ABðde Fakirlik ve ABðnin Türkiyeðye Saðladýðý Fonlarýn üzelliði

AB Türkiyeðde , zenginlik ve refah projesi olarak pazarlanýyor, milletimizin çýkarlarýna aykýrý her türlü dayatma bu sürecin sonunda refah ve zenginlik gelecek aldatmacasý ile kabul ettirilmeye çalýþýlýyor. Oysa ki ABð nin deðil Türk Milletini zenginleþtirmek üyelerinin halklarýný bile refaha kavuþturacak gücü ve niyeti yok. Ekonomik sýkýntý yaþayan ABðnin Türkiyeðye saðladýðý fonlarýn çok büyük bir kýsmýnýn ise , Fener Patrikhanesi , azýnlýk vakýflarý, Doðu ve Güneydoðu Anadolu ile ilgili projelerin finansmanýnda yoðunlaþmasý da ayrýca dikkat çekiyor.
--------------------------------------------------------------------------------
AB üyesi 15 ülkede 3 milyon kiþinin ''sabit adresi''nin olmadýðýný biliyor muydunuz? Sabit adresinin olmamasý demek, evsiz olmasý demek. Evsiz olmasý da sokakta yaþýyor olmasý demek! Bunu diyen de ''Avrupa Evsizleri Ýzleme'' adlý bir kuruluþ...

Antalya'dan Yýlmaz Dikbaþ dostumuz, bu kuruluþun hazýrladýðý raporu bulup okumuþ; iþ 3 milyon evsizle bitmiyor:

15 milyon Avrupalý, ya çok kötü koþullara sahip ya da çok kalabalýk konutlarda yaþýyor.

2.4 milyon Avrupalý, insanlarýn yaþamasýna elveriþli olmayan sýðýnaklarda yaþýyor.

1.6 milyon Avrupalý, mahkeme kararýyla yaþadýklarý konutlardan atýlmak üzere bekliyor.

Her yýl 400 bin Avrupalý, yaþadýklarý konutlardan resmen çýkarýlýp sokaða atýlýyor.

2.7 milyon Avrupalý, ya yakýn akrabalarýnýn ve tanýdýklarýnýn evlerinde geçici olarak kalýyor ya da evsizlere barýnma imkaný saðlayan sýðýnma evlerinde kýsa süreli olarak yaþýyor.

Kriterler pek parlak deðil!

Ya da Avrupa'nýn öteki yüzü bu...

Ýngiltere, Almanya, Fransa, Ýsveç, Ýtalya, Hollanda, Danimarka, Polonya, üek Cumhuriyeti, Yunanistan, Ýspanya'da insanlar sokakta yaþýyor.

Yýlmaz Dikbaþ da bu tabloya bakýp soruyor:

''AB'nin tüm raporlarýnda ve anayasasýnda en çok tekrarlanan deyim; 'bireyin temel hak ve özgürlükleri'dir. Dillerinden, bireyin hak ve özgürlüklerini hiç düþürmeyen AB yetkilileri, bu manzaraya bakýp utanç duymuyorlar mý? AB'nin 15 ülkesinde toplam 3 milyon evsiz insanýn sokaklarda sefalet içinde yaþadýðýný, 2.4 milyon kiþinin hayvanlarýn bile kalamayacaðý yerlerde barýndýðýný ve 15 milyon Avrupalýnýn da ya çok kötü koþullarda ya da çok kalabalýk konutlarda barýnmak zorunda býrakýlmýþ olduðunu Türk halkýndan gizleyerek AB propagandasý yapan ve özellikle de gençlerimizi aldatýp kandýrmaya çalýþanlar hiç utanmýyorlar mý? Söyler misiniz, milyonlarca Hýristiyan Avrupalý sokaklarda sefalet içinde sürünürken, AB nasýl oluyor da Müslüman Türklere karþýlýksýz 1 milyar 100 milyon Avro ayýrabiliyor? Avrupa'nýn baþkentlerinde, Avrupalý Hýristiyan vatandaþlarýnýn sokaklarda donarak ölmesini engellemek için evler, yurtlar ve barýnaklar yapacaðýna, nasýl oluyor da AB yöneticileri, Ýstanbul'un Fener Balat'ýndaki 200 evin yenilenme ve onarýmý için karþýlýksýz 3 milyon 800 bin Avro gönderiyor?''

Yolacaklarý kaz için tavuk hesabý!

