Arslan Bulut`un, Kazým Mirþan ile Türkçe`nin zaman tüneline yolculuðu - 7

TANRININ TüRKLERÝ
YEDÝNCÝ BüLüM

Moðolistan''da da ayný yazýtlar var

Moðolistan''dan gelen tarih profesörü Bilcumar Kamalaþoðlu, beraberinde getirdiði dev bir haritayý açarak, Kazým Mirþan''a Moðolistan''daki yazýtlarýn yerlerini gösterdi, kitaplar hediye etti ve Moðolistan''a davet etti.

Turgay Tüfekçioðlu ile göz göze geldik, "Mirþan Hoca ile birlikte bize Moðolistan yýllarý görünüyor" dedi.

Kazým Mirþan, Kazakistan Bilimler Akademisi''nde bir teblið sundu. Kazým Mirþan''ý Turgay Tüfekçioðlu tanýttý:
"1919 Kulca doðumlu. 1935''ten beri Türkiye''de. Ýlk ve orta okulu Türkiye''de okumuþ. Bütün Türk lehçelerini ve aðýzlarýný biliyor. 1935''de Türkiye''ye geliyor, liseyi bitiriyor. ÝTü 3.sýnýfta okurken inþaat mühendisliði tahsiline devam etmek üzere Almanya''ya gidiyor.
Türk dili ve genel olarak dil üzerine yaptýðý bilimsel araþtýrmalara, 1979 yýlýnda baþlýyor.
Yenisey Ulukem, Baykal Lena
Altay Talas yazýtlarýný okuyor. (Talas yazýtlarýný 1932''de Mason buldu.)
Mason''un bulduðu yazýtlar halen, Petersburg''daki Ermitaj müzesindedir. Mirþan, Baþkurdistan, Ýskiteli, Ýtalya, Anadolu, Eskiþehir''deki Yazýlýkaya yazýtlarýný, bütün rünik yazýlarý ve
Etrüsk alfabesini çözmüþ durumdadýr ve Mirþan''ýn tespitleri, insanlýk tarihin altüst edecek kadar önem taþýmaktadýr."

Mirþan''ýn anlatýmlarý, Tamgalý Say, Altýn Elbiseli Adam ve Nur Muhammed''in duasý, kurganlar... Kafilede hemen herkes, grogi durumdaki boksör gibi... Kazým Mirþan''ýn bütün bilimsel tespitlerini daha önceden bildiðim halde, ben de onlardan farksýzým..
Bir bilim adamý, Eskiþehir Yazýlýkaya anýtý ile Hoca Ahmet Yesevi türbesindeki desenlerin ayný olduðuna iþaret etti.
Bu arada, konferansý Moðolistan''dan gelen Moðol tarih profesörü Bilcumar Kamalaþoðlu da izledi ve beraberinde getirdiði dev bir haritayý açarak, Kazým Mirþan''a Moðolistan''daki yazýtlarýn yerlerini gösterdi, kitaplar hediye etti ve Moðolistan''a davet etti.
Turgay Tüfekçioðlu ile göz göze geldik, "Mirþan Hoca ile birlikte bize Moðolistan yýllarý görünüyor" dedi.

Almatý''da tanýþtýðýmýz Süleyman Kelebek, "Bit pazarýný gördünüz mü?" diye sordu. "Ne önemi var ki bit pazarýnýn?" deyince, "Bu bit pazarý, bizim bit pazarlarýmýzdan deðil. Gerçekten bit satýlan dükkanlar var!" diyor!
-Peki kim satýn alýyor bitleri?
-Sara ve sarýlýk hastalarý..
-Nasýl kullanýyorlar?
-Yutarak!
-Haydi gidelim öyleyse...
Gidelim diyoruz ama artýk hava kararmýþ... Süleyman Kelebek, dükkanlarýn bu saatte kapalý olduðunu hatýrlatýyor... Ertesi sabah da Biþkek''e doðru otobüsle yola çýkacaðýz...

Kazak Müzik Aletleri Müzesi Müdürü bir bozkurt!

Almatý''da, Kazakistan Halk çalgýlarý müzesini ziyaret ettik. Müze müdürü Hasem Kerimcanoðlu Hoca Ahmed, Sovyet döneminde birkaç kez tutuklandýðýný ve cezaevinde yattýðýný söylüyor. þimdi de bozkurt bayraklý "Azat Partisi"nin baþkaný. Bütün eski Türk müzik aletlerinin burada toplanacaðýný ve müzeyi "Türk Halklarý Müzik Müzesi"ne dönüþtürmeyi planladýðýný söylüyor.

Kýmýz, verem, mide, baðýrsak ve kalp hastalýklarýna iyi geliyor

Aysev turizm þirketinin Almatý temsilcisi Süleyman Kelebek ile birlikte þehir dýþýnda bulunan bir kýmýz çiftliðine gittik. Bizi çiftlik sahibinin 80 yaþýndaki babasý, üerþebek Týloðbay karþýladý. üerþebek, çarþamba demek. 1500 dönümlük bir arazide kurulu olan çiftliðin sahipleri, Ýstanbul''dan geldiðimizi, gazeteci olduðumuzu öðrenince, bizi evlerine davet ediyorlar, kýmýz, hamurdan ve baldan yapýlan ve "çakçak" denilen bir yiyecek ikram ediyorlar. Tabii, testilerle ve büyük su þiþeleriyle kýmýz satýn almayý da ihmal etmiyoruz.. Daha yolumuz uzun.. üstelik, kýmýz þiþelerinden birini Kazým Mirþan''a hediye edeceðiz.

KIMIZ NASIL YAPILIR?

Bahattin ügel, kýmýzýn nasýl yapýldýðýný þöyle anlatýr:
"Kýmýzýn özelliði, mayasýndan ileri gelir. Bozkýr halký, Kýrgýzlar ile Baþkýrtlar, en iyi maya olarak eski kýmýzý kullanýr. Sonbaharda mayalý kýmýz, aðzý iyice kapatýlmýþ bir þiþe içinde saklanýrdý. Yazýn kýmýz çalma zamaný gelince, bu mayaya ayný oranda taze kýsrak sütü katýlýr ve ýlýk bir yerde 24 saat bekletilirdi. Ýkinci gün buna iki misli daha taze süt katýlýrdý. Maya için kýþa býrakýlan kýmýz, kýþýn birkaç defa inek sütü ile ekþitilirdi. Buna, katýk adý verilirdi. Yaz gelince bu maya bir veya iki misli kýsrak sütü ile karýþtýrýlarak çalkalanýr ve 22-25 derecede ýlýk bir yere býrakýlýrdý. Dört veya beþ gün sonra, yani gaz haline gelinceye kadar bekletilir ve alýnarak kullanýlýrdý... Kýmýz, ''veremle mücadele''de en tesirli ilaçlarýn baþýnda geliyordu. Yalnýzca Baþkýrdistan''da 800 ve 540 yataklý iki sanatoryum vardýr. Kýmýz, mide ve baðýrsak böbreklere, kalbe ve damar sistemlerine de tesirlidir. Kýsrak sütü hem fizik ve hem de kimya bakýmýndan inek sütünden çok ayrýlýr. Kadýn sütüne benzer..."

Almatý''da rastladýðýmýz bu genç kýz, Kazak güzelliðini yansýtýyorð

Almatý''da akþamð

YARIN: Kýrgýzistan ve Balasagun