Mehmet Toprak

Batý Ýslam´dan korkuyor!

Küçük insanlarýn gölgesi, kendilerinden büyük görünmeye baþlamýþsa, o ülkede güneþ batýyor demektir.

Batý´ya hakim olan seküler hayat tarzý, çok boyutlu insaný ðTanrý öldüð hezeyanýyla tek boyuta, yani salt dünyevi yaþama indirgedi. Nefsani arzularý doðrultusunda dünya hayatýný bir cennete dönüþtürmek için her yolu meþru gören Batý, temas halinde bulunduðu her unsuru dejenere etti, tüketti ve yok etti. Sadece ðötekiðleri yok etmekle kalmadý, kendi baðrýndaki insaný da tükeniþin kýyýsýna savurdu.

Dünyada ve özelikle Batýðda tek boyutlu dünya görüþünün intihara sürükleyen sarmalýndan kurtuluþ yolu arayanlarýn sayýsý gün geçtikçe artýyor. Ýçinde bulunduklarý tatminsizliði, depresyonu, çatýþmayý; mutmain kalpler, huzur ve barýþ ile devþirmek için dinlere yöneliyorlar.

Alternatif olarak beliren dinlerin bugünkü durumlarýna kýsaca bakalým:

Bugün yaþayan ilahi kökenli üç büyük dinden Yahudilik, milli bir din haline getirilmiþtir. Sadece bir ulusun, Ýsrailðin ýrkçý ve hegomonik emellerinin bir aracýdýr ve baþka ýrk ve dinlerden insanlara kapalýdýr. Oðnun manevi öðretisi ve ilahi özü adeta kurutulmuþ, neredeyse kaybolmuþtur.

Hýristiyanlýk, somut sosyo-ekonomik, maddi ve politik alternatifler üretmeye elveriþli deðildir. Hýristiyanlýðýn tarihte karþýlaþtýðý en önemli sorun, içinde yaþadýðý dönemin hakim dini, felsefi eðilimlerinden çokça etkilenmesi, geniþ ölçüde konjonktüre teslim olmasýdýr. Gerçekten tarihi boyunca kadim geleneklerin etkisini fazlasýyla özümseyen Hýristiyanlýk, ðReformð hareketi ile bir de seküler hüviyet kazanmýþtýr.

Taoizm, Hinduizm, Budizm, þintoizm vb. Doðulu dinler, gerçek bir din olmaktan öte birer kültür, salt manevi öðretiler durumundadýrlar. Batý, Ýslamiyetðin kitleleri cezbeden yapýcý tezleri karþýsýnda hem kendi halklarýna, hem de Doðu toplumlarýna bu ölü kültürleri sahici (!) alternatifler olarak sunmaya devam ediyor.

Batý sivilizasyonunun, sonbaharýndan kýþýna doðru akýp giden bir son hayat yaþadýðýný görüyoruz. Latin Amerika ve Afrika medeniyetlerinin fosilleþtirildiði; Konfüçyanizm, Hinduizm ve Budizm gibi geleneklerin ise hadým edilerek yutulduðu ve ölü medeniyetler haline ge(tiri)ldiði vakýasý bugün gözler önündedir.

ðÝslamiyetð ise bozulmamýþ kurallarý; bütün insanlýða açýk bütünleþtirici çaðrýsý; doða, insan ve Tanrý (metafizik) arasýnda kurduðu dengeli müfredatý ile insanlýðý kurtaracak tek alternatif olarak öne çýkmaktadýr.

Ýþte Batýðyý ve Batýlýlarý korkutan, saldýrganlaþtýran, Ýslam´ý yýpratma, terörle özdeþleþtirme giriþimlerine sevk eden Ýslamðýn bu gizi ve saklý gücüdür.

Kendi testilerinin boþ olduðunu ve Ýslamðýn bu potansiyel zenginliðini gören Batýlý barbarlar, bu nedenle Ýslam´ý hedef tahtasý haline getirme ve Ýslam dünyasýný derinlemesine kontrol etme ve sömürgeleþtirme ihtiyacý hissediyorlar.

Batýlýlarýn kafalarýný en çok meþgul eden þey, Ýslam´ýn öngördüðü topyekûn bir medeniyet hamlesi giriþiminin ve sürecinin hayata geçirilme tehlikesi gerçeðidir. Bu gerçeði, bizzat hem Batýlý elitlerin, medya patronlarýnýn ve akademisyenlerin söylediklerinden; hem de yaklaþýk son çeyrek asýrdan bu yana Batýlýlarýn dünya üzerindeki hakimiyetlerini koruyup kollayabilmelerinin yolunun Ýslam dünyasýný kontrol altýnda tutma giriþimlerinden geçtiðini gösterircesine Ýslam´ý bir küresel tehdit olarak lanse etmelerinden anlamak mümkündür.

Ve tabii Ýslam dünyasý üzerine soðuk savaþ, sýcak savaþ çok boyutlu saldýrýlarýyla çullanmalarýndan..

Batý, Ýslamðdan onun için korkuyor.. Ýslam dünyasý kendi deðerlerinden onun için uzaklaþtýrýlýyor.

Korku ecele fayda edecek mi?

Göreceðizð