İPSİZ RECEP

"Her zaman anlatırım ve derim ki;
Ayni ile vakidirğ..
1862 doğumlu, ince, uzun boylu tipik Rizeli Recep Reise neden ğİpsizğ denildiğinin sebebi açıktı. Elinde avucunda ne varsa, olanı da, olmayanı da verdiğinden ve kendisi de ğcep delik, cepken delikğ misali kaldığından adı ğİpsizğe çıkmıştı. İstiklal mücadelesi başladığında düşmanla işbirliği yapmadı, Kuvayı Milliye saflarında yer aldı. Etrafındaki çok az gönüllü ona yetmeyince Sinop, Trabzon ve Rize hapishanelerinin kapılarını açıp 101 yıllık mahkûmlara sordu:
ğ-Hürriyet dışarıdağ şimdi sizi serbest bırakıyor ve hürriyetinizi veriyorum. Siz de milletinize vereceksiniz. Prangada yaşamak mı, düşmanla vuruşmak mı? Kararınızı verin!ğ

Ve eski mahkûmlar da Kuvayı Milliyeğye katılır. üelik gibi adalelere sahip, tuttuğunu koparan bir öfke dalgası ile kaplı olan ğİpsizğ Recepğin Milli Mücadeledeki konumu çok önemlidir. Sakarya nehrinin Kandıra yakasında Yunanlılar, Karasu tarafında da Milli Kuvvetler bulunuyordu. Sakarya, Ereğli ve Boğaziçiğnde baskınlar yapıp silah ve cephaneye el koymakla kalmayan, düşmanı da yıpratan ğİpsizğ Recep; Sarıyerği haraca kesen, Millicilere kan kusturan 18 düşman işbirlikçisini Belgrat ormanlarında katledince adını duymayan, şanını anmayan kalmadı. üete zamanla büyüdü. Rizeli Mehmet Kaptan (Altıkanoğlu), yine Rizeli Murad Reis (Ekşioğlu), Yoncalı ve Firdevsoğlu Reisler Samsunğda bir araya geldiler. Köy köy dolaştılar ve cephane taşımak için topladıkları kağnıları Kazım Karabekir Paşaya teslim ettiler.
üeteye karargah kuracakları korunaklı bir yer gerekince Kefken adasına yerleştiler. Kefkenğde Mustafa Reis (Uzun), Kemençeci Hazma (Pilehozlu), Kandemirin Mehmet ve Kolcuğnun Hüsnü, Salih üavuş, Parmaksız Ahmed, Hasan üavuş, Bayram Ali, İsmail Hakkı Reis, Mecid Dayı, İsmail Reis ve on üç arkadaşı yeğeni Hazma ile hemen hepsi Rizeli idiler. ğİpsizğ Recepğe Reis dediler, İstanbul hükümetinin ve işgal kuvvetlerinin baş düşmanı oldular.
Halife de boş durmadı; üerkez ve Abazaların etnik kökenlerine hitap ederek, onları onore ederek, ğbendensinizğ diyerek Kuvayı Milliyeğye karşı ayaklandırdı, Kuvayı Milliye güçlerine saldırttı. ğİpsizğ Recep ve arkadaşları bu saldırıları da, isyanları da bastırdı. Hem de hak ettikleri bir şekildeğOlmadı bu sefer Rumlar ve Fransızlar saldırdı. ğİpsizğ Recep ve arkadaşları gene galip çıktılar bu saldırılardan. Millicilerin cephane ve erzak ihtiyaçlarına katkıda bulunmak için Rus ve Yunan gemilerini basıyor, içindekileri Anadoluğya gönderiyorlardı.
Halifenin Damadı Ferid Paşa da boş durmadı. İdam fermanını çıkardı. ğİpsizğ Recep ve arkadaşlarını ele geçirmesi için Binbaşı Lütfü kumandasında 80 jandarmayı üzerlerine sürdü. Kuvayı İnzibatiyeğye mensup birliğin komutanı Lütfü Bey, Kuvayı Milliyecileri katletmeyi onuruna yediremedi, Kefkenği uzaktan top ateşine tutu.
Daha sonra Binbaşı Tufanğın 43. Alayına katılan çete, Kocaeli Birinci Taburu oldu ğİpsizğ Recep Reis yüzbaşılığa yükseldi. Yaptığı en önemli iş İzmitğte Yunan kuvvetlerinin İnönü hattındaki kuvvetlere katılmasını önlemek oldu. Cumhuriyetin ilanından sonra hem maaşa, hem de İstiklal Madalyasına hak kazandı..Tekrar toprağına döndü, hayatında hiç bunları yaşamamış gibi çiftçiliğe başladı. Ve bir gün Ankarağdan onu ziyaret gelenleri dinledi dinledi, güldü ve şöyle dedi.
-ğBiz işimizi tamamladık efendiler. Savaşta dik duran başımızı siyasette eğmeyiz. Tilkinin pazarda işi yoktur. Gazi Paşa Hazretlerine hürmetlerimi arz ederim.ğ

