ÝNTÝHAR KOMANDOSU BELüÝKALI MERYEM

Yakup YURT

Brüksel'de evimin karþýsýnda "Ane Vert - Yeþil Eþþek" tabelalý bir Belçika kahve-lokantasý var. Bana Türkçe "komþu" kelimesiyle hitap eden patronu ile münasebetlerim iyidir. Adam seçicidir, ama kesinlikle ýrkçý deðildir. Fýrsat buldukça uðrar, kendisiyle havadan sudan sohbet ederim. Aramýzda düzgün ve seviyeli bir diyalog olagelmiþtir. Bu mekanýn bir özelliði de, bütün müdavimlerin büyük bir aile oluþturmasýdýr. Yemekleri, þaraplarý ve fon müziði vasatýn epeyce üzerindedir.

"Yeþil Eþþek" mekanýnýn müþterilerinden biri olan Michel isminde Belçikalý bir avukat arkadaþým var. Kendisi Belçika'nýn güneyinde Hainaut vilayetindeki Charleroi þehri barosuna kayýtlý. Valon bölgesine dahil olan bu bölgede ekonomik kriz ve iþsizlik müthiþ boyutlarda. Yani Belçika genelinde yüzde 10'lar civarýndaki olan iþsizlik oraný burada yüzde 30'lara yaklaþýyor. Ahlaki deðerler yozlaþýyor. Hafta sonlarý Brüksel hovardalarý o bölgenin diskotek ve dans salonlarýna yönleniyor. Avukat arkadaþým "Yakup, gel gidelim, 1000 Belçika Frangý (yaklaþýk 25 Avro) harca, yeme-içme masraflarýný karþýla yeter, al istediðini götür" dediðinde, þaþakalmýþtým.

Dün Belçika gazetelerinin birinci sayfalarýný Charleroi'lý, Muriel Dagauque isimli genç bir bayanýn fotoðraflarý süslüyordu. Küpeli, dudaklarý boyalý, hoþ tebessümlü, gözleri siyah sürmeli, Ýþte bu genç ve güzel (Avrupalý ) kadýn, 9 Kasým tarihinde Baðdat yakýnlarýnda, Amerikan ordusuna ait bir konvoya saldýrý düzenlerken ölen çýlgýn intihar komandosuymuþ. Gazetelerdeki fotoðrafýnda kaç yaþýnda olduðu belirtilmiyor. Geçen Temmuz ayýnda 38 yaþýndaymýþ. Belçika kamuoyu bu güzel yüzle geçen Perþembe günü tanýþtý.

Ve acýmasýz kampanya bütün haþmetiyle harekete geçti. Zavallý Charleroi'da doðmuþ, Charleroi'da büyümüþ, Charleroi'da kahvehanede ve fýrýnda çalýþmýþ. Sosyal konutlarda oturan fakir bir ailenin kýzýymýþ. ünce bir Türk ile evlenmiþ ve böylece Ýslam dini ile tanýþmýþ. Fakat ilk aþamada tavýr ve davranýþlarýnda hiçbir köktencilik gözlenmemiþ. Sadece Muriel olan hýristiyan adýný islami Meryem ile deðiþtirmiþ. Sonra Türk kocasýndan boþanmýþ.

Boþandýktan sonra, dört yýl önce, kendisinden yedi yaþ küçük Fas asýllý bir Belçikalý olan Ýssam Goris isminde bir kiþi ile tanýþmýþ. Genç adam Muriel'i Fas'a götürmüþ, daha sonra tekrar Belçika'ya gelmiþ ve Brüksel'de Gare du Midi yakýnlarýnda bir semte yerleþmiþler. Geçen Aðustos ayýnda Ýssam ve Muriel Irak'a gitmiþler. Türkiye ve Suriye üzerinden otomobilleriyle. Irak'ta, Muriel'in gerçekleþtirdiði söylenen suikastten önce, kocasý Ýssam Goris Amerikalý askerlerce öldürülmüþ. Muriel annesine en son geçen Ekim ayýnda Suriye'den telefon etmiþ. "Belçikalý bir bayan terörist dediklerinde, o kiþinin kýzým olabileceðini tahmin ettim" diyor annesi basýn mensuplarýna. üarþamba günü saat 6 civarýnda polisler eve geldiklerinde "kýzým için mi geldiniz" dediðim de þaþýrdýlar, diyor annesi.

