ğBuğday ekmeyin koyun gütmeyin!ğ - Arslan Bulut

Konya ovasında toprağı bulunan bir arkadaşım var. Geçtiğimiz günlerde devlet yetkililerinden ne kadar buğday ekeceklerine dair ğtalimatğ gelmiş. Onlara da yani hükümete de talimatı ğDünya Ticaret ürgütüğ veriyor. Türkiyeğnin buğday üretimi sınırlandırılıyor! Hayvan sayısı da her geçen gün azalıyor. Kuş gribini de bunun üzerine eklerseniz tablo tamam oluyor!

üiftçi arkadaşım, ğBen mecburen buğday yerine başka bir ürün ekeceğim ama eminim ki Türkiye aç bırakılmak isteniyorğ diyor.
AKP ise, çiftçiye ne kadar doğrudan gelir desteği verildiğine dair propaganda kitapçıkları bastırmış, dağıtıyor!
--------------------------------------------------------------------------------
Bakalım uzmanlar konu hakkında ne düşünüyor?
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Saltık, Eskişehir Osmangazi üniversitesiğnde düzenlenen ğEmperyalizm Türkiyeğden Ne İstiyorğ konulu konferansta, yeteri kadar tarım arazisi bulunan Türkiyeğnin üç yıldır, buğday dahil tarım ürünlerini satın almak zorunda kaldığını hatırlattı.
Saltık, ğTürkiyeğde tarım ve hayvancılık çökertiliyor. 1980ğde 48.6 milyon olan koyun sayısı 25 yıl sonra 25.5ğe düştü. 1965ğte 13 milyon olan inek sayısı 40 yıl sonra 9.5 milyona düştü. ünlem alınmadığı takdirde 3-5 yıl sonra Türkiyeğde açlık tehlikesi baş gösterecektir. Tarım ve hayvancılık yapmasına izin verilmeyen Türkiyeğye küresel işbölümünde çevresel maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle otomotiv, tekstil ve çimento gibi alanlarda üretim yapmasına izin verildi. Türkiyeğnin madenleri de yeteri kadar değerlendirilmiyor. Türkiyeğnin ulusal bir madencilik politikasına ihtiyacı varğ dedi.
Prof. Dr. Saltık, iç ve dış borcun son 3 yılda 100 milyar dolar arttığını, Türkiyeğnin dünyanın en borçlu 3.ülkesi konumuna geldiğini belirtti.

***
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydınğın bildirdiğine göre şubat ayında bizzat Tayyip Erdoğan ğ1000 ya da 2000 ilave tarım danışmanı alınacağığnı kamuoyuna duyurmuştu. Konu ile ilgili hiçbir gelişme olmamış!
Günaydın, Türk tarımının ABğye uyumu için yılda 20 milyar Avro gerektiğini belirterek, bu kaynağın aktarılması konusunda ABğnin ve hükümetin hiçbir planı bulunmadığını bildirdi.
Günaydınğa göre sürecin sonunda, Türkiye yalnızca yaş meyve ve sebze, fındık, koyun eti ve bakliyat alt sektörlerinde AB ülkeleri ile rekabet edebilecek, diğer alanlarda ise AB tarımsal ürünleri, Türkiye pazarını dolduracak.

***
Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep şube Başkanı Karaca Bozgeyik de AB ile müzakere sürecinde özellikle tarımsal nüfusun azaltılmasının isteneceğine dikkat çekti ve ğNüfusunun yüzde 35ği tarım nüfusu olan Türkiyeğnin, bu nüfusu yüzde 15ğe düşürmesi söz konusu. Bu oran, 7 milyon insan anlamına geliyor. Bu insanları aileleri ile birlikte ya belli bir alana hapsedeceğiz ya da kentlere yerleştireceğiz. Bu da, tarımdan kopan nüfusun kentlerde yoğunlaşacağı anlamına geliyor. Buna bir çözüm bulunması gerekirğ diye bir açıklama yaptı!
Boygeyik, ğKüçük işletmelerin AB ülkelerindeki çiftçiler ile rekabet etmesi kolay değil. Türk çiftçisi, ürettiği ürüne pazar bulmakta zorlanacak. Türkiyeğde küçük çiftçiyi kollayacak, koruyacak bir yapı henüz yok. Hükümetler değiştiğinde değişmeyen bir tarım politikasına ihtiyacımız var. Tarımda kaybetmiş ülkeler geleceklerini de kaybederğğ dedi.

***
Ege üniversitesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tayfun üzkaya da ğAB, 40 yıldır tarıma yönelik yeni uygulamalar geliştiriyor. üiftçisini destekliyor. Ancak bizde böyle bir şey yokğ dedi.

üzkaya, ğüiftçilerimize verilen Doğrudan Gelir Desteği, bir fayda sağlamadı. Büyük çiftçiler belki biraz kar ettiler ama onların da önüne bir çok bürokratik engel kondu. Tarlasını işletemeyen çiftçi, kentlere göç etti ve yeterli istihdam sağlanamadı. ülkece tarımsal yapı birliğine gitmemiz gerekiyor. Tarımsal kooperatifler kurarsak, sorunların üstesinden gelebiliriz. Köylülerin ciddi bir motivasyona ihtiyacı var. Ulusal bir tarım politikası geliştirilmezse, çöküş kaçınılmazdırğ diye uyardı.
Türkiyeğyi pazarladığını söyleyen başbakan, bu uyarıları duyar mı sizce?