þu çýlgýn okurlar! ............Aslan Blut


Türkiye''de ilk defa "milli" nitelikleri olan bir kitap, "þu üýlgýn Türkler", 38 baskýya ulaþtý. Ýstiklal Savaþý''ný roman olarak yazan Turgut üzakman''ýn bu alandaki boþluðu kýsmen doldurduðu görülüyor.
"Kýsmen" diyorum, milli kimlik konusundaki aþýnma o kadar yoðundur ki, tek baþýna bir eserin bu boþluðu doldurmasý mümkün deðildir.
Akþam gazetesi, eserin 38 baský yapmasýný layýkýyla deðerlendirerek, "Ulusalcý tepki kitabýný buldu" ve "Ulusalcýlarýn Best Seller''i" baþlýklarýyla manþetten ve orta sayfadan çok geniþ olarak inceledi.
üünkü bu geliþme, sosyolojik bir olguydu ve haber deðeri de yüksekti.
Kitabý okuyan gençlerle, yani þu çýlgýn okurlarla konuþtuðumda, Ýstiklal Savaþý''ný hiç bilmediklerini, ilk defa doyurucu þekilde, bu kitaptan öðrendiklerini söylediler!

Uluslararasý bir toplantýda üinli bir diplomata, "Batýlý dev þirketleri ülkenize kabul ediyorsunuz. Dünyadaki diðer örnekler ortada. Bu þirketlerin ülkenizde meydana getireceði kültürel aþýnmaya karþý ne yapacaksýnýz?" diye sormuþtum... üinli diplomat, "Bilinç inþaatý nedir bilir misiniz?" diye cevap vermiþ ve gençleri üin''in menfaatleri doðrultusunda yetiþtirdiklerini anlatmaya çalýþmýþtý...

"Doðu Karadeniz Tarihi" gibi çok önemli bir eseri bulunan
Mehmet Bilgin ise bir toplantýda aynen þöyle demiþti:
"Bir topluluðun yeni bir kimliði kabul ederek benimsemesi için eski kimliðinden habersiz hale getirilmesi gerekir... Tarih boyunca Türk kavimleri milli kimliklerini bu sebeple kaybetmiþtir..."
Bilgin devam etmiþti:
"Ukrayna''da Türkçe soyadý taþýyan kitleler vardýr; kendilerini Rus kabul ederler. Bulgaristan''da Osmanlý bakýyesi Türkler hariç, Bulgarlar ve diðer Türk gruplarý kendilerini Slav kökenli bir ýrk olarak kabul eder. Fatih''in Samsun''a yerleþtirdiði Bulgar kralýnýn adý ''þiþman''dýr!
Hýristiyanlýk, Doðu Roma''nýn elinde, kavimleri eritme potasý olmuþtur... Türk kavimlerinin eritilebilmesi için, Ýstanbul''dan Hunlara papazlar, Ýnciller gönderilmiþtir. Aziz Kril, Ruslarý Hýristiyanlaþtýrmak için Kril alfabesini oluþturmuþtur. Bu politikadan kurtulmak isteyen, Ermeniler ve Gürcüler, kendi alfabelerini icad ederek kimliklerini koruyabilmiþlerdir. Hýristiyanlaþan Türkler dillerini de terk ettikleri için kaybolup gitmiþlerdir."

4000 yýl önce çivi yazýsý ile yazýlmýþ Sümer tabletlerinden birinde ise þu ifadeler var:
"Bizler, kökenimizi, tarihimizi, soyaðacýmýzý, yaþadýklarýmýzý, yaptýklarýmýzý evlerimizin duvarlarýna yazardýk. Ýstila için gelenler, sað kalanlarýmýzý esir alýrken evlerimizi mutlaka yýkar, tabletlerimizi kýrardý. Böylece, hayatta kalanlarýn belleði ile sýnýrlý kalan geçmiþimiz zamanla unutulur; birkaç nesil sonra, tarihi, uygarlýðý ve kültürü ile baðlarý kopmuþ, kim ve ne olduðunu hatýrlamayan bir topluluk olarak kalýrdýk"

Atatürk, dil ve tarih kurumlarýný ve Türkiyat Enstitüsünü, Türkler''i kim ve ne olduðunu hatýrlamayan bir topluluk olmaktan kurtarmak için kurmuþtu. Türk çocuðuna, daha ilkokul ikinci sýnýfta, Oðuz Kaðan destaný okutuluyor ve Ziya Gökalp''ýn Kýzýlelma þiiri ezberletiliyordu...
Cumhuriyetin ilk nesilleri "Ulusa kiþilik kazandýran nitelikler, diðer uluslara olan benzerlikleri deðil, çaðdaþ ve evrensel ilkeler ve doðrularla uyum saðlayan kendilerine özgü deðerlerdir" kabulüyle yetiþtiriliyordu.
Lise tarih kitaplarý tam dört ciltti ve Türk Medeniyet Tarihi de bu dersler içindeydi. (Bu eser Kaynak yayýnlarý arasýnda yeniden yayýmlanmýþtýr.) Derslerde, bütün insanlýk tarihiyle birlikte Türkler''in, Orta Asya''da, üin''de, Hint''te, Anadolu''da, Tuna boylarýnda, ün Asya''da, Mýsýr''da, Ege havzasýnda ve Avrupa''da kurduðu medeniyetler iþlenirdi... þimdi, bunlardan kimin haberi var?

Sümer tabletinde anlatýlanlarý hatýrlatan Tezer ülküatam, 4000 yýl önce Sümerler''in çektiklerini, bugün Türk toplumunun yaþamakta olduðunu belirtmiþti..
"Bugün Türk ulusu, bir kimlik bunalýmý yaþýyor. Türk insaný mirasçýsý olduðu kültür ve uygarlýk sentezinin kökenlerini ve dayanaklarýný bilmediði veya unuttuðu için, ''ileri, geri'', ''çaðdaþ-çaðdýþý'' gibi önyargýlarla zihni karýþmýþ olarak, gelenek ve görenekleri, inançlarý, tercihleri, yaþama biçimi bir yanda, geliþme ve deðiþme gibi çok oynak ve kaygan kavramlar diðer yanda, kendini boþlukta hissetmektedir..."

Bu bakýmdan, hem Bilgi Yayýnevi Sahibi Ahmet Tevfik Küflü''ye hem de Ýstiklal Savaþý''ný roman ve senaryo karýþýmý bir kurgu ile yazan ve böylece daha etkili olan Turgut üzakman''a ne kadar teþekkür etsek azdýr.