SATUK BUÐRA HAN DESTANI

Büyük Türk Ýmparatorluðunu, 840 yýlýndan itibaren devralmaða baþlayan Karahanlýlarýn 1212 (1240) yýllarýna kadar devam eden hanedanlýðý esnasýnda en önemli ve muhakkak ki dünya tarihinin seyrini deðiþtiren büyük hadise Türklerin Ýslam dinini kabul etmiþ olmasýdýr.

940 yýlý civarýnda Karahanlý hükümdarý Satuk Buðra Han zamanýnda vuku bulan bbu dünya çapýndaki hadise, dünya üzerindeki büyük tesiri dercesinde Karahanlýlar arasýnda da destani bir havaya bürünmüþ ve Satuk Buðra Han etrafýna geliþen bir destan meydana gelmiþtir.

Türklerin Ýslam Dinini kabul ediþleri ilahi bir ilhama baðlamaya çalýþan Satuk Buðra Han Destanýnýn çok kýsa bir zamanda geliþtiði, islamiyetten önceki Türk Destanlarýndan da aldýðý ana motiflerle daha da zenginleþerek tesbit edilen yazýlý þekle geldiði söylenebilir.

Ayný zamanda bu gün bile Kaþgar yakýnlarýndaki Artuç kasabasýnda bulunan mezarý bir ziyaretgah mahalli olan Satuk Buðra hayatýný, destani bir hava içinde anlatan Satuk Buðra Han Destaný Tezkire-i Buðra Han adlý bir eserde kayýtlýdýr. Bu eserin muhtelif el yazmalarý vardýr.

Peygamberimiz Hazreti Muhammed, Miraç esnasýnda, diðer bütün peygamberleri de görür. Aralarýndan birini tanýyamanz ve Cebrail Aleyhisselelama o zatýn kim olduðunu sorar. Cebrail de:

-Bu zat Peygamber deðildir, der. Bu zat, sizin ruhunuzu Ulu Tanrýya emanet ettiðiniz günden üç yýl sonra yer yüzüne inecek ve sizin dininizi Türkistan da yayacaktýr.

Cebrail Aleyhisselamýn bu cevabý üzerine hazreti Muhammed çok sevinmiþ, Miraçtan sonra, gece gündüz bu mübarek ruh için dua etmeðe baþlamýþtý. Tabi bu arada, bu mübarek zattan sahabelerine de bahsetmiþ ve sahabelerinin bu zatýn ruhunu görmeði istemeleri üzerine Hazreti Muhammed de dua ederek Miraç esnasýnda gördüðü zatýn ruhunun görünmesini arzulamýþtý.

Hazreti Muhammed' in duasý üzerine birden karþýlarýnda kýrk silahlý atlý belirdi. Selam verip yaklaþtýlar. Bu atlýlar, baþlarýnda Satuk Buðra Han' ýn bulunduðu kýrk arkadaþýnýn ruhu idi.

Yýllar geçtikten sonra, Kaþgar Hükümdarýnýn bir oðlu dünyaya geldi. Adýný Buðra Han koydular. Buðra Han' ýn doðduðu gün büyük zelzeler oldu. Su kaynaklarý kurudu. Buðra Han' ýn büyüdüðü zaman müslüman olacaðýný falcýlar anladýlar. Bunun üzerine de onun öldürülmesini saðlýk verdiler. Fakat annesi oðluna kol kanat gerdi; falcýlarýn yalan söylediðini iddia etti. þayet bir gün gelir falcýlarýn dediði çýkar ve Buðra Han büyüdüðü zaman müslüman olursa, onun o gün öldürülmesini istedi. Böylece de oðlunun öldürülmesini önlemiþ oldu.

Satuk Buðra Han, on iki yaþýna gelince kýrk arkadaþý ile birlikte ava çýktý. Bir tavþaný kovalamaða baþladý. tavþaný kovalamaða o kadar dalmýþtý ki arkadaþalarýndan ayrýldýðýný farketmedi.

Tavþaný bir müddet kovalayan Satuk Buðra Han, bir müddet sonra hayvanýn þekil deðiþtirdiðini hayretle gördü. Gerçekten de kovaladýðý tavþan bir ihtiyar adam kýlýðýna girmiþti. Satuk Buðra Han bu zatýn Hýzýr Aleyhisselam olduðunu anladý ve onun verdiði dini nasihatlarý ve öðütleri can kulaðý ile dinledi.

Bundan bir müddet sonra, zamaný gelince Satuk Buðra Han' ýn babasý öldü. O zamanki Türk adetlerine göre annesi de, Satuk Buðra Han' ýn amcasý ile evlendi. Fakat bir gece Buðra Han amcasýný Ýslam dinine davet etti. Amcasý kabul etmedi. Bunun üzerine yer yarýldý ve yarýlan yere Buðra Han' ýn amcasý gömülüp kayboldu. Amcasýnýn bu þekilde ölmesi Satuk Buðra Han' ýn hükümdar olmasý demekti çünkü tahta geçecek baþka bir kimsesi yoktu. Ve Satuk Buðra Han hükümdar oldu.

Hükümdar olur olmaz da Türk ülkesinde Ýslamiyeti yaymaða baþladý. Bütün savaþlarý kazanýyordu. Savaþlarda aðzýndan çýkan ateþler bütün kafirleri yakýyordu. Kýlýcýný düþmana çevirince kýlýcý kýrk adým birden uzuyordu. Bu yüzden bu kýlýcýn korkusu dört bir yaný doldurmuþ, düþmanlarýný sindirmiþti. üyleki, Satuk Buðra Han doksan yaþýna geldiði zaman ülkedeki bütün Türkler müslüman olmuþtu. Amuderya kýyýlarýndan güneyde Kýþ Kezek taraflarýna ve kuzeyde Karakum' a kadar yayýlan olanlarda herkes islam dinine girmiþti. Bu da yetmeyince üin ile savaþýp Ýslamiyeti oraya kadar yaydý.

Ondan sonra Satuk Buðra Han ilahi bir emir aldý. Bu emre uyarak Kaþgara döndü ve orada öldü. Dört kýzý vardý. Bunlardan ikincisinin adý Alanur idi. Alanur bir gün evinin önünde gördüðü bir arslandan korkarak bayýldý. Ayýldýðý zaman bir çocuðu olduðunu anladý. Doðan çocuða Ali adýný verdiler Hazreti Ali gibi Allah' ýn Arslaný olduðundan bu adý verdiler.

(Satuk Buðra Han destanýnýn, Buðra Han' ýn kýzý Alanur' un gebe kalmasý, deðiþik bir, el yazmasýna göre de: Cebrail' in getirdiði bir ýþýðýn Alanur' un aðzýna akmasý sonucudur. Bu bir damla ýþýktan doðan Alanur' un oðlu, Hazreti Ali gibi bir Allah' ýn Arslaný olduðundan, Seyyid Ali Arslan Han adýný almýþtýr.

KAYNAK:Türk Destanlarý
M.Necati Sepetçioðlu