Müslüman toplum potansiyel olarak içinde terör barýndýran bir bütün gibi sunuluyor medyada. Müslümanlar ise korkulmasý, uzak durulmasý gereken insanlar. Komünizmin çöküþünden ve Ýkiz Kuleler olayýndan sonra yeni bir evrensel düþman yaratýyor kendisine kapitalist sistem. Ve Ýslam dinine mensup insanlarý monolitik bir bütün olarak sunuyorlar. Genelleme mekanizmasý hiçbir engel tanýmýyor. ürneðin benim gibi laikleri kasten unutuyorlar. Medya terörü herkesi herþeye inandýrýyor. Yaratýlmak istenen ve bence neredeyse yaratýlmýþ olan sabit fikir þöyle formüle edilebilir : "Ýyilik, güzellik, barýþ Batýda; kötülük, çirkinlik, þiddet Ýslamda." Ve bunun mantýki devamý olan "üyleyse günah bizden gitti, onlarý dövebiliriz"!

Bu ekonomik kriz döneminde, Batýlýlar, yani buranýn yerlileri içinden çoðunlukla yaþlýlar, emekliler, iþsizler, fakirler, dar gelirliler kýrk yýldýr bu ülkelerde yaþayan göçmen yabancýlarý sevmiyorlar. Medya destekli ýrkçýlýk Avrupa genelinde yükseliþte. Hedefte varsa yoksa müslümanlar. Ne yapsalar suç. Onlarý olumsuzluklarýn sebebi olarak görüyorlar. Uyumsuzlukla suçluyorlar. Sistem bir kez daha kurbanlarýný yargýlýyorð

Bataklýk kurutulmuyor, sivrisinekler öldürülüyor. Fakirlik, cehalet, adaletsizlik devam ettiði sürece terörü önlemenin imkansýz olduðunu çok iyi biliyor yetkili merciler. Amma velakin önlemek istermiþ gibi konuþup, tam tersine geliþmesi için herþeyi yapýyorlar. Kapitalist ekonomik sistemin çarklarý dönmeye, çokuluslu þirketlerin kasalarý dolmaya devam ediyor. Ta ki alternatif bir sistem geliþinceye kadar. Bu arada olan tüm dünyanýn fakirlerine oluyor. Fakirler kan kaybederken, zenginler korkarak yaþamaya devam ediyor. Bir gece kar yaðýyor, Brüksel sokaklarýnda iki evsiz insan ölüyor. Sosyal haklar "cenneti" Belçika'da iki bin, AB'nin baþkenti Brüksel'de bin iki yüz evsiz varmýþ. Bir CPAS müdiresi (Sosyal Yardým Sandýðý ) gerekli her türlü önlemin alýndýðýný, fakat kýþýn herkesi gafil avladýðýný söyleyebiliyor. Brüksel'de metroda ve yollarda dilenciden geçilmiyor.

Bir yandan ulus-devlet, milliyetçilik, Atatürkçülük gibi deðerler öldü; þimdi evrensellik, globalleþme devri diyeceksiniz, sonra da þu pisliði, þu bombalama, þu intihar eylemini yapan kiþi Türk, Faslý, Belçikalý, þuralý, buralý diyeceksiniz. Kim olursa olsun, yapan bir insan sonuçta ve mutlaka fakir bir insan! Fakir, mutsuz ve gelecekten umutsuz. Canýndan baþka kaybedecek bir þeyi kalmayanð Hiç kimsenin dili terörü besleyen sömürü düzenidir, adaletsiz uluslararasý ekonomik düzendir demeye varmýyor nedense!..

Ne gereði vardý Meryem : ülmeseydin, belki bir yemek ýsmarlardým bir gün sana ve terörün çare olmadýðýný anlatýrdýk birlikte!

Yakup YURT

Brüksel,2.12.2005

yakup.yurt@skynet.be