Mustafa Kemal''in Hz. Muhammed(s.a.v)''i rüyasýnda görmesi................Hasan Demir

Rahmetli Gazi''yi bize nasýl tanýttýlar, nasýl… Bugün, artýk son nefesini "Saat kaç?" diye deðil (ölüm anýnda yanýnda bulunanlarýn þahadetiyle), "Ve Aleykümselam!" diye verdiðini kesinkes öðrendiðimiz Rahmetli Gazi''ye ait iki hatýrayý daha Yusuf Koç ve Ali Koç kardeþlerin son çalýþmalarý "Baþbuð Atatürk" adlý eserlerinden sizlerle paylaþacaðýz.

Bakalým iftiracý vicdanlar tövbe edecekler mi?

"Memleketin her tarafýnda çetin bir mücadele ve mukavemet baþlamýþtý. Ankara bir kurtuluþ burcu ve Mustafa Kemal''in adý bir bayrak olmuþtu. Antep, mücadele günlerinin acý bir devresiydi. Memlekette istiklal þuurlaþmýþ, topyekûn bir vuzuh kazanmýþtý.

O zaman ilkokulun ihtiyari sýnýfýndaydým. Bir sabah okula geldiðim zaman çocuklarýn bahçede toplanmýþ olduðunu gördüm. Din dersleri muallimi Hafýz Halil Efendi''nin konuþacaðýný söylediler. Halk da okulun bahçesinde toplanmýþtý. Az sonra Hafýz Halil Efendi kürsüye çýktý. Titrek fakat heyecanlý bir sesle:

''- Din kardeþlerim, sizi þeyh Sunusi Hazretlerinin bir tebþiri için buraya topladým'' dedi ve þu vakayý anlattý:

''- þeyh Sunusi Hazretleri bir gece Peygamberimizi rüyasýnda görmüþ ve koþup elini öpmek istemiþ. Peygamber kendisine sol elini uzatmýþ, buna þaþýran ve mahzun olan þeyh, Peygambere hitaben:

- Ya Resulallah niçin sað elinizi vermediniz? Diye sual edince þu cevabý almýþ:

"Sað elimi Ankara''da Mustafa Kemal''e uzattým."

Bu rüyayý anlatan Hafýz Halil Efendi''nin elleri, çenesi ve dili titriyordu. Gözleri dolu doluydu; hitabesi kalabalýðý etkilemiþti. Birden gür ve imanlý bir sesle:

-Ey ahali, Mustafa Kemal muzaffer olacak, Peygamber Efendimizin sað eli onun elindedir. Buna iman edin!.. diye haykýrdý ve kürsüden indi.

Sonradan öðrendiðime göre, Merhum Hafýz Halil Efendi bu rüyayý camide va''zetmiþ ve onu imanlý tefsirlerle tamamlamýþtýr."

"Avni Altýner, Her Yönüyle Atatürk, s. 153-155)

***
Ýstiklal Harbi günlerinde, Sakarya Meydan Muharebe''lerinin en kritik dönemlerinde, top seslerinin Ankara''dan duyulmaya baþlandýðý ve Büyük Millet Meclisi''nin Kayseri''ye nakledilmesinin bile düþünüldüðü günlerde Atatürk, günlük çalýþmalarýnýn büyük bir kýsmýný yürüttüðü ve bugün müze olarak deðerlendirilen Ankara Tren Ýstasyonundaki evde, bir sabah erken kalktýðý bir sýrada üavuþ Ali Metin''e:

Acele olarak Fevzi Paþa''yý telefonla ara, bul ve hemen buraya gelmesini söyle. Diyor.

Ali Metin, Fevzi Paþa''yý telefonla arayýp bulduðunda, Fevzi Paþa da Atatürk''ün yanýna gelmek üzere, hemen evden çýkmakta olduðunu söylüyor. Fevzi Paþa Atatürk''ün yanýna girince, Atatürk ona bir kaðýt kalem uzatýp:

Bugün gördüðün rüyayý yaz ve bana ver, diyor.

Kendisi de bir kaðýt kalem alýp ayný þekilde o gün gördüðü rüyayý, Fevzi Paþa''ya vermek üzere yazmaya baþlýyor. Yazma iþi bittikten sonra, her iki Paþa da karþýlýklý olarak yazdýklarýný alýp okuyorlar ve okuma iþi bittikten sonra birbirlerine bakýp sevinçle gülümsüyorlar.

Her ikisinin de yazdýklarýný kendi kaðýtlarýndan okuyan Ali Metin, her iki kaðýtta da þu rüyanýn yazýlmýþ olduðunu görüyor:

Hz.Peygamber (s.a.v) Efendimiz, Hacý Bayram-ý Veli''ye diyor ki:

"-Mustafa''ya söyle, korkmasýn, sonunda zafer onlarýn olacak."

Bilindiði gibi, ayný gecede rüyalarýnda Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizi, Hacý Bayram-ý Veliye bu sözleri söylerken gören o iki muzaffer kumandanýn o günkü isimleri, ''Mustafa Kemal'' ve ''Mustafa Fevzi''dir.
(Ahmet Gürtaþ, Atatürk ve Din Eðitimi, s.160-161)

***
"Tarihi Gerçekler Iþýðýnda Belgelerle Mustafa Kemal Atatürk" çalýþmasýnýn hemen ardýndan binlerce kitap ve belge tarayýp "Baþbuð Atatürk"ü hazýrlayarak istifademize sunan Yusuf Koç ve Ali Koç kardeþlere yürekten teþekkür ediyorum.

Koç kardeþlerin "Baþbuð Atatürk"ü de her milliyetçinin elinin altýnda bulunmasý gereken bir hazine, inanýn.

Cumanýz mübarek olsun.

Rabbim bizlere de son nefeste selamýný gönderir inþallah ve bizler de inþallah rüyamýzda Hz. Muhammed''i (.s.a.v.) görenlerden oluruz..