Arslan Bulut`un, Kazým Mirþan ile Türkçe`nin zaman tüneline yolculuðu - 10

TANRININ TüRKLERÝ
ONUNCU BüLüM

Yazý Türk Damgalarýndan Türedi

Kazým Mirþan, son konuþmamýzda tarihe seslenir gibi sözler söyledi:

Zamaný Tanrý yaþar!

Biþkek Tarih Müzesi''ni tatil günü ve akþam saatleri olmasýna raðmen, Kazým Mirþan için açtýlar.. üniversiteden öðretim üyeleri ve müze görevlileri, bizi zemin kattaki depoya götürdü. Talas yazýtlarýnýn bulunduðu büyük taþlar burada. üç büyük taþ var. üzerlerindeki Rünik Türk yazýlarýnýn kopyalarý alýnýyor. Kazým Mirþan, fotoðraflarý çok net çekmemizi rica etti. Bu yazýlarý kendisi de çýplak gözle yeni görüyor. Yazýlarý tek tek fotoðraflardan inceleyip okumaya gayret edecek.

ünlü Türk dilcisi ve tarihçisi Kazým Mirþan, Biþkek''teki son konuþmamýzda tarihe seslenir gibi sözler söyledi:
"Ben Kazým Mirþan; Ulukem, Baykal Lena, Altay, Talas, Moðolistan, Baþkurdistan, Ýskiteli, Val Camonica, Anadolu, Ýsviçre, Etrüsk, Yunanistan, Makedonya, Fransa, Portekiz, Pra Mýsýr ve Ýskandinavya yazýtlarýný okumakla kalmadým, Türklerin takvimlerini de ortaya çýkararak bolbollarýn tarihlerini de tespit ettim, elimden geldiðince erken Türk gramerini de yazdým.
Batýlý bilginlerin bütün iddialarýnýn aksine bugün dünyada kullanýlan alfabelerin hepsinin temeli Türkler tarafýndan 18 bin yýl öncelerinden beri geliþtirilen tamgalara dayanýyor. Türklerin alfabetik yazýyý geliþtirdiði çaðlardan daha geç çaðlarda Sümerler, Hititler ve çok daha sonralarý üinliler tarafýndan geliþtirilen hiyerogliflerden bir alfabetik yazý geliþmemiþtir, çünkü bu çaðlarda artýk diller kendi karakterlerine kavuþmuþ durumdaydý.

Türklerin Avrupa''daki ayak izleri Romanya''daki Attila hazinesi yazýtlarý, Proto-Bulgar yazýtlarý, Yunanistan''daki Attika yazýtlarý, Sýrbistan''daki Vinça-Tartaria yazýtlarý, Ýtalya ve Avusturya''daki Etrüsk yazýtlarý, Fransa''daki Glozel yazýtlarý, Pra-Portekiz yazýtlarý, Baþkurdistan yazýtlarý ve Ýskandinavya yazýtlarý ile ben Türklerin Avrupa''da býraktýklarý ayak izlerini tanýtmýþ bulunuyorum.
Yani bugünkü Avrupa medeniyetini kuranlarýn yazý yazmasýný bilen Türkler olduðu ispat edilmiþ durumdadýr.
Batý bilginlerinin en büyük hatasý Türklerin aþaðýlanmasýna vesile teþkil edecek þekilde, Kül Tigin anýtýnýn M.S. 732''de ve Qaným Kaðan yazýtýnýn 734''de dikildiðini kabul etmiþ olmalarýdýr. Bizans tarihçisi Menander, Kül Tigin''in ölüm tarihini M.S. 575 olarak veriyor. Türük takvimine göre de ayný tarihi elde ediyoruz. üinli kaynaklardaki tarihler üin saltanat takvimine göre yazýlmýþtýr. Bizim bugün kabul ettiðimiz takvime göre deðil.

El Taberi, ''Resuller ve Hükümdarlar üzerine Bilgiler'' kitabýnda þöyle diyor: ''Ali bin Muhammed''in bildirdiðine göre, Kuteybe, Nizek ile bir anlaþma yaptýktan sonra M.S. 705 yýlýnda Baykent''e doðru yola çýktý.''
Araplarýn M.S. 707''de Buhara''yý, M.S. 711-712''de Semerkant''ý küçük çapta ordular ile aldýklarý da biliniyor."
üin kaynaklarý Kül Tigin devrini anlatýrken Kore denizinden Hazar denizine kadar uzanan coðrafyada üin dýþýndaki bütün devletlerin Türk devletinin boyunduruðu altýnda bulunduðunu belirtiyor Nasýl olur da böyle büyük bir hakandan, yani üinlilerin Sse-kin dedikleri Kül Tigin''den Araplar''ýn haberi olmaz ve nasýl olur da bu büyük Türk devleti Araplarýn, kendi coðrafyasýnýn tam ortasýnda giriþtikleri katliamlara göz yumar? Ki Türük Bil hakanlarý hiçbir zaman katliamlara göz yummamýþtýr.

