üOK SIRITIYOR YAPMAYIN ARTIK

Recep Tayyip Erdoğan, yine kendine yakışanı yaptı. Danimarkağyı hizaya (!) getirdi!

Roj TV muhabirinin de Danimarka Başbakanğı ile ortak yapılacak toplantıya dahil edilmesine sinirlenerek Danimarkağyı terk ederek Türkiyeğye döndü.

Bu büyük efelenmeyi (!) de TVğler de marifet olarak anlatıyor. (Demek ki Recep Tayyip Erdoğanğın ampulüne enerji verenler kamuoyu desteğine ihtiyaç duyuyor.)

Adama (Bu sözden alınmaz Recep Tayyip Erdoğan, çünkü Cumhurbaşkanı Sezerğe de ğo adamğ diyen kendisi.) sormazlar mı?

ü Türk askerinin başına çuval geçirilirken niye efelenmedin, diye?

ü PKKğnın mayınlı eylemlerine karşı niye efelenmedin, diye?

ü Kapkaç terörüne karşı niye efelenmedin, diye?

ü Soykırımı dayatanlara

ü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiğni ğSATğ diyenlere,

ü Rumları ğTANIğ diyenlere,

ü Pontusğu ğTANIğ diyenlere karşı niye efelenmedin, diye sormazlar mı?

ü Bitmedi! Diyarbakır Belediye Başkanığna karşı,

ü Bushğun Beyaz Sarayğda ğatsineği muamelesiğ yapmasına karşı niye efelenmedin, diye sormazlar mı?

ü AKPğnin içindeki ayrılıkçı Kürtçülere karşı,

ü Sana emreden danışmanın, yani maalesef görünmez başbakanlardan Cüneyt Zapsuğya karşı,

ü IMFğye,

ü Kürtleri kışkırtan İsrailğe karşı niye efelenmedin, diye sormazlar mı?

Sorarlar.

Ve bu sorulara cevap veremezsiniz ve siz mizansen olmasa efelenemezsiniz Sayın Recep Tayyip Erdoğan.

Bu bağlamda, Danimarkağda yaptığınız davranışın kurgu olduğu nereden belli, bunu size biz anlatalım.

Böylece şemdinliğdeki insider provokasyon / ihanetin neden satın alınmadığını ve Kürtleri AKPğnin nasıl kullandığını da öğrenmiş olun:

Günler öncesinden Roj TV, Türk kamuoyuna pompalanmaya başlandı. (Sanki Roj TV dün yayına başlamış gibi.)

Medyaya Roj TVğnin Danimarkağdan yaptığı yayın ile ilgili detaylar servis edilmeye başlandı. (Bizim acaba bu plan tutacak mı diye sorduğumuz noktada.)

şemdinli olayları ile Roj TV iyice parlatıldı.

Ve siz Danimarkağya gittiniz. Roj TV muhabirinin toplantıya çağrılacağını bile bile.

Bu kurgudan sonra güya kahramanlık gösterip ortak toplantıyı terk ettiniz.

Bu terk ciddi bir tavır olarak TVğlerden halka propaganda edildi.

Sizde böylece son aldığınız yaraları (güya) sardınız.

şimdi birkaç soru ile olay daha aydınlansın.

è Danimarka geziniz takvimde olmasa Roj TV olayı gündeme gelir miydi?

è Roj TV muhabirleri de ortak basın toplantısına katılmalı diye Danimarkalı yetkililer nezdinde lobi yapan iletişim ve lobi danışmanlarınız oldu mu?

è şemdinli olaylarının Roj TVğye kısa zamanda servis edilmesinde Danimarka geziniz rol oynadı mı?

è Size (Yani AKPğyi kullanan perde arkası güçlere) insider yapanlar Roj TVğye servis yaptılar mı?

è Roj TV gösterisinin mizanseni AKPğye ya da finansörlere kaç Avroğya mal oldu.

è Danimarka Başbakanğı Rasmussenğin bu mizansende rol almasını kimler sağladı?

è Bu mizansende rol alan Danimarka Başbakanğına ya da yakın çevresine bir ücret ödendi mi?

è üdendi ise bu kaç Avroğdur?

è Bu mizanseni hazırlayanların eksik bıraktığı boyutların farkında mısınız?

è Acaba Roj TV muhabirini salondan kovsanız ğ teamülleri sarsarak acaba Kasımpaşalı imajına ı,uygun olarak ğ daha çok prim yapmaz mıydınız? Bu ayrıntıyı atlayanların kulağını çekiniz lütfen.

è Rasmussenği medya önünde (Roj TVğden dolayı ve teröre verdikleri dolaylı destekten ötürü) çıkışıp toplantıyı o esnada terk etseniz daha iyi olmaz mıydı?

è Bunu atlayanların da kulağını çekiniz lütfen.

è Ayrıca birazcık daha fazla Avro harcayarak daha iyi mizansenler hazırlanabilir..!

è Yine ayıp olacak ama AKPğnin imajını zinde tutmak için şemdinliğdeki gibi kurgu olaylardaki kişilerin ölümü, askerlerin şehit edilmesi, güvenlik güçlerinin yorulması ve Kürtlerin (habire askere ve polise taş atmak için) taş toplaması sizi rencide etmiyor mu?

è Bu mizansene seyirci kalanları rahatsız etmiyor mu?

Hasılı Sayın Başbakan ekibiniz ve siz dökülüyorsunuz.

