Apoðnun ve Barzaniðnin desteklediði Baþbakan!

Tayyip Erdoðanðýn þemdinli ziyaretindeki konuþmasýnda Türk kimliði üzerine yaptýðý yorumlar hayli tartýþma yarattý. Ne demiþti Tayyip konuþmasýnda, bir hatýrlayalým:
ðTürk, Kürt, Laz, üerkez, aklýnýza ne gelirse, hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlýðý üst kimliði altýnda bir ve beraber olacaðýz. Alt kimliklere saygý duyacaðýz. Ancak hepimizin bir üst kimliði var. Nedir o? Türkiye Cumhuriyeti vatandaþýyýz.ð
Tayyipðin bu konuþmasýyla birlikte, tam da PKK terörünün gemi azýya aldýðý þu günlerde, bir alt kimlik-üst kimlik tartýþmasý ortaya çýktý. Türk kimliðinin ne olduðu ve Kürtlerin bunun ne kadar içinde olduðu tartýþýlmaya baþlandý.
Bazen, bir fikri kimlerin alkýþladýðýna ve kimlerin o fikrin dile getirilmesinden memnun olduðuna bakmak, o fikirle ilgili doðru bir deðerlendirme yapmamýza yardýmcý olur.
Peki Tayyipðin sözlerini olumlu bulan kimler oldu?
Murat Karayýlan, yani Apoðnun PKKðyý emanet ettiði isim, bakýn üzgür Gündem gazetesinde neler diyor:
ðSayýn Baþbakan bölgeye geldi ve tekrar umut verici açýklamalar yaptý. Bu anlamda Türkiyelilik kimliði çerçevesinde çözüm ve tartýþma durumunu yeniden gündeme getiren bir söylem kullandý.ð (10 Aralýk 2005)
Sadece Apoðnun sözcüsü deðil, Apoðnun kendisi de Tayyipðin açýklamalarýndan ne kadar da mutlu olmuþ:
ðBaþbakanðýn açýklamalarýný olumlu buluyorum.ð




Ancak Apo, mutlu olmakla kalmýyor, þu gerçeði de ortaya koyuyor:

ðBaþbakanðýn kullandýðý kavramlarý daha önce ben kullanmýþtým, bu kavramlar bana aittir. Baþbakan, bu kavramlarý aslýnda biliyor, ancak AKP ne kadro olarak, ne de zihniyet yapýsý olarak buna hazýr deðil. Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlýðýný anayasal üst kimlik olarak kabul ediyoruz. Alt kültürlere engeller kaldýrýlmalý.ð

Sadece Türkiyeðdeki bölücülük mü? Hayýr, Irakðtaki bölücü hareket de alt-üst kimlik meselesinde benzer söylemleri savunuyor. Barzani, Irakðtaki seçimler öncesinde þu çaðrýyý yapýyor:

ðÝster Yezidi olun, ister Hýristiyan, ister Müslüman veya Türkmen, Keldani, Asuri, Kürt. Hiçbiri fark etmez. Kuzey Irakðta yaþayan herkes Kürdistanlýdýr.ð
Tayyipðin ðüst kimlikð tanýmýna ne kadar da benziyor!

Ve daha nicelerið Burada tümünden alýntý yapmaya gerek yok. üzgür Gündemðin hemen tüm yazarlarý, Birgün ve Evrenselðin Kürt bölücülüðünün kuyruðuna takýlmýþ kalemleri, topu birden Tayyipði kutlama kuyruðuna girdiler.

PKKðnýn ðVali Ýstifað çaðrýsýna uyan Tayyip, Apoðnun ðTürkiyelið tanýmýný da kabullendi
Tayyipðin bu açýklamalarýnýn bölücüleri bu denli sevindiren yaný nedir peki? Bunu Apoðnun açýklamasýnda görebiliyoruz. Apo, bizim uzun süredir anlatmaya çalýþtýðýmýzý kendisi ortaya koyuyor: ðBu kavramlarý daha önce ben kullanmýþtým.ð

Apoðnun kastettiði kavramlar ðalt-üst kimlikð ve ðTürkiyelið kavramlarýdýr.

