Gösterilen sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: Bor Madeni Cephesinde

  1. #1
    atoybil
    Guest

    Lightbulb Bor Madeni Cephesinde

    BOR MADENÝ CEPHESÝNDE NELER OLUYOR ? 18 Ekim 2005

    Bor geleceðin en gözde madeni. Dünyanýn en büyük bor rezevine sahip olan Türkiye, bu serveti daha nasýl kullanacaðýný bile hesap edebilmiþ deðil. Ama, AB yoluna taþ koydu bile. AB bor madenini 'insan saðlýðý açýsýndan tehlikeli madde' kategorisine almak istiyor. Tartýþmalý planý yürüten komisyonun iki genel müdürlüðünden birinin baþýnda Yunanlý Stavros Dimas, diðerinin baþýnda ise Kýbrýs Rum Kesimi'nden Markos Kyprianou'nun görev almasý da dikkat çekiyor. AVRUPA Birliði üevre Komisyonu, kansere de çare olduðu açýklanan ve Türk bilim adamlarýnýn bu yolda yaptýðý araþtýrmalarýn ardýndan bor madenini 'insan saðlýðý açýsýndan tehlikeli madde' kategorisine almak istiyor.

    Bor geleceðin en gözde madeni. Dünyanýn en büyük bor rezevine sahip olan Türkiye, bu serveti daha nasýl kullanacaðýný bile hesap edebilmiþ deðil. Ama, AB yoluna taþ koydu bile. AB bor madenini 'insan saðlýðý açýsýndan tehlikeli madde' kategorisine almak istiyor. Tartýþmalý planý yürüten komisyonun iki genel müdürlüðünden birinin baþýnda Yunanlý Stavros Dimas, diðerinin baþýnda ise Kýbrýs Rum Kesimi'nden Markos Kyprianou'nun görev almasý da dikkat çekiyor.
    AVRUPA Birliði üevre Komisyonu, kansere de çare olduðu açýklanan ve Türk bilim adamlarýnýn bu yolda yaptýðý araþtýrmalarýn ardýndan bor madenini 'insan saðlýðý açýsýndan tehlikeli madde' kategorisine almak istiyor. Eðer bu plan hayata geçirilirse, Türkiye pazardaki payýnýn yüzde 60'lýk kýsmýný kaybetme tehlikesiyle karþý karþýya kalacak. Tartýþmalý planý yürüten komisyonun iki genel müdürlüðünden birinin baþýnda Yunanlý Stavros Dimas, diðerinin baþýnda ise Kýbrýs Rum Kesimi'nden Markos Kyprianou'nun görev almasý dikkat çekiyor. AB Komisyonu, 2003 yýlýnda bor madeninin saðlýða zararlý olduðu gerekçesiyle 3. kategoriye alýnmasý için giriþimlerde bulunmuþ, Türkiye'nin ve Avrupa Borat Birliði'nin yaptýðý çalýþmalarla bu giriþimler durdurulmuþtu. Ancak, geçtiðimiz yýl komisyon bor madenini tekrar deðerlendirmeye aldý. Bu kez, bor katkýsý olan paketlerin 2. kategoriye alýnmasý ve üzerlerine kuru kafa ve kemik iþareti konulmasý isteniyor. Komisyonun, internet sitesindeki listede bor bu kategori içinde gösteriliyor. AB üevre Komisyonu'nun nisan ayý sonunda bor ve boratlarýn da bulunduðu listeyi açýklamasý bekleniyor. Listenin kabul edilmesi halinde, Avrupa Komisyonu üevre Genel Müdürlüðü bir teklif hazýrlayacak. Komisyonun onayýnýn alýnmasýnýn ardýndan, bor ve türevlerinin bir kýsmý tehlikeli maddeler kapsamýna girecek. Bu çerçevede, Türkiye'deki ilgili kuruluþlar ile Eti Holding'in de üyesi olduðu Avrupa Borat Birliði çalýþmalarýný hýzlandýrdý. Hukuki süreç AB üevre Komisyonu'nun kararýna karþý hukuki süreci baþlatan Avrupa Borat Birliði, Türkiye'nin de siyasi anlamda destek vermesini istedi. Bu arada, AB üevre Genel Müdürlüðü, bor madeni üzerinde çalýþan uzman ekibine 2004 yýlýndan itibaren 'gizlilik' kuralý getirdi.

    Ekip tamamen deðiþtirilirken, yeni uzmanlarýn kimlerden oluþtuðu sýr gibi saklanýyor. Ekipte yer alan uzmanlarýn isimleri ve kiþisel bilgilerinin yaný sýra akademik düzeyleri, uzmanlýk alanlarýna iliþkin bilgilere de ulaþýlamýyor.Tabi ki bunlarýn sonucunda olan Türk milletine oluyor.Elimizdeki büyük güçlerin nezaman farkýna varýp nezaman kullanacaðýmýzý merak ediyorum doðrusu?Geç olmaz umarým...

    kaynak: www.yorumyaz.com

  2. #2
    bozok
    Guest
    Küreselleþmenin Madencilikteki Amiral Gemisi Rio Tinto ve Bor'un Pazar Yapýsý


    Galip Türkmen
    (ETÝ Holding A.þ. Baþmüfettiþi)
    Metalurji Dergisi
    acikistihbarat.com
    05.05.2008



    "Bir bor konusu Türkiye'nin en büyük rezervidir, yani, "Dünyanýn en büyük rezervlerine sahibiz" diye iddia ediyoruz, ama acaba bor satýþlarý maden olarak deðil, hammadde olarak deðil, nihai mamul olarak satýþlarýnýn yüzde kaçýna sahibiz?

    Yüzde 10'una yüzde 15'ine sahip miyiz?

    Ben zannetmiyorum; yani nihai mamul olarak, katma deðeri ilave edilmiþ olarak sahip deðiliz. 1960'lý yýllarýn sonuna doðru bu konu üzerine planlamada eðildiðimiz zaman karþýmýza bir büyük monopol sistem meydana çýktý.

    üzerinde çok durduk, bu gün gibi hatýrlýyorum, hatta bir takým anlaþmaya yaklaþmýþtýk.

    þöyle bir anlaþma; Hepinizin de bildiði gibi, "Amerikan Boraks" diye Kaliforniya'da bir grup, daha doðrusu Kaliforniya'daki rezervleri iþleten grup, aþaðý yukarý dünyanýn o tarihlerde yüzde 80'ine sahip durumdaydý ve birtakým patentleri de var.

