DOÐU ANADOLU'NUN TüRKLüÐü

DEMÝRDEN DAÐ NEREDE?

Bölücülerin yaratmaya çalýþtýðý "Kürt milliyetçiliði" Kawa efsanesine dayandýrýlýr... Halbuki efsane bir deðil ki!.. Biz de TUFAN EFSANESÝ ile ERGENEKON EFSANESÝ'nden bahsedelim.
TUFAN'dan sonra NUH'un gemisinin CUDÝ daðýna oturduðu, ve Türklerin Nuh'un oðlu YAFES'ten geldiði efsaneleri birleþtirildiðinde; TüRKLERÝN TUFAN'dan sonraki ÝLK YURDU'nun GüNEYDOÐU ANADOLU olduðu ortaya çýkar!..(5)

Bu efsaneleri doðrular biçimde CUDÝ daðý eteklerinde Hz. NUH makamý, URFA'da Hz. ÝBRAHÝM makamý, ERGANÝ'de ZüLKARNEYN makamý vardýr.

Ayrýca Hz. ÝDRÝS, Hz. þÝT, Hz. ELYASA da DÝYARBAKIR-þAM arasýndaki bölgelerde yaþamýþlardýr. Hz. YUNUS NÝNOVA'da, Hz. DANYAL ile Hz.

LOKMAN üUKUROVA bölgesinde yaþamýþlardýr. Diðer peygamberler ise MEZOPOTAMYA bölgesinden aþaðýya ARABÝSTAN'a inmiþler; MEKKE, MEDÝNE, KUDüS civarlarýnda yaþamýþlardýr.

Hz. ÝBRAHÝM'in babasýnýn adýnýn AZER olmasý, onun sonradan HAZAR Türkleri diye bilinen boydan geldiðinin ve HAZAR DENÝZÝ civarýnda, yani TüRK DÝYARI'nda yaþýyan biri olduðunun delilidir. Hz. LOKMAN ile ölümsüzlük peþinde koþan SüMER efsane kahramaný GILGAMIþ arasýndaki paralellik ise gözardý edilemez. (6)

Hz. ZüLKARNEYN'in demir kütükleri eritme kýssasý, Türklerin ERGENEKON'dan çýkmalarý efsanesine son derece benzemektedir. Demirden daðýn bulunduðu yer olan ERGENEKON ile ERGANÝ kelimesi arasýndaki benzerlik sadece bir tesadüf müdür?.. Yoksa eritilip te yol açýlan bu "yekpare maden" dað, demir ve bakýrýn son derece bol olduðu Güneydoðu Anadolu'daki MADEN DAÐI mýdýr?..

Ýlk demir cevherinin ANADOLU'da iþlenmiþ olduðu, TUNü üAÐI'nýn da ANADOLU'da baþladýðý unutulmamalýdýr. þu halde ERGENEKON DESTANI'ný alýp götürüp ALTAY Daðlarýnda bilinmeye bir yere atmak doðru olur mu?..

Nasýl ki çok daha yeni olan KüROÐLU destaný, BOLU BEYÝ-üAMLIBEL ile baþlayýp kendini ta ORTA ASYA'nýn derinliklerinde bulur ve her gittiði yerde teferruatý deðiþirse; ERGENEKON destanýnýn da esasý ayný kalýp teferruatý deðiþmiþ, TüRKLER'in düþmaný üÝNLÝ olup çýkmýþtýr.

Elbette ki, ORTAASYA da bizim vatanýmýzdýr... BÝZÝM, AT SIRTINDA DüNYAYA YAYILDIÐIMIZ ÝLK MERKEZ'dir.. Belki ERGENEKON destaný'nýn bir benzeri de oralarda yaþanmýþtýr.. Ama ANADOLU TUFAN'dan önce de, sonra da, MÝLAD'dan önce de sonra da yerleþtiðimiz vatan edindiðimiz diyardýr!..

Dünyadaki bütün bilim adamlarýnýn ve aklý baþýnda herkesin kabul ettiði bir gerçek vardýr: Hiç bir millet attan TüRKLER kadar yararlanmamýþ, hiç bir millet AT sýrtýnda TüRKLER kadar uzak diyarlara ulaþmamýþtýr.

Ulaþsaydý; Estonya'dan Japonya'ya, Kuzey kutbu Eskimolarýndan Amerika kýzýlderililerine kadar o milletin etkisi görülürdü!.. (7)

üyleyse Ortaasya'da, Anadolu'da, Kafkasya'da, ve tabii Mezopotamya bölgesinde yaþayýp da, Berthold'un dediði gibi, "Ari Avrupalýlara medeniyeti öðreten"in kimler olduðunu tesbit etmek, artýk zor deðildir!.

Batýlýlara göre en eski medeniyet MEZOPOTAMYA'dadýr... O bölgede Arilerden baþka geriye Samiler ile Turaniler kaldýðýna göre, Arilere de medeniyeti onlardan biri öðrettiðine göre, Mezopotamya'daki halklarýn hangisi Sami, hangisi Turani imiþ, onu tesbit etmek yeterli olacaktýr.


____________________________________________
(5) Bayram, Sadi; Mukaddes Kitaplara Göre Hz. Nuh'un Gemisi, Bildiri, Türkoloji Kongresi, 1988


Demirci Kawa'nýn halký ayaklandýrmasý efsanesi, Kürt ayýrýmcýlarý tarafýndan Milat'tan öncelere götürülür... Aslýnda biri Isfahanlý, iki ayrý demirci ile ilgili iki ayrý olay birbiriyle karýþtýrýlmýþtýr.
Demirci Kabi'nin kralla görüþmesi ve oðlunu kurtarmasý Milat'tan öncedir. üteki 1400'lü yýllardadýr.