Ýþin ilginci ðTürkiyelilik üst kimliðið sadece Tayyipðin deðil, pek çok saf, kendisini Türk milliyetçisi ya da Atatürkçü olarak nitelendiren aydýnlarýmýzca da savunulan bir þey. Ýþte bu noktada, durmak ve tekrar düþünmek gerekiyor. Bölücüler Türkiyelilik kavramýný doðal olarak Türkiyeðyi Türkler ve Kürtler olarak bölmek için kullanýyor. Adý üstünde, adamlar bölücüð Peki, ðTürkiyelilik birleþtirirð diyerek Türklerle Kürtleri Türkiyelilik kavramý altýnda birleþtirmeye çalýþanlara ne demeli? Ayný kavram nasýl hem bölüp hem birleþtirici olabiliyor?

Burada ya ðsafð Atatürkçülerimiz ya da Kürt bölücüler yanýlýyor olmalý. PKKðnýn ve bölücülüðün geldiði nokta ortada. ðHedefðlerine bu denli yaklaþtýklarýna göre yanýlan onlar olamaz.

üyleyse, ortada bir komedi yaþanmaktadýr. PKKðnýn gazetesinde ðTürkiyelilikð kavramýnýn ne kadar da birleþtirici olduðuna iliþkin röportajlar yapýlýyor, PKKðnýn lider kadrolarý konu hakkýnda fetvalar veriyor, ve koroya son olarak Baþbakanýmýz da katýlýyor!

Hem de ne zaman?

PKKðnýn þemdinliðde Türkiye Cumhuriyeti Devletiðne meydan okuyan provokasyonundan hemen sonrað

Nerede?

Provokasyonun merkezi þemdinliðde.

Peki, neden?

Aklý sýra, ðkýzgýn kalabalýðýð yatýþtýrmak ve ðbirliði saðlamakð için.

Yani, bölücü kalabalýðýn ðVali istifað talebini hemen yerine getiren zihniyet, politik olarak da bölücülüðe prim vermeyi içine sindirebiliyor. Vali konusunda PKKðnýn sözünü dinleyen Baþbakan, Türkiyelilik kimliði konusunda da ayný uysallýðý sergiliyor.

Türkiyeðdeki Kürtler ABDðdeki zenciler gibi köle mi?

Türkiyelilik kavramýyla Türkiyeðdeki tüm etnik gruplarý kapsadýðýný iddia eden Tayyip acaba ne kadar gerçekçi? Bakýn Tayyip idealindeki millet kavramýný nasýl açýklýyor:

ðABDðde zenciler beyazlar vardýr. ABD vatandaþlýðý üst kimlik kabul edilmiþtir. Farklý etnik kimlikler bulunmaktadýr. Uluslararasý yarýþmalara baktýðýmýzda, zenci yüz metrede birinci olur, bayraðýnýn sýrtýna alýr, kürsüsüne çýkar. Zencinin gözündeki yaþlarý görürüz. Asýl mesele budur.ð

Tabii, burada meselenin özüne ulaþmýþ oluyoruz. Türkiyeðnin bir ABD olmadýðý ortada. Daha doðrusu Türkiye, bir Batý ülkesi deðil. Millet kavramýnýn dayandýðý temel Doðu ülkeleriyle Batý ülkelerinde çok farklýdýr. Doðu toplumlarýnda milletler binlerce yýllýk geçmiþe dayanýr. Doðuda milletler binlerce yýllýk medeniyetlerin ürünü ve mirasçýsýdýr. Türkler, Ýranlýlar (Farsiler), Hintler, Mýsýrlýlar, Araplar, üinliler, Güney Amerika Kýzýlderililerið Bugün emperyalizmin sömürgeleþtirmeye çalýþtýðý tüm coðrafya aslýnda binlerce yýllýk geçmiþe sahip köklü milletlerin yurdudur.