    Nihai mamulleri yapýyor. Pazarlamasý gayet güçlü.

    O tarihlerdeki araþtýrmalarýmýzda, ya rakiplerine gidecektik, ya da onlarla bir ortaklýk kuracaktýk; yani monopol olacaksak, beraber monopol olalým diye düþündük.

    Bu þekilde bir anlaþmaya varma imkaný gözüktü, bu söylediðim 1970 yýlýna doðrudur.

    1970 yýlý dahil, bu yabancýlarla dünyayý ikiye bölmek, Avrupa'yý ve Amerika'nýn doðusunu Türkiye'den beslemek;

    Japonya, Uzakdoðu ve Amerika'nýn batýsýný Kaliforniya'dan beslemek – ekonomik oluyor tabii, mesafeler bakýmýndan ekonomik oluyor- böyle bir anlaþmaya varmak üzereydik; ama maalesef o zaman Türkiye'deki devletleþtirme havalarý, illa her þeyi biz yapacaðýz havalarý bu geliþmeye mani olmuþtur.

    Tabii ileri ki yýllarda ülkemiz bunun sýkýntýsýný çok çekti, döviz yokluðunun ana sebeplerinden biri, bu politikalarýn 1970'li yýllarýn baþýndan itibaren uygulanamamasý, özellikle 12 Mart'tan sonra uygulanmamasýdýr."



    Bu sözler 21 – 22 Haziran 1990 tarihlerinde Ankara'da gerçekleþtirilen I. Maden þurasý'nýn açýlýþ konuþmasýný yapan zamanýn Cumhurbaþkaný Turgut üzal'a ait.

    üzal biliyor muydu bilinmez ama, bilinen þu ki, konuþmanýn yapýldýðý tarihte dünya bor pazarý, tam da düþündükleri gibi, ikiye bölünmüþtü.

    Avrupa'yý ve Amerika'nýn doðusunu Türkiye'den beslemek; Japonya, Uzakdoðu ve Amerika'nýn batýsýný Kaliforniya'dan beslemek þeklindeki paylaþma aynen yürürlükte idi.

    Uzakdoðu'da en büyük pazar olan Japonya, US Borax tarafýndan beslenmektedir.

    Tayland ve Güney Kore Türk borlarýna býrakýlmýþtýr, ancak buraya satýþlar Owens Corning'in alt kuruluþu olan American Borate Company (ABC) ve Sumitoma tarafýndan yapýlmaktadýr.

    Amerika'nýn batýsý US Borax tarafýndan beslenmektedir.

    Amerika'nýn doðusu ve Avrupa, Türkiye'den beslenmektedir. Amerika'nýn doðusuna satýþlar ABC, PPG ve Kobitex aracýlýðý ile yapýlmaktadýr.

    US Borax, Rio Tinto'nun Londra kolu Rio Tinto Plc.nin alt kuruluþu olan Kennecott Holdinge baðlýdýr. Sermayesinin %100'ü Rio Tinto'ya aittir.

    Afyon Ticaretinden kazanýlan para ile kurulan þirket Rio Tinto, 1873 yýlýnda Jardine Matheson firmasý tarafýndan kurulmuþtur.

    þirkette en büyük hisse Rothschild ailesine aittir ve Ýngiliz kraliyet ailesinin de hissesi bulunmaktadýr.



    Jardine Matheson 1800'lü yýllarýn baþýndan itibaren Türkiye'den üin'e "afyon" ticareti yapan bir firmadýr.

    1837 Paniði'nde diðer afyon tüccarlarý Russel ve Perkins firmalarýnýn zor duruma düþmeleri ve Rothschildlere baþvurmalarý üzerine, Jardine Matheson, Russel Co ve Perkins Co birleþtirilerek Rothschild ailesine ait J.P. Morgan denetiminde afyon karteli oluþturuldu.

    1839 yýlýnda üin ile Ýngiltere arasýndaki Afyon Savaþý'nýn üin'in maðlubiyeti ile sonuçlanmasý üzerine Hong Kong Ýngilizlere býrakýldý.

    Burada, Rothschildler tarafýndan kurulan Hong Kong Shangai Bank Corporation (HSBC) afyon ticaretini finanse etmeye baþladý.



    Jardine Matheson firmasýnýn afyon ticaretinden kazanýlan parasý ile kurulan Rio Tinto, bu gün dünyanýn en büyük maden firmasý olup, tek baþýna dünya maden üretiminde % 12.5'lik pay ile birinci sýradadýr.

    Ýkinci sýrada % 11'lik pay ile yine Ýngiltere merkezli Anglo American Corp.,

    üçüncü sýrada % 8'lik pay ile yine Ýngiltere merkezli Billiton/BHP gelmektedir.

    Türkiye'nin tüm maden üretiminin dünya üretiminde % 0.9'luk bir paya sahip olduðu dikkate alýnýrsa firmalarýn büyüklükleri anlaþýlýr.

    Billiton/BHP firmasý Royal Dutch Shell'e ait olup, Shell ise Rothschild ailesinin kontrolündedir.

    Anglo American Corp.(AAC), Oppenheimer ailesinin kontrolünde olup, Rothschild ailesinin De Beers kanalýyla payý bulunmaktadýr.

    AAC'nin % 37'si De Beers'e, De Beers'in % 34'ü AAC'ye aittir.

    Her üç firmada ayrýca kraliyet ailesinin paylarý bulunmaktadýr.


    Rio Tinto, 2001 yýlýnda eroinin serbest býrakýlmasý için ciddi miktarda para harcamaktadýr.

    Avustralya'da bazý kiliseler bünyesinde oluþturulan Tolerance Room'larda (Hoþgörü Odalarý) haftanýn belli gün ve saatlerinde isteyenlere düþük miktarda eroin enjekte edilmektedir.

    T-Room'larýn masraflarýný karþýlayanlar ve lobi çalýþmalarýný destekleyenler arasýnda Rio Tinto'da vardýr.

    Diðer destekçiler, Westpacbank, ANZBank, NABank gibi Rio Tinto'nun kurumsal yatýrýmcýlarýdýr.

    Prens Charles'e ait Queen Truest firmasýnýn da bu çalýþmayý desteklediði belirtilmektedir. (14 Mayýs 1999-Allen Douglas)

    Yukarýda sayýlan üç firma ve diðer firmalarla birlikte Ýngiltere dünya madenlerinin yaklaþýk % 50'sini tek baþýna kontrol etmektedir.