Rizeli ğİpsizğ Recep Reis ve arkadaşları düşmanla ve yerli işbirlikçilerle
savaşmışlardı. Vatanın ve milletin istiklali için onların ipinde asılmayı göze almışlardı.

Rizeli ğİpsizğ Recep ve arkadaşları Kurtuluş Savaşımızda dimdik tuttukları başlarını siyasette eğmediler..

Rizeli baş nazır Recep (şimdiki) ve arkadaşları ise Kurtuluş Savaşımızda yendiğimiz yedi düvelin önünde siyasi ikbal uğruna kaç kere baş eğdiler?Ne saymaya sayı yeter ne de söylemeye dilğ..
Onlar baş eğdikçe bizler hicap ettik.
Onlar baş eğdikçe terör hortladı. Baş eğmeyi bilmeyen asker evlatlarımızdı dimdik yürüyen teröristin üstüne.
şehit olmadan önce babasından helallik istemeyi bilen asker, bilseydi baş eğmeyi hiç orada olur muydu?
Ya Dünya Bankasında iş sahibi ya da İstanbul sahillerin de asker olurdu.!!
Bileydi gazeteci yazar arkadaşlarım baş eğmeyi, şimdi hepsi mütareke basınında baş köşelerden gülümserlerdi!!!!
ğAdama işğ mantığı ile sağlanan makamlarda oturanların önünde bileydi baş eğmeyi memur arkadaşlarım, akşam pazarlarının tenhalıklarını beklemezlerdi!!!!
Bilseydi işçi dostlarım baş eğmeyi, bugün çoğu iş güç sahibi ama sendikasız patron işçileriydi!!!
ğİkbalğ önünde diz çökmeyi bilseydik eğer, bugün hepimiz bir partinin kapısını aşındırırken, cebimiz partinin bize verdiği sıfatı belirten kartvizitlerimizle dolardı. O kartları dağıtmak için ğİkbalğ önünde diz çökecek birilerini arardık!!!
Başını dik tutmayı bilenler oldukça ve sayılarımız günden güne çoğaldıkça, ne kadar siyasi ikbal uğruna başını eğerse eğsin Rizeli baş nazır Recep ve arkadaşları bir gün sıra bize de gelecek!
Ve o gün hesap günü olacak!!
Helallik isteyerek şahadete yürüyen askerlerin hesabı başta olmak üzere, her biri Ağrı dağı kadar büyük verilen tavizlerin hesabı da sorulacak!!
ğHortumlara damardan girdikğ diyerek halkı aldatıp, hortumları kendi ceplerine çevirmenin hesabı da sorulacak!!!
Bu hesap AB-D karasularında değil, Türkiye Cumhuriyetiğnde halen hukukun üstünlüğüne inan biz İpsiz Recepğler için;
YüCE DİVANğda olacak!!!!

Asuman üZDEMİR
www.Bozok.org"