Batýda ise milletler, tarihsel ve kültürel bir birliðe dayanmaz. ürneðin 500 yýl önce bir Ýngiliz milleti, Fransýz milleti göremezsiniz. Hele hele Amerikalýdan hiç bahsedemezsiniz. Tersine, Batýnýn tarihi milletleþmeden ziyade feodalleþme ve özerkleþmenin tarihidir. Doðu toplumlarý büyük milletler etrafýnda merkezileþir ve büyük ve köklü imparatorluklar oluþtururken, Batý toplumlarý prensliklere ve derebeyliklere bölünmüþtür. Bu ayrýmýn temelinde ise özel mülkiyet yatmaktadýr. Batý toplumu bireyci özel mülkiyet felsefesine dayandýðý için, bireylere kadar parçalanmaktadýr. Doðu ise mülkiyet anlamýnda da toplumsallýðýný korumakta, bu nedenle de merkezileþmekte ve büyük medeniyetler kurmaktadýr.

Bu nedenle, Doðu toplumlarýndaki millet kavramýyla Batýdakini birbiriyle karýþtýrmamak gerekir. Doðuda modern anlamda millet ise, emperyalizme karþý direniþte ortaya çýkmýþtýr. Doðu toplumlarý emperyalizmin 20. yüzyýldaki sömürgeleþtirme saldýrýsýna milletleþerek ve ulus devletler kurarak direnmeye çalýþmýþtýr. Bu nedenle emperyalizm, Doðu toplumlarýndaki bu köklü milletleþme olgusuna saldýrarak ve Doðu milletlerini küçük parçalara ayýrarak, saldýrýsýna karþý direniþ zeminini ortadan kaldýrmaya çalýþmýþtýr.

Emperyalizm yüzlerce farklý etnik grubun yapay bir þekilde bir pazar etrafýnda milletleþmesini saðlamýþtýr. Tayyipðin bahsettiði zenci ABDðli bunun bir ürünüdür. ABDðlinin zencisi de olur. Hispanikði de, üin kökenlisi deð Farklý etnik kökenlere sahip insanlarý ABDðde bir araya getiren emperyalist hegemonyadýr. O zenci, ABD, dedelerini Afrikaðdan zorla köle olmak için getirdiði için ABDðlidir. Hispanikler ABD Amerika kýtasýný sömürgeleþtirdiði için ABDðlidir. üin ve Hindiçin kökenliler de ABDðnin Doðu Asyaðyý sömürgeleþtirmesinin bir ürünüdür.

ABDðyi bu anlamda Türkiyeðye örnek göstermek, tam da Kürtlerin Türkiyeðnin Kürdistanðý sömürgeleþtirdiði tezini güçlendirmektedir. Kürtler Türklerin kölesi midir ki, Tayyipðin deyimiyle ðKürt kökenlið yurttaþlarýmýzý kapsamak için bir Türkiyeli kimliðine muhtaç olalým?
Türkiyelilik: Türk deðilim demenin yolu

Dolayýsýyla, Türkiyeliyim demek Türk deðilim demenin bir yolu haline gelmiþtir. Türk kimliði bir etnik kökene dayanmaz. Atatürkðün deyimiyle ðTürkiye Cumhuriyetiðni kuran Türkiye halkýna Türk Milletið denir. Türklük ortak bir tarihsel ortaklýk, medeniyet kardeþliði ve devlet kuruculuðudur. Atatürk Türkiye Cumhuriyetiðni ve Devletiðni Türk Milleti kavramýnýn üstüne inþa etmiþtir. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti 20. yüzyýlýn ilk ulus devletlerinden sayýlmalýdýr. Emperyalist iþgale uðramýþ Türkler, bu iþgale milletleþerek ve devletleþerek yanýt verebilmiþtir.

Türkiyeðde ðBen Türkðümð diyenlerin sayýsý azaldýkça. Türkiye Cumhuriyeti ulus devletinin temelleri de o derece zayýflayacaktýr. Emperyalizmin Türk kimliðine saldýrýsýnýn esas nedeni iþte budur.

Türkiyelilik kavramý iþte bu þekilde devleti zayýflatan bir rol oynamaktadýr. Türkiyeðde ayrýlmak isteyen farklý etnik gruplar ya da koloniler-sömürgeler yoktur ki Türkiyelilik kimliðiyle onlarý kucaklayalým.

