Türkiye''yi nasýl paylaþtýlar?

AKP iktidarý, Türk halkýnýn gözü önünde, Telekom demeden, Tüpraþ demeden, Erdemir demeden, Galata demeden, Haydarpaþa demeden, medya kuruluþlarý demeden Türkiye''nin neyi var neyi yoksa satýyor!
Bugünlerde, toptan satýþlara bazý sendikalardan, bazý aydýnlardan tepkiler geliyor ancak siyasi partilerden neredeyse ses çýkmýyor!

***
Peki Türkiye bu noktaya nasýl geldi?
* 13 Mayýs 2003 günü bu gazetede, gazeteci John Pilger''in "Küresel Yaðmacýlýðýn Gerçek Yüzü" kitabýndan bazý tespitler almýþ, Endonezya''nýn 1967 yýlýnda Yahudi sermayesi tarafýndan nasýl paylaþýldýðýný bilginize sunmuþ ve Türkiye''de uygulanacak satýþ modelinin de ayný olduðunu belirtmiþtik!
*14 Mayýs 2003''te de "Tayyip Erdoðan, Suharto''nun yolunda!" baþlýðý altýnda, "Türkiye Cumhuriyeti Baþbakaný Tayyip Erdoðan, her yabancý ülke veya uluslararasý þirket temsilcisi ile görüþmesinde Türkiye''nin bir ekonomik varlýðýný pazarlýyor. Son pazarlama Aycell''i Aria''ya vermekle tamamlandý. Maliye Bakaný Unakýtan da devir-teslimleri en hýzlý þekilde yapacaklarýný söylüyor. Türkiye bir büyük savaþý kaybetmiþ gibi yaðmalanýyor. Madenler, Tüpraþ, Tekel hatta Milli Piyango bile Yahudi tekellerine hediye edilecek!" demiþ ve yine Pilger''in Endonezya tespitleri üzerinde durmuþtuk:
"Kasým 1967''de Endonezya artýk avuç içine alýnmýþ ve ganimetler daðýtýlmaya baþlanmýþtý. The Time-Life þirket ortaklýðý, Cenova''da, Endonezya''nýn dünyanýn dev þirketlerine nasýl parselleneceðinin tasarýmýnýn yapýldýðý üç gün süren bir konferansa sponsorluk yaptý. Konferansýn ikinci günü, Endonezya ekonomisi sektör sektör dilimlere ayrýldý. ünce 5 farklý bölüm belirlendi: Madencilik, hizmetler, enerji, bankacýlýk ve finans.
Freport þirketi Batý Papua''da bakýr madenini aldý. Bir Amerika-Avrupa konsorsiyumu, Batý Papua''nýn nikel kaynaklarýna el koydu. Dev Alcoa þirketi ise Endonezya''nýn boksit rezervlerinden en büyük dilimi kaptý. Bir grup Amerikan, Japon ve Fransýz þirketi Sumatra, Batý Papua ve Klimantan''ýn tropik ormanlarýný aldýlar. Yabancý yatýrýmlarý düzenleyen bir kanun Suharto tarafýndan aceleyle çýkarýlarak, bu yaðmalama en az beþ yýl vergiden muaf tutuldu. (Ayný kanunu Tayyip Erdoðan''ýn da çýkardýðýný hatýrlayalým)
Artýk Endonezya ekonomisinin hem görünen hem de gizli kontrolü, belli baþlý üyeleri ABD, Kanada, Avrupa, Avustralya ve en önemlisi IMF ve Dünya Bankasý olan Endonezya Hükümetlerarasý Grubu''nun eline geçmiþti.
Wall Street, bütün olanlarý büyük bir fetih gibi görüyordu."

***
*16 mart 2004''te ise, "Türkiye''yi paylaþma toplantýsý" baþlýðý altýnda, "Dünya ekonomisini elinde bulunduran 8 ailenin liderleri, Dünya Bankasý Baþkaný James Wolfensohn''un özel uçaðý ile Ýstanbul''u ve Türkiye''yi paylaþmaya geldi. Sözde Yatýrým Danýþma Konseyi denilen toplantýya katýlan 20 büyük þirketin dokuzunun baþkaný da heyette bulunuyor" demiþ ve yine Endonezya örneðini hatýrlatarak, "Dünya patronlarýnýn toplantýsýnda Türkiye''nin nasýl paylaþýlacaðý konuþuldu ve hükümet özelleþtirmeyi hýzlandýrdý" deðerlendirmesinde bulunmuþtuk.
Ancak Türkiye''yi paylaþacak olanlar arasýnda sorunlar vardý ki uygulama bir türlü baþlamýyordu. Bunu da herhalde son Bilderberg toplantýsýnda hallettiler!
*30 Nisan 2005 tarihli yazýmýzda ise þöyle demiþtik:
"Toplam 11 ülkeden, cirolarý yaklaþýk 900 milyar euroyu bulan 19 çokuluslu þirketin üst düzey yöneticilerinin, Ýstanbul''da Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan''ýn baþkanlýðýnda 2.Yatýrým Danýþma Konseyi Toplantýsý''nda buluþmasýný deðerlendirin lütfen!
Toplantýda Ýtalya''dan 4, ABD''den 3, Almanya''dan 3, Japonya''dan 2 olmak üzere, Lüksemburg, Fransa, Ýngiltere, Hollanda, Güney Kore, Ýsrail ve Kanada''dan toplam 19 firmanýn baþkanlarý veya ikinci baþkanlarý hazýr bulundu.
Ýþte kimlerin hangi þirketleri satýn alacaðý bu toplantýda kararlaþtýrýldý!"

***
Bütün bunlarý niçin hatýrlattým!
Kimse "durumun bu kadar vahim olduðunu bilmiyorduk" mazereti üretmesin diye!
Milletin yüksek mevkilere taþýdýðý, ümit baðladýðý, hatta peþinden koþtuðu insanlar, her þeyi bizden iyi biliyor ama susuyor. Bu durumda, Türkiye''nin satýlmasýndan onlar da sorumlu deðil midir?
Yoksa Tayyip Erdoðan veya Kemal Unakýtan, "Babalar gibi satarýz" cüretini nasýl bulabilirdi?