    Bu durum altýn, gümüþ, elmas gibi kýymetli madenlerde % 100'e yaklaþmaktadýr.

    Türkiye'de altýn, gümüþ, trona, bakýr, çinko, nikel, platonyum v.s. maden aramalarý yapan ve yatýrým için MAI , MIGA, Endüstriyel Bölgeler Yasa Tasarýsý gibi düzenlemelerin yapýlmasýný bekleyen firmalarýn tamamý sonuçta Ýngiltere'de yerleþik firmalarýn kontrolündedir.

    Kanada ve Avustralya'da yerleþik maden firmalarýnýn tamamý da bunlarýn kontrolündedir.

    Rio Tinto'nun Ortaklýk Yapýsý CRA – RTZ birleþmesinden sonra Rio Tinto adýnýn alan grup, iki ana merkezde toplanmýþtýr.

    Ýngiltere'de Rio Tinto Plc.nin, Avustralya'da Rio Tinto Ltd.nin merkezleri bulunmaktadýr.


    Rio Tinto Plc.nin % 49'u Rio Tinto Ltd.e aittir.

    Diðer yatýrýmcýlar Dodge&Cox Inc., State Farm Mutual, Sun Life Assurance (Rothschild), World Asset Management, Merrill Lynch (HSBC) Investment, Delaware Capital ve diðer firmalardýr.

    Rio Tinto Ltd.nin ortaklýk yapýsý ise Mayýs 2000'de aþaðýdaki gibidir.

    Tinto Holdings Australia Pty Ltd
    47.39

    Chase Manhattan Nominees Ltd
    6.51

    Westpac Custodian Nominees Ltd
    6.30

    National Nominees Ltd (NABank)
    4.47

    Citicorp Nominees Ltd
    2.67

    AMP Life Ltd
    2.27

    Queensland Investment Corporation
    1.63

    HSBC Custody Nominees Ltd
    1.55

    BT Custodial Services Pty Ltd
    0.96

    MLC Ltd
    0.85

    Perpetual Trustees Nominees Ltd
    0.79

    Mitsubishi Development Ltd
    0.69

    Permanent Truste Ltd
    0.79

    ve diðerleri.

    En büyük kiþisel yatýrýmcý ise Ýngiliz kraliyet ailesidir.

    Rio Tinto Limited'in ortaklýk yapýsý oldukça ilginç. þu anda Türkiye'de faaliyet gösteren yabancý bankalarýn neredeyse tamamýnýn hissesi bulunmaktadýr.

    Chase Manhattan ile J.P. Morgan'ýn birleþtiði,
    Citicorp'un, Salomon Smith Barney, Citibank ve ABN Amro'ya sahip olduðu,
    HSBC'nin de ayný sermaye grubundan olduðu dikkate alýndýðýnda ülkemizin içine düþürüldüðü cenderenin boyutlarý anlaþýlýr.

    Bunlarýn dýþýnda kalan Deutschebank, Alman firmasý olmasýna raðmen yukarýda sayýlan bankalarla birlikte hareket etmektedir.

    Bu bize finans sektöründe rekabetin olmadýðýný göstermektedir. Diðer sektörler incelendiðinde de ayný durumun olduðu görülecektir.

    Rio Tinto/Comalco'nun % 30 hissesinin bulunduðu Queensland Alümina firmasýna ayný zamanda Kaiser % 28, Alcan % 22 ve Pechiney % 20 hisselerle ortaktýrlar.

    Yýllýk 3.650.000 ton alümina üretim kapasitesi ile dünyanýn en büyük alümina tesisine rakip dört firma ortaktýrlar.

    Tesis hammaddesini Rio Tinto'nun Weipa Boksit maden ocaðýndan temin etmektedir.

    Bu dört firmanýn bir biriyle rekabet etmesi mümkün deðildir.

    Rio Tinto; Normandy, BHP, MIM, Newcrest, Hudson Conway, Westfield Holding, (7 milyar dolar cirosu var) National Australia Bank, (NABank) Mayne Nickless, Bankers Trust Australia, Westpac, Fosters Browing, Pasific Dunlop, Santoc Ltd., Quantas, Ford Motor Australia, Telstra firmalarýný kontrol etmektedir.

    Ayrýca, Freeport McMoran, WMC, ARCO, Commenwealth Bank, Macquade Bank, Reylesbury Holding, Vodafone firmalarý üzerinde büyük etkisi vardýr.

    Rio Tinto yönetiminin tavýrlarý ve ILO standartlarý karþýsýndaki duyarsýzlýðý bir çok küçük hissedarýnýn tepkisini çekmiþ ve bu hissedarlar 2000 yýlý Mart ayýnda örgütlenerek, yönetimi hesap vermeye ve ILO standartlarýna uyulacaðýný açýklamaya davet etmiþlerdir.

    Tinto Holding'den baþka beþ büyük ortak Chase Manhattan, Westpac, Citicorp, HSBC, National Nominees Ltd (National Australia Bank) yönetime destek açýklamýþlar, böylece giriþim sonuçsuz kalmýþtýr.



    üocuk iþçi çalýþtýran, çevre felaketlerine yol açan, eroinin serbest býrakýlmasý için çalýþan, vergi vermekten kaçýnan, ayrýlýkçý hareketleri destekleyen bir firma olarak tanýnmaktadýr Australya'da.



    19. yüzyýlýn baþlarýnda, House of Rothschild (Rothschild tröstü) ABD'de bazý yatýrýmlar yaptý ve kendine baðlý bankalar kurdu.

    Rothschildlar'ýn ABD'de kurduðu bu bankalarýn ilki, The City Bank adýný taþýyordu.

    1812 yýlýnda New York'ta kurulan banka, daha sonra National City Bank adýný aldý ve 50 yýl boyunca da Moses Taylor tarafýndan yönetildi. Taylor 1882'de geride 70 milyon dolar býrakarak öldü ve yerine oðlu Percy geçti.

    Ertesi yýl, John D. Rockefellerlar'ýn kardeþi William Rockefeller bankaya yüklü bir para yatýrarak ortak oldu.

    1891'de ise Rockefellerlar, Percy'i ikna ederek, onun yerine banka yöneticiliðine ortaklarý James Stillman'ýn geçmesini saðladýlar.

