Basiret dilenmeye devam; çünkü baþka çare yok - Hasan ünal

Abdullah Gülðün suratýndan düþen bin parça. Aðzýndan çýkanlar zehir zemberek. ðAB Türkiyeðye tarih verir; ama üyelik vermezð dediði için Denktaþðý sözleriyle adeta dövdü. Bunlarý söylemek Denktaþða düþmezmiþ... Abdullah Gül ve Ali Babacanða göre, Türkiyeðnin AB yolu güllük gülistan. Tarama süreci 3 Ekimðde baþlayacak. Türkiyeðnin topraðý, taþý, suyu, çamuru kýsacasý her þeyi altýn olacak.

Hafta sonunda BBC World kanalýnda Reporters programý Polonyaðnýn Silesia kömür bölgesindeki fakirlikten örnekler gösterdi. Daha önce çok sayýda kömür ocaðýnýn bulunduðu bu bölgede AB düzenlemeleri sonucu madenler kapatýlmýþ.
--------------------------------------------------------------------------------
Az sayýda iþçi iþini koruyabilmiþ. Günde bir dolar gelirle sokaða býrakýlan binlerce ama binlerce aile aç, susuz ve çocuklarýyla sokakta. Açýk ocaklarda çýkarýlan kömür trenlerle nakledilirken, vagonlara atlayýp, kapaklarýný açýyor ve yere dökülen kömürü çuvallara doldurarak satýyorlar.
Bir sektör oluþmuþ. Ýnsanlar ðhýrsýzlýkð yaptýklarýný itiraf ediyorlar. Baþka çareleri kalmadýðýný; daha önce madenlerde çalýþarak doðru dürüst kazanç elde ettiklerini; bir zamanlar Solidarite hareketine mensup olduklarýný; komünizme karþý çýkarken ülkeyi Japonyaðya çevireceklerinin vaat edildiðini; þimdi ise ekmek kýrýntýlarýna muhtaç hale geldiklerini anlatýyorlar. Madenleri korumakla görevli kiþiler bile bu hýrsýzlýklara anlayýþ gösterdiklerini itiraf ediyorlar. Tam manasýyla içler acýsý bir fakirlik...

Bunlar AB üyesi Polonyaðda oluyor. üstelik Polonyaðya AB üyesi olacaðý taa 1990ðlarýn baþlarýnda müjdelenmiþ; üyeliðe hazýrlama stratejisi çerçevesinde kaynak transferi yapýlmýþ ve ardýndan da üyelik müzakereleri baþlatýlmýþtý. Hani þu bizim AB propagandistlerinin ðsürecin kendisi üyelikten önemli dedikleri þeyð tam manasýyla yaþanmýþtý Polonya örneðinde. Ama býrakýn süreci, üyelik bile fazla bir þey getirmemiþ.

Kaldý ki, bizde böyle de olmayacak. üyeliðe hazýrlanma stratejisinde kaynak aktarýlmayacak. Tarým ve yapýsal politikalarýn daimi olarak dýþýnda tutulacaðýz. Tarýmda yaþayan milyonlarca insana para verilemeyecek. Ama tarým nüfusu ABðnin haksýz rekabet koþullarýndan olumsuz etkilenecek. Yapýsal politikalarýn da dýþýnda olacaðýmýz için fon almamýz mümkün olamayacak. Ama her nedense, bizim liberal aydýnlara ve Abdullah Gül gibi ne yapacaðýný þaþýrmýþ intibaý verenlere göre bu süreç bizi refaha ve kurtuluþa götürecek!!!

Gül ve Babacan ikilisi 3 Ekimðin önünde her hangi bir engel olmadýðýný söylemekten yorulmadýlar. AB tarafý da 3 Ekim önüne mazeret yýðmaktan yorulacak gibi görünmüyor. Bir yandan Fransa, öte yandan Almanyaðda iktidara gelmesi beklenen Merkel ve diðerleri sürekli olarak tarama sürecinin baþlatýlmasýný engelleme çabalarý içindeler. Ama bizimkilerde bir kendine güven, bir kendine güven...

En ufak bir þüphe izhar edeni paylýyorlar. ABðye girmemizi istemeyen karanlýk güçler. Yani Chirac, Merkel ve diðerleri mi oluyor? Kimbilir??? Bu arada liberal aydýnlardan da havlu atmalar baþladý. Onlarda mý karanlýk güçlere katýlýyorlar acaba?

Gül, 3 Ekim üzerinde kalýn kara bulutlar oluþtuðunu görüyor; ama bunu söyleyemez. AB yalaný piyasalarda bir balon oluþturdu ve 3 Ekimðde tarama süreci baþlamazsa veya baþlayýp da hemen sona ereceði anlaþýlýrsa bu balon patlayacak. Sonrasýný düþünmek bile istemezler. Dönüþü olmayan bir çýkmaz sokak. AB liderlerinin basiretine Gül inanmasýn da ne yapsýn? Oysa yakýn tarih ve Türkiyeðnin AB macerasýnýn tarihi aksine örneklerle dolu. Adamlar bizim lehimize söyledikleri her þeyi hemen unutmaya hazýrlar. Ben Gülðün Milli Görüþ gömleðini çýkarmadan önce, mesela Bosna savaþý sýrasýnda Batýnýn iki yüzlülüðüne dair yaptýðý konuþmalarý hatýrlýyorum. Herhalde bugünlerde ðkeþke, keþkeð diyerek kendisi de hatýrlýyordur. O gömlek çýkýnca basiret dilenmekten baþka ne kalýyor?