Arslan Bulut`un, Kazým Mirþan ile Türkçe`nin zaman tüneline yolculuðu - 3


TANRININ TüRKLERÝ
üüüNCü BüLüM

Ýþte "Altýn Elbiseli Adam"ý bulan adam!


"Bekin Nur Muhammedov.. "Sýçan yýlýnda doðdum. Ben Türk halklarýnýn en büyük artistiyim; Orta cüzden bir Nayman''ým, dürüstüm, Altýn Elbiseli Adam''ý ben buldum ve teslim ettim" diyor.

Sabah erkenden, Almatý''ya 55 kilometre uzaklýktaki kurganlara doðru yola çýkýyoruz. Kazak tarihçi ve etnologlar da bizimle birlikte... Yaðmur bastýrýyor ama aldýrmýyoruz. Burasý "Yedisu" denilen ve Türk medeniyetinin doðduðu topraklar olarak kabul edebileceðimiz üçgenin bir ucu...
Arazide, deve hörgücü gibi, 10 metre uzunluðunda, 7-8 metre geniþliðinde ve yerden yüksekliði ortalama 3-4 metre olan tepecikler var. 25 tane kadar sayabiliyoruz. Bunlar kurgan denilen Türk mezarlarý.. Aslýnda bütün Yedisu bölgesi, hatta bütün Kazakistan ve Kýrgýzistan kurganlarla dolu...
Kurganlardan sadece birisi açýlmýþ... Diðerleri de açýlacak...
Kazý ekibi bir Kazak çadýrýnda kalýyor.
Birden çekik gözlü, güleç yüzlü, sakallý bir ihtiyar çýkýyor ortaya... Tarihin derinliklerinden gelen bir Türkçe ile bizim için dua ediyor... Kazak bilim adamlarý, heyecanla bize, "Ýþte altýn elbiseli adamý bulan adam; Bekin Nur Muhammedov" diyorlar. Hepimiz adamýn etrafýný sarýyoruz ve Altýn Elbiseli Adamý nasýl bulduðunu anlatmasýný istiyoruz..
Bir Türk prensine ait bu elbisenin M.ü. 6.yüzyýla ait olduðunu ve o devirde Türklerin, altýný iplik haline getirip elbise dokuyabildiðini, ayrýca, altýn elbise ile birlikte bulunan tasýn üzerindeki yazýnýn tarihi deðerinin çok yüksek olduðunu biliyoruz. Altýn elbiseli adamýn altýn iþlemeli elbisesini þimdi bile dokuyamýyorlar.

SIüAN YILINDA DOÐDUM

Bekin Nur Muhammedov, þevkle ve heyecanla ve hepimizin anlayabileceði bir Türkçe ile konuþuyor:
"Ben sýçan yýlýnda doðdum, orta cüzden bir Nayman''ým.. Yaþým 70''i aþmýþtýr. Ben burada, doðdum büyüdüm, buralarda yaþarým. Tarih bölümünü bitirdim. þu gördüðünüz köyde yaþadým hep... 1963 yýlýnda Essik Gölü taþtý ve bütün bu araziyi sel bastý. (Essik eþik demek, Essik Göl de Eþik göl anlamýna geliyor) Bu selde bazý kurganlar dümdüz oldu. Biraz sonra gideceðimiz bir fabrika var. 1969 yýlýnda baþladý o fabrikanýn inþaatý... Ýnþaat kazýsý sýrasýnda, 6 metre yüksekliðinde, 60 metre geniþliðinde iki kuyu kazýyorlardý. Bu kuyu kazma çalýþmasý sýrasýnda, sonradan yaptýðýmýz ölçümlere göre, 3 metre derinliðe ulaþtýklarýnda, 2x4 metre ebadýnda, kudukta (çukurda) bulmuþlar mezarý... (Kuduk kelimesi Trabzon köylerinde hala yaþýyor ve mesela ekmeðin sivri ucuna kuduk deniliyor.) üatýsý kalýn tahta... Zemini de tahta... Tahtanýn üstünde kilim, kilimin üstünde kumaþ; onun üzerine yatýrmýþlar, baþý Batýya, ayaðý Doðuya dönük, sýrtüstü yatýyormuþ. üalýþmayý kesip tarihçi olduðum için hemen bana haber verdiler. Mezara vardýðýmda, ellerimle topraðý kazýmaya baþladým. ünce tahta parçalarýný açýða çýkardým ama tahtalar güneþi görünce elimde daðýlýverdi ve toz haline dönüþtü.. Biraz daha týrmalayýnca, gözlerim bir parýltýyla kamaþtý ve uzun süre mezara bakamadým. Yanýmda bulunanlar da bakamadý.. Gözlerimi oðuþturduktan sonra, Altýn Elbiseyi gördüm... Tahta bir tabut içinde gömülmüþtü. Yanýnda, üzerinde yazýlar olan bir çanak vardý. Elinde de bir yüzük vardý. Yüzüðü alýp parmaðýma taktým. Cesedi altýn elbisesiyle birlikte kaldýrýnca, altýndaki aðaçlar da ceset de toza dönüþtü, güneþ gördükçe yanýyordu sanki. Büyük bir heyecan içindeydik..
Yine sonradan yapýlan ölçümlere göre, Altýn elbiseli adam 1.65 metre boyunda ve 18 yaþlarýndaydý.
Dürüst davrandýk, hükümete haber verdik. Ruslar geldiler ve kemik parçalarýný aldýlar. Altýn Elbiseli Adam''ýn sonrasý malum. ünce müzeye konuldu, daha sonra Kazakistan Merkez Bankasý kasasýna nakledildi. Ancak Cumhurbaþkaný Nursultan Nazarbayev''in izniyle görülebilir. þimdi Ortalýk müzesinde maketi var, þehrin ortasýnda heykeli ve çýktýðý yere de bir heykel yaptýlar. Biraz sonra sizi oraya götüreceðim..."