    James Stillman'ýn da bir "Londra baðlantýsý" vardý; babasý Don Carlos uzun yýllar Rothschildlar'a hizmet etmiþti.

    (Eustace Mullins, The World Order: Our Secret Rulers, s. 104-105)


    Bu firma þimdiki Citicorp'tur.


    Türk Borlarýnýn Alýcýlarý

    Rio Tinto ve Owens Corning, Eti Holding'in en büyük müþterisidir. Yýllýk bor alýmý 200.000 tona kadar çýkmaktadýr.

    Tamamen ham bor almaktadýr. Owens Corning aldýðý borlarýn bir kýsmýný kendi ihtiyacýnda kullanmakta, büyük çoðunluðunu ise Amerika'nýn doðusuna ve Uzakdoðu'ya alt kuruluþu American Borate Company (ABC) kanalýyla pazarlamaktadýr.

    ABC ayný zamanda ABD'deki Billie bor madenlerinin sahibidir, ancak Türkiye'den daha ucuza bor temin ettiði için bu madeni iþletmediði hususu DPT ihtisas komisyonu raporlarýnda yer almaktadýr.

    Türkiye'den alýnan bor, ABC ürünü gibi pazarlanmaktadýr.

    Owens Corning'in kurumsal ortaklarý; Goldman Sachs, Credit Suisse First Boston, J.P.Morgan Chase Manhattan, First Chicago Capital, BankAmerica,
    Citicorp, Merrill Lynch/ HSBC firmalarýdýr.

    Owens Corning ile Rio Tinto ayný sermaye grubuna aittir.

    PPG Industries firmasý Türkiye'den yýllýk 100.000 ton dan fazla ham bor almaktadýr.

    Eti Holding'in Owens Corning ve Degussa'dan sonra üçüncü büyük müþterisidir.

    Firmanýn ortaklarý, Capital Research and Management Company, Barclays Bank, Morgan Stanley, J.P.Morgan Chase Manhattan, Aim Funds, Putnam/Rothschild Investment, State Street Corp., Mellonbank, Wellington Management, Lazard Freres firmalarýdýr.

    J.P.Morgan Chase ayný zamanda Rio Tinto'nun ortaðýdýr.

    Barclaysbank ve Lazard Freres ile Rothschild ailesinin baðlarý, Putnam'ýn doðrudan Rothschildlere ait olduðu dikkate alýndýðýnda PPG'nin de Rio Tinto ile ayný sermaye grubuna ait olduðu anlaþýlýr.

    Ayrýca Chase Manhattan'a ait olan FMC, Eti Holding'den zaman zaman ham bor almaktadýr.

    Rockefeller'e ait Chase Manhattan, Rio Tinto'nun ikinci büyük kurumsal ortaðý olduðu gibi Rothschild ailesinin kontrolündeki J.P. Morgan ile birleþerek J.P. Morgan Chase adýný almýþtýr.

    FMC'nin alt kuruluþu olan FMC Foret'e baðlý Euromin firmasý ayrýca bor almaktadýr.

    FMC'nin kendisi de bor üreticisidir.

    Türkiye temsilcisi Bortaþ firmasý Rio Tinto birlikte arama yaptýklarý ifade edilmektedir.

    Etibank'ýn 1993 yýlýnda açtýðý trona ihalesine Rio Tinto ve FMC beraber girmiþlerdir.

    Borade kanalýyla kendisine satýþ yapýlan St.Gobain firmasýnda Rothschild & Cie.nin hissesi bulunmaktadýr.

    Temmuz 2000'de St. Gobain, Rothschildlerden 1 milyar sterlin kredi kullanmýþtýr. Bir Rothschild firmasý olan Suez Lyonnaise des Eaux'in Saint Gobain'de hissesi bulunmaktadýr. St. Gobain'in de bu firmada hissesi vardýr.

    http://www.ashursts.co.uk/whats/deals4feb.htm

    US Borax/Rio Tinto tarafýndan Hindistan'da kurulan Borax Morarjý firmasý halen Eti Holding'in bu bölgedeki en büyük müþterisidir.

    Harris Chemical, 1996 yýlýnda zor duruma düþünce, bor ve trona üretim þirketleri olan Ýtalya'daki Lardarello ve Amerika'daki North American Chemical Company/NACC firmalarýný satýlýða çýkarýr.

    Rio Tinto, bu firmalarý IMC Global aracýlýðý ile satýn alýr. Tabii önce IMC Global'e TWX kanalýyla ortak olur.

    Rio Tinto'nun kontrolündeki Lardarello, kendisinin ürettiði ve Eti Holding'den aldýðý ham borlarla Eti Holding'in Asit Borik ve Perborat ürünlerinde rakibi olmaya devam eder.

    NACC Amerika'daki ikinci büyük bor üreticisidir.

    NACC ve Lardarello'nun yeni ismi IMC Chemical olmuþtur.

    IMC Chemical'in % 60'ý Citicorp Venture Capital'e (CVC) satýlmýþtýr. CVC, trona üretiminde 4.3 milyon ton kapasite ile ikinci sýradadýr ve trona konusunda da Eti Holdingin rakibidir.

    Rothschild ve Rockefeller ortaklýðý olan Citicorp ayný zamanda Rio Tinto'nun kurumsal ortaklarý arasýndadýr.

    Yine Rothschildlerin Ýtalya ayaðý olarak bilinen ve Vatikan'ýn parasýný birlikte iþlettikleri Ferruzzi ailesine ait Montedison gruba dahil Ausimont, Eti Holding'den ham bor almaktadýr.

    Montedison gruba dahil Central Soya firmasý ile Soros kanalýyla Rothschild ailesine baðlý olan Marc Rich arasýndaki iliþkinin boyutlarý oldukça ileri düzeyde ve kara para aklama þeklinde olduðu basýna yansýmýþtýr.

    Marc Rich, (Marc Rich Co., Glencore, Novarco, Clarendon, Stelser ve diðerleri ile) Eti Holding'in bor dýþýndaki ürünlerinde en büyük müþterisidir.

    Eti Holding'in ikinci büyük müþterisi, Etimine kanalýyla 150.000 tona yakýn ham bor sattýðý, Degussa Golschmitd AG firmasýdýr.

    Degussa, Golschmitd ailesinin kontrolündeki E.ON gruba dahil bir firmadýr.