Demirci Kabi, krala oðlunu baðýþlamasý için yalvarmaktan baþka bir þey yapmamýþtýr... Bu olayý bilmeyen ayýrýmcýlar, "Demirci Kawa'nýn isyanda zalim Dehhak'ýn sarayýný yaktýðýný, Nevruz ateþinin de oradan kaynaklandýðýný" iddia ederler.

Ýsyan olayý ise, çok yenidir. 1387 yýlýnda Isfahan'da Timur'a karþý ayaklanan bir demirci, sonradan efsaneleþmiþtir. Týpký 1600'lerde Bolu Beyi'ne karþý ayaklanan Köroðlu gibi...

Bu demircinin etrafýnda toplanan halk Timur'un 3000 askerini öldürünce, Timur çok sinirlendi, 70.000 kiþiyi idam ettirdi ve Isfahan'ý yaktý!..
Ýþte Kürt bölücüler bu ikinci olayý birinciye yamayarak bir "Kawa Efsanesi" uydurmuþlardýr!. Aslýnda iki demirci de Kürt deðildir, þehirlidir.


Taberi, Milletler ve Hükümdarlar Tarihi, MEB, Ankara, 1991, cilt 1, sf. 238)

Cemþid Bender adlý sözde tarihçi, bir baþka Kürt ayýrýmcýsý Gürdal Aksoy adlý kiþiyi "Demirci Kawa'yý Pers kralý Sirus yaptý" diye azarlar!.. SÝRUS'un Anadolu'yu fethi M.ü.534'de olduðu için bu yakýþtýrmayý yetersiz bulur.

Bender'in savunduðu efsaneye göre, o tarihten 100 yýl daha önce MEZOPOTAMYA'da ASUR kralý DEHHAK'ýn omuzunda iki yara çýkar. Doktor kýlýðýna giren þEYTAN, DEHHAK'a her gün iki KüRT gencinin beynini çýkartýp yaralara sürmesini söyler!.. Bunun üzerine bütün gençler DAÐLAR'a kaçar!..Sýra Ninovalý Demirci Kawa oðullarýna gelince, Kawa kapar balyozu, çýkar DEHHAK'ýn huzuruna, beynini daðýtýr. Halk ta isyan edip DEHHAK'ýn sarayýný yakar, KüRTLER özgürlüðe kavuþur!.. Nevruz ateþi de o günden kalýr!..

Tarih tutuyor... Gerçekten de ASURLULAR'ýn M.ü.2480-609 tarihleri arasýnda sürmüþ olan MEZOPOTAMYA hakimiyeti o günlerde son buluyor.

Ama NÝNOVA'daki son kral ASURBANÝPAL'in oðlu SÝN-þAR-ÝþKUN 612'de ölüyor... Ýsim tutmuyor. Ondan sonra yine ASURBANÝPAL'in oðlu 2. AþUR-UBALLÝT HARRAN'a çekiliyor, 3 yýl hüküm sürüyor. ASUR krallýðýný Demirci Kawa deðil; MEDLER yýkýyor. Medler de Kawa gibi Ninova'da yaþýyan halk deðil; dýþardan gelip þehri istila eden bir kavim...

Yýlmaz üztuna, Devletler ve Hanedanlar, Cilt 3

MEDLER, daha sonraki PARTLAR gibi TüRK kökenlidir... Biz bütün bu efsaneleri en eski kaynaklara giderek ilerde ele alacaðýz. Cemþid Bender'in dayandýðý kaynak olan þehname'den Firdevsi'nin Kürtler hakkýnda ne dediðini nakledeceðiz.

(6) Hz. Ýbrahim devri M.ü.4000 yýllarý olarak kabul edilir. Bu tarihte Hazar, Ýran ve Zaðros daðlarý çevresinde ELAMLAR bulunuyordu.
Elamlar akrabamýzdýr. Baþkentleri Susa idi. Halen Azerbeycan-Karabað'da Suþa adlý bir þehir bulunmaktadýr.

(Koþay, H.Zübeyir; "Elam and Central Asian Relations" Makaleler ve Ýncelemeler, Ayyýldýz Matbaasý Aþ, Ankara, 1974, sf.211)

Pek çok hadiste Türkler'den KANTURA OÐULLARI diye söz edilmektedir.

Bir rivayete göre Kantura, Hz. Ýbrahim'in Hacer ve Sara'dan sonraki üçüncü eþidir. Bilindiði gibi Hacer Peygamberimizin dedesi Hz. Ýsmail'in; Sara Ýsraillilerin atasý Hz. Ýshak'ýn anasýdýr. Kantura'nýn da altý oðlu olmuþtur.

8. Asýrda Abbasi döneminde ilk müslüman Türkler kendilerini "Babamýz Ýbrahim, amcamýz Ýsmail" diye tanýtýrlardý.

Bir rivayet te Kantura kelimesinin Han-ý Turan kelimesinden geldiðidir. Hz. Muhammed'in zamaný Göktürk Ýmparatorluðu devrine denk gelmektedir.

Emevi halifesi 2. Yezid'in annesi de bir Türk hakanýnýn kýzý idi.

(Kitapçý, Zekeriya; Hz. Peygamberin Hadislerinde Türkler, Türk Dünyasý Araþtýrmalarý Vakfý, Ýstanbul, 1986 sf.96, 16)

(7) Bakýnýz (1) ve (4) no.lu notlarýmýzdaki açýklamalar

email: ttrkkan@excite.com