Yunanistan''la savaþacak mýyýz, o zaman AB hayali ne olacak?................Hasan Demir

Hürriyet, Milli Güvenlik Kurulu Siyaset Belgesi"ne "Kýrmýzý Anayasa" demiþ. Türkiye''nin, Irak''ýn kuzeyindeki "Kýrmýzý çizgileri" mosmor edileli beri Türk siyasetinde ne zaman bir "kýrmýzý" lafý geçse, içim ürpermeye baþlar.

Neyse, evvelki günkü MGK toplantýsýnda, Yunanistan''ýn Ege''de karasularýný 12 mile çýkarmasýnýn "casus belli" yani "savaþ sebebi" sayýlmasýnýn sürdürülmesi ne yalan söyleyeyim, bence o kadar önemli deðil. Niye böyle söylediðimizi yazýmýzýn sonuna doðru açýklayacaðýz.

Ama ayný toplantýda ilk kez "Asimetrik Tehdit"in gündeme gelmiþ olmasý, gerçekten çok ciddi bir boyut. "Asimetrik Tehdit"ten kasýt, "ülke sistemlerinde istikrarsýzlýklara neden olan düþük seviyede kuvvet ve teknoloji kullanarak etkin olmayý amaçlayan bir tehdit algýlamasý" olarak tanýmlanýyor. Bence bu taným çok yetersiz ve "Asimetrik Tehdit" böylesine dar çerçevede algýlanýr ve tedbirler bu dar taným kalýplarýna göre alýnýrsa, pek fazla netice verici bir þey olmaz. Evet, mesela elektromanyetik dalgalarla "sistem"ler çökertilebilir, ülkeye bu yolla zarar verilebilir ve hele sýcak savaþ anýnda bu konu çok ciddi bir mahiyet arz eder. Ama iþ "sistem"le sýnýrlý tutulmamalý, meseleye "insan" da dahil edilmelidir.

"Asimetrik Tehdit" çok karmaþýk ve hele iþin içine "insanýn" dahil edilmesi, hatta buna mecbur oluþumuz ise çok daha karmaþýk. Ne demek istediðimizi ABD''nin Irak''ý iþgal etmeden önce gerçekleþtirdiði bir "Asimetrik Savaþ" taktiðini herkesin anlayabileceði bir þekilde hatýrlamaya çalýþalým. Biliyorsunuz Saddam''ýn tam 400 bin kiþilik bir ordusu vardý ve bu ordu ülke, hatta baþkent Baðdat iþgal edilirken ortada yoktu, hala da yok. Peki bu 400 bin asker, onbaþýsý, teðmeni, yüzbaþýsý, binbaþýsý, albayý ve generalleri ile nereye gitti? Buharlaþtý mý bunlar? Elbette ki hayýr,. Ama bir þeyler oldu, 400 bin kiþilik Irak ordusu ortadan kayboldu.

Ýþte bu ABD''nin geliþtirdiði "Asimetrik Savaþ" teknolojisi ile gerçekleþtirildi. Komplo yahut vehim falan deðil, mesele çok ciddi. Bugün ABD''de, Rusya''da bu teknoloji var. Ýnsan beynine elektromanyetik dalgalar gönderilerek insan davranýþlarý istenilen yöne teksif edilebiliyor. Nitekim Baðdat''a iyice yaklaþan iþgal güçleri þehre hemen saldýrmadýlar. Hatta ellerinde bu imkan varken þehri yerle bir edebilecek bir hava, füze ve top saldýrýsý yapmadýlar. Peki, ne yaptýlar? Baðdat üzerinde helikopterlerle yüzlerce saat uçuþ yaptýlar. Yani Irak askerlerinin, Irak halkýnýn beynine elektromanyetik dalgalar gönderdiler. Bu dalgalar sayesinde pusuda düþmaný bekleyen askerlere bir rehavet geldi, "Yahu benim burada ne iþim var" demeye baþladý ve derlenip toparlanýp evlerine gittiler, elbiselerini çýkarttýlar, çoluk çocuklarý ile normal bir günmüþ ve sanki kendileri de sivil Irak vatandaþýymýþ gibi gündelik iþlerden ve gelecekten konuþmaya baþladýlar.