(Deniz Som ð Cumhuriyet)

Hasan ünalðýn Yazýsýndan:

Hafta sonunda BBC World kanalýnda Reporters programý Polonyaðnýn Silesia kömür bölgesindeki fakirlikten örnekler gösterdi. Daha önce çok sayýda kömür ocaðýnýn bulunduðu bu bölgede AB düzenlemeleri sonucu madenler kapatýlmýþ.

Az sayýda iþçi iþini koruyabilmiþ. Günde bir dolar gelirle sokaða býrakýlan binlerce ama binlerce aile aç, susuz ve çocuklarýyla sokakta. Açýk ocaklarda çýkarýlan kömür trenlerle nakledilirken, vagonlara atlayýp, kapaklarýný açýyor ve yere dökülen kömürü çuvallara doldurarak satýyorlar.

Bir sektör oluþmuþ. Ýnsanlar ðhýrsýzlýkð yaptýklarýný itiraf ediyorlar. Baþka çareleri kalmadýðýný; daha önce madenlerde çalýþarak doðru dürüst kazanç elde ettiklerini; bir zamanlar Solidarite hareketine mensup olduklarýný; komünizme karþý çýkarken ülkeyi Japonyaðya çevireceklerinin vaat edildiðini; þimdi ise ekmek kýrýntýlarýna muhtaç hale geldiklerini anlatýyorlar. Madenleri korumakla görevli kiþiler bile bu hýrsýzlýklara anlayýþ gösterdiklerini itiraf ediyorlar. Tam manasýyla içler acýsý bir fakirlik...

Bunlar AB üyesi Polonyaðda oluyor. üstelik Polonyaðya AB üyesi olacaðý taa 1990ðlarýn baþlarýnda müjdelenmiþ; üyeliðe hazýrlama stratejisi çerçevesinde kaynak transferi yapýlmýþ ve ardýndan da üyelik müzakereleri baþlatýlmýþtý. Hani þu bizim AB propagandistlerinin ðsürecin kendisi üyelikten önemli dedikleri þeyð tam manasýyla yaþanmýþtý Polonya örneðinde. Ama býrakýn süreci, üyelik bile fazla bir þey getirmemiþ.

Kaldý ki, bizde böyle de olmayacak. üyeliðe hazýrlanma stratejisinde kaynak aktarýlmayacak. Tarým ve yapýsal politikalarýn daimi olarak dýþýnda tutulacaðýz. Tarýmda yaþayan milyonlarca insana para verilemeyecek. Ama tarým nüfusu ABðnin haksýz rekabet koþullarýndan olumsuz etkilenecek. Yapýsal politikalarýn da dýþýnda olacaðýmýz için fon almamýz mümkün olamayacak.

http://www.milliyet.com.tr/2005/09/0...l/axgun02.html haberi:

Almanya'dan geri dönüþ isteði arttý

Almanya'da yaþayan Türkler arasýnda Türkiye'ye dönme eðilimi yüzde 32'yi buldu. Bu oran, 2000'e göre 10 puan daha yüksek.

Almanya'da yaþayan Türkler arasýnda anavatana dönme eðiliminin arttýðý açýklandý. Türkiye Araþtýrmalar Merkezi (TAM) Direktörü Prof. Faruk þen, Almanya'daki olumsuz ekonomik geliþmeler ve Türkiye'deki olumlu deðiþimlerin bu eðilimi artýrdýðýný savundu.
þen, 1999'dan bu yana Almanya'da göçmenlerin en yoðun yaþadýðý Kuzey Ren Westfalya eyaletinde Türk göçmenlerin yaþam koþullarýný araþtýrdýklarýný söyledi. þen, yapýlan anket sonunda Türk göçmenler arasýnda geri dönme eðiliminin yüzde 32'yi bulduðunu, bu oranýn, geçen yýla göre yüzde 3, 2000 yýlýna göre de 10 puan arttýðýný söyledi.
Artýþýn en önemli nedeninin Alman ekonomisindeki olumsuz gidiþat olduðunu belirten þen, þunlarý söyledi: "2000'de Almanya'da 'Ekonomik durum iyi' diyenlerin oraný yüzde 20 iken, 2004'te yüzde 2,5'e geriledi. Almanya'daki genel ekonomik durumu 'kötü' algýlayanlar yüzde 81'in üzerine çýktý."