M.ü. 517 yýlýnda yazýlan yazýtta ilk Türk tarihçisi ünre Bina Baþý; ''Bütün Türk Hakanlarý''nýn ülkesini gezdim ve buraya, Türk federasyonunun kuruluþunun 1000.yýlýný kutlamak üzere geldim'' diyor. Ben bunu okudum; tarih nereye gitti? M.ü. 1517 yýlýna gitti. Oysa bize, ''Sizin tarihiniz Orhun Abideleri ile ve M.S. 734''te baþlar'' derler; doðru deðil bunlar. Bilimsel olarak doðru deðil."

þüKüR

Biþkek''te son gece, iþadamý Zafer üzsoy, evinde bize kendi elleriyle bir þiþ kebap yaptý. Sabah alýþveriþ yapmýþtý ve eti kendisi özenle almýþtý. Birlikte bütün Orta Asya''yý, bütün Türk Dünyasý''ný at sýrtýnda gezme hayalleri kurduk. O zaten her yeri gezmiþ. Yemekte üzer Revanoðlu ve Avukat Mümtaz üoban ile yeniden beraber olduk ve gece yarýsý, 4 bin çaðrým ötedeki Ýstanbul''a uçmak için hava alanýna hareket ettik.
Ýstanbul''a dönüþ yolunda, uçakta Kazým Mirþan ile beraber oturduk. Büyük bir mutluluk içindeydi. Onunla birlikte, biz de Tanrý''nýn Türklerinden kalan eserlerin bir kýsmýný dünya gözüyle görmüþ, anlamlarýný kendisinden dinlemiþ ve kýsa bir süre için de olsa Türkçe''nin ve Türk tarihinin zaman tüneline girmiþtik. Türk felsefesine göre zamaný Tanrý yaþardý ama, Tanrý, o zamandan bize de biraz baðýþlamýþtý.. þükrettik...

Cengiz Aytmatov''un babasý bu fýrýnda yakýldý

Biþkek yakýnlarýnda, üantaþ denilen yerde ünlü Kýrgýz yazarý Cengiz Aytmatov''un babasýnýn Sovyet döneminde yakýldýðý fýrýnlarý gördük.

Eski dost Mümtaz üoban ile Manas köyünü gezdik.

Bir yemekte tanýþtýðýmýz iþadamý Zafer üzsoy, bize olaðanüstü ilgi gösterdi. Almatý''da Ýstanbul''dan getirdiði lüks kadýn kýyafetlerini kendi maðazasýnda satýyor. Ayný zamanda çok iyi bir dövüþ sporlarý hocasý... Evinde çok güzel bir Kafkas kurdu var. Birlikte, Biþkek''in Dordoy pazarýný ve Oþ pazarýný gezdik.

Biþkek''te Ýt Pazarý

Zafer üzsöy, üzsoy, arabasýný ve þoförünü 24 saat bize tahsis etti. Günün büyük kýsmýnda da bizimle birlikte oldu. Sonra Ýt Pazarý''na gittik. Ýt Pazarý''nda her türden köpek ve kedi satýlýyor.

Pazar tütsüsü ve duasý

Biþkek''te pazarda tezgahlarý dolaþan Fatma adlý kadýn, yaktýðý tütsüyü gezdirirken, "Pazarlar yahþý bolsun, Allah medargar bolsun" diyordu. Tabi hemen herkesten bahþiþini alýyordu.

Ala Arça

Gün batmadan, Tanrý Daðlarý''nýn eteklerinde, Ala-Arça''ya, çiçek resimleri çekmeye gittik. Bitki örtüsü Karadeniz yaylalarý gibið Yer yer bazý gür aðaçlarýn dilek aðacý olarak deðerlendirildiðini gördük. Ancak belirli bir bölgeden sonra daha yükseklere doðru çýkmak yasak! Zaten yolu da kapatmýþlar. Yolun kesildiði yerde villalar ve eðlence mekanlarý var.