Ýþte ayný tehlike Türkiye için de geçerli. üyle olduðu için "Asimetrik Savaþ"ýn ilgi alaný "müesseselere" sýnýrlý kalmamalý, bu alana "insan" da dahil edilmelidir. Türk''ün milli refleksini bilen ve Türkiye''den kan örnekleri alan ABD bir gün, yani kendisi için zamaný geldiðinde, Irak''ta yaptýðýný Türkiye''de de yapacaktýr.

MGK''da gündeme gelen "Asimetrik Savaþ" meselesi benim açýmdan kýsaca ve kabaca böyleð
Gelelim, "Yunanistan''ýn Ege''de karasularýný 12 mile çýkarmasýnýn" Milli Güvenlik Siyaset Belges''inde, "savaþ sebebi" tekrarlanmasýna. Biz Irak''ýn kuzeyinde bir Kürt devletinin kurulmasýný da "savaþ sebebi" sayýyorduk bir zamanlar. Ama atý alan üsküdar''ý geçti, çünkü bugün Barzani ve Talabani''nin arkasýnda ABD var, Ýngiltere var, Ýsrail var. ABD bir þeye "evet" derse Türkiye ona "hayýr" diyemiyor. Peki, diyebilir mi? Evet, elbette diyebilir. Nitekim Kýbrýs''a çýkarken dedik ve baþardýk.

Ne yalan söyleyeyim, 12 mil bahsinin böyle rahatça "savaþ sebebi" sayýlmasýnýn arkasýnda ben yine ABD, biraz da Rusya''nýn olduðunu sanýyorum. üünkü, 16 Kasým 1994 tarihinde yürürlüðe giren Deniz Hukuku Sözleþmesi''nin 2, 3 ve 15''inci maddeleri, taraflara karasularýný 12 mile kadar geniþletme imkaný veriyor. Ýþte bu vesileyle Yunan hükümeti bu sözleþmeyi ayný yýl meclisine getirerek onayladý.

1994''te Ege''de düzenlenen Türk ve Yunan savaþ tatbikatlarýnda "sýcak çatýþma" her an olabilirdi. Bunu hisseden ABD Ege''ye acele "Cape St. George" zýrhlýsýný gönderdi ve Baþkan Clinton, Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Peter Tarnoff aracýlýðýyla Türkiye ve Yunanistan''a diyalog ve soðukkanlýlýk öneren birer mektup yazdý.

üzetle, Yunanistan bu bahiste o gün bugündür ýsrarlý. Hele artýk Türkiye''nin AB aþký da var ya, bu konu üyelik sürecinde mutlaka masaya gelecek. þu anda Türkiye''nin elini rahatlatan ve Yunanistan''ýn 12 mil çýlgýnlýðý yapmasýný önleyen Türkiye''nin böyle bir kararý "savaþ sebebi" saymasýndan ziyade, bu yönde bir karara ABD ve Rusya''nýn karþý çýkýyor olmasý sanki.

üünkü Yunanistan Ege''de "Karasularým 12 mildir" derse, bu, uluslararasý ticaret yollarý ve taþýmacýlýðýnýn Ege''de diðer ülkelere kapatýlmasý ve Yunanistan''ýn Ege''de tekelleþmesi anlamýna geliyor ve bu sebepten ABD ve Rusya Uluslar Arasý Deniz Hukuku Sözleþmesi''nin Ege''de uygulanamayacaðýný savunuyorlar.

Yarýn ABD derse ki, Ege''den bana ne, iþte o zaman, "Casus belli"nin bir anlamý olur gibime geliyorð