Tersine Türkiyelilik kimliðinin ortaya çýkýþý bölücülükle birlikte olmuþtur. Dolayýsýyla Türkiyelilik bölücülüðün panzehiri deðil, aslýnda nedenidir.

DEHAPðýn Hakkari Belediye Baþkaný Metin Tekçeðnin þu sözleri sanýrýz bu konuda uyarýcý olacaktýr:

ðBen Türk deðilim ve Türk kelimesiyle nitelendirilmek istemiyorum. Ben Kürtðüm ve Türkiyeliliðimle gurur duyuyorum, Türklükle deðil. üünkü Türk deðilim Kürtðüm. Bu bakýmdan Baþbakanýn üst kimlik, alt kimlik tartýþmasý yapmasý çok önemli ve olumlu.ð

Ýþte Türkiyeli kavramý Türkðüm diyemeyenlerin ve demek istemeyenlerin sýðýndýðý bir kavram haline gelmiþtir.

Alt-üst kimlik: Bölücülüðü güçlendiren paradigma

Peki Türkiyelilik kavramý gerçekten de birleþtirici midir? Birleþtirici olsa, PKK niye savunsun diyesi geliyor insanýn. Türkiyelilik aslýnda önce Türk milletini Türkler ve Kürtler olarak ikiye bölmekte, sonra da bu iki parçayý alýp Türkiyelilik kimliði altýnda yeniden birleþtirmektedir. Eðer gerçekten birlik isteniyorsa, zaten birlik içinde olan Türk milleti kavramý neden alt kimliklerine ayrýþtýrýlmaktadýr. Amaç açýktýr. Aslýnda yapýlmak istenen Türk milleti içinden ayrý bir Kürt milleti tanýmý yapmaktýr. Türkiyelilik bu amacýn kýlýfý olmuþtur.

Türkiyelilik kavramýnýn ne derece ðayrýþtýrýcýð olduðunu biz kendi tarihimizden çok net olarak hatýrlayabiliyoruz. ðOsmanlýlýkð Tanzimat sonrasý Osmanlý Devletiðnin kabul ettiði bir üst kimlik olmuþtu. Ýþin ilginci, bu üst kimliði Osmanlýðya dayatan emperyalistler olmuþtu. Tabii, Osmanlýðyý onlarca etnik parçaya ayýrarak bölmek isteyen de ayný emperyalizmdi. Dolayýsýyla, Osmanlýlýk aslýnda Osmanlýðyý parçalamak için ortaya konmuþ bir modeldi.
Böylelikle, her ðetnik grupð kendi etnik kimliðini, ðalt kimlikð adý altýnda savunacak, Osmanlýlýðý da bir ðkabuk kimlikð þeklinde üzerinde taþýyacaktý. Meþrutiyetðin Batýcý kadrosu da, Batýnýn körüklediði her tür etnik ayrýmcýlýðýn Osmanlýlýk sayesinde kontrol altýnda tutulabileceðini savunuyordu. Hatta II. Meþrutiyet döneminde Meclisi Mebusan seçimlerinde, milletvekillerine etnik kökenlerine göre kontenjanlar tanýndý. Sonuç ne oldu? Etnik kontenjanla meclise giren milletvekilleri kendi devletlerinin meclisini kurmak için uðraþtýlar ve tümü Osmanlýðnýn parçalanmasý için çabaladý.

Türkiyeðde ise Türkiyelilik kavramý 60ðlý yýllardan itibaren ortaya çýktý. Ýlk olarak Perinçekðin Türk siyasi literatürüne kazandýrdýðý bu kavramla birlikte utangaç Kürtçülük yapýlmaya baþlanmýþtý. Amaç ortadaydý. Türklük kimliðini sulandýrmak ve Kürt kimliðinin varlýðýnýn propagandasýna imkan tanýmak. üünkü Türkiyeðde Türk deðil de Türkiyeli varsa, Türkðün yanýnda baþka bir etnik unsurun olmasý gerekirdi. Bu da tabii ki Kürtðtü. Perinçekðin ardýndan DDKO (Devrimci Doðu Kültür Ocaklarý) Türkiyelilik kavramýný kullanmaya baþladý. DDKO, daha sonra içinden PKKðyý çýkaracak örgütlenmedir. Ayný zamanda Barzaniðyle irtibat ve ittifak halinde çalýþmaktadýr. Dolayýsýyla bugün Tayyipðin savunduðu Türkiyelilik, yýllar önce Apolarýn ve Perinçeklerin ortaya çýkardýðý bir kavramdýr.