    Degussa'nýn % 51 hissesine sahip olduðu Aktivseurtoff firmasý doðrudan Eti Holding'den 30.000 ton civarýnda bor almaktadýr. üevre felaketleri ile tanýnan Nukem Nuclair firmasýna Rio Tinto ve Degussa ortaktýr.

    E.ON gruba dahil Stinnes firmasýnýn alt kuruluþu Frank & Shulte firmasý Quiborax firmasýnýn dünya çapýnda yetkili pazarlamacýsýdýr.

    Yine bu gruba dahil RAG firmasý ile Rio Tinto, Glencore, Anglo American Corp., Billiton/BHP kömür karteli oluþturmuþlardýr.

    Rio Tinto ve E.ON iç içe firmalardýr.

    E.ON Almanya'da yerleþik olmasýna raðmen Rio Tinto ile ayný sermaye grubuna dahildir ve ayrýca bir çok ortak yatýrýmlarý vardýr.

    üzelleþtirme kanalýyla alýnan VEBA ile VIAG'ýn 2000 yýlýnda birleþmesi ile E.ON doðmuþtur.

    RAG'ýn uranyum ihtiyacý Rio Tinto ve Ýran Devletinin ortak olduðu Rossing Uranium tarafýndan karþýlanmaktadýr.



    Rio Tinto ve Ýran Ýlginçtir, Rio Tinto'nun sahipleri Ýsrail'i kuranlardýr.

    Rio Tinto, Namibya'daki dünyanýn en büyük uranyum tesisine Ýran Devleti ile ortaktýr ve halen Ýran'ýn uranyum ihtiyacýný karþýlamaktadýr.

    Ýsrail ise Türkiye'ye Ýran'ýn nükleer tehdidine karþý savunma þemsiyesi oluþturmayý teklif etmektedir. Ayný tezgahý 1800'lü yýllarýn sonunda demiryollarýnýn yapýmý ile kurmuþlar ve bunda da baþarýlý olmuþlardý.

    þöyle ki; bu yýllarda demir çelik sektörü ile Avrupa'da ve Amerika'da demiryolu iþletmeciliði Rothschildlerin kontrolünde idi, demiryolu inþasýnda kullanýlacak demirler bu firmalardan temin ediliyordu.

    (ürneðin Katowiçe Demir üelik Ýþletmesi)

    Rothschildler bir taraftan demir satarken diðer yandan demiryollarýnýn çevresinde baþta madenler olmak üzere bir çok imtiyazlar elde ediyorlardý.

    Ayrýca, demiryollarýnýn finansmanýný da saðlýyorlardý. Böylece bir taþla bir çok kuþ
    vuruyorlardý. Bu durum onlara siyasi güç de saðlýyordu.

    Bir taraftan Ýran'a uranyum satarken diðer yandan Türkiye'ye silah satmak, hem her iki tarafý kendine baðlamak hem de kendi çýkarlarýný maksimize etmek, iyi iþ doðrusu.

    Rio Tinto, ayný zamanda Ýran'ýn Dhakhasan bölgesinde altýn bulmuþ ve yatýrým aþamasýna gelmiþtir.

    (Ýnternet üzerinden Rio Tinto Iran, Iran Rossing kelimeleri ile yapýlacak aramada fazlasý ile bilgi elde edilebilir.)


    Osmanlý ve Rio Tinto

    Rio Tinto'yu 1900'lü yýllarýn ilk çeyreðinde Lord Denbigh kanalýyla Ýngiltere'nin çýkarlarý için Osmanlý yetkililerine Glascow projesini kabul ettirmeye çalýþýrken bulmaktayýz.

    Bu dönem Chester/ABD, Glascow/UK gibi projeler ile Fransýz ve Almanlarýn demiryolu imtiyaz kavgalarýnýn yoðun bir þekilde yapýldýðý dönemdir.

    Osmanlý ilk dýþ borcunu 1854'de Palmer ve Goldshmidt'den almýþtýr.


    Kýrým savaþýný ise Rothschildler finanse etmiþtir.

    Osmanlýyý yeteri kadar borçlandýrdýktan sonra Rothschildler, Herzl'i Abdulhamid Han'a göndererek, borçlarý silme karþýlýðýnda Filistin topraklarýnýn yahudilere býrakýlmasýný teklif etmiþtir.

    Bu teklif raðbet görmez.

    Chester projesinin arkasýnda ABD'de yerleþik, Rothschild ve Warburg ortaklýðý olan Kuhn Loeb & Co (þimdiki American Express) firmasý vardýr.

    Ayrýca, Chester projesi kapsamýnda kurulan Ottoman American Development Company firmasýnýn yönetiminde bir Rothschilds kuruluþu olan Wickers Armstrong firmasýnýn Washington temsilcisi de bulunmakta idi.

    Bu proje daha sonra Atatürk tarafýndan çöpe atýldý.

    Yine bir Rothschilds kuruluþu olan Osmanlý Bankasý, Almanlarla birlikte Baðdat demiryolunu finanse etmekte ve yeni imtiyazlar peþinde koþmaktaydý.

    Bir Rothschilds ajaný olan Gülbenkyan, Shell adýna Osmanlý petrol alanlarýnýn peþinde idi.

    Gülbenkyan baþarýlý oldu.

    Petrol imtiyazý daha sonra Irak Petrol þirketi adýný alan Türkiye Petrol þirketine verildi.

    Amerika % 23.5, Ýngiltere % 23.5, Fransa % 23.5, Shell % 23.5 ve Gülbenkyan % 5 hisse aldýlar.


    Bölge BM tarafýndan Ýngiltere'nin nüfuz alaný olarak ilan edildi.

    Projeler ve imtiyazlarýn temeli demiryolu inþasýna dayanmakta ve yapýlacak demiryolunun 20 km saðý ve solu demiryolunu yapacak firmalara imtiyaz bölgesi olarak verilmekteydi.

    Ýmtiyaz bölgesindeki madenler, petrol, orman envali, tarým alanlarý, tarihi eserler ve ören yerleri bu firmalarýn tasarrufuna býrakýlýyordu. Amerikan misyonerler Anadolu ve Ortadoðu'yu karýþ karýþ taramýþlar ve demiryollarýnýn güzergahlarýný belirlemiþlerdi.


