"TüRK OLMAK" veya "OLMAMAK"! ........Altemur KILIü

Ermenice AGOS gazetesi Baþyazarý ve "zehirli Türk kaný" diye yazan Hrant Dink Antalya''da, Akdeniz üniversitesi''ndeki toplantýda, Ýstiklal Marþý''ndaki "kahraman ýrkýma" sözlerinin ýrkçýlýk ve bölücülük ifade ettiðini ve kendisinin de, marþý -her halde mecburen- söylerken "ýrkýma" yerine "halkýma" dediðini veya sustuðunu söylemiþ! Ve bir kýsým dinleyiciler tarafýndan da alkýþlanmýþð Ne günlere geldik? Benim gençliðimde, okulumuzda Ermeni, Rum, Musevi ve Kürt kökenli sýnýf arkadaþlarýmýz, Ýstiklal Marþýmýzý, bir kelimesini yutmadan ve deðiþtirmeden, heyecanla söylerdik! üünkü bilirdik ki, kendisi de aslen Arnavut olan Ýstiklal Marþý sözlerinin yazarý Mehmet Akif "ýrkým" demekle ýrkçýlýk yapmamýþ, Türklüðü ifade etmiþti ve hepimiz de Mustafa Kemal''in koyduðu gibi "Türk" olmakla mutlu idik! Bu, Cumhuriyet''in þimdi içerden ve dýþardan bozulmak istenen týlsýmý idi.
O günlerde, eðer birisi Dink gibi "dank" gibi konuþsaydý, beter edilirdið þimdi alkýþlanýyor! Bu basit ve gülüp geçilecek bir olay deðildir. Toplumumuzun bir bölümündeki bozulmayý gösterdiði gibi, liboþ takýmý toplumuzu adeta Türklükten ve milliyetçilikten utanýr hale getirdiler. Manevi dini deðerlere saldýrýlara kýzanlar, maalesef milli deðerlerimize, Türklüðe, Ordumuza saldýrýlmasýna engel olacak TCK''nýn 30l. maddesini kaldýrmak için gayret gösteriyorlar. Avukat Kemal Kerinçsiz''in, Antalya''daki toplantýda söylediði gibi bu gayretler Türklüðe ve milliyetçiliðe karþý, eski ve ezeli bir komplonun, bir oyunun, parçalarýdýr!

Sözlerini, Kurtuluþ mücadelesinin en tehlikeli günlerinde 1921 Mart''ýnda, Mehmet Akif''in yazdýðý ve Yunan ordusu Ankara''ya doðru ilerlerken, TBMM''de rahmetli Hamdullah Suphi tarafýndan heyecanla okunan coþku ve alkýþlarla kabul edilen sözler, baðýmsýzlýðýmýzýn simgesi olmuþ, Türk milletinin benliðine ve milli birikimine kazýnmýþ ve Anayasa''da deðiþtirilemez madde olarak tescil edilmiþtir. Hangi þaþkýn bu marþýn, sözlerin tek kelimesini ve virgülünü deðiþtirmeye kalkýþýrsa "þaþmak" gerek! Ama galiba o hallere de geldik!

TüRK KORKUSU

Osmanlý döneminde, dünya bu coðrafyaya haritalarýnda kitaplarýnda TURCHIA -TURQIE -TURKEY derken ve üzerinde yaþayanlara yüzyýllardýr "TüRKLER" derken ve "müthiþ Türk"ten korkarlarken, zamanýn entel ukalalarý, kendi soydaþlarýný "idraksiz Türk" diye aþaðýlýyorlardý. Onlarýn "Osmanlýcýlýk" hayali diðer unsurlarýn etnik milliyetçilik kalkýþmalarýyla hüsrana uðradý ve Türk kendi köklerini aramaya baþladý.

Ama gelin görün ki, aklýevveller þimdi Cumhuriyetin temasý olan bu anlayýþý "anayasal vatandaþlýk", "Türkiye halklarý" ve "Türkiyelilik" gibi, uydurma deyimler ve safsatalarla deðiþtirmeye kalkýþýyorlar. Bu çabalarýn amacý ve neticesi "üniter Milli Devlete" son vermek ülkenin bölünmesinin yolunu açmak!