Kazý yapýlan kurganýn 100 metre yakýnýnda, yerde, saat gibi çizilmiþ bir daire ve dairenin bir noktasýndan 45 derece açý ile çakýlmýþ demir bir kazýk gördük. Bekin Nur Muhammed, "Bu, benim güneþ saatimdir" dedi; "Günün saatlerini gösterir. üzüm yaptým, saatim yoktu, bunu kullanýyorum. Gün var, ay var, güneþ var, saate ne gerek var."

Kýsa bir yolculuktan sonra Bekin Nur Muhammedov''un bahsettiði tuðla fabrikasýna gidiyoruz. Yaðmur altýnda, fabrikanýn beton avlusunda bir yeri gösteriyor; "Ýþte burasý" diyor... Altýn Elbiseli Adam''ýn mezarý burasýydý... Hiçbir iþaret yok.. Sadece fabrikanýn önüne altýn elbiseli adamýn basit bir heykelini dikmiþler.

Yaðmur altýnda, Almatý yakýnlarýnda, biraz engebeli bir arazide Türk kaðanlarýnýn kurganlarýna gidiyoruz...
Bekin Nur Muhammedov, kaðan kurganýnýn en üstte olduðunu, buyruklarýn veya komutanlarýn mezarlarýnýn rütbe sýrasýna göre aþaðýya doðru sýralandýðýný anlatýyor ve Türk mezarlarýnda da bir hiyerarþi bulunduðunu söylüyor..
Kaðan kurganý 6 metre, vezirinki 4-6 metre, diðerleri 2-4 metre yükseklikte imiþ.. Eski Türk inançlarýna göre kaðan öldükten sonra da bütün insanlarý görmesi için mezarý yüksek yerde olmalýydý.
Bekin Nur Muhammedov, kaðan kurganýnýn bulunduðu tepeden, 100 metre aþaðýda, çiçek resimleri çekmekte olan Servet Somuncuoðlu''nu gösteriyor... Kurganýn resmini çekmek mümkün deðil, çünkü adam boyu otlar arasýndayýz ve buranýn kurgan olduðunu, Kazak bilim adamlarý tespit etmese, sýradan bir tepe sanýlabilecek bir yer ve biz de tam üzerindeyiz.
Servet, aþaðýdan fotoðraf makinesini bize doðru çevirince, Nur Muhammedov sesleniyor:
"Ben Türk halklarýnýn en büyük artistiyim; Nayman''ým, dürüstüm, Altýn Elbiseli adamý ben buldum ve teslim ettim" diyor.

Yedisu''da Essik Göl ve tarihi duað

Almatý yakýnlarýnda, Türk ata ruhlarýnýn sindiði tepelerden ayrýlýp, birkaç kilometre gittikten sonra daha yükseklere çýkýyoruz... Minibüslerle bir köy yolunu takip ederek, bir saat süreyle týrmanýyoruz... Birden, 2400 metre yükseklikte, Trabzon''daki Uzungöl gibi fakat daha büyük ve daha derin, daha vahþi bir göl çýkýyor karþýmýza... Her taraftan göle doðru gürül gürül sel sularý akýyor ama suyun rengi yemyeþil... Bir doða harikasý... Hayranlýkla bakýyoruz ve buradan ayrýlmak istemiyoruz..
Essik Göl dedikleri burasý iþte... (Issýk Göl ile karýþtýrmayalým; o çok büyük bir göl ve Kýrgýzistan''da...)
Essik Göl''ün toprak kaymasý sonucu bir doðal bent oluþmasýyla ortaya çýktýðý anlatýlýyor..
Hava kararýyor, yaðmur devamlý yaðýyor ve Bekin Nur Muhammedov ile ayrýlma zamaný geliyor. Almatý yolunda, evine yakýn bir yol ayýrýmýnda onu býrakacaðýz...
Ýnmeden önce, bizi karþýladýðý zaman yaptýðý duayý tekrarlamasýný istiyorum. Teybin düðmesine basýyorum... Davudi bir sesle ve yüreðinden gelerek haykýrýyor:
"Kök Tengri koldasýn
Jir ana Umay koldasýn
Kadýrým konagýn olsun
Korasý balga jatý tamgat olsun
Amiiiinnn"

YARIN: Tamgalý Say''a yolculuk!