Peygambere asıl hakareti

[axuliuma]

Peygambere asıl hakareti kim yapıyor?.................Aslan Blut

İslam peygamberine hakaret ederek, "Medeniyetler Savaşı" projesine dünya çapında zemin hazırlayanlar, özür bile dilemiyor!
İslam ülkelerinde protesto gösterileri büyüyor ama küstahlığı aşan bu kışkırtma, CNN dahil bütün Batı televizyonlarda İslam''da hoşgörünün olmadığına dair yorumlarla başka bir aşamaya taşınıyor!
Bu kışkırtmayı başlangıçta kimin ve hangi amaçla yaptığı önemlidir. Ancak belirli bir süre sonra bunun hiçbir önemi kalmayacaktır. üünkü taraflar birbirine karşı eskisinden daha da bilenmiş olacaktır. Bu da Medeniyetler Savaşı projesini hazırlayanların işine yarayacaktır!
Ne zamanki İslam alemi kendisine döner, canavarlaşmış bir medeniyete karşı, eski üstünlüğünü ele alır, o zaman bu kışkırtmalar sona erer!

***
Bugün bütün dünyanın hayranlıkla seyrettiği Semerkant''taki Uluğ Bey Rasathanesi, bizim içinde bulunduğumuz duruma 1400''lü yıllardan bir teleskopla bakıyor sanki! Bu teleskop, 12 metre uzunluğunda ve taştan inşa edilmiş... Güneş, ay ve yıldız ışınlarının bir delikten süzülerek, 12 metre uzunluğundaki, 5-6 metre derinliğindeki enteresan yapının iç duvarlarına yansıması ile hesaplar yapıyordu Uluğ Bey...
Zaman tüneli gibi bir aygıt...
Eğer bir gün yolunuz Semerkant''a düşer de Registan Meydanı''nı ve buralardaki medreseleri gezerseniz, "Türkler, Osmanlı kadar muhteşem bir medeniyeti buralarda da kurmuş" demekten kendinizi alamazsınız. Semerkant baştan başa, buram buram Türklük ve medeniyet kokuyor. Muhteşem medreseler, Türklüğün unutulmuş medeni vasfını yansıtıyor. Bu medreselerde görev yapan müderrislerin başkanının Bursalı Kadızade Rumi olduğu, Ali Kuşçu''nun başlangıçta onun öğrencisi olduğu belirtilir. Ali Kuşçu, Uluğ Bey''den de dersler alarak İstanbul''da bir rasathane kurmuştu. Uluğ Bey''in kitapları, bütün dünyada ders kitabıydı. Nitekim Uluğ Bey''in adı, bugün ay üzerindeki kraterlerden birine verilmiştir.
Belirli bir dönemden sonra, Osmanlı''nın kendi ilim yolunu terk ederek, Avrupa''nın dayandığı skolastik felsefeye dalmasıyla başlayan gerilemeyi ve Avrupa''nın, sonradan Türkler''in kurduğu ilim düzeninin takipçisi olduğunu da görmek gerekir.
Uluğ Bey döneminde Osmanlılar ile bilim alışverişi yoğundu. Uluğ Bey öldürülünce, Ali Kuşçu Akkoyunlular''a sığınmış, Akkoyunlular adına elçi olarak İstanbul''a gelip elçilik görevini tamamladıktan sonra Fatih''in daveti ile İstanbul''a taşınmış, Ayasofya Medresesi''nde gökbilim ve matematik dersleri vermiştir.
Uluğ Bey, Semerkant ve Buhara medreseleri duvarlarına, "ilim tahsili, erkek-kadın her Müslüman''a farzdır" hadisini yazdırmıştı.
Türkiye''de aynı zihniyeti Hacı Bektaş-ı Veli''de görmek mümkündür. Ve asırlar sonra Atatürk''te...
Timur İmparatorluğu, üin ülkesini fethe hazırlanırken onun ölümü ile dağıldı. Fakat, şahruh ve oğlu Uluğ Bey zamanları ilim ve imar faaliyetleri ile geçti. Herat''ta matematik, astronomi ilimleri sayesinde bir medeniyet hamlesi başladı. Bu devrin büyük şairlerinden Sekkaki, büyük astronom olan hükümdar Uluğ Bey''e, "dünya benim gibi büyük bir Türk şairi senin gibi de alim bir hükümdar vücuda getirmeden önce felek birçok yıllar daha devredecektir" diyordu.
Hindistan''daki Türk medeniyetini, sadece Taç-mahal bile açıklamaya yeter.
Babür şah, "Eğer baban iyi bir kanun yapmış ise, onu koru; fena ise daha iyisini yap" düsturu ile yeni bir fikri temsil ediyordu.
Safeviler ise, Türkmen dayanağından yoksun kaldığı oranda gerilemeye başlamıştı. Taassup, devletin temel bakışıydı. şii mezhebi dışında hiçbir din hürriyeti tanınmadığı için gelişme de yavaşladı. Osmanlılar ise daha güçlü bir altyapıya sahip olduğu için yükselen Batı medeniyetine karşı kudretini muhafaza ediyordu. Arap ülkeleri de Osmanlı''ya dahil olduğu için kaderleri Osmanlı''ya bağlıydı.

***
Bu devirler gerilerde kaldı. şimdi hakaretlere karşı bağırıp çağırmanın hiçbir faydası yoktur.
Müslümanlar ve bu çerçevede Türkler, Araplar ve Fars milleti "Ey iman edenler, sizden önce kendilerine kitap verilenlerden, dininiz, alay ve oyun (konusu) edinenleri ve kafirleri dostlar (veliler) edinmeyin. Ve eğer inanıyorsanız, Allah''tan korkup-sakının" ayetine uygun davranmadı, davranmıyor. şimdi bunun faturası ödeniyor.
Fars milleti şah döneminde Batı''ya teslim olmuştu. Sonrasında da Irak-İran savaşında Batı''ya hizmet etmiş oldular.
Arapların bütün serveti Evangelist ABD''nin bankalarında, Türkler ise Hıristiyan Avrupa Birliği''ne girmek uğruna kendi devletlerinin dağıtılmakta olduğunu göremeyecek duruma düşmüş!
Asıl bu durum aşağılık bir tablodur. Bu tabloyu kimse protesto etmezse, adamlar şımarır, İslam peygamberine de hakaret eder, kitabına da!