TüRKÝYE üRTüLü ÝþGAL ALTINDA MI? - Erol Manisalý (Buðra Baran) 28 Eylül 2005

Faþizmin bir açýk, bir de örtülü olaný vardýr. ürtülü olanýnda tanklarý, tüfekleri göremezsiniz. Orada, Truva atlarýndan inip sessiz sedasýz ortalýðý iþgale baþlayan iþbirlikçiler egemendir. Onlarý bile anlayamazsýnýz. Bazen Atatürk 'ün, bazen bayraðýn arkasýna saklanarak iþlerini yürütürler.Hatta milli takýmlara ''sponsor'' bile olabilirler... kaçak inþaatý zabýta yýkmasýn diye bayrak sallandýran düzenbazlar gibi kendilerini saklarlar. Halkýn uyanmasýndan korktuklarý için...

Faþizmin bir açýk, bir de örtülü olaný vardýr. ürtülü olanýnda tanklarý, tüfekleri göremezsiniz. Orada, Truva atlarýndan inip sessiz sedasýz ortalýðý iþgale baþlayan iþbirlikçiler egemendir.

Erdoðan 'la ayaküstü birkaç dakika görüþen Bush, Talabani ile uzun uzun görüþerek ona ''Sayýn Baþkan'' diye sesleniyor. Bunlar medyanýn Türkiye'de halktan gizledikleri.

- ABD'nin gerçek yüzünü ve Türkiye politikasýný kimler gizliyorlar? Halkýn gerçekleri öðrenmesinden kimler niçin korkuyorlar?

- Ýskenderun'da nelerin olup bittiðini, Bush'un Talabani'yle nasýl sarmaþ dolaþ olduðunu halktan gizleyenler Türkiye'de ''örtülü bir faþizmin'' uygulamasýný saðlamak isteyenlerdir. ABD'nin, AB'nin ve dünyanýn bazý ''kritik gerçeklerini'' saklayarak ''Türkiye'nin baðlanma ve sömürgeleþme sürecini'' tamamlamak amacýndalar.

- üzelleþtirme Ýdaresi Baþkaný Metin Kilci 9 Eylül'de gazetelerde çýkan açýklamasýnda ''Ben yerli-yabancý þirket ayýrmam, parayý veren alýr'' diyor. ''Batý'ya benzemek için'' bu özelleþtirmeleri yaptýklarýný söyleyenlerin, ''Batý'nýn yerli-yabancý ayrýmýný yüzyýllardýr yaptýðýný'' daha anlayamamýþlar. Yerli-yabancý ayrýmýnýn yapýlmadýðý toplumlar, sadece sömürge toplumlarý ve topraklardýr.

Ýsveç Ericsson'ýný, ABD Cargill'ini, Ýngiltere Shell'ini kollamak için her türlü iktisadi, siyasi, hatta askeri çabayý gösterir. Fransa, Airbus satmak için her türlü þantajý yapar.

Batý kapitalizmi içindekiler bile, ''birbirlerine karþý kendilerini korur ve kollarlar'' . Hele Türkiye gibi, dýþ iþgal ve sömürü tehdidi altýnda bulunan bir ülkede iþgalcilere karþý bu korumanýn çok daha güçlü olmasý gerekir.

''Biz ayrým yapmayýz'' diyen bürokrat ve siyasetçiler acaba hangi zihniyeti temsil etmekte ve kimin yanýnda yer almaktadýrlar? Halkýn, sendikalarýn, sanayicilerin, barolarýn, meslek odalarýnýn, üniversitelerin, siyasal partilerin bu konu üzerinde durmalarý gerekir.

- Demokrasinin en önemli kuralý kendi halkýnýn yanýnda yer almaktýr. Hele o halk dýþ ve iç sömürü tehdidi altýnda ise. ''Biz liberaliz, böyle ayrýmlar yapmayýz'' demek, ''Biz faþizmin ve emperyalizmin yanýndayýz'' sonucunu doðurur. Sömürgeci ile iþbirliði yaparak onun tarafýnda yer alanlar bunu örtmek için ''Biz liberaliz, biz böyle þeylere karýþmayýz'' sözleri ile suçlarýný gizlemeye çalýþýrlar.

Eðer böyle deðillerse, dünya gerçeklerini bilmeyen cahillerdir diye düþünmek en masum deðerlendirme olur.

ürtülü iþgal mi?

Olup biteni Türk halkýndan gizlemeye çalýþanlar medyada büyük çoðunluðu oluþturuyorlar. Ýskenderun Limaný'ndan Talabani'ye, ihalelerdeki kuþkulardan Kuzey Irak'taki Amerikan soykýrýmýna kadar olaylarýn üstünün örtülmeye çalýþýlmasý neyi gösteriyor? Bazý sivil toplum örgütlerinin ve bazý siyasi partilerin tepkileri yetmez. ürtülü faþizmi önlemek ve örtülmek istenen örtüyü fýrlatýp atmak için örgütlenmemiz gerekiyor.

Ulusalcý siyasal partilerin, iþçi sendikalarýnýn, barolarýn, meslek odalarýnýn, saðlam kalmýþ sivil toplum örgütlerinin bu faþist ve sömürgeci iç ve dýþ örgütlenmelere karþý harekete geçmeleri gerekiyor. üünkü 70 milyon insan, bu tehdidin altýndadýr. Bu tehdit, Katrina veya Rita kasýrgalarý gibi deðil, sinsi sinsi iþgal ediyor.

Yukarýda birkaç örneðini verdiðim karartma ve saklama olaylarý her alanda sistemli bir biçimde yürütülüyor.

- Türkiye-AB iliþkilerinin gerçek yüzü, içimizdeki Danimarka tarafýndan saklanýyor. ülkenin bekleme odasýnda iðfal edilmekte, kandýrýlmakta oluþu gizleniyor.

- Türkiye'yi sömürgeleþtiren IMF anlaþmalarý bir kurtuluþ yolu olarak gösteriliyor.

- Meydanlarý Manisa'da dolduran elli bin çiftçiyi bile görmezler.

- Stratejik konumdaki tesislerimiz tekelci yabancý þirketlere verilirken bunlar, ''normal özelleþtirme iþleri'' gibi sunuluyor.

- Kuzey Irak'ta ABD Türkmenlere soykýrým uygularken haberler ve resimler yayýmlanýyor, karartma yapýlýyor, otosansür uygulanýyor.

Faþizmin bir açýk, bir de örtülü olaný vardýr. ürtülü olanýnda tanklarý, tüfekleri göremezsiniz. Orada, Truva atlarýndan inip sessiz sedasýz ortalýðý iþgale baþlayan iþbirlikçiler egemendir. Onlarý bile anlayamazsýnýz. Bazen Atatürk 'ün, bazen bayraðýn arkasýna saklanarak iþlerini yürütürler.

Hatta milli takýmlara ''sponsor'' bile olabilirler... kaçak inþaatý zabýta yýkmasýn diye bayrak sallandýran düzenbazlar gibi kendilerini saklarlar.

Halkýn uyanmasýndan korktuklarý için...