Basit başarılardan (onlar da kurgu başarıları) beslenmeye çalışıyorsunuz.

Ve gittikçe batıyorsunuz. Bu bizi rahatsız etmiyor ama batışı gizlemek için oynanan kirli oyunlar, sönen ocaklar, giden canlar bizi üzüyor.

Bu çok sırıtan mizansenleri yapmasanız.

Allahğa kul olsanız, bu coğrafyayı vatan yapanlara dayansanız ihya olacaksınız.

Aslında Allahğı ve Türkleri size hatırlatmak istemiyoruz ama maalesef varlar. Biz de iyi biliriz ki, tacir İslamcılara Allahğı hatırlatmak nefret edilmek için bire birdir.

Saygılar,

SESAR

* * *
BAşBAKAN NE ZAMAN EFELENSE

YA DA

.... BİZİM İüİN şU AN EN BüYüK TEHDİT; ğJANDARMAğ

RECEP TAYYIP ERDOĞAN ne zaman efelense yeni bir mizansenle karşı karşıya olduğumuzu düşünür ve izlemeye başlarız. üünkü birileri yeni ğsiyasi skeçğte RECEP TAYYIP ERDOĞANğnin nasıl davranması, konuşması ve efelenmesi gerektiğini elifi elifine (Bu deyim İslamğı hatırlattığı için RECEP TAYYIP ERDOĞANğyi rahatsız edebilir.) anlatmışlardır.

Nitekim şemdinliğdeki provakasyon / ihanetin gizli hedefleri bu bağlamda açığa çıkmaya başladı. Bunlara geçmeden önce biraz gerilere, 2003ğe gidip AKP Genel Merkeziğndeki bir toplantıya kulak verelim.

MYK Toplantısı öncesi başkan ve dört yardımcısı sohbet-toplantı yapıyorlar.

RECEP TAYYIP ERDOĞAN söz askerden açılınca ğşu anda en büyük sorunumuz jandarma. Bize bir darbe gelirse jandarmadan gelir.ğ diyerek AKPğnin yoğunlaşacağı bir adres veriyor.

Jandarma İstihbaratğın gücü ve AKP'nin zaafları bu toplantıda uzun uzun konuşuluyor. Bu toplantı bittikten sonra bazı genel başkan yardımcıları ğjandarma tehlikesiğni daha da netleştirme yönünde çalışmalar yapıyor.

AKPğyi gerçekten de bu süreçte en çok zorlayan merkez Jandarma oluyor. JİTğin gayri milli oluşumlara ve Türkiyeğnin genel çıkarlarına, bürokrasideki işbirlikçi uzantılara kadar geniş bir yelpazeyi içeren derinlikli ve etkili çalışması AKP Genel Merkeziğnin en öncelikli konusu haline geliyor.

AKP, 2004 YAşğında Jandarma Genel Komutanlığığndaki değişimden sonra rahat bir nefes alıyor. Yeni süreç AKPğnin istediği gibi gelişiyor. Jandarma (AKPğnin ifadesine göre) ıslah ediliyor.

Her şeye rağmen ve hala,

JİT şu anda da AKP, AKP Hükümeti ve Türkiyeğnin düşmanları için en öncelikli tehditlerden biri olarak algılanıyor. MİT gibi, Emniyet İstihbarat gibi ve diğer spesifik unsurlar gibi.

AKP Hükümetiğnin başının içeride ve dışarıda her sıkışmasında sokağa dökülen Kürtlerği kimin sokağa döktüğünü bilmek ve ortaya çıkarmak devletin öncelikli görevlerinden biri olmalıdır. Tıpkı AKPğnin ampulünü aydınlatan enerjinin nereden geldiğini öğrenmek gibi.

Türkiye Devleti İçinde Bir ğTruva Atığ ;

ğAKP ve Hükümetiğ

Türkiyeğnin dönüşümünün planını yapanlar ve kitabını yazanlar AKP Hükümeti ile birlikte en kritik noktaları ele geçirme yolunda hayli adım attılar. Nerede milli bir direnç noktası varsa, neresi Türk Devletiğni ayakta tutuyorsa; AKP Hükümetiğnin jeneratörleri oralara hücum ettirdiler AKP Hükümetiğni.

AİHMğnin başörtüsü ile ilgili kararı AKPğnin ardındaki gayri milli ve yabancı akıl hocalarını harekete geçirdi.

AİHMğnin kararı AKP Hükümeti için en az hasarla nasıl atlatılabilir?

Bu süreçte bir taşla kaç kuş vurulabilir?

Aranan unsur şemdinliğde bulundu. JİTğin bir timinin yürütttüğü çalışma (ğBu timin faaliyette olduğunu kimler bilebilir?ğ sorusu en önemli sorudur!) provoke edildi, JİTğin sahadaki elemanlarını gafil avlayacak (İnsider sadece borsa olmaz!) operasyonu planlayarak PKKğnın şemdinliğdeki güçlerine istihbarat sızdırıldı.

Bu istihbarat sızdırılması, PKKğnın şemdinli'de örgütlenmelerini sağladı. JİTğin sahadaki elemanlarına bilgi sızdırılınca bildiğimiz olaylar gelişti.

İşte RECEP TAYYIP ERDOĞANğyi efelendiren, bu plandan önceden haberdar olmasıdır..!

şemdinli Olayları ile hedeflenenler artık daha nettir!

Bunlar;

16 November 2005