    Türkiye ve Rio Tinto

    Bor madenlerinin devletleþtirildiði 1978 yýlýndan önce Türkiye'deki bor madenlerinin % 80'ine Türk Borax adlý firmasý ile hakim olan Rio Tinto, Anatolia Mineral Development Ltd isimli firmasý ile bu günlerde ülkemizde altýn, gümüþ, bakýr, çinko v.s. aramasý yapmaktadýr.

    Bu firmaya Cominco'da ortaktýr.

    Zengin altýn rezervi bulduklarý belirtilmektedir. Ancak bu bilgilere ihtiyatlý yaklaþmakta fayda vardýr.

    Rio Tinto ve diðer altýn arayýcýlar, ülkemizin içinde bulunduðu ve patronu olan bankalarca körüklenen krizden faydalanarak; krize çare olarak

    "iþte altýn, altýn çýkarmak için yerli sermayenin gücü yetersiz, o halde yabancý sermayenin önünü açalým"

    þeklinde bir yaklaþýmla önemli imtiyazlar elde etmek isteyebilirler.

    Bu manada, Yabancý Sermaye Derneði (YASED) tarafýndan hazýrlanan Endüstri Bölgeleri Kanun Tasarýsý, manda yönetimini aratacak kadar önemli tavizler içermektedir.

    Nitekim, halen Kütahya'da faaliyet gösteren 100.Yýl Gümüþ Tesisleri 120 ton/yýl altýn
    iþleme kapasitesine sahip iken bu durum kimsenin aklýna gelmemekte, tek çözüm yabancý sermayenin önünün açýlmasý olarak gösterilmektedir.

    ünü açýlmýþ yabancý sermaye aslýnda en çok yerli sermayeyi tehdit etmektedir.

    Bu onlarýn baþka ülkelerde oynadýklarý oyunlara benzemektedir. Rio Tinto lobisi þimdilerde bu tezi ýsrarla iþlemekte ve toplumun önüne altýn haritalarý sermektedir.

    Rio Tur firmasý ile de trona aramalarý yaptýðý ve Ankara/Kazan'da trona rezervi tespit ettiði belirtilmektedir.

    Bu, doðru ise, Eti Holding – Park Holding ortaklýðý ile Beypazarý'nda yapýlacak tesisin açýlmadan kapanmasý demektir.

    Türkiye'de önemli miktarda altýn sahasý kapatan Eldorado Gold firmasý Anglo American Corp'a
    (AAC) aittir.

    Fransýz Mines d'Or SA firmasýna ait iken Eurogold firmasýnýn üretim yapmasýný engelleyenlerin arkasýnda AAC olduðu ifade edilmektedir.

    Eurogold isim deðiþtirerek Normandy olmuþtur.

    Ana firma Normandy Posseidon'un kontrolü Rio Tinto ve AAC'dedir.

    Altýn fiyatlarý, her gün, iki kez Ýngiltere'de Londra City'de bulunan Rothschild Bank tarafýndan belirlenmektedir.

    Hammadde temin ettikleri ülkelerden hiç birisi geliþmiþlik seviyesini yakalayamamýþtýr.

    Rio Tinto'nun GAP projesi kapsamýnda yapýlan Ilýsu barajýnda da hissesi bulunmaktadýr.

    Buradaki hissesi kendi faaliyet alaný ile ilgili olmayýp Ýngiltere'nin Ortadoðu politikalarý muvacehesindedir.


    US Borax'ýn Geleceði

    Rio Tinto'nun kendi açýkladýðý bilgilere göre elinde en fazla 20 yýllýk bor rezervi kalmýþtýr.

    Boron'daki yataklarda açýk ocak iþletmeciliði yapma imkaný kalmadýðý, kapalý ocaklardan yapýlacak üretimin de oldukça pahalý olduðu bilinmektedir. Rio Tinto Arjantin'deki bor yataklarýndan üretimi durdurmuþtur.

    ABD ise üretime en fazla 10 yýl daha müsaade eder ve kalan bor rezervini stratejik rezerv ilan ederek üretimi durdurur.

    Bu durumda Rio Tinto/US Borax'ýn önünde iki çözüm bulunmaktadýr.

    Ya yeni bir bor rezervine sahip olacak ya da bor madenine alternatif bulacaktýr.

    Yeni bir bor rezervine sahip olabilmesinin en kestirme ve etkili yolu Türk bor madenlerine sahip olmaktýr ya da pazarlamasýný tamamen kontrol altýna almaktýr.

    Rio Tinto ile ayný sermaye grubuna dahil olup, Eti Holding'den bu güne kadar hiç bor almamýþ ya da çok az bor ürünü almýþ diðer þirketlerin ihtiyaçlarýnýn çok üzerinde taleplerle gelmesi sürpriz olmayacaktýr.

    Yüksek miktarda ve uzun süreli baðlantýlarla ürün talep eden yeni aracýlar ortaya çýkacaktýr.

    Böylece US Borax/Rio Tinto'nun üretimden çekilmesi ile doðacak boþluk kendi çýkarlarýna uygun olarak doldurulacaktýr. Bu uðurda nasýl mücadele ettiði, lobisinin nasýl çalýþtýðý kamuoyu tarafýndan bilinmektedir.

    Bor madenlerinin özelleþtirilmesi için yeniden giriþimlerde bulunacaklardýr.

    Bunun için akla hayale gelmedik yollara baþvurmaktan çekinmeyeceklerdir.

    Bor madenine alternatif ürün geliþtirme hususunda yoðun bir çalýþma yürütülmektedir.

    Trona madeninin bor yerine kullanýlmasý için çalýþmalarý halen devam etmektedir.

    Owens Corning'in borsuz fiberglas üretme çabalarý ve deterjan üretiminde borun trona ile ikame edilmesine yönelik gayretler ancak bu þekilde anlamlý hale gelmektedir.

    Rio Tinto son yýllarda ABD'de trona iþletmeciliðine baþlamýþtýr.

    US Borax firmasý Owens Lake Operation adlý kuruluþa ortak olarak trona üretimine girmiþtir.

    IMC Chemical kanalýyla dünyanýn ikinci büyük trona üreticisi olmuþtur.

    1993 yýlýndan bu yana Beypazarý trona madenlerinin iþletmeye açýlmasýný engelleme gayreti içinde olmuþtur. Bu yatýrýmý engelleyemez ise kendisi kontrol altýna almak istemektedir.

    Trona'nýn en çok tüketildiði Avrupa'ya en yakýndaki tek doðal soda yataðýnýn Türkiye'de olmasý bu cevheri stratejik hale getirmektedir.



