AB, Güneydoðu''dan açýkça "Kürdistan" diye söz etti.
Yerel ve bölgesel özerliði dayattý.
Demokratik federasyonu (!) ima etti..
Resmen de istedi..
Avrupa Birliði Bölgeler Komite Genel Kurulu''nda onaylanan Türkiye raporuyla düðmeye basýldý.
Türkiye''yi etnik/dinsel azýnlýklara dayalý bir federasyona götürmek isteyen AB, "yerel ve bölgesel özerkliði" artýk resmen istedi..
Destek veriyor.
Terör örgütünü açýktan destekleyen AB, Kürt kökenli vatandaþlarýmýzý azýnlýk statüsünde görüyor.
Güneydoðu''ya "Kürdistan" diyen Ab yöneticileri, teröristbaþýnýn yeniden yargýlanmasýný ve PKK ile uzlaþma saðlanmasýný istiyor..
VE "üZERKLÝK" DE RESMEN ÝSTENDÝ!....
Türkiye'yi etnik/dinsel azýnlýklara dayalý bir federasyona götürme niyetinde olan AB, nihayet, "yerel ve bölgesel özerkliði" de resmen istedi.
Yöneticilerimiz, Kýbrýs, Ege, Ermenistan baþta onlarca aðýr þartýn yer aldýðý, üyelik deðil, Türkiye'nin AB'ye "demirlenmesi" yani "manda" ile yönetilmesini öngören Müzakere üerçeve Belgesini "olumlu" bulmaya devam etsin, heybedeki "özerklik" turpunu da AB Bölgeler Komitesi çýkardý.
Komite Genel Kurulu'nda, önceki gün onaylanan Türkiye raporuyla, "Avrupa Yerel üzerklik Sözleþmesi'ndeki prensiplere uygun olarak yerel ve bölgesel özerkliðin geliþtirilip, yaygýnlaþtýrýlmasý, vatandaþlarýn yönetime tam ve doðrudan katýlýmýnýn saðlanmasý için Türk Devleti'nin sýkýþtýrýlmasý" kararý alýndý.
AB, terör örgütünü açýktan destekliyor.
Kürt kökenli vatandaþlarýmýzý azýnlýk statüsünde görüyor.
Yöneticileri Güneydoðu'ya "Kürdistan" diyor.
Teröristbaþýnýn yeniden yargýlanmasýný, "Kürt güçleriyle uzlaþma saðlanmasýný" istiyor.
Yine AB Komisyonu, "AB'nin Türkiye ve bölgedeki ülkelerle iliþkilerinde, Türkiye'de ve diðer bölge ülkelerinde bulunan Kürt azýnlýklarý dikkate alacaðýný" açýklýyor.
Yetmiyor, "Fýrat ve Dicle için uluslararasý yönetim" öngörüyor.
Ve tüm bunlarý "sadece bir baþlangýç" sayýyor.
Ýþte "özerklik" talebi Türkiye ile ilgili projede, yeni bir safhaya gelindiðini ortaya koyuyor.
Irak'ýn kuzeyinde hýz kazanan "Kerkük" merkezli hareketlenmeye denk gelmesi de çok anlamlý!...
ARTIK ONLARIN BORUSU üTECEKMÝþ.
Bölgeler Komitesi raporunda, ambalajlanmýþ öyle kararlar var ki, müzakere süreci, siyasi ve kültürel diyalog adý altýnda Türkiye'nin her tarafý "AB çiftliðine" çevriliyor.
Devlet organlarý bir yana býrakýlýp, "yerel-bölgesel yönetici ve örgütlerle" doðudan ve her türlü temasa geçilmesinin önü açýlýyor.
Kýsacasý, DEHAP'lýlar, ÝHD ve papazlarýn "borusunun ötmesi" resmileþtiriliyor.
Diyeceksiniz ki, zaten öyleðNormalde öyle olmamasý gerekiyor.
Hani Avrupa Yerel üzerklik Sözleþmesi'ni uygulamamýz isteniyor ya, evet Türkiye bu sözleþmeyi imzalamýþ ama her ülke gibi birçok çekince de koymuþ.
