MÝLLÝ EÐÝTÝM BAKANI üELÝK'TEN BEDÝüZZAMAN'A üVGü... 6 Kasým 2005 -


HüSEYÝN üELÝK'ÝN üÐRETÝM üYELÝÐÝ YAPTIÐI DüNEMDE SAÝDÝ NURSÝ'YÝ þU SüZLERLE üVDüÐü ORTAYA üIKTI: "EÐER RESMÝ MAKAMLAR ONU DÝNLESEYDÝ, üLKENÝN DURUMU BüYLE OLMAZDI".. HEMEN BELÝRTELÝM BU SAPTAMALAR, KüRT SORUNUNA ÝLþKÝN.. SAÝDÝ NURSÝ DE, KüRT KüKENLÝ BÝR DÝN ADAMI OLARAK, BUGüN FETTULLAHüILAR OLARAK VEYA YENÝ ASYACILAR OLARAK ANILAN PEK üOK NURCU GRUBUN ÝZÝNÝ SüRDüÐü BÝR ÝSÝM.. VE BELKÝ DE GüNüMüZDE AK PARTÝ ÝLE GÝDEREK BELÝRGÝNLEþEN, ÝSLAMCILIÐIN DEMOKRATÝK SÝSTEME ENTEGRE OLMASINA üNAYAK OLAN BÝR ÝSÝM. NURCULAR, BÝLÝNDÝÐÝ üZERE, EN BüYüK DESTEÐÝ KENDÝSÝ DE BÝR DüNEM NURCU OLARAK BÝLÝNEN AMA 28 þUBAT'I DESTEKLEYECEK KADAR DA LAÝK REJÝME BAÐLI OLAN DEMÝREL'E YILLARCA SÝYASÝ DESTEK VEREN BÝR GRUP...

Onu dinleselerdi bugün böyle olmazdý

ANKARA / ANKA

Eðer Cumhuriyetin baþýnda Bediüzzaman resmi makamlarca dinlenseydi, bugün ülkenin durumu þüphe yok ki böyle olmazdý. Maneviyattan yoksun olarak yetiþtirilen Doðululularýn Kürtçü, Batýlýlarýn da Türkçü olmamalarýný beklemek iyimserlik olur.

MÝLLÝ Eðitim Bakaný Hüseyin üelik'in milletvekili olmadan önce 1995 yýlýnda Uluslararasý Bediüzzaman Sempozyumu'nda Atatürk ve Cumhuriyet'in ilk yýllarýna iliþkin ilginç saptamalarda bulunduðu ortaya çýktý. üelik, 8 yýl önce, ððCumhuriyetin baþýnda Bediüzzaman dinlenseydi ülkenin durumu böyle olmazdýðð görüþünü savundu. Hüseyin üelik Van Yüzüncü Yýl üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü Baþkaný olarak sunduðu bildiride, ððYaygýn olan kanaatin aksine Sultan Abdülhamit döneminde Ýslamcý aydýnlara göz açtýrýlmamýþtýrðð gibi radikal bir görüþ de ortaya koydu. üelik, Bediüzzaman'ýn rehber kabul ettiði kiþilerin çeliþkili fikirlerine karþýn genelde Ýslam birliði idealine gönül vermiþ insanlar olduðunu kaydetti. üelik o dönemdeki Batý ülkeleri için ððküfrðð tanýmlamasýný da kullandý.

TESPÝTÝ YAPMIþTI

üelik, bildirisinde, ððBediüzzaman, Cumhuriyetten sonra resmi devlet ideolojisi haline gelmiþ, dinden neredeyse tamamen soyutlanmýþ Türkçülüðün baþta Türk milletine haksýzlýk olduðuna inanýrðð iddiasýnda bulundu.

üelik 8 yýl önceki bildirisinde, Said Nursi'nin bütün etnik gruplara ayný sevgiyle yaklaþtýðýný belirtirken, ððKendisine ðKürtçü' demek insafsýzlýkðð dedi. üelik, Doðu ve Güneydoðuðdaki sorunlar konusundaki görüþlerini de þöyle dile getirdi:

ððBediüzzaman, asrýn baþýnda hastalýðý cehalet, zaruret ve ihtilaf olarak tesbit etmiþtir. Bugün de Doðu ve Güneydoðu Anadolu'da temel mesele budur. Bölücüler, insanýmýzýn cehaletinden, bölgenin geri kalmýþlýðýndan yararlanýyorlar. Bu noktalardan hareketle insanlarýn ýrki duygularýný tahrik ediyorlar. Doðu meselesinin çözümü de Ýslam kardeþliðindedir. Ne yazýk ki bu iþte de geç kalýnmýþtýr. Eðer Cumhuriyetin baþýnda Bediüzzaman resmi makamlarca dinlenseydi, bugün ülkenin durumu þüphe yok ki böyle olmazdý. ðKavak eken sopa biçer', ðRüzgar eken fýrtýna biçer' atasözleri ülkemizin durumunu çok iyi ortaya koymaktadýr. Maneviyattan yoksun olarak yetiþtirilen Doðululularýn Kürtçü, Batýlýlarýn da Türkçü olmamalarýný beklemek iyimserlik olur.ðð

HESABA KATALIM

üelik bildirisini, ððülkemizin huzur ve güvenliði için ülkede kardeþliðin tesis edilmesi için, Türkiye'nin geçmiþte olduðu gibi Ýslam alemine önderlik yapabilecek maddi ve manevi konuma gelebilmesi için, bugün Bediüzzaman'a dönüp onun teþhislerini, tedavi için vazettiði tekliflerini mutlaka hesaba katmamýz gerektiði kanaatindeyimðð diye bitirdi.

Hem Nurcu hem Kürtçü

1877ðde Bitlis'in Hizan Ýlçesi'ne baðlý Nurs Köyü'nde doðdu ve 24 Mart 1960ðda öldü. Saidi Kürdi diye de anýlan ve Nurculuðun kurucularýndan olan Said Nursi'nin gerçek amacý, Türklüðü tahrif ederek ayrý bir Kürt devleti kurmak olarak biliniyor. Ýstanbul'a gelen Said Nursi, 31 Mart ayaklanmasýna katýldý, Milli Mücadele döneminde Kürt Teali Cemiyeti kurucularý arasýnda yer aldý. 1950 sonrasýnda yazdýðý risalelere dayanan cemaatini iyice güçlendirdi ve DP hükümetiyle iþbirliðine girdi. Atatürk'ün baþlattýðý toprak reformunu yarýda býrakarak bölgesinin þeyhlerin elinde kalmasýnda büyük pay sahibi olan Said Nursi, Adnan Menderes tarafýndan eli öpülerek el üstünde tutuldu. Said Nursi'nin cesedi 27 Mayýs ihtilalinde askerlerce bilinmeyen bir yere gömüldü.

ALINTI:Hakimiyeti Milliye