    Rio Tinto'nun Arkasýndaki Güçler



    Alman ve Ýngiliz firmalarýnýn ortaklýklarýnýn arkasýnda, Rothschild, Oppenheimer ve Goldschmidt ailelerinin Frankfurt kökenli aileler olmalarý yatmaktadýr.

    Daha sonra Ýngiltere'ye göçen bu ailelerin soyaðaçlarý 1600'lü yýllarýn baþýnda Oppenheimer ailesinde birleþmektedir.

    1700'lü yýllarýn sonunda Rothschildler daha güçlü olmuþlardýr.



    Ancak bu ailelerin bir çok geliþmiþ devletten daha fazla ekonomik gücü elde etmeleri ve korumalarý pek mümkün görülmemekte ve bu þirketlerdeki Ýngiltere kraliyet ailesinin payýnýn varlýðý, bu ailelerin arkasýnda Birleþik Krallýðýn (Ýngiltere) olduðunu düþündürmektedir.

    Ýngiltere Dýþiþleri Bakanlýðýnýn ve Büyükelçiliklerinin bu firmalarýn iþini takip etmesi bu düþünceyi kuvvetlendirmektedir.


    Rio Tinto'ya karþý Avustralya'da ciddi bir muhalefet vardýr ve bunlara göre; Rio Tinto, Ýngiliz egemenliðinin "Amiral Gemisi"dir.

    Türk özel sektörü bir biri ile kýyasýya rekabeti neticesinde Rio Tinto'ya zarar vermeye baþlayýnca, Rusya'ya bor sevk edildiði gerekçesi ile üanakkale çýkýþýnda bor yüklü gemilere el konulur.

    NATO kanalýyla yapýlan bu el koyma iþinin Rio Tinto'nun isteði üzerine olduðu açýktýr.

    NATO eski Genel Sekreteri Lord Carrington, Rio Tinto'da yöneticilik yapmýþtýr.

    Rio Tinto'nun, Bilderberg, Mont Pelerin, RIIA/Chatham House ve CFR'yi finanse eden kuruluþlar arasýnda olduðu çeþitli yayýnlarda yer almaktadýr.

    NATO, Türk borlarýna Rusya'ya gidiyor diye el koyarken, ayný yýllarda hammaddesi bor olan fiberglas tesisleri, ABD'de yerleþik Owens Corning firmasý tarafýndan SSCB ülkelerine kuruluyordu.



    Sonuç


    Bor pazar yapýsý bu þekilde ortaya çýkýnca niçin özel sektörün iþletemeyeceði, daha iyi anlaþýlacaktýr. Pazarlama özel sektör eliyle yapýlamaz, çünkü rakip firma oldukça güçlü olup, dýþarýda özel sektör firmalarýna satýþ yaptýrmazlar.

    Rio Tinto/US Borax bor teknolojisi konusunda çok önemli mesafeler almýþ, patentler elde etmiþtir.

    Bu durum pazarýn yapýsýndan kaynaklanmaktadýr.

    Pazar bu þekilde oluþunca, Eti Holding'in koruyacak müþterisi olmadýðýndan, teknoloji geliþtirmesi de gerekmemektedir. Bu kýsýr döngü içinde Rio Tinto'nun peþinden gitmek zorunda býrakýlmýþtýr.

    Böyle gelmiþ ama böyle gitmemeli. Türk borlarý üzerinden aracýlarýn Eti Holding kadar kazanmasýnýn engellenmesi artýk kaçýnýlmaz olmuþtur.

    Bu aracýlarýn Türk borlarýný kullanma imtiyazý ile kurduklarý tesisler Türkiye'de kurulmalý ve katma deðer ülkemizde kalmalýdýr. Bunlar saðlandýðýnda yýllýk 1 milyar dolarlýk bor gelirinden bahsedilebilecektir.

    Owens Corning, PPG, Degussa gibi firmalara reel piyasa fiyatlarýndan ve ihtiyaçlarý kadar bor verilip, diðer tüketicilerle Eti Holding arasýna girmeleri engellendiðinde ise en az yýllýk 2 milyar dolarlýk gelir söz konusu olacaktýr.

    Eti Holding müþterileri ile doðrudan görüþmeler yapabilecek personele ve ihracat tecrübesine fazlasý ile sahip olup bu firmalarýn Türkiye'de ayrýca temsilci bulundurmasýna gerek yoktur.

    Bilhassa iktidara göre deðiþen firma temsilcileri, pazarlama politikasýnýn ülke menfaatleri yönünde geliþtirilmesinin önünde ciddi bir engeldir.

    Her yeni temsilci, fiyatýn bir miktar daha düþürülmesi anlamýna gelmektedir. Ayrýca Kurum ile müþteriler arasýna kalýn bir duvar çekilmektedir.

    Aracýlar ve temsilciler devreden çýkarýldýðýnda artýk müþteriler ile doðrudan ve karþýlýklý çýkarlar çerçevesinde muhatap olunacaðýndan Eti Holding'in de korunacak müþterileri olacak, Ar Ge çalýþmalarý da artacaktýr.

    Rafine bor ürünlerine geçiþ ve bora dayalý sanayinin geliþmesi ise on milyar dolarlarla ifade edilecek, baþlý baþýna birkaç sektör demektir.

    üözüm, devletin Eti Holding'e sahip çýkmasý ve pazarlama iþinin devletin diðer etkin organlarý ile ortak yürütülmesindedir.

    Pazarlama aðý geniþletilmeli, tekel olduðu alanlarda ürünlerinin bir biri ile veya aracýlarýn Eti Holding ile rekabet etmesi önlenmelidir. Bunun yanýnda, ham ürün satýþýndan vazgeçilerek rafine ürünlere ve bora dayalý sanayiye yönelinmesi gerekmektedir.

    Eti Holdingin bilgi ve tecrübesi bunu baþaracak düzeydedir.

    Rio Tinto yatýrým yapacaðý ülkelerin üniversiteleri ve bilhassa madencilik kuruluþlarý ile iyi iliþkiler kurar, buralardaki öðretim üyelerine, ihtiyacý bulunmasa dahi, araþtýrma projeleri verir ve kendisine baðlar.

    Dolaylý olarak finanse ettiði enstitüler, vakýflar, dernekler kurdurur. Yaptýðý masraflar kendisine lobi desteði olarak döner.