Ýslamcýlýkla Kürtçülüðün uðursuz ittifakýný bu kez Tayyip savunuyor

Tayyipðin, Türkiyelilik kavramý ve alt-üst kimlik tanýmlarýndan sonra, aðzýndaki diðer baklayý da çýkardý ve Türkiyeðnin üst kimliði olarak Ýslam kimliðini ortaya koyuverdi.

Bu aslýnda þaþýrtýcý bir þey deðil. Kürtçülük ve Ýslamcýlýk Türkiye tarihi boyunca dönüp dolaþýp birbirini desteklemiþtir.

Bunun ilk örneðini II. Abdülhamitðte görürüz. Ýslamcýlýðý Türkiyeðnin etnik parçalanmasýnýn önüne geçmek için savunan Abdülhamit, doðuda Rus destekli Ermeni ayaklanmasýný Kürt aþiretlerinden kurduðu Hamidiye Alaylarýðyla bastýrmaya kalkýþmýþtý. Hamidiye Alaylarýðnýn sonucu, güçlenen ve ileride ayaklanmalar çýkartmaya yeltenen Kürt aþiretleri oldu. Kýsacasý Ýslamlýk ðüst kimliðið Osmanlý toplumunu bütünleþtirmediði gibi, Kürtlüðün ve Kürtçülüðün artmasýna neden oldu. Yani birleþtirici bir üst kimlik olduðu düþünülen ðÝslamlýkð aslýnda ðOsmanlýcýlýðýnð yaptýðý gibi Osmanlý toplumunu bölmüþtür.

Kürtlük ile Ýslamcýlýk arasýndaki uðursuz ittifak Osmanlý ve Türkiye tarihi boyunca tüm Kürt isyanlarýnda kendisini göstermiþtir. þeyh Sait baþta olmak üzere tüm Kürt bölücüsü hareketler ayný zamanda Ýslamcýdýr. Saidi Nursi gibi Türkiyeðde þeriatçýlýðýn önde gelenleri de ayný zamanda bölücüdür. Dolayýsýyla Tayyipðin Türkiyelilik kavramýyla Ýslamlýk ðüst kimliðið ayný zamanda savunmasý bir rastlantý deðildir. Kürt-Ýslamcý ittifaký tarihimizde sýk rastladýðýmýz bir olgudur.

Bu ittifakýn en önemli nedeni ayný toplumsal zemine dayanmalarý ve ayný güçler tarafýndan desteklenmeleridir. Kürtçülüðü yýllardýr destekleyen emperyalizm, Türkiyeðde laik ulus devlete karþý þeriatçýlýða da her zaman arka çýkmýþtýr. Ayný þekilde Kürtçülük de þeriatçýlýk da doðumuzdaki aþiret yapýsýndan güç almaktadýr. Bu nedenle bu iki uðursuz akýmýn ittifak halinde olmasý gayet normaldir.

Atatürkðün Türk Milleti tanýmý

Kendi ideolojik ve politik hezeyanlarýný, Atatürkðe dayandýrma geleneði anlaþýlan Tayyipðle de devam ediyor. Tayyip Ýslamcýlýðýný ve Kürtçülüðünü Atatürkðe dayandýrmak gafletinde bulundu. Ancak, Atatürk, Türk Milleti tanýmýný tamamen bir vatana ve ortak bir tarihsel geçmiþe dayandýrarak yapmýþtý. Kýsacasý Atatürkðün Türk Milleti tanýmý, ayrýmlarý arttýran deðil, ortaklýklar üzerinde vurgu yapan bir tanýmdý. üncelikle Atatürk, Türkiyelilik kavramýný hiçbir zaman kullanmadýðý gibi, her zaman Türklük vurgusunu da yapmýþtý. ðTürkiye Türklerindirð Atatürkðün bu konudaki en önemli ifadelerinden birisidir.

