Komutan sözünden hareketle

Hava Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Faruk Cömert''in görevi devralýrken yaptýðý konuþmayý tekrar tekrar okuyorum.

Ve önce Sayýn Cömert''in, "temiz-soylu" anlamýna gelen "soyak" kavramýnýn altýný ýsrarla çizmesini bir kenara önemle not ediyorum. Not ediyorum, çünkü bu hassasiyetin Türk milletinin bekasý ile doðrudan alakalý olduðunu çok iyi biliyorum.

Ama bugün Cömert Paþa''nýn, "Makamýn yetki ve olanaklarýný þahsým, ailem ve çevrem için kullanmayacaðýma söz veriyorum!" demesinin bizde çaðrýþtýrdýðý bazý duygu ve bilgileri sizlerle paylaþmak istiyorum.

Dostlar, demokrasi dediðimiz þey Necdet Sevinç Aðabeyin ifadeleri ile,"Pek de faziletli bir rejim deðildir."

Gün gelir, aslaný tilkiye boðdurur.

Türk Silahlý Kuvvetleri''nde öðrencilikten baþlayarak yýllar içersinde bütün rütbeleri sindire sindire ve diðer arkadaþlarý arasýndan süzüle süzüle kuvvet komutanlýðýna kadar yükselmek, hiç de kolay deðildir. Askerlikte iþte böyle nice on yýllar içersinde kah ateþlerde kavrularak, kah ülkenin bir noktasýndan diðer bir noktasýna ve dünyanýn pek çok köþesine savrularak komutan olursunuz ve sivil iradenin emrine girersiniz.

O sivil iradede gün gelir Leyla Zana gibiler milletvekili olur, hatta bakan, hatta milli savunma bakaný, hatta baþbakan bile olabilirler.

Bu söylediklerim imkan dahilinde ve gerçeðin ta kendisi olduðundan, benim için bir kuvvet komutanýnýn söylediði çoðu zaman bir siyasetçinin söylediðinden çok daha dikkate þayandýr. Komutan, "Makamýmýn yetki ve olanaklarýný þahsým için, ailem ve çevrem için kullanmayacaðýma söz veriyorum" diyorsa, ben bunu çok önemserim.

Acaba niçin bunlarý söylüyor?

Zaten normal olan o makamýn imkan ve yetkilerinin sadece millet için kullanýlmasý deðil midir? üyledir de, Türkiye''de sapla saman öylesine karýþtý ki, normali yapmak istemek anormal hale geldi. Yani tuz koktu. Gazetelerde okuyor ve görüyorsunuz, yolsuzluða bulaþmamýþ kurum ve makam kalmamýþ. Dahasý, soyundan sopundan kopanlar ve baþka soylar adýna icrayý faaliyette bulunanlar bu milletin soyunu sopunu koruma makamýnda zirvelere týrmanmýþ..


Nereden nereye geldiðimizi daha iyi anlatabilmek ve Cömert Paþa''nýn görevi devralýrken verdiði sözün anlamýný daha iyi kavrayabilmek için Milli Mücadele günlerinden bir sahneyi hatýrlamakta fayda var. Ýnebolu''ya indirilen cephaneleri Ankara''ya kaðnýlarla Türk kadýný taþýmýþtýr. Mevsim kýþtýr. Türk kadýný açtýr ve üzerindeki elbise ýslaktýr. Bu da yetmezmiþ gibi, yanýnda torunu vardýr ve onun da elbisesi ince, ayaklarý çýplaktýr. Ve tek servetleri, can simitleri, bir adet yorgandýr. Ýþte Türk kadýný o yorganý kendi omzuna almaz ve o yorganla yanýnda soðuktan tir tir titreyen torununu da sarmaz.

Peki ya ne yapar?

Cepheye ulaþtýracaðý mermiyi sarar, sarmalar.

Refakatçi subaylar niye öyle yaptýðýný sorunca da evliyalara, þu orgenerallere, þu mareþallere yakýþan cevabý verir:

"- O, millet malýdýr!"

Ýþte milletin malýna nefsinden, iþte milletin malýna canýndan çok sevdiði torunundan fazla deðer veren bir neslin eseridir Kurtuluþ Savaþý. Ama savaþ bittikten ve aradan yýllar geçtikten sonra milletin malý deniz, yemeyen de domuz görülmeye baþlanmýþtýr. Mesela siyaseti devleti soyan müteahhitler finanse etmiþ, haram para ile siyaset imkanýna kavuþanlar da milletin malýný yemeyi hizmet diye yutturmuþlardýr.

Bugünün insanlarý elindeki tek yorganý kendini soðuktan kurtarmak için deðil, torununu yaðmurdan ve kardan korumak için de deðil, milletin malý merminin ýslanmasýný önlemek için deðerlendiren nesli ayýplamakta; bulunduklarý makamlarda millete ait yorganlarý kendi üzerine, çoluk çocuðunun üzerine örtmek için mesela bin ton hafriyatý yüz bin ton hafriyat gösterip yetim hakký yemekte, buradan kazandýklarýnýn bir kýsmý ile de bu hýrsýzlýða, bu soysuzluða göz yumanlarý finanse etmektelerð

Bunu alný secdelisi de yapýyorð

Bunu sosyal demokratý da yapýyor..

Bunu milliyetçilik iddiasýný, bunu Atatürkçülük sýfatýný kimseye býrakmayanlar da yapýyor. Sonra da servetleri ile kasýlýyorlar, bunu bir akýllýlýk zannediyor, bu yolla servet kazanmaya tenezzül etmeyenlere tepeden bakýyorlar..

Yani iþ hýrsýzlýk ve soysuzlukla övünme noktasýna kadar varmýþ, dayanmýþ..

üyle olduðu için Kýbrýs''ta ricat halindeyiz, öyle olduðu için Mehmetçiðin baþýna çuval geçiriliyor ve öyle olduðu için IMF önünde ceket ilikleniyor, öyle olduðu için silah ve teçhizatta Yahudi''nin, ABD''nin merhametine sýðýnýlýyor..

Böyle bir tabloda bir komutanýn makamýnýn yetki ve imkanlarýný þahsý, ailesi ve çevresi için kullanmayacaðýna dair söz verme ihtiyacý hissetmesi kadar normal bir þey yok ve aslýnda bu, iþte bu arsýz hýrsýzlar güruhuna çok da önemli bir mesajð

Hasan Demir