Avrupa yüzyýllardýr, "Türk" demiþ "Türk''ten" korkmuþ ve Türklüðü yok etmek için uðraþmýþ þimdi bizim içimizdeki hainler entel ukalalýk, bölücülük dürtüleriyle bu çabalara alet olmaktalar. Adeta kendi ayak seslerimizden ve gücümüzden korkar oldukð"TüRK" bugün de Avrupalýlarýn "korkusu" ama buna karþý yabancýlarýn oyununun devam ettiðini söylersek bu bazýlarýna göre "paranoya" oluyorð O zaman sorarým; acaba AB neden þu sýrada üerkezlerin, Lazlarýn, vb kimlik arayýþlarýný destekler, bu konuda yazýlan kitaplarý finanse eder ve hem de kendi damgasýyla yayýnlatýr. Ana dilde eðitim ve yayýn teþebbüslerini destekler ve Güneydoðuya özel ilgi gösterir? AB''nin finanse ettikleri kimlerdir, hangi Sivil Toplum Kuruluþlarýdýr? Ve þu sýrada, RADÝKAL gazetesi, Ermeni Sempozyumu yetmemiþ gibi, Ermeni iddialarý hakkýnda dizi yazý yayýnlar? Ve gene þu sýrada Mart''ta neden Bilgi üniversitesi''nde Kürt Sempozyumu toplanacak! Tesadüf mü, yoksa büyük oyunun parçalarý mý? Yoksa "paranoyamýz" mý?

Son tahlilde sorun þudur; "Türk olmak" veya "Türk olmamak."

Türk Olmak" veya "Olmamak"! 2


Son yazýmý þöyle bitirmiþtim; Son tahlilde soru ve sorun þudur; "Türk olmak" veya "Türk olmamak!" Ancak bu soru''nun ve sorun''un baþka varyasyonlarý da var! Aslýnda bazýlarýnýn sýkýntýlarý, talihsizlikleri, "Türk olamamak"! Fakat "Türk olamaz isek" yani, "Türkiyelilik" "Anayasal Vatandaþlýk", "alt kimlik-üst kimlik" safsatalarýyla, "Türklük bilincini" yok edersek, kaderimiz de Hamlet''inki gibi "hiç olmaktýr!" Türklüðün ezeli hasýmlarýnýn ve içerdeki entellerin maksatlarý da budur! Ýþte, "mesele" de budur!
Malum RADÝKAL gazetesinde ve EK''inde bu sözde aydýnlarýn, Kürtçülerin, her fýrsatta Türk milliyetçiliðini hýrpalamalarýnýn da maksadý budurð Ayný gazetede, 1950''lerde Kürt bölücülüðü hareketinin baþlarýndan Tarýk Ziya Ekinci, Kürt etnik milliyetçiliðini, Atatürk Milliyetçiliðinin tahrik ettiðini yazmýþ. Yakýnmasýnýn asýl sebebi de, TC''nin bu, sözde "ýrkçý" yöntemlerle, Kürtleri ve diðer unsurlarý asimile etmek istediði iddiasýð Yeni Cumhuriyetin üniter milli birliðinin temeli ve týlsýmý olan bu kavram, tabiidir ki etnik milliyetçiler ve ayrýlýkçýlar için tehlike olmuþtur. Ama gelin görün ki bizim sözde aydýnlarýmýz, üniter devlete karþý, "azýnlýklar" ve "Türkiyelilik" diye direnen Baskýn Oran, Ýbrahim Kaboðlu ve Ahmet Ýnsel vb, bu konuda bölücü ve ayrýlýkçýlarla iþ ve görüþ birliði halindeler. þu sýrada, yükseldiði için çok korktuklarý "Türk milliyetçiliði dalgasýna" karþý, çok boyutlu bir þer ittifaký varð Bu ittifakýn mensuplarý öz güven bulmak için, mezarlýkta ýslýk çalarcasýna "bu dalga siyasi bir kazanca dönüþemez" diyorlar. Bunlar ne mene demokrat "ilericilerdir" ki, "yeter ki milliyetçiler iktidar olmasýn, ama zararý yok gerici iktidar kalsýn" diye düþünebiliyorlar! Ancak, düzmece kamu araþtýrmalarý yanýlýyor, onlar da yanýlýyorlar. Milliyetçi dalga hepsini yutacaktýr. Türk milleti, zaman zaman içinden gafiller ve hainler çýksa da, Türklüðünü inkar edip "olmamak", yani yok olmak seçeneðine kapýlacak kadar gafil olamaz!