üstelik Atatürk, Kürt terörünü en çok yaþayan liderlerden birisiydi. Kürtlüðün nasýl bir emperyalist oyun olduðunu, Kürtlerin gericiler ve emperyalistlerle birlikte Cumhuriyetði yýkmak için nasýl çalýþtýðýnýn gayet iyi farkýndaydý. Ancak Atatürk Kürt bölücülüðüne karþý hiçbir zaman bir Türkiyelilik üst kimliði tanýmýyla ya da Kürtlüðe prim vererek mücadele etmemiþti. üünkü Atatürk Kürt bölücülüðünün temelinin nerede olduðunu çok iyi farkýndaydý. Kürt bölücülüðüne karþý da açýk bir Türkleþtirme politikasýyla mücadele etti. þeyh Sait isyanýnýn ardýndan, Atatürkðün bölücülüðe yanýtý, bugünküler gibi Kürtçe eðitim yapmak deðil, tersine Türk dilini ve Türk kültürünü tüm Anadoluðda hakim kýlmak oldu. Bugün Kürtlüðü bir zenginlik olarak sunanlarýn tersine Atatürk Türk kültürünün temellerini 10 bin yýllýk tarihinde aramýþ, gerek tarih tezi gerekse Güneþ Dil Teorisiðyle yüksek Türk kültürünü tüm Anadolu Türklüðüne öðretmeye çalýþmýþtý.

Atatürk, Kürt isyanlarýna karþý, yapýlmasý gerekenin Kürtlere daha fazla özerklik tanýmak deðil, tersine, Kürtlüðü besleyen her tür toplumsal yapýyý darmadaðýn etmek olarak görmüþtü. Doðudaki nüfus yapýsýný ve toplumsal yapýyý alt üst eden Ýskan Kanunuðnun ve Tunceli Kanunuðnun çýkma nedenleri iþte budur. Bu önlemler Atatürkðün ölümüyle kesintiye uðramasa, þüphesiz Türkiyeðde Kürtlük ve Kürtçülük iyiden iyiye tasfiye edilmiþ olacaktý.
Türk Milletini yeniden tanýmlama: Rejimi yeniden tanýmlama

Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devletiðni ve Türk Milletiðni iç içe tanýmlamýþtý. Atatürk Türk Milleti tanýmýný Türkiye Cumhuriyetiðni kuran halk olarak tanýmladýðý gibi, Türk Devletiðni de milletin yaþamasý için bir gereklilik ve zorunluluk olarak görmüþtü: ðMillet, üzerinde yaþadýðý yurdunu muhafaza etmek için ve bu yurtta emniyetle, huzurla çalýþýp müreffeh ve rahat yaþamayý temin için devlet teþkil etmiþtir.ð

Dolayýsýyla millet karþýtlýðý aslýnda bir devlet karþýtlýðýdýr. Devletin temeli Türk Milleti kavramýný sorgulayanlarýn esas amacýnýn Türk Devletiðni ortadan kaldýrmak olduðu bilinmelidir. Tayyipðin de Türkiyeliliði önerip ve Türklüðü sýradan bir alt kültüre indirgemesinin altýnda aslýnda rejimi deðiþtirme isteði yatmaktadýr.

Vatan ve devlet üzerinden tanýmlanan Türk Milletiðni sorgulayanlar aslýnda vataný ve devleti sorgulamaktadýr. Millet kavramýný deðiþtirenlerin vataný da (yani sýnýrlarý da) devleti de (yani rejimi de) deðiþtirmek isteyeceðinden kimsenin kuþkusu olmasýn. Dolayýsýyla millet kavramýný deðiþtirmek isteyenlere karþý çýkacak ve sýnýrlarý ve rejimi koruyacak kuvvetler de mutlaka ortaya çýkacaktýr.


üzgür Erdem - http://www.turksolu.org