Türkiye Türktür mozaik deðil..........ümit üzdað


ünce Pazar günü yapýlacak MHP mitingine deðinelim. Miting konusunda Milliyet gazetesinden Fikret Bila''ya açýklama yapan Genel Baþkan yardýmcýsý Mehmet þandýr, "bu kesinlikle bir AB''ye hayýr mitingi deðil. Bizim AB''ye karþýtlýðýmýz da yok. Bizim AB''ye onurlu giriþ temizim var" demiþ. Türkiye''nin bu hale gelmesinin nedenlerinden birisi de hiçbir ülkücünün anlamadýðý "onurlu giriþ" tezini savunmamýz olmadý mý? Eðer, Helsinki Belgesine karþý çýkarak, 1999''da lanetli AB sürecinin önünü açmasaydýk bugünlere gelir miydi Türkiye? Anlaþýlan MHP Genel Merkezi hala "onurlu AB''cilik ile ülkücü Hareketi ve Türkiye''yi uyutma konusunda ýsrarcý. Peki, gelinen noktada ülkücüler ne yapmalý? Bence yapýlmasý gereken MHP mitingine sahip çýkmak ancak ülkücü tavrý miting meydanýna "AB''ye Hayýr" sloganý ile yansýtmak. Haydi mitinge AB''ye Hayýr demek için. üünkü milli haysiyet, hakiki onur AB''nin bittiði yerde baþlýyor.

Türkiye''nin farklý etnik yapýlarý bir araya getiren mozaik bir toplum olduðu, Türklerin zaten Anadolu''da hiçbir zaman çoðunluða sahip olmadýklarý, Anadolu''da Anadolu''nun yerlileri (bunlar kimler ise) ile Türkistan''dan gelen Türklerin karýþmasý sonucunda yeni bir milletin ortaya çýktýðýn adair bir çok bilimsel olmaktan uzak, ideolojik savaþ mahsülü olan fikir ne yazýk ki bir kýsým Türk milliyetçisi aydýný da etkisi altýna alacak kadar zemin bulmuþtur.

Oysa bu görüþlerin temelini biraz araþtýrdýðýmýz zaman çok çürük olduklarý meydana çýkmaktadýr. 1071''de Bizans ordusunun nihai olarak yenilmesi ile Türklüðün önünde Anadolu bir fetih sahasýna dönüþmüþtür. üünkü, Bizans, Türklerin önüne çýkarabileceði bir ikinci ordu oluþturamamýþtýr. Bunun birkaç nedeni vardýr. Birincisi Bizans''ýn ekonomik kaynaklarýnýn çöküntü içinde olmasýdýr. Ýkincisi, Bizans''ýn atýlým gücünü yitirmiþ olmasýdýr. üçüncü neden ise belki de en önemlisidir. Anadolu, Türklerin ulaþmasýndan önce geçirdiði aðýr veba salgýný sonunda büyük ölçüde nüfuskaybýna uðramýþtýr.

Bundan dolayý Türk ilerlemesi çok hýzlý olmuþtur. 1074''de Alaþehir''i ele geçiren Selçuklu ordusu 3 Nisan 1078''de Ýzmit ve Kocaeli''ni feth etmiþtir. Süleyman þah, Ýznik''ten Boðaziçi''ne kadar olan alaný kontrol etmeye baþlamýþtýr. Bizans - Selçuklu hududu yapýlan görüþmeler sonucunda Kartal - Maltepe''deki Dragos çayý olarak belirlenmiþtir. Yani Ýstanbul''un Fatih tarafýndan feth edilmesinden 375 sene önce Türklüðün sýnýrlarý Ýstanbul surlarýna dayanmýþtýr.

1094''de görünürde Kudüs''ü ele geçirmek ancak aslýnda Türk ilerlemesine son vermek amacý ile ilk Haçlý Seferini baþlatmýþtýr. 600 bin zýrhlý þovalye ve nizami birlik karþýsýnda dayanamayan 1.Kýlýçarslan Komutasýndaki 60 bin Türk atlýsý iznik''ten ve Batý Anadolu''dan geri çekilmeye baþlamýþlardýr. Geri de kalan Türkmen aþiretleri ise Haçlýlar tarafýndan yok edilmiþtir. Haçlý Ordusu Kýlýçarslan''ýn gerçekleþtirdiði gerilla savaþý sonunda büyük kayýplar verdi ise de Anadolu''yu aþmýþtýr. Birinci Seferin sonucunda Bizans, Batý Anadolu''yu tekrar ele geçirirken, Haçlýlarda Antakya, Kudüs, Akka ve Urfa''da Katolik prenslikler oluþturmuþlardýr.

Birinci Haçlý seferini diðer altý sefer izlemiþtir. Ancak bunlarýn hiç birisi pençesine Anadolu''yu almýþ olan Türk milletinin Anadolu''dan atýlmasýný saðlayamamýþtýr. Neden? Bu sorunun cevabýný rahmetli Muzaffer üzdað þöyle veriyor: "Ýzan ve irfan sahipleri, Türklüðe karþý husumet ve kompleksi olmayanlar herhalde birleþik Avrupa''nýn Haçlý savletinin ve Bizans''ýn geri alma hamlesinin Selçuklular öncesinde Anadolu''da yaþadýðý zan ve iddia olunan eski Anadolu halklarýnca Hititler, Frigler; Lidyalýlar, Ýyonlýlar, Rumlar, Ermeniler tarafýndan karþýlanýp kýrýlmadýðýný, normal olarak hýristiyan olmasý gereken bu halklarýn, ülkenin yeni fatihlerinden kendilerini kurtarmaya gelen dindaþlarý ile savaþmayacaklarýný kabul ederler. Anadolu kesif bir hýristiyan nüfusa sahip olsa, Anadolu''nun gayri Türk, gayri Müslim yerli halklarý Selçuklulara göre çok üstün bir sayý gücüne sahip bulunsalar, din ve dil ayrýlýðýnýn, kültür ve mefküre farkýnýn yarattýðý düþmanlýk ve nefretle Küçük Asya''nýn derinliðinde tahkimli þehirlerde, sarp arazilerde direniþ ve gerilla savaþý ile Selçuklu iskanýný kolayca engelleyebilirlerdi. Selçuklu gazi atlaarýmýz olaðanüstü yüksek bir maneviyat taþýmýþ olmalarýna, büyük cesaret ve fedakarlýklarýna raðmen bir avuç göçebe Oðuz''un Anadolu''nun eski halklarýna dinlerini, dillerini, kavmi kimliklerini unutturarak onlarý topyekün Türkleþtirip Ýslamlaþtýrdýklarýný, yani bugünkü Türkiye halkýnýn fatih Oðuzlarýn, Türkmen boylarýnýn çocuklarý olmaktan çok muhtedi Hitit, Helen, Ermeni vs. çocuklarýnýn oluþturduðu bir halita olduðunu ileri sürmek katmerli bir cehalet olmaktan çok Türkiye üzerinde emel sahibi yabancý güçlerin uzun vadeli þeytani hesap, plan ve menfaatlerine alet olma manasýný taþýyan hamakat ve hýyanettir. Türk milliyetçiliði kana deðil kültüre ve mefküreye dayanýr. Ancak kültür milliyetçiliði fatih milletin varlýk ve hukukunu, varlýðýný, bu vatanýn inþasýna hadim olan mübarek kanýný inkara kadar götürmez." Muzaffer üzdað, Türklük ve Ýslamiyet, Toplu Eserler - 1 Aankara 2003, s. 196