Doðanýn riyakar medyasý
    By ozgurturk in forum Gündem
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05-16-2008, 10:10 AM
  2. Barzanici Türk Medyasý
    By bozok in forum Türkiye'de Siyasi Partiler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10-20-2007, 12:38 PM
  3. Doðan ve 'Er -Doðan' Medyasý
    By anau in forum Soygunlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07-19-2007, 08:19 PM
  4. Yahudi Medyasý
    By maturidi in forum Ýsrail Zulmü ve Filistin
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06-02-2006, 07:51 PM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  
 
Turan Ordusu
   
Bitkisel Tedavi | Dogal Tedavi | Gazete Haberleri | Sikayet Yolla | Tüketici Haklari | Aloe Vera | Nas?l Zayiflarim | Diyet Liste | Bitkisel Tedavi