Yerel yönetimlerin kaynaklarý ve harcamalarýnda esneklik, hibelerin kullanýmýnda takdir haklarýnýn bulunmasý, ortak çýkarlarýn korunmasý için uluslararasý yerel birliklere katýlmalarý, yabancý yerel makamlarla iþbirliði yapabilmeleri, özerk yönetim ilkelerine uyulmasýnýn saðlanmasý için yargý yoluna baþvurma hakkýna sahip olmalarý gibi. AB ve DEHAP'lý belediyeler tam da bu çekinceleri çiðniyor.
Yetmiyor, belediye baþkanlarý Türkiye'den ayrý bir otoriteymiþ gibi üyeliðimize destek(!) için Brüksel'de turluyor.
Baþbakan Erdoðan'ýn, geçen hafta Genelkurmay Baþkanlýðý'ndaki brifingden sonra, PKK'nýn bazý Avrupa ülkelerinden destek gördüðünü, bunlarýn baþýnda Ýskandinav ülkeleri ve Almanya'nýn geldiðini söylemesinin sebebi de iþte bunlar.
Erdoðan, bu ülkelerin, DEHAP'lý belediyelere fon kullandýrdýðýný vurgulayýp, "Büyük yardým, paralar veriliyor.
üeþitli fonlardan doðrudan belirlenen projelere para aktarýlýyor.
Belediye, ihaleyi bu ülkelerin istediði kiþilere veriyor" demiþti.
SIRADA NE VAR?.
Bölgeler Komitesi'nin raporundan sonra AB'nin, Yerel üzerklik Sözleþmesi'ndeki çekincelerimizi kaldýrmamýzý isteyeceði kesin.
Böylece yýllardýr fiiliyatta yaptýklarýný resmileþtirecekler.
Ýyi ama bir sözleþme ile özerklik mi olur veya Irak'ýn kuzeyi ile ne alakasý var diyeceklere þunlarý da hatýrlatýrým. AB, BM'nin Ýkiz Sözleþmeler diye bilinen sözleþmelerdeki çekincelerimizi kaldýrmamýzý ayrýca Fransa'nýn imzalamadýðý, Belçika, Yunanistan, Lüksemburg, Hollanda ve Letonya'nýn imzaladýðý ama yürürlüðe koymadýðý Ulusal Azýnlýklarýn Korunmasý Sözleþmesi'ni çekincesiz imzalamamýzý þart koþuyor.
Ýkiz sözleþmelerde self determinasyon hakký ile bölge kaynaklarýnýn bölge insanlarýna ait olmasý öngörülüyor.
Azýnlýklar Sözleþmesi'nde ise "Ulusal azýnlýklara mensup kiþilerin din, dil, gelenek ve kültürel miraslarýný korumalarýnýn saðlanmasý, yaþadýklarý bölgelerde, talep halinde azýnlýk dilinin öðretilmesi veya bu dilde eðitim görmeleri" gibi hususlarýn yaný sýra þu çok önemli maddeler var: -Ulusal azýnlýklara mensup kiþilerin, diðer devletlerde yasal olarak yaþayan kiþilerle, özellikle de etnik, kültürel, dilsel ya da dinsel kimlik ya da ortak bir kültürel mirasý paylaþtýklarý kiþilerle sýnýr ötesi serbest iliþkiler kurma ve yaþatma hakký ile ulusal ve uluslararasý düzeyde hükümet-dýþý kuruluþlarýn faaliyetlerine katýlma hakkýna müdahale etmeme (Md.17) -Gerektiðinde, diðer devletlerle, özellikle de komþu devletlerle ilgili, ulusal azýnlýklara mensup kiþilerin korunmasýný saðlamak için ikili ve çok taraflý anlaþmalar yapmaya gayret edip, sýnýr ötesi iþbirliðini teþvik etme(Md.18).
Tüm bunlarý "yerel-bölgesel özerklik" le birleþtirin.
üstüne, teröristbaþý ile Barzani'nin, "Bölgedeki Kürtler demokratik federasyon temelinde birleþmeli" demelerini, yine Barzani'nin, "Diyarbakýr'ý Kuzey Kürdistan'ýn baþkenti" sayýp, sýnýrdaki illerimize yönelik tv hazýrlýðýný ekleyin.
Sonra da buyurun, içerden AB, Irak'ýn kuzeyinden ABD tazyikli bu projenin adýný siz koyun!..
AB'niz Batsýn!
Alinti