ÝBRET BELGELERÝ

RADÝKAL EKi yazarý, Türk Komutanlarýna "makûs talihimizin meþum aktörleri" demesiyle ünlü "Profesör" Ahmet Ýnsel son yazýsýndað "Milli Hassasiyet Tercümanlarý" dediði Turgut üzakman ve Hulki Cevizoðlu''ndan alýntýlar yapýyor ve bunlarý Türk halkýnýn yaralarýna "merhem" olduðu savýyla, aklýnca dalga geçiyor. Bu entel yazarlar, herhalde anlaþýlmasý güç olursa, "bir keramet vardýr" izlenimini vermek için, açýk seçik deðil dolambaçlý tümcelerle yazarlar. Ýnsel''in karmaþýk ifadesinden anlayabildiðim kadar, milliyetçi alýntýlardan etkilenebilecekleri kiþileri uyarýyor; "gürültücü güruhun (milliyetçilerin) yarattýðý girdap büyüyüp hepimizi yutmadan" "merhem" konusunda,"ülkenin demokratlarýyla, insanýn insanlýðýna ulusun kutsallýðýndan daha fazla deðer verenlere" (yaný liboþlara) "uyanýn " demeye getiriyorð Ve "suskunluðunuz, aldýrmalýðýnýz bile, durumdan vazife çýkarmaya hevesli güruhun, (yani komutanlarýn) gürültüsünü örtmeye yetecektir" diyorð Ýnsel ilave ediyor, "Ama korkmayýn, ulusun selameti uðruna hesabý görülecekler korktuðunuz kadar kalabalýk deðildirler!" Büyük sözler, ama doðrusu, liboþlarla milliyetçiler arasýndaki farký da belirtiyor! Ancak "girdabýn", sonunda kimleri yutacaðý belli deðil!


ÝKÝ EMEKLÝ B. ELüÝ

Biri, 1990 seçimlerinde MHP''den aday olmak için benim aracýlýðýmla, rahmetli Türkeþ''e baþvuran ve Ýzmir''den birinci sýradan aday yapýlan, eski Dýþiþleri Bakanlarýndan Ýlter Türkmen. Hani, "biz KKTC''yi taktik olarak kurduk" deyip, gene taktik olarak verilebileceðini ima eden, dýþ politika dehasýð Eðer MHP kazansaydý Dýþiþleri Bakaný da olurdu, ama sonra "milliyetçi palavralar" dedi ve son yazýsýnda da milliyetçiliði radikal, çatýþmacý baðnaz diye tanýmlýyor. Vatanseverlikle çakýþmadýðýný, hatta çatýþtýðýný iddia ediyor ve Einsten''a atýf yaparak "Milliyetçilik çocuk hastalýðýdýr, insanlýðýn kýzamýðýdýr" diyor. Onu önce, Allaha ve sonra da profesyonel deformasyona uðramamýþ bir baþka emekli Büyük Elçi''ye, Gündüz Aktan''a havale ediyorum. Her nasýlsa, hala RADÝKAL''DE yazabilen Aktan, gerçek milliyetçiliði özetle þöyle tanýmlýyor; "Milliyetçilik insanlýðýn tüm suçlarýný kendi milletinde bulmamak, ait olduðu milletin çýkarlarýný savunmak, devletini benimseyerek düzeltmeye çalýþmak, gerçek dünyanýn mücadele olduðunu bilmek ve barýþý, bu baðlamda saðlamaya çalýþmak demektir!" diyor. Ýlter Türkmen ve diðer "entel liboþlarla", Gündüz Aktan''ýn milliyetçilik konusundaki görüþleri arasýndaki fark, aslýnda toplumumuzdaki ahlak, daha doðrusu "ahlaksýzlýk" uçurumudur!