Cumhuriyetðten MAHMUT GüRER ðin haberi :

Doðu, AB projesi zengini .

Türkiye'ye ayrýlan 800 milyon Euro'luk hibenin 220 milyonluk kýsmý bölgeye verildi.

AB, 2005-2006 yýllarý için Türkiye'ye 800 milyon Euro kaynak ayýrýrken, sadece bu yýlýn ilk yarýsýnda bu kaynaðýn 220 milyonu Güney ve Doðu Anadolu'daki projelere yönlendirildi.

Avrupa Birliði Türkiye'de birçok kurum ve kuruluþa projeler için hibe ve kaynak verirken bunlardan aslan payýný Güneydoðu ve Doðu Anadolu bölgeleri alýyor. AB, bölgede devlet kurumlarý, sivil toplum örgütleri, gençlik gruplarý ve birçok tüzelkiþilikle çeþitli projeler gerçekleþtiriyor. Bu projelerin çoðunun gerekçesi ise ''bölgesel eþitsizliði ortadan kaldýrmak'' olarak açýklanýyor. AB, bu yýlýn ilk yarýsýnda bölgeye 220 milyon Euro kaynak ayýrdý.

Hükümetin 2004 mali programýnda söz verdiði ancak bir türlü gerçekleþtiremediði ''bölgesel eþitsizliði ortadan kaldýrmak'' için AB devreye giriyor. AB, 2005-2006 yýllarý için Türkiye'ye 800 milyon Euro'luk hibe ayýrdý. Bu kaynaðýn 220 milyon Euro'su ise 2005 yýlýnýn ilk 6 ayýnda Doðu illerinde baþlatýlan projelere verildi. Batý illerinden gelen projelere ise yaklaþýk 150 milyon Euro'luk kaynak ayrýldý. Doðu bölgelerindeki AB kaynaklý projelerden bazýlarý þöyle:

Doðu Anadolu Bölgesi Kalkýnma Programý: Proje kapsamýnda, AB tarafýndan Türkiye'nin en yoksul illeri olarak tanýmlanan Bitlis, Hakkari, Muþ ve Van'ýn tarýmsal ve ekonomik olarak kalkýnmasý öngörülüyor. DAKP olarak kýsaltýlan projeden özel giriþimciler, STK'ler, KOBÝ'ler, üniversiteler ve devlet kurumlarý yararlanýyor. Projenin bütçesi 45 milyon Euro.

Türkiye'nin doðu illerinde eðitim tesisleri inþa edilmesi: Ardahan, Aðrý, Adýyaman, Diyarbakýr, Erzurum, Kars, Siirt, Bingöl, þanlýurfa ve Muþ'u içine alan proje kapsamýnda eðitim kurumlarý kurulmasý ve okuma-yazma oranýnýn arttýrýlmasý hedefleniyor. Projenin bütçesi 100 milyon Euro.

GAP Kalkýnma Programý Kültürel Mirasý Geliþtirme Projesi: þanlýurfa merkezli proje, GAP bölgesi içerisinde yer alan illerin tarýmsal, ekonomik, kültürel, eðitim ve turizm alanlarýnda kalkýndýrýlmasýný öngörüyor. Projenin bütçesi 47 milyon Euro.

þanlýurfa Ýçme Suyu Programý: 21 milyon 300 bin Euro kaynaklý proje kapsamýnda ilin içme suyu tedarik sisteminin deðiþtirilmesi öngörülüyor.

'Bölgesel farklýlýklar için'

AB yetkilileri, Güneydoðu ve Doðu Anadolu bölgelerinin diðer bölgelere göre geri kalmýþ durumda olduðunu belirtiyor. Bölgede özellikle eðitim-öðretim ve tarým konularýnýn desteklendiðinin altýný çizen yetkililer, buna karþýn projelerin yetersiz olduðunu ifade ettiler. Güneydoðu ve Doðu Anadolu'dan daha çok proje geldiðini, diðer bölgelerden gelmesi durumunda bunlarýn da kabul edileceðini vurgulayan AB yetkilileri, ''Biz komisyona gönderilen her türlü projeyi özenle kontrol ediyoruz. En çok þikayetçi olduðumuz konu projelerin doðru yazýlamamasý. Tekniðe uygun olmayan projeler hemen eleniyor. Ancak þartlara uygun yazýlýp da kabul edilmeyen projeler olabileceðini sanmýyoruz'' açýklamasýný yapýyor.