Orhan Pamuk'u Besleyelim

[atoybil]

ORHAN PAMUK'U BESLEYELİM - Hüseyin MüMTAZ

Böyle bir başlık, ğğbeslenmeğğ ile ilgili üç türlü yaklaşımı çağrıştırır..

a) Faşist yaklaşım: ğğAsmayalım da besleyelim mi?ğğ

b) Buluttan nem kapan komplo teorisyeni yaklaşımı: ğğKoynunda yılan beslemekğğ.

c) Doğasever yaklaşım: ğğBesle martıyı oysun gözünüğğ.

Ben, çevre ve doğa dostuyum. Kargalara karşı bir peşin hüküm de taşımıyorum ama martıları bir başka seviyorum..

Umarım Orhan Pamukğun da, şekil (a) da görüldüğü gibi kedi düşmanı olmak gibi bir sorunu yoktur.

Sahil çocuğuyum..

Küçüklüğüm martılarla, çaparinin ucuna taktığımız martı tüyleriyle, denizin ortasında tek başınayken onların ahbaplık eden çığlıklarıyla geçti.

Arada bir çaktırmadan civil istavrit yahut izmaritleri paylaştığımız da olmadı değil.

Arada bir çaktırmadan civil istavrit yahut izmaritleri paylaştığımız da olmadı değil.

Ama asıl martı sevdamın Kıbrısğta başladığını söylemem lazım.

Kıbrıs bir ada.. Fakat uzun yıllar sonra fark ettim ki, adada hiç martı yok.

Bir dost; ğğTabii yağğ demişti. ğğBizim kıyılarımızda hiç çöp yok da onun içinğğ..

E pes yani..

Neyseğ

şimdilerde biliyorsunuz bir Orhan Pamuk modası var. Ve Orhan Pamuk, Türkiyeğnin 3 Ekim sürecinde önüne uzatılan son ğğolmazsa olmazğğ şart.

Ağzımızla tutmaya mecbur bırakıldığımız bir zümrüdü anka kuşu Orhan Pamuk.

Konu ile ilgili olarak ağzını her açan ğğbatılığğ ilgili-yetkili ğğPamukğu yargılamayınğğ diyor. ğğMüzakere sürecini engellemiş olursunuzğğ.

Ne yapmış Pamuk?

Yabancı bir dergiye verdiği bir röportajda ğğBirinin çıkıp artık doğruları söylemesi gerek. Türkiyeğde 1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldüğğ demiş.

ğğBağımsızğğ Türk Yargısının bağımsız bir savcısı da yürürlükteki TCKğnın 301ğinci maddesinin ilk fıkrasına göre yazarın ğğTürklüğü alenen aşağıladığınığğ düşünerek altı aydan üç yıla kadar hapsi istemiyle dava açmış.

Orhan Pamukğun, mozaiksel Türkiyeğnin hangi bölümüne ait olduğu-hissettiği konusunda en ufak bir fikrim yok.

Meraklısı da değilim.

Ama ilgilenenlerin, Yalçın Küçükğün isimler sözlüğünde hayli ayrıntılı bilgilere ulaşacaklarına eminim.

Hadi Sevr müşevviki batılıları bir yana bırakalım.. Ama bizim Brüksel muhiplerine ne oluyor?

Bir dehşet, bir hiddet, bir celadetğ

Murat Yetkin, Zeynep Oral ve Erdal Güven yaylım ateşe başladılar.

Murat Yetkinğin sinirden ağzı köpürüyor.

ğğOrhan Pamukğa açılan davada Türkiye yargılanacakğğ diyor.

Hayret..

Türklüğü alenen aşağıladığı öne sürülen birisini, Türkiye ile özdeşleştiriyor.

Daha da ileri gidiyor; İtalyağnın faşist dönemini çağrıştıran suçlamaların ceza yasasından kaldırılmasını Erdoğanğdan istiyor.

Pamuk yargılanıyor diye yasa değişecekğ.. Bir adım sonrası inanın, ücalanğın da yasal olarak seçme ve seçilme özgürlüğüne kavuşturulmasıdır.

Bir adım daha atıyor, Genelkurmayğa akredite ve embed olmuş Murat Yetkin..

ğğDuruşmaya polisler arasında elinde kelepçeyle getirilen bir Orhan Pamuk için bu belki Nobel Edebiyat üdülüğnü ona getirebilecek son adım olabilirğğ diyor.

Vallahi ben de merak ediyorum.

Ve Yetkinğin sırf bu öngörüsünün gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini görebilmek için savcının ğğkaçabileceği endişesiyle duruşmaya zorla getirilmesiğğ talebini yürekten destekliyorum.

Destekliyorum da bir problem var.

Diyelim Pamuk gelmedi.

Savcı zorla getirin dedi

Ve kelepçe takıldı.

Ve ğğbu yüzdenğğ Nobel aldı.

Yabancı basın..

ğğNobelği bir Türk aldığğ diye mi yazacak?

Yani ğğTürklüğü alenen aşağıladığığğ öne sürülen birisinin adının önüne Türk lafı konulacak..

Bence Nobel Komitesi sormalı Pamukğa.. Böyle bir nitelemeyi kabul edip etmeyeceği konusunda fikir alış verişinde bulunmalı önceden.

üünkü Pamukğun geri adım atmayacağından eminim.

üünkü bakın İngiliz The Daily Telegraph gazetesine konuşan Orhan Pamuk, Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili açıklamalarının ardından hakkında açılan davanın, "Türkiye'nin henüz AB'ye hazır olmadığını gösterdiğini" söylüyor. Türkiye'de gerçekleştirilen yasal reformların uygulanmadığını, geçen yıl bu konuda hiçbir şey yapılmadığını kaydeden Pamuk, Ankara'nın AB'ye verdiği sözlerle yetindiğini belirtiyor.

"Türkiye pek değişmedi. Yasalar değişti, ama düşünce tarzı, kültürümüz ve şeyleri görme biçimimiz... Bunlar hiç değişmedi. AB üyeliği umuduyla bazı yasal ve politik değişimler yaşandı. Ama açılan dava gösteriyor ki, devletin savcıları pek fazla değişmemiş. Bu dava toplumda pek fazla hoşgörü olmadığını gösteriyor" diyor.

Bakın farkında mısınız, ğğdevam etmekte olan bir dava hakkındağğ kendisi konuşuyor..

Biz ise sadece konu hakkında fikir sahibi olanların düşüncelerini yorumlamaya çalışıyoruz.

Ama acabağ

Yetkin, Oral ve Erdal Güvenğ

ğğKanunun suç saydığı bir fiili övdüklerininğğ farkındalar mı?

Bir de..

şimdiye kadar başka hangi ülkede, ülkesini kötüleyen,

Söven..

Aşağılayan yazarlara Nobel verildi?

İlk mi olacak, bize mi özgü olacak?

Bir de o konudaki engin tecrübelerinden yararlanma imkanı bahşetseler bize.

19 Eylül 2005


ğ57ğiNCİ ALAY üANAKKALEğDE, TRABLUSGARPğTA, FİLİSTİNğDE, SAKARYAğDA

57ğinci ALAY KARABAĞğDA, KARASUğDA, KERKüKğTE, KIBRISğTA

57ğİNCİ ALAY HERYERDE

HEPİMİZ 57ğİNCİ ALAYIN NEFERİYİZğ