    Bu ülkemiz için de böyledir.

    Dünya üzerinde liberal felsefenin yaygýnlaþmasý için faaliyet gösteren Mont Pelerin Topluluðu'na büyük oranda destek verdiði belirtilmektedir.

    Bu topluluk ayný zamanda Globalleþmenin fikir babasý olarak bilinmektedir. Rio Tinto için üin ve Türkiye'nin ayrý bir önemi vardýr.

    Bu baðlamda ülkemizdeki bazý üniversitelere ve buralardaki öðretim üyelerine projeler vermek suretiyle yardýmda bulunduðu bilinmektedir.

    Uluslararasý firmalar, faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki madencilik derneklerine, vakýflara ve enstitülere yardým yaparak yürüttükleri lobi faaliyetlerini artýk yeterli görmediklerinden daha güçlü desteklere yönelmiþlerdir.

    Bu destekler þimdilik MAI ve MIGA olarak karþýmýza çýkmaktadýr.

    Rio Tinto ve benzeri uluslararasý firmalar GATT çerçevesinde Dünya Ticaret ürgütünün güçlü korumasýna yönelmiþler, daha doðrusu bu korunma ihtiyacý Dünya Ticaret ürgütünü doðurmuþtur.

    Bu tür bir örgütlenmenin felsefi alt yapýsýný oluþturmak için Mont Pelerin Topluluðu (uzantýlarý Liberal Düþünce Topluluklarý), Aspen Enstitüsü gibi entellektüel kulüpleri, siyasi alt yapý için CFR, Bilderberg, RIIA gibi kuruluþlarý kullanmýþlardýr.

    GATT, MAI ve MIGA gibi uluslararasý hukuk normlarýný oluþturduktan sonra sýra bu anlaþmalarýn uygulanmasýný saðlayacak tahkim kuruluþlarý ve güvenlik kuvvetlerinin yapýlandýrýlmasýna gelecektir.

    Güvenlik kuruluþlarý, uluslararasý nitelikte olacak ve uluslararasý firmalarýn ve bunlarý sahibi birkaç geliþmiþ ülke ile birkaç ailenin çýkarlarýný koruyacaktýr.

    Böyle bir gücün oluþturulmasý için terör oldukça iyi bir fýrsat, zira ekonomik gerekçelerle oluþturulacak güvenlik kuruluþlarýnýn uluslararasý kamuoyu tarafýndan kabul edilmesi zordur.

    Ortaya çýkacak yeni güvenlik ihtiyacý, yeni güvenlik kuruluþlarý için yeterli meþruiyet temelini oluþturacaktýr.

    Terörün aldýðý son uluslararasý hal, güvenliðin uluslararasý ve devletler ötesi tehdit altýnda olduðunu göstermiþtir.

    O halde oluþacak yeni güvenlik konsepti devletlerüstü olmalýdýr.

    Ýþte bunun için Bay Bush, tüm devletlere ya bizim yanýmýzdasýnýz ya da terörün demektedir.

    Terör bahane edilerek bu güç bir kez oluþturuldu mu, artýk liberal düþünceye de ihtiyaç kalmayacaktýr.

    Bu çalýþmada madencilik alanýndaki dünyanýn en büyük þirketi olan Rio Tinto, bor madenleri merkeze alýnarak incelenmiþtir.

    Rio Tinto ve Finans Kapital'e dahil þirketlerin diðer madenlerde -kamu kuruluþlarýnýn elinde
    olanlar hariç- büyük bir hakimiyeti bulunmaktadýr.

    Türk özel sektör madenciliðinin sermaye, teknoloji ve bilgi yönünden zayýf olduðu bilinen bir husustur.

    Devlet kuruluþlarý ise baþta Eti Holding olmak üzere oldukça iyi bir bilgi birikimi ve teknik iþ gücü kapasitesine sahiptir. Bu kuruluþlar Marakeþ sürecinden çýkarýlýp, siyasetten
    arýndýrýldýklarý ve özerklikleri yönünde gerekli hukuki düzenlemeler yapýldýðý takdirde baþarýlý projelere imza atabilirler.

    Yabancý sermaye ise girdiði ülkelere teknoloji getirmeyi býrakýn, vergi dahi vermeden iþletmecilik yapma yollarýný aramaktadýr.

    Hammadde ihracý ile kalkýnmýþ hiçbir ülke bulunmamaktadýr.

    Neslimiz 150 milyar dolarýn üzerindeki borç ile gelecek nesillere hiç de iyi bir miras býrakmamaktadýr.

    Buna bir de çevre felaketlerine yol açan yabancý þirketler, bu þirketlere verilmiþ ve uluslararasý kuruluþlarýn garantisindeki uzun sureli ruhsatlarla adeta iþgal edilmiþ bölgeler eklendiðinde torunlarýmýz ve onlarýn çocuklarý elbette bizi hayýrla anmayacaktýr.

    Günümüzü kurtaralým diye yarýnlarý satarsak, üanakkale'de Kocatepe'de, Dumlupýnar'da bizler için kendilerini feda edenlerin de kemikleri sýzlayacaktýr.

    Bundan yabancý sermayeye karþý olunduðu anlamý çýkarýlmamalýdýr.

    Ancak yabancý yatýrýmcýlarýn istediði tavizler verildiðinde geleceðin ipotek edileceði de açýktýr.

    Ayrýca, uluslararasý þirketlerin, asýl sermayenin sahibi olan ülkelerin dýþ politikalarýnýn birer parçasý olduðu gerçeði de dikkatlerden ýrak tutulmamalýdýr.

    Son zamanlarda bu tür þirketlerin bir çoðunun devletler üstü –dolayýsýyla toplumlardan baðýmsýz- organizasyonlarýn çýkarlarýna hizmet eder hale geldikleri konusu tartýþýlmaktadýr.

Benzer Konular

  1. TSK, artýk AKP'nin madeni!
    By bozok in forum Türkiye'de Siyasi Partiler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01-28-2010, 10:49 AM
  2. Garp cephesinde durum vahim
    By bozok in forum Ekonomi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10-07-2008, 07:43 AM

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  
 
Turan Ordusu
   
Bitkisel Tedavi | Dogal Tedavi | Gazete Haberleri | Sikayet Yolla | Tüketici Haklari | Aloe Vera | Nas?l Zayiflarim | Diyet Liste